camide seviştiğimde 24 ünde bir imamdım

@104 gibtir et be panpa sonunda anlarsın

binler ben bunları laf olsun diye yazmıyorum. içimi size dökmek istiyorum çok kötü durumdayım amk yaşamak istemiyorum ben bir binim. Neyse evden çıkıp camiye gittim muallakler şadırvanda yine dedikodu yapıyordu. Beni görünce sustular hepsi benim gözüme girmeye çalışan küçük çocuklar gibiydi. Onların olmak istediği kişi bendim. Bunu hemen hemen her oturmamızda hepsi sözleşmiş gibi hep bir ağızdan “ ah bire keşke biz de sen gibi gençken dinimizi yaşasaydık. Bize çok dua et ayrına” ( h’leri söyleyemiyordu binler)

Devam edeyim…Bekir Amca ikindi namazına da gelmemişti. Derya’nın söylediğine biraz rahatsızdı. Acaba neyi vardı moruğun diye merak ettim. Evine geçmiş olsuna gitmeyi düşündüm hem Derya’yı da görürdüm. Derya’nın sevişmemizden pişman olacağını sanmıyordum. sevişirken çıkardığı sesler beni öpüşü ellerini göğsümde gezdirişi “ahh sen bensin” diye bağrışları heyecanı sanki bana yıllardan beri susuz olmasındandı. Lisede üniversitede benimle olmak hatta altıma yatmak isteyen kızlar olmuştu ama hiçbiri beni etkilememişti. Belki etkilenseydim Derya ilk olmazdı. Derya Susan Coffey, Lima,Kate Winslet’ten görüp görebileceğiniz herkesten daha güzeldi.Onu gören her erkeğin canı birden ona kaynıyordu.Çok değişik bir havası vardı sizi çeken büyüleyen. Tılsımı gülüşündeydi…Bekir moruğunun evine akşam namazından sonra gidip geçmiş olsun dileyecektim.

panpa bu arada aklıma geldi amk ahahah hala gülüyorum bu hikayeye bende camide kuran dersi alıyodum telefondan facebook'a giriyodum amk hoca gördü aldı telefonu bende hocaya dedim hocam net paketi var istediğiniz gibi takılın sinirli bi bakış attı amk evladı sonra bu gömüldü telefona mescidde turluyo sonra tenefüse çıktık işte tenefüs bitimi bu geldi telefonu kapatmış bana verdi amk... eve gidene kadar sakın telefonu açma ! dedi sinirli bi şekilde vay amk dedim gitti hemen açtım telefonu allahtan opera mini vardı geçmişe bakacaktım takıntıdır bende her bilgisiyarın(telefon) geçmişine bakarım neyse arkadaş geldi napıyon dedi bakıcam hoca ne yapmış dedim amk bi baktık amk malı girmiş youtube'a liseli kızlar çıplak, liseli kızlar +18 yazmış lan dedim bi ara kendimden şüphelendim ama ben youtube'tan böyle aramalar yapmaz kaliteli ferre sitelerine girer ingilizce aramalar yapardım ve her zaman geçmişi temiz tutardım arkadaş bana baktı sonra giriş saatine baktık arkadaşla bir birimize baktık bi kahkaha patlatık amk sonra arkadaş yazık lan hocaya dedi erkeklerin içinde dedi ben bi kahkaha daha patlattım amk sonra derste hoca telefonu açtın mı dedi sinirli bi şekilde yok hocam yok açmadım hiç bişiye bakmadım diyip güldüm ahahha...

Lan yazsana

kusura bakmayın beyler elektrikler gitti o yüzden yazamadım

Bekir moruğu akşama namazına da gelmedi. Camiden çıkınca doğru Derya’nın evine gittim. Kapıyı Amca’nın bunak karısı açtı buyur etti. Bana gösterilen ilgi alaka hoşuma gidiyordu bana çok güveniyorlardı seviyorlardı. Amca pijamalarıyla oturmuş sesli sübanallah çekiyordu.Ben odaya girince birden ayağa kalktı beni gördüğüne o da sevindi. Yarım saat beni övdü. Yaşlıları bilirsiniz bir ufak harekete binlerce mana yüklerler uzatırlar da uzatırlar. Beni bütün çocuklarıyla kasabalıyla sucu Hamdi’yle herkesle kıyaslayıp hepsinin üstüne çıkardıktan sonra sıra bana geldi. Benim pek konuşacak bir şeyim halini vaktini sormuş geçmiş olsun dilemiştim.Ben Derya’yı arıyordum o nerdeydi? Moruğa bizim talebe nerde verdiğim ödevlere mi çalışıyor dedim. Odasında uzanıyormuş.iki de bir bana dua etmeyi de ekgib etmiyordu moruk. Torunuma şu kelamı öğretiyon ya Allah tuttuğunu altın etsin. Hele bir okumaya başlasın dile benden ne dilersen diyordu. Bekir amcaya acıyordum Derya beni okuyordu ben Derya’yı…

