-
1.
+1bi karıyı öptüydü hani bi sandalda. neydi la adı o teknemi sandalmı sal mı ne gibimse??
-
2.
-3son çektiği belgesel konseptiyle gözümden düşmüş olan gazeteci.
-
3.
+2 -1bir gazeteci bu kadar mı sempatik olur?
helal olsun diyorum ve kız olsaydım vereceğimi ifade ediyorum. -
4.
0Bu bir CAN DUNDAR Yazısıdır,Tümünü Göster
Karanlıktaymışlar;
iki embriyo, bir ana rahminde...
Her şeyden habersiz bekleşiyorlarmış, sudan bir beşiğin içinde...
Sarılıp birbirlerine, karanlıkta uyumuşlar öylece...
Haftalar geçmiş, ikizler gelişmiş.
Elleri, ayakları belirginleşmiş.
Gözleri çıktıkça meydana,
ikisi de çevrede olup biteni fark etmiş...
Ne rahat, ne güvenli bir dünyaymış bu...
Sıcak, ıslak, sevgi dolu...
'Öyle güzel bir dünyada yaşıyoruz ki' demişler, '... bize ne mutlu... '
Gel zaman git zaman, çevreyi keşfe girişmişler.
Bu karanlık dünyayı ve hayatın kaynağını deşmişler.
Onları besleyip büyüten kordonu fark edince
O kordonla kendilerini var eden Anne'lerine şükretmişler.
Sonra başlamış bir varoluş tartışması:
'Buraya nereden geldik, biz nasıl olduk' diye sormuş ikizler...
'Annemiz' demiş biri, 'O bizi var etti, bize can verdi.'
'Ne biliyorsun' diye itiraz etmiş öteki, 'Sen hiç Anneni görmedin
ki... ':
'Belki de o sadece zihnimizdedir. Anne inancı bizi rahatlattığı için
uydurduğumuz bir şeydir.'
Süredursun ana rahmindeki tartışma, ikizler büyüyüp gelişmişler.
Rahme sığmaz olup tekmeleşmişler.
Artık parmakları ve kulakları varmış kerataların...
Büyüdükçe anlamışlar ki, yolun sonu yakın...
Gün gelecek, bu güzelim hayat bitecek;
Karanlık bir yolculuk, onları bir başka diyara çekecek.
'- Buradaki hayatımızın sonuna yaklaşıyoruz' diye fısıldamış
ikizlerden biri efkarla...
'- Ben gitmek istemiyorum' diye diretmiş öteki; 'doyamadım ki daha
hayata... '
'- Ama mukadderat alnına yazılandır; dua et, belki doğumdan
sonra hayat vardır.'
Sormuş karamsar olan:
'- Bir gün bize hayat veren kordon kesilecek. Ondan sonra
başımıza neler gelecek?'
Şiirle cevaplamış iyimser olan:
'Birçok giden/ memnun ki yerinden/ çok seneler geçti/ dönen yok
seferinden... '
Ve günlerden bir gün, yer sarsılmış, duvarlar kasılmış.
Dayanılmaz sancılarla ikizler beklenen günün geldiğini anlamış.
Buruşuk kollarıyla birbirlerine son kez sarılıp vedalaşmışlar.
Ve 'ömrümüz bitti' diye çığlık çığlığa ağlaşmışlar.
Azrail sandıkları bir el kesmiş onları hayata bağlayan kordonu,
Ağlaya ağlaya karanlık bir koridordan öbür hayata çıkmışlar.
Hayatı sadece dünyadan ibaret sananlar
gibi, yaşamlarının sadece ana rahminde olduğunu ve doğunca öleceklerini
sanıyorlar..
Kimbilir belkide bizde
yanılıyoruz onlar gibi..
Ölünce ölmüş değil,
belkide doğmuş olacağız...
Nerden bilebiliriz ki! -
5.
0özet geç lan bin
@1 Gazeteci Can Dündar'ın "Su samuru " adlı teknede öpüşürken yakalandığı sevgilisinin iranlı oyuncu Taies Farzan olduğu ortaya çıktı. (bkz: http://www.salincaktaikik...r-ve-sevgilisihayrdr.html) -
6.
0bugüngeniş hahaha
-
7.
0babası sigaradan ölmek üzere olan, erkekler için "sakın bir erkekten değişmesini beklemeyin. çünkü kütük tersten okuyunca yine kütük'tür." diyen hobit..
-
8.
+1 -1huur cocugu bence kızları zütürmenin peşinde
-
9.
0lüsyen diye kitabını okudum. çok şey öğrendim.
edit: edebi bilgimle giberim. -
10.
0ahmet abi'yi canlı yayına çıkar yarın bin
-
11.
+1 -1bunca zamandır atatürk belgeseli yaptın. adamın sırtından para kazandın. nedense içki içtiğini, kürtler hakkında sölediği sözleri şimdi hatırlıyorsun. adamın içkili halinin kayıtlarını yayınlıyorsun el altından.sen ne cins bir yaratıksın ,ayıp değil mi ,insanlığa yakışır mı bu yaptıgın. seni savunan baskın orandı hatırladın mı o programı. zavallısın sen zavallı. savunma mekanizman sana ne diyor çok merak ediyorum.
-
12.
