-
1.
0
-
2.
0Londra'daki caminin yeni imamı şehre gitmek için hep aynı otobüse biniyor ve çoğu zaman aynı şoföre rastlıyordu.
Birgün, bilet alırken şoför yanlışlıkla 20 "kuruş" fazla verdi. imam efendi yanlışlığı, yerine oturup, parasını sayınca fark etti. Kendi kendine düşünmeye başladı; "20 kuruşu geri versem mi vermesem mi acaba şoföre?"
Ama içinden bir ses diyordu ki; "Bu çok küçük bir para. Şoförün zaten umurunda da değil. Otobüs şirketi için 20 kuruş ne fark eder? Bu parayı Allah'tan gelen bir hediye gibi... düşünebilirim"
ineceği durağa gelince, imam kalktı yerinden ve şoförün yanına yaklaştı. Fikrini değiştirmişti. inmeden önce şoförün yanına sokuldu. "Sizden bilet alırken, bana 20 kuruş fazla vermişsiniz. Oturunca fark ettim" dedi ve ekledi "Buyurun paranızın süstü olan 20 kuruşu."
Şoför gülümseyerek baktı imam efendiye ve "Siz camiinin yeni imamısınız değil mi? Aslında uzun zamandır sizi caminizde ziyaret etmek istiyordum. islam'ı öğrenmek için. Size, bilerek fazla para verdim. Nasıl tepki vereceğinizi görmek istedim."
Şoförün sözleri üzerine imam şoka girmişti adeta. inerken nerdeyse bacaklarını hissetmiyordu. Yere yığılacakmışcasına bir direğe tutunmuş ve kendine gelmeye çalışıyordu. Bu arada, gözlerinden yaşlar dökülerek gökyüzüne baktı ve dedi ki:
"Allah'ım az daha islam'ı 20 kuruşa satıyordum!" -
3.
0Ağam Oruç, Şam Trablusu’na varamadı. Yolda Rodos gemilerine rasladı. Büyük cenk oldu. Karındaşım ilyas şehit düştü. Tanrı rahmet eylesin! Kafir gemileri cengi kazandı. Oruç Reis’i gemisiyle beraber esir aldılar. Zincire vurup Rodos adasına zütürdüler. Bu haber Midilli’ye erişince çok üzüldüm. Kanlı gözyaşları döktüm. Fakat hemen ağam Oruç’u kurtarmak çarelerini düşünmeye başladım. Krigo isminde bir kafir tacir vardı, dostumdu. Rodos’la ticaret yapardı. Krigo’yu tekneme alıp Bodrum’a geldim. Kendisine dedim ki : "Dostluk bugünde belli olur. Al sana 18.000 akça. Ağam Oruç’u kurtarmak için bana yardım et. Sen Rodos’a git, zemini yokla. Ben seni Bodrum’da bekleyeceğim." Krigo: "Baş üstüne" deyip Rodos’a gitti. Orada Oruç Reis’i bulup görüştü. Oruç’a dedi ki : "Sana karındaşın Hızır Hayreddin Reis çok selam ve dualar eder. Senin kafir elinde esir olmana çok üzülmekte, gece gündüz ağlamaktadır. Beni sana gönderdi. Şimdi karındaşın Bodrum’dadır. Bir hayır haber beklemektedir." Oruç, Krigo’dan bu sözleri duyunca sevincinden ağladı.
-
4.
