camdan bakmakla sokağa koşmak

oturduk yaşlı kır saçlı bir adam vardı sürekli sigara sarıyordu 40-45 yaşlarında tilki abi diyorlardı adama sürekli ot yanıyordu o adamın olduğu yerde bi tane sarıp yakıyordu 2-3 duman aldıktan sonra sağındaki çocuğa veriyordu ve direk diğerini sarıp yakıp tekrar çocuğa veriyordu orada rahat 10-15 sigara içtik ve benim yanımdaki torbacı abi beni anlattı güzel bir kardeşimiz yeni taşınmış yol kovalıyor falan filan hesabı dediler nerelerde yaptın saydım semtleri araba sürebiliyor musun dediler evet dedim sonra bana pimaşa tırmanabiliyor musun diye sordu 1 kere denedim yakalandım dedim.

reserved

sen zayıfsın kendini kolay taşırsın pimaşa tırmanmayı öğrenirsen 10. kata bile çıkabilirsin dedi. geri nasıl inicem? dedim kapıdan çıkıp yürüyeceksin olum dediler mantıklı geldi ama 10. kat şaka değil yani düşsem sakat kalırım diye düşünüyordum. sonra beni kendi evlerinin oraya zütürdüler 3 katlı prefabrik villa tarzı bir evdi önce pimaşın önünde hazır ol'da dur dedi durdum hiç şeklini bozma ayakların bitişik kalsın kas kendini elini kaldırabildiğince kaldır 2 elinle pimaşı kavra ve kendini yukarı çek ama ayaklarının şeklini sakın bozma duvardan da destek alma dedi.

çektim kendimi biraz sonra tek elini uzata bildiğin kadar yukarı uzat tekrar dedi kaydıra kaydıra uzattım ve diğer elinide şimdi onun yanına it kendini çek dedi tekrar çektim biraz yükseldikten sonra ellerim kaymaya başladı aşağı doğru indim neyse sonra tekrar devam ederiz heyecan yaptın ellerin terliyor dedi tamam abi dedim gidecek yerin var mı diye sordu sonra evim var ama bu saatten sonra gidemem herhalde dedim tamam kal bizde dedi tilki abi kaldım o gece onlarda ertesi gün kral sofrası gibi bir kahvaltı hani böyle tiplerin böyle kahvaltı edebileceği hiç aklımın ucundan bile geçmezdi.

kahvaltıya oturdum çay içer misin diye sordu olur abi dedim ve sonra bir kız geldi benim yaşlarımda kumral yeşil gözlü çok tatlı bir şeydi biraz baktım sonra hemen kafamı çevirdim adam görürse dayak yeriz lan dedim ama harbi kıza vurulmuştum yani geldi çay doldurdu dikkat et yanma dedi doldururken bardağı uzatmıştım yok yok dedim çayı doldurdu ve tilki abiyi öptü babacım ben okula gidiyorum var mı bir isteğin diye sordu nasıl şaşırdım o at hırsızı gibi adamın nasıl böyle bir kızı olabilir böyle bir evi olabilir diye düşünüyordum.

kahvaltını bitirince arka bahçeye gel dedi ve evden çıktı evde tektim merak ettim etrafı gezdim biraz evin içinde sonra arka camdan baktım ne var arkada diye bir şeylerle uğraşıyordu lastikler falan filan vardı araba parçaları tamponlar tavanlar jantlar falan hemen indim arkaya gittim abi bura neresi dedi burası benim atölyem dedi abi ayıptır sorması senin adın ne ? diye sordum tilki dedi söylemeyince üstelemedim eşin ne oldu abi annemle babam gibi ayrımısınız sizde diye sordum 2 sene önce vefat ettiğini söyledi.

sonra lafı uzatmadan bi halat verdi bana çık ağaca bağla bunu dedi merdiveni ağaca dayadım üstüne çıktım en sağlam gördüğüm dala halatı bağladım ve aşağı sarkıttım halata sarıl in dedi ilk başta kolay gibi gelmişti tutuntum halata ve aşşağı kaymaya başladım ama halat baya keskinmiş ellerimi kesti bıraktım ve sırt üstü düştüm güldü kaymayacaksın dedi tek tek kavraya kavraya sıka sıka adım adım ineceksin sen yürürken kayıyor musun? diye sordu yok abi dedim o zaman tutun halata yukarı çık in dedi (işin kaşarlığını öğreniyordum, gerçekten yaptığım işi kusursuz yapmayı öğreniyordum.)