Neyse Bekir amcayla konuşurken Derya odaya girdi. Tebessümle hoş geldiniz hocam dedi.. Derya çok hoştu onunlayken çok huzurluydum konuşmasına hiç gerek yoktu.iki bardak çay içtikten sonra müsaade istedim. Derya’yı cumartesi günü görecektim bugün pazardı. Evden çıktıktan sonra keşke hafta içi de Derya’ya ders vermeyi teklif etseydim dedim ama biraz da korktum hem de Bekir moruğu kızın okulu oldugu için izin vermez diye hemen vazgeçtim.

binler tam üç ay hafta sonları Derya’yla öğle namazından ikindi vaktine kadar okuma salonundaydık.Her cumartesi bana aşkını anlatan mektup getiriyordu küçük hediyeler alıyordu. Cami bizim aşk yuvamızdı. Beni en yakın arkadaşlarına anlatmıştı.Ama arkadaşları birlikte olmamızı istememiş. ikimiz de birbirimizi düşünmeden duramıyorduk hazza dayalı bir birlikteliğimiz vardı. Sevişmeden önce sürekli bana hafta içi yaptıklarını özet geçiyordu saçma sapan olur olmaz şeylere gülüyorduk.Ona evlenme sözü de vermiştim.iki yıl sonra üniversiteye gidecekti üniversitenin ikinci yılında Derya’yı Bekir moruğundan isteyecektim. Güya…Huyuna suyuna gitmezsem ne öptürüyordu ne konuşuyordu.Ama benim tek istediğim onu gibmekti belki evlenirdim de bilmiyorum. Baya ikilemde kaldım evlenene kadar böyle mi devam etmeliydim yoksa istediğimi yapıp sonra mı karar vermeliydim bilmiyorum. Böyle iki ay daha geçti.Tam kış ortasındaydık. Soba yakmak bana ölüm gibi geliyordu…Derya hafta sonu hasta olduğundan camiye gelmedi. Geçen haftaki mektubunda benimle gece de birlikte olmak istediğini beraber film izleyip başını göğsüme koyup uyumak istediğini benden teklif istercesine yazmıştı.Bu hafta camiye gelseydi gece beraber kalmamızsın bir yolunun olduğunu söyleyecektim. Plana göre Derya arkadşında kalacakmış gibi Bekir moruğundan izin alacaktı bende kalavcaktı eve girdiğini gören olursa da eve misafir olarak davet ettiğimi ders hakkında konuştugumuzu söyleyecektik ama gece bizde kalmayacaktı. Plan buydu. Neyse uzatmıcam beyler çok daraldım özet geçicem.

iki hafta sonra.. Aynen planladığım gibi oldu. Derya dedesinden Tekirdağ merkezdeki arkadaşımda kalıcam diye izin aldı eve geldi. Yatsı namazı için evden çıkarken Derya’ya evde pek ses çıkarmamasını ışıkları açmamasını öğütledim. Derya akıllı kızdı çok zeki ve hamarattı. Yatsıdan çıktık sonra eve dönerken korkmaya başladım beni meslekten oldugum gibi canımdan da olabilirdim. Evden içeri adımımı atar atmaz bütün kuşkularım korkularım kayboldu. Derya’nın gülüşüyle her şeyi unutuyordum.Ben camideyken bana makarna yapmış bir de masaya yoğurt koymuştu. Beyaz dar bir gömlek altında kırmızı eşofman giymişti. Siyah sütyeni belli oluyordu. Gömleğinin üstten iki düğmesi açıktı ve aşağı eğildikçe deliriyordum. Makarnayı yedik salona geçtik. Neyse iyice birbirimize yaklaşmaya başladık. Dizim dizine değiyordu elimi hafifçe omzuna doğru attım. Birden kalkıp mutfağa geçti dur nereye gidiyorsun demeye kalmadı gelsene dedi.

ben yazıyorum da okuyan var mı ki amk.

