“Çok sayıda küçük kubbe içeren Osmanlı camilerinin merkezcil yerleşim düzeni ve piramit biçimli kütlesi, en azından form olarak, bir Uygur resminde tasvir edilen gök tapınağından yola çıkılarak oluşturulmuş ve 8.-10. yüzyıllarda Kökşibagan’da cami mimarisine uygulanmış gibi görünmektedir. Aya Sofya örneğinin önemli teknik özellikler ortaya koyduğuna hiç şüphe yoktur. Ancak çok kubbeli Osmanlı camilerinde estetik özellik olarak, her biri yüksek bir ayak üzerinde duran dört kubbeli Bizans kilisesinin çoğul görüntüsüne değil, Kökşibagan’da erişilen ahenge öykünme vardır. Gerçekten de merkezcil haçvari eksenli plân, Osmanlı dervişlerinin felekleri, belki de vahdet-i vücud anlayışla evrensel ahengin grafik simgesi haline gelmiş ve derviş taçlarının üst kısmında resmedilmiştir.

hem cahilsin hem iddalı.. tipik kemalist

anasını gibtiğimin evladı; 8.-10. yüzyıldan bahsediyorsun; ayasofya inşaası 6. yüzyıl.

insan yobaz olunca...

yunanlar, 1. jüstinyen, Milet'li isidoros ve Tralles'li Anthemius olmasaydı, senin o taşşağını yaladığın araplar kübik şeklinde yapacaktı camiileri.

ulan salak uygurlardan gelen mimari daha baskın kullanıldı onu anlatmak için yazıyor orda bunlar mimarların teknik görüşleri. üstelik ben romadan feyz alınmadı demedim demem ayasofyadan feyz alnımıştır bu gayet dogaldır tekniğin, teknolojinin,bilimin yerlisi yabancısı olmaz hele mimari de bizim gibi bi göçebe toplum için şarttır bişeylerden feyz almak.. türkün atası denilen bi adama yapılan masonik estetik kaygıları ve yunan tapınagı görünümlü bi yapıt ile camilerin alakası yok üstelik arada yüzlerce sene var o seneler içinde biz zaten kendi mimari tarzımızı oluşturmuştuk. elmayla armutu karıştırma canım kardeşim yobaz filan gibi uyduruk hitaplarla gerçek degişmez.

gibtir lan. mimarlık hakkında bilgin var mı ki söylediklerini kale alalım?

kubbeler, kemerler vs.. o senin uygur-islam sandığın her şey üstün yunan tasarımıdır!

sizde hırsızlık ezelden yani!

ikonografi ve heykelin yasak olduğu bir dine mensup göçebelerin sanat ve mimari anlayışından bahsetmeye kalkma tüm dünya zütüyle güler sana ahahahaha

amk ergeni git araştır istedigin tarihçiden istedigin mimardan osmanlı yapıtlarında uygur mimarısı daha baskın kullanılır amk cahil mankurtu ki romadan feyz almakta benim için kötü bişey degil ben kültürel teknik geçişleri severim ergen türkçü kemocu degilim yarram osmanlı bi medeniyet toplumu imparatorluk zaten malak aç bak imparatorluk ne anlama geliyormuş bilmiyorsan.

sanat diyince aklına sadece ikonografi ve heykel gelen bi batı zütü yalayıcısı onlara beynini kiraya vermiş bi ergenle sanatı tartışmam.

ya gibtir git amk trollü. ben mimarım. huurya gibiş mi öğretiyorsun?

kubbe, kemer, payandalar, kilit taşları vs... bi gibimden haberin yok.

göçebe yaşamış at hırsızlarının mimarisini savunma bana...

amk salagı bi saattir ne yazıyorum hala ne yazıyorsun anlamak çok mu zor?ben romadan bizanstan kalan kültürel veya teknik bilgileri zaten sahipleniyorum ırkçı bi bakış açım yok. zaten imparatorluk bu demek içinden çıkan ermenisi de rumu da benimdir ayrım yapmam. türk mimarisi diye ırk bakımından sınırlayacaksan ben zaten çok büyük bi mimari geçmişimiz olmadıgnı söylerim aynı şekilde sanatta da öyle.bu ayıp degil kaderin türklere verdigi misyon ile alakalı.
uygurlar göçebe degildir mal yerleşik hayata geçmişlerdir ayrıca. hadi bunları geçtim ulan tipik kemalist görüntüsü veriyorsun madem mimarsın bi de bana cumhuriyet döneminin türk mimarisine katkısını söyle .ne katmış kişiliksiz soguk binalardan bbaşka ?

'anıtkabir 2. ulusal türk mimarisi örneğidir' ahahahaha çok güldüm buraya geçiyorum hemen *

amk malı ben atatürk biliyordu mu yazdım? sadece ortada bi tezat vardı onu ortaya koydum 'atammaaa laf söylüyorrr hiyeaaaaaa' diye saldıran sizlersiniz.. türklere 'göçebe yaşamış at hırsızları' diyip kemalist olmana şaşırmadım ayrıca türklügü 1923te başlayan batı özentisi tam bi kemalist lafı.. neyse iş goygoya döndü ben kaçar anıtkabirle iyi sevişmeler *