0hata: Oruç Reis, Antalya'ya döndüğü zaman, zamanın padişahı II. Sultan Beyezid'in oğullarından Sultan Korkut, Antalya'dan Manisa'ya hareket etmişti. Kendisine Teke (Antalya) vilayeti yerine Saruhan (Manisa) vilayeti verilmişti. Sultan Korkut'un "Piyale Bey" adında bir hazinedarı vardı. Evelce Oruç Reis, bu Piyale Bey'e bir frenk oğlancığı hediye etmişti. ikisi arasında dostluk vardı. Şimdi Oruç Reis'in başına bu haller gelip teknesiz kalınca, Piyale Bey, efendisi Sultan Korkut'a vaziyeti anlattı : "Oruç Reis, bir mücahit kulunuzdur" dedi, "gece gündüz kafirle cenk edip nece zaferler kazanmıştır. Şimdi teknesini kaybetmiştir. Gerektir sultanım, bu mücahit kuluna bir tekne ihsan ede." Sultan Korkut, Oruç Reis'in şöhretini biliyordu. Dileğini memnuniyetle kabul etti. Ağam Oruç'u huzuruna çağırdı. Konuştu, görüştü. Çok ikram ve ihsan etti : "Hemen başın sağ olsun," diye teselli etti; "ben seni teknesiz komam. Elem üzre olma." Sultan Korkut, hemen izmir kadısına bir emir yazdı : "Fermanım sana gelir gelmez, Oruç Reis oğlumuza, dilediği üzere mükemmel bir kalite yaptırasın. Varsın dinimiz uğruna kafirlerle savaşsın. Öcünü alsın. Hanedanımızı rahmetle ansın." Piyale Bey de izmir Gümrük Emini'ne name yazdı : "Oruç Reis, dünya ve ahiret karındaşımdır." dedi; "size geldikte, hemen himmetinizi ekgib etmeyin. Her türlü yardımınızı esirgemeyirı. 22 oturak bir tekne yapılmasına nezaret edip tez zamanda Oruç Reis'e teslim eyleyin. Teknenin donanması için her türlü masrafı, efendim Sultan Korkut'un hesabına yazın." Oruç Reis, izmir e geldi. Tez zamanda kendisine iki tekne verildi. Biri Sultan Korkut'un şahsına olan hediyesiydi. Diğer tekne de Piyale Bey'in malıydı. O da Oruç'un emrine verildi. Oruç Reis, tekneleri donattı, leventlerini topladı.
-
5.
0aha offline oldu kaçırdınız
-
6.
0Londra'daki caminin yeni imamı şehre gitmek için hep aynı otobüse biniyor ve çoğu zaman aynı şoföre rastlıyordu.
Birgün, bilet alırken şoför yanlışlıkla 20 "kuruş" fazla verdi. imam efendi yanlışlığı, yerine oturup, parasını sayınca fark etti. Kendi kendine düşünmeye başladı; "20 kuruşu geri versem mi vermesem mi acaba şoföre?"
Ama içinden bir ses diyordu ki; "Bu çok küçük bir para. Şoförün zaten umurunda da değil. Otobüs şirketi için 20 kuruş ne fark eder? Bu parayı Allah'tan gelen bir hediye gibi... düşünebilirim"
ineceği durağa gelince, imam kalktı yerinden ve şoförün yanına yaklaştı. Fikrini değiştirmişti. inmeden önce şoförün yanına sokuldu. "Sizden bilet alırken, bana 20 kuruş fazla vermişsiniz. Oturunca fark ettim" dedi ve ekledi "Buyurun paranızın süstü olan 20 kuruşu."
Şoför gülümseyerek baktı imam efendiye ve "Siz camiinin yeni imamısınız değil mi? Aslında uzun zamandır sizi caminizde ziyaret etmek istiyordum. islam'ı öğrenmek için. Size, bilerek fazla para verdim. Nasıl tepki vereceğinizi görmek istedim."
Şoförün sözleri üzerine imam şoka girmişti adeta. inerken nerdeyse bacaklarını hissetmiyordu. Yere yığılacakmışcasına bir direğe tutunmuş ve kendine gelmeye çalışıyordu. Bu arada, gözlerinden yaşlar dökülerek gökyüzüne baktı ve dedi ki:
"Allah'ım az daha islam'ı 20 kuruşa satıyordum!" -
7.
0geri gelmiş ve iyi gelmiş
-
8.
0efsane geri döndü
-
9.
0kaliteli
-
10.
0upp binler hatun fena
-
11.
0kızın dudagında ucukmu var lan