0adam başbakan beyler gereken ihtimamı gösterin hürmette kusur etmeyin.
-
13.
0hangi erdoğan?Tümünü Göster
gece yarısı balkona çıkıp kendi adını “dünya lideri” sıfatıyla haykıran kalabalığı “mağrur olmayın” diye yatıştıran bu adama hayran olmamak elde mi?
yanında eşiyle “haydi bi daha” şarkısını okuyuşuna bakıp “i̇şte aradığımız lider” dememek mümkün mü?
“kıskananlar çatlasın” sloganına “çatlamasınlar, onları da kucaklayacağız” diye karşı çıkışından, kırdıklarından helallik isteyişinden, daha fazla demokrasiden dem vuruşundan etkilenmemeye imkân var mı?
“tertemiz bir sayfa açtık; herkesin yaşam tarzı bizim için mübarek bir emanettir” sözü iç ferahlatıcı değil mi?
• * *
değil.
ne yazık ki değil...
çünkü o balkon, aynı konuşmayı daha önce de gördü.
öyle gidecek sananlar, boyunun ölçüsünü aldı.
zafer gecelerinde ağzından bal damlayan o adam, zaman geçince dilinden öfke saçan bir sadrazama döndü.
“kimseyi dışlamadık, herkesi kucakladık” dese de, en yakın rakibinin “aleviliğini” diline doladı.
“yaşam tarzınız bize emanet” dese de, seçim kampanyasını, muhaliflerinin gizlice kaydedilen “yaşam tarzı” üzerine kurdu.
neden “kibirden sakınıyoruz” cümlesine değil, “yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır” cümlesine daha çok inandığımızı anlamadı.
• * *
oysa bizler, yani 10 yıldır ona toplumun yarısı gibi “neylerse güzel eyler” diyen koşulsuz bir hayranlıkla değil, diğer yarısı gibi “hayırdır inşallah” ihtiyatıyla bakanlar, karşımızdaki tek surette birkaç kişiliği bir arada gördük ve hepsinin aynı adam olduğuna inanmakta zorlandık:
“biz olsak öcalan’ı asardık” diyen adam, i̇mralı’da onunla görüşmeleri yürüten hükümetin başbakanı mıydı gerçekten?
cennetin anaların ayağı altında olduğuna iman eden müminle, “ananı da al git” diye gürleyen şahin aynı kişi miydi?
“herkes beni eleştirsin” diyene mi inanmalıydık, eleştiren gazetecilerin karşısına çıkmayana mı?
okuduğu şiirden dolayı mahkûm olan mağdur muydu o; yazdığı kitaptan dolayı tutuklanan yazara yüklenen mağrur mu?
“yaratılanı severiz, yaradan’dan ötürü” diyen adama mı inanmalıydık, yoksa aleyhinde yazılan kitaplardan yakınırken “ne ermeniliğimiz kaldı, ne -affedersiniz- rumluğumuz” diyene mi?
tevazuu şiar edinene mi, hopa’da ölen öğretmenden bir rahmet dileğini esirgeyene mi?
candan konuşan adam mı gerçekti, camdan okuyan mı?
• * *
başbakan iyi polis-kötü polis oyunu mu oynuyor; yoksa gerçekten gelgitler mi yaşıyor?
ben ikincisine inanıyorum. ve bu gelgitlerde, erdoğan’ın çocukluğuna damgasını vuran tekke adabı ile kasımpaşalılık ruhunun hızla yer değiştirmesinden izler görüyorum.
gurur anlarında tevazu öne çıkıyor; öfke nöbetlerinde kibir şahlanıyor. ve görünen o ki erdoğan, alkışlar arttıkça sertleşiyor; oyu yükseldikçe baskıcı ve kırıcı oluyor.
bu seçimde bir frenleme bekliyorduk; tersine seçmen gaza yüklendi.
bu gaza rağmen başbakan, balkondan vaat ettiği kucaklayıcı lider olabilirse ellerimiz kızarasıya alkışlamaya hazırız.
ama “yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır” diyorsa tek laf kalıyor geriye:
bizim de öyle sayın başbakan... bizim de öyle.. -
14.
0Bazen insan; "Ben iyiyim" dediğinde gözlerinin içine bakıp "iyi değilsin biliyorum" diyecek birine çok ihtiyaç duyar
- 15.
-
16.
+5 -2huur çocuğu kısaca
-
17.
+1 -1bu dıbınoğlu (ve bunun gibi diğer amınoğulları)yüzünden dexer ve akp bu kadar güçlendi(sempati beslendi özellikle 2002-2007 dönemleri) bu yavşak yüzünden cumhuriyet değerlerinin yıpratılma süreci hız kazandı!(mustafa belgeseli) şimdi ne kadar eleştirse de akp yi, ne kadar geri adım atsa da, artık çok geç...
(bkz: mustafa)
(bkz: can dündarın seçim dönemi yaptığı dexer shawn belgeseli)
(bkz: can dündarın seçim dönemi yaptığı aleksis shawn belgeseli) -
18.
+1 -3saglam gazeteci . buyuk insan buyuk adam . adam gibi adam !!!
-
19.
+1liberal olmuş artık okunmaz attırırım gözlüklerine
-
20.
0tekmeyi bamışlar yine işsiz kalmış