kız da geldi tam oldu amk zerre inanmadım ama okuyoz işte

biraz azmettikten sonra çıktım en tepeye ama inecek dermanım kalmamıştı düşmektende korkuyordum sonra 1-2 metre aşşağı saldım kendimi ve sonrasında ipi bıraktım aşağı indim iyisin iyi alışırsın biraz dinlen dedi. tilki abi ben bi eve gideyim annem merak etmiştir dedim olur dedi çıktım tam gidiyordum ki etrafta ne araba var ne otobüs ne minübüs geri döndüm güldü dedi nereye gidiceğini sanıyosun anahtar attı bana kapıdaki gri olan dedi kapıda gri bi accent vardı. abi ben yolu bulamam buraya yeni taşındık bilmiyorum daha sen bırakır mısın beni minübüs yada taksi geçen bir yere dedim. olur dedi evimin önüne kadar bıraktı ve evimi sordu gösterdim burası abi dedim 4. zil dedim tamam dedi geri nasıl dönücem abi ben yanına peki diye sorduğumda numarasını verdi ararsın ben gelir alırım seni buradan dedi tamam abi dedim indim ve evin zilini çaldım

reserved

annem kapıyı açar açmaz anneme sarıldım ve öptüm anne lünaparkta işe başladım 1500 lira maaş veriyorlar dedim dün neredeydin dedi parktaydım geç saate kadar kaldım sonra patronları beni gördü çağırdılar konuştuk falan işe aldılar dedim peki kaçta çıkacaksın diye sordu gece 01:30 ama orada yatacak yer var arada orada da kalırım dedim peki dedi ve güzel bir duş aldım evimde yatağa uzandım biraz sonra bilgisayarı açtım google'ı açtım olduğum semti yazdım ve tilki diye arattım hiç bir şey bulamadım sonra ben çıkıyorum dedim anneme ve tilki abiyi aradım abi evin önüne gelme sahilden alır mısın beni annem görmesin dedim.

tamam dedi ve geldi beni aldı sahilden bira içer misin? diye sordu içerim abi dedim 8-10 tane bira aldı arabayla içe içe yukarı çıkıyoruz sonra ablamın okuluna uğradı ve kızını aldı kızının da adını orada öğrendim kızın adı ada'ydı geldi arkaya bindi naber babacık dedi ve öne uzanıp babasını öptü ben hiç oralı bile olmadım ilgilenmiyormuş gibi davrandım ama içim içimi yiyordu tilki reyizle aynen muhabbet ediyorduk neyse o gece tekrar beni pimaşa çıkardı bu kez 3-4 metre çıkmıştım rahat ve sonra aynı şekilde yavaş yavaş inmiştim olucak olucak dedi

sonra arkaya git otur geliyorum dedi gittim oturdum bekliyorum elinde koca bir tepsiyle geldi kızarmış biberler patlıcanlar amerikan salatası sarımsaklı yoğurt ton balığı falan sonra cebinden 70 lik rakı çıkardı tepside taşıyamıyorum düşürüyorum hep dedi. neyse koydu masaya benim aklım hala ada da çünkü kızartmaları o yapmıştı resmen ev işi yapıyordu benim yaşımda bir kız o an yaşadıkları konusunda yalnız olmadığımı anladım o kızında sırtında ağırlığından çok yükleri vardı, babasının kirli elbiseleri, bulaşıkları, babasının abuk subuk keyfi ihtiyaçları için uykusundan oluyordu.

neyse hadi saki doldursana rakıları ne bekliyorsun dedi doldurdum başladık içmeye anlat bakalım dedi hani ben senin gözlerinde görüyorum seni ama dinlemekte istiyorum dedi baban nerede ? diye sordu ilk biraz kızdım biraz utandım ceza evinde abi dedim neden dedi bilmiyorum dedim peki kimle yaşıyorsun dedi yakın bi zamandır annemle yaşıyorum ama ondan önce tek yaşıyordum dedim ve başladım anlatmaya kısa kısa bizim ada var ya dedi evet abi dedim çok güzel kız dimi dedi estf. abi benim ne haddime dedim hemen

reservedd

dinleriz.

helal panpa güzel anlatıyosun

heyecan yapma lan dedi annesine benziyor ada dedi en az onun kadar dürüst en az onun kadar hamarat elim ayağım oldu ada benim dedi o olmasaydı ben kim bilir şimdi neredeydim ne yapıyordum belli olmazdı dedi sizin kaderleriniz bir aşağı yukarı diye devam etti, bende ceza evinden bu sene çıktım ada da yurtta kalıyordu dedi o an anlamıştım neden o kızın bana bu kadar çekici geldiğini ve güzlerim dolmuştu dinlerken, bak dedi ufaklık ben seni çok sevdim allahtan hep bir oğul istedim bana vermedi belli ki sende baba istiyorsun bana yanlış ypamadığın sürece öz evladımdan farkın yok dedi ensemten tuttu ve kafamı göğüsüne doğru çekti ter ve sigarayla karışık kokuyordu aslında iğrençti ama bir an babam geldi aklıma babam gibi hissettim.

tilki yakalanmış beyler.:((

http://www.izlesene.com/v.../tilki-operasyonu/5355385

neyse birbirimizi yavaş yavaş tanımaya başladık ve tilki abinin adını o gece öğrendim sonra tilki abi hadi eve dedi sen git abi ben biraz daha buradayım dedim o zaman sofrayı kaldırmıyorum saki sen oturursun dedi tamam abi aynen dedim ve sabaha kadar oturdum düşündüm. hayat hiç adil değildi ve derdi olan tek insan ben değildim, bazı insanlarında benim gibi hayata dair kaygıları vardı. yaşayamadığı ekgibleri ve mecburen yaşadığı eksileri vardı. bir kaç duble daha içtikten sonra donumdaki sigara paketinden bir çiftli sigara çıkardım önce çakmakla ağızını yaktım kafasını söktüm sonra ateşledim ver dumanı gelsin reyiiiiiz