neyse ben hepsini yazıp bitiriyorum okursunuz belki

ne geliyosa başımıza bu imoşlardan geliyo amk

Mutfak tezgahına elini koymuş mutfak kapısına doğru domalmıştı yavaşça eşofmanını aşağı indirmeye başladı Derya’yı tangalı vaziyette karşımda görünce dayanamadım.Sen benim bebeğimsin çok mu istiyorsun ha der demez kalçalarına elimi attım. Derya tezgahla benim aramdaydı. Ellerimle göğüslerini sıkıyordum gömleğinin bütün düğmelerini açtım. Derya sen de soyun bu gece seninim dediğinde ben çoktan pantolonumu çıkarmıştım. Derya bana döndü ve öpüşmeye başladık sütyeninin kopçasını baya zorlansam da açtıktan sonra boynundan aşağı memelerine doğru emmeye başladım. Ellerimle her yerini okşuyordum o da aynı şekilde beni. Deryayı kucağıma aldığım gibi yatağa zütürdüm hiç durmadan gülüyordu bu gece olsun seninim diyordu. Tangasını çıkartıp bacaklarının arasına kafamı soktum ve dıbını yalamaya başladım.Bu gece seninim sen de benim diyor bir yandan kalçamı sıkıyordu. Derya altımdaydı yavaş yavaş içine soktuğumda zevkten çığlık atıyordu ben de deliler gibi bağırıyordum güzel çok güzel…Dibine kadar sokuyordum üstünde zıplama başladım ikinci kez boşalmıştım. Derya’nın amından çok az kan gelmişti. Daha şiddetli sokup çıkarıyordum ikimizde zevkin doruklarındaydık. Suyun içinde kalmıştık ikimizde Derya yeter aşkım diye bağırınca bıraktım korktu panikledi diye düşündüm.Ne oldu deyince kadınınım artık dedi dudaklarıma yapıştı elini her tarafımda gezdiriyordu.O gece sabaha kadar seviştik. Saat dört gibi duş aldık. Sonra hiç konuşmadan yan yana yattık iki de bir birbirimize bakıp gülüyorduk. Benim somyaya ikimiz sığmıyorduk sarılı vaziyette uyuduk…

ahahah john lennon hayranı imam
'Imagine there's no heaven
It's easy if you try
No hell below us
Above us only sky
Nothing to kill or die for
And no religion too'

inandırıcı değilsin bin. ayrıca kim beyaz gömlek ve kırmızı eşofman altı giyen bir dişi apaçiyi gibmek ister ki? o kostümü scarlett johansson giyse soğur insan amk. eşofmanı hatun kısmının üstünde yalnızca spor yaparken görmek isterim.

@120 ahaha ibretlik tespit

bide losing my religion dinleyen imam vardı

Sabah namazına gitmediğimden Nusret Amca on bir gibi kapıya geldi. Endişelenmiş moruk. Hastayım öğlen namazına gelicem sağol deyip yolladım moruğu eve buyur etmediğime bozuldu yavşak ama yapacak bir şey yoktu. Camiye giderken Derya’yla birlikte dışarı çıktık. Mahalleli bizi görmüş hemen Bekir moruğuna yetiştirmiş. Tabi bana güveni tam herkesin de milletin ağzı durur mu…Derya dedesine bana bir şeyler sormak için evime geldiğini söyleyince moruk sevinmiş beya sen sor kızancığım hoca en iyisini bilir demiş. Benden kim şüphelensin Bekir moruğu karısını emanet etse onu bile giberdim ama kimsenin haberi yoktu.

Derya’yla o işi gördükten sonra gerçekten Kur’an dersi vermeye de başlamıştım. Evdekiler her hafta sıkıştırıyordu al eline de biraz sesli oku diye Derya hep olmaz hiç okuyamıyorum hep haftaya okuyacam diye erteliyordu. Derya’yla o işi görmüştük ama birbirimize sevgimiz hiç azalmıyordu her şey yolundaydı.Ona ders veriyor arta kalan zamanda da oturup saatlerce konuşuyorduk. Hafta içleri her gün Bekir moruğunun evine gitmeye başladım artık o evin evladıydım

@122 'losing my religion' bir deyim panpa. kafayı sıyırıyorum/sıyırmak üzereyim gibi bir anlama geliyor. yine de rem dinleyen imam.. evet binlerin hayalgücü yüksek. adam bakire kızı gibiyor @119 da, hatun zevkten çığlık atıyor. burdan da sevgili imamımızın reelde hiç sevişmemiş bir liseli olduğu sonucunu rahatlıkla çıkarabiliriz.