-
226.
0anlatacağın hikayeyi gibeyim biz de dinliyoz amk
-
227.
0amk ne gençlik gençlik ne bin anlatıp durma yapıcaksan bişeyi 2-3 sayfa yap sonrada gibtir git uyu
-
228.
0Gençlik ne oç
-
229.
0oğlum hiç şans tanımıyorsunuz bana. o öngörüyü niçin yazdığımı dibine kadar anlayacaksınız size yemin ediyorum.
-
230.
08 temmuz sabahı jfk ile beraber mikrodalgalık bir şeyler atıştırıp yola çıktık. arabada ilk ben başlattım sohbeti. "o gece mekgibalılar beni kötü dövdü." jfk umursamaz bir "aaha(türkçe'deki hmm)" sesi çıkardı. "ne kadar enteresan" dedim. "ne kadar imkansız bir rastlantıydı." jfk dikkatimi çekmek istiyordu, beni aptal yerine koyması daha da sinir bozucuydu: "şu sarışını gördün mü?" diyordu, arkasına dönüp "wohoaa" yapıyordu. bense istifimi bozmadım. o da devam etti, radyo açtı, zenci rap çalıyordu. kennedy şarkı sözlerini takip etmeye başladı. bana konuşma şansı vermedi.
işte de defalarca karşı karşıya geldik ancak istifini bozmuyordu, açığını yakalayamamıştım. -
231.
0okunur, amerikada geçiyor mevzu çünkü
-
232.
0bu arada, o sabah işe jfk ile birlikte girmiştim. mike hiçbir gib diyemeden öylece beni izliyordu. yüzünden hiçbir şey anlayamamıştım. imkansızdı, his belirtisi dahi yoktu. ölü gibiydi beni gördüğünde. stojanche ve caroline beni sevinçle karşıladı. beni sevmeyenlerden linda ve jessie nefret dolu bakışlar atıyordu. yine diane ve pamela da beni karşılayanlar arasındaydı. öte yandan jfk'den sonra en çok sevdiğim adam michael (jamaikalı expo, yemeklerle ilgili bana çok şey öğretti. orada 2 aydır çalışıyordu ben geldiğimde.) beni kucaklayanlar arasındaydı.
akabinde çalışmaya başladım, mike bana hiçbir gibim diyemedi o gün.
b.bey'e hayran olmuştum, adam 1 saatte düşmanlarımın yarısını yarış dışına itmişti. -
233.
+1öğlen 2'ye yaklaşıyordu. aldığım bir iş, ne olursa olsun, ygs-lys'ye çalışmaktan tutun şimdi verdiğim hayat mücadelesi, benim için her daim kutsaldır ve gücümün yettiği son noktaya kadar çalışırım. yine işe kendimi kaptırmışım saat öğlen 2'yi geçiyor, iyisi mi dedim çıkayım. mike'ı giblemeden punch out yaptım, jfk'yi aradım. ortalarda yoktu. stojan'a sordum, ki biz stojan'a stoley diyoruz, bana erken çıktığını söyledi.
şüphelerim zirvedeydi, öte yandan hayatımı kurtaran adam hakkında böyle şeyler düşündüğüm için kendimi de suçluyordum. artık noir york'un melankolik ama sert adamı olmuştum. geçmişinden kurtulmaya çalışırken her seferinde geleceğe saplanan, geçmişi tarafından hep kovalanan bir adam düşünün. işte o bendim.
bütün bunları düşünürken dışarı çıktım, jfk'nin arabası da ortalarda yoktu. çok sinirlendim ama bir an için acil bir durumu olabileceğini de düşündüm. koy zütüne deyip bulaşıkçı olarak çalıştığım yere doğru yola koyuldum. kolumdaki yaralar, sızılar hala iyileşmemişti. gözüm kan çanağıydı. o kapıdan yine kovboy gibi girdim. -
234.
0içeri girdiğimde bütün mekgibalıların yüzü korkuyla bana çevrildi. oradaki bütün insanlar ve objeler karanlıklaştı ve mekgibalılarla ben kaldım. o saniyeler bana yıllar gibi gelmişti, sonrasında hiçbir şey olmamış gibi rutin işlerine döndüler. görmezden geldiler, sanki hepsi anlaşmıştı. bazıları ise başlarını eğip işini yapıyor numarası çekiyordu.
başım dik gururla ilerledim. önlüğümü geçirdim, bulaşıklarımın başına geçtim. bugün jason ve jamaikalı gerzek vardı. jamaikalı, önceden miguel'in yaptığı işi yapıyordu. jason makine kısmındaydı, bense düzenleme ve iletim görevindeydim. -
235.
0jason ilk gördüğünde ciddi bir şekilde bana baktı. "ne oldu?" dedi. ilk söylediği buydu. jason ne kadar korkutucu bir görünüme sahip olsa da özünde kocaman bir kalbi vardı. küçücük oğlu alex ile nasıl ilgilendiğini, onu nasıl kucaklayıp sevdiğini gözlerimin önünde tekrar tekrar oynatıyordum. jason ve ben bir baba- oğul gibi olmuştuk. ben babamı özlüyordum, o da işte bulunduğu saatlerde oğlunu özlüyordu. benim ona hayallerimi, planlarımı, türkiye'de yaptıklarımı anlatmam hoşuna gidiyordu. şimdi ise karşımda ciddi ve korkutucu bir şekilde bana bakıyor, ne olduğunu soruyordu. "yanlışlıkla düştüm." dedim. "yanlışlıkla düşmek böyle bir şey değildir, inan bana ben de yaşadım. şimdi, neler olduğunu anlat." dedi. sakin olmasını söyledim, restorandaki konuklar gidince yemekte anlatacağımı söyledim.
belirttim mi hatırlamıyorum, restoran self- servis olduğundan konuklar gidince çalışanlar istedikleri gibi yemeklerini yiyor. garson olanlar gidiyor, mutfaktakiler ise temizlik için bir ya da iki saat daha çalışıyor. yemekte aynı masaya oturduk. mekgibalılar da restoranın öbür köşesinde aynı masaya oturmuştu. havada kavga kokuyordu. -
236.
0jason "anlatsana hadi!" diyordu, "bunu sana yapana ödetmeliyiz" diyordu. ben de önce "bunu bana yapanlar zaten bunu ödedi, lütfen sakin ol ve sakın bir hata yapma." dedi. "pekala, dinliyorum" dedi. başımdan geçenleri anlattığımda jason sinirle restoranın bir köşesinde kahkahalarla gülen mekgibalılara baktı. tam kalkarken kendi kolumun 2 katı genişliğindeki kolundan tuttum, "ne yapıyorsun? sözünü tut ve lütfen otur." dedim. o an onu tutmasam, eminim o restoran tarihi eser olurdu.
"en azından iyi olmana sevindim." dedi. bir gün jfk ile tanışmak istediğini de ekledi. -
237.
0rezerve. hepsini okudum devdıbını bekliyorum ak
-
238.
0gece 1-2 saat daha çalıştık, jason arabasıyla beni jfk'nin evine bıraktı. saat gece 00:30 civarıydı. yukarı çıktım, kapıyı tıklattım, açan olmadı. jfk'ye telefonla ulaşmaya çalıştım, "daha sonra arayınız." uyarısıyla karşılaştım. apartmanın çevresinde 3-4 saat amaçsızca dolaştım. tekrar apartmana girdim, yapacak bir şey yoktu. jfk'nin kapısının önünde uyudum.
-
239.
0sabah bir sesle irkildim, gözlerimi hafiften araladım. jfk idi bu. beni uyandırmaya çalışıyordu. sırtım fena ağrıyordu, uyanır uyanmaz "nerdesin bin" dedim. özür diledi, hoteldeki housekeeping işine devam ediyormuş. ilk maaşını alabilmek için işte belli bir süreyi doldurması gerekiyormuş o yüzden de son çalışmasını dün yapıp bitirmiş. bunları söylerken ben jfk'nin yatağına sere serpe uzanmış haldeydim tabi. o ise üstünü değiştiriyordu. ben ise gözlerimi açamayacak kadar yorgundum.
-
240.
0bir iki saat yatakta tatlı uyku yaptım, uyanığım ama öylesine yatıyorum işte. sonra uyanıp mikrodalgalık bir şeyler atıştırdım, jfk yine yoktu. dıbına koduğumun bini yüzünden taksiyle gittim işe, akşam iyi fırça yiyecekti benden orası kesindi. o gün yine mike bana bir gibim diyemedi. jfk'nin off günüydü, peki jfk nereye gitmişti? neden beni uyandırmadan gitmişti? artık bu soruların cevabını öğrenmek istiyordum, tahammülüm kalmamıştı.
bulaşık işinde de tüm gün bunları düşündüm, öte yandan mekgibalılardan birinin 2 gündür yerinde olmadığını da farkettim. bu bıçakladığımdı. hastanede olduğunu düşünüp üzerinde çok durmadım. akşam işten çıktım, o gün jason da yoktu. barbie zaten erken çıkıyordu. birkaç gün evvel becerdiğim ve ismini bilmediğim garson bayan bir önceki gün bana yavşamıştı tekrar istiyorum der gibi. bense onu gibtir etmiştim, gururuna yedirememiş olacak ki bana kötü davranmıştı.
dolayısıyla motele gitmeye karar verdim. -
241.
0reserved
-
242.
0reserve..
-
243.
0bu akşam uno'ya gidecem, seni bulamazsam dıbına korum ona göre
-
244.
0flashforwardını gibtiğimini ergeni. ulan 3-4 kişi reserved deyince hemen havalara giriyorsunuz hepiniz. gibtin attın hikayeyi.
ayrıca ps3 de halo nasıl oynuyorsun amk buu da anlamış değilim. -
245.
0anlat lan ayrica sazan kokusu var
-
dumbki nikli yazarın annesini ifşa ediyorum
-
10 suku gelırse sozluge 1 5 yıl ara ss alın
-
kutsalsuku nun annesini ve kendimi ifşa
-
acayip ve joseph zıhnen cocukmu acaba
-
aidsli bu arada
-
alexmercerfrey ne hayatsız bırıymısın
-
artik rammstein görmek istemiyorum aq
-
dumbki burada hukuk islemez evlat
-
benim baslimi tasiyan özürlü kim ya
-
rage bait
-
kaale alinmayan adam ne iş yapıyorsun popi
-
aha burası beytüşşebap
-
hayvankiz yuzunden nasil silik yemeyi basardin
-
ders çalıştığım için
-
19 şuku gelırse sozlugu bırakcamm
-
uzun boylu kız bulcam diye uğraşcağınıza
-
hakkıball sozlukten sılınmese cımere
-
inci sözlük bitmiştir beyler r
-
merak edıyorum herkes ıcın mutlu son varmı
-
ekremoglu hapse gireli 100 gunu gecmis
-
euzu besmela çek la çek la
-
aylar sonra eve döndüm
-
park demirlerinde asılarak yaptığım efsane kol
-
kafayı yediğim o an anlatılmaz yaşanır
-
michael scofield pb trans ol kurtul cıdıyım
-
boyun 192dir ama penisin 15 cm olduğu için
-
fena bir rus ferre sitesi buldum
-
hakem kg oynamis
-
real madrid dortmund 41 50 arasi gole gircem
-
inci sozluk sifre ayri eksi ayri uludag ayri
- / 2