1. 501.
    0
    panpa bir nefeste okudum. eline saglik devam...
    ···
  2. 502.
    0
    çok sürükleyici. devam panpa
    ···
  3. 503.
    0
    hadi be panpa bekletiyosun bu kadar adamı
    ···
  4. 504.
    0
    panpalarım izninizle ben bir siğara içeyim
    yorum yazarsanız sevinirim
    ···
  5. 505.
    0
    bir hafta kadar kaldık,
    evden ayrılırken yeniden başsaglığı diledim, diyecek bir söz kalmamıştı
    sonra büyük ogluna sarıldım,o da bana sarıldı
    küçük oğlunada sarıldım
    sonra o dünya tatlısı kızı geldi elimi öptü, bende yanaklarından öptüm
    bindim arabaya, arkamı dönüp baktıgımda yan yana duran çocuklarını düşünüyordum
    bir daha babaları olmayacaktı...
    mezuniyet törenlerinde babası olmayacaktı...
    düğünlerinde olmayacaktı
    ve bütün bir ömürleri babalarını özleyerek geçecekti
    ve bir gün yaşlandıklarında, babaları akıllarına geldiğinde belkide sadece güleceklerdi...
    ···
  6. 506.
    0
    cenaze evine gelen herkes olayın nasıl oldugunu soruyordu
    anlatırken o kadar çok çay siğara içtimki
    üzüntüden ve sitresten sandalyede on dakikadan fazla oturamıyordum
    kadınlar içride aralıksız kuran okuyordu, küçük kızıda dua ediyor...
    annesi ne söylerse tekrar ediyor
    +babamı cennetine kabul et,
    +sen ona azap çektirme
    +rahmetini onun üzerinden ekgib etme...
    başka kim bu kadar içten dua edebilirdi hilmi için
    dışarı çıkıp yine bir siğara yaktım
    nazlı geldi yeter çok içtin dedi
    -sen benim iyilik meleğim misin,git içeri kadınlara yardım et dedim
    yastıga başımı koydugumda hemen uyuyamıyordum
    sabah uyandığımda ilk yaptıgım şey bir sigara yakmaktı
    hilmi en basit olanı yapmıştı geride bıraktıklarını düşünmeden...
    hayat zor geldi,o zaman intihar edelim...
    ···
  7. 507.
    0
    bir gece... bir rüya gördüm.
    rüyamda, köydeki evimin önünde oturuken, evin duvarları yıkılıyor,
    evin önünden geçen ırmaktanda ailem bir salla karşıya geçmeye çalışıyordu
    sonra yüzleri yara, vebalı gibi insanlar benim üzerime dogru koşuyordu...
    birden irkilerek uyandım, terlemiştim.nazlı yanında uyuyordu
    kalktım mutfaga gidip su içtim, biraz soluklandım
    annem rüyayı anlatmak ugursuzluk getirir demişti
    bu yüzden nazlıya anlatmadım bunu...
    buraya gelirken, küçük bir çanta ile gelmiştim
    evden apar topar çıkmıştım, neredeyse ayakkabımı bile doğru düzgün bağlamamıştım
    nazlıya kahvaltıdan sonra evime gidip diğer kıyafetlerimi alacagımı söyledim
    -ben alış verişe gidecegim istersen beraber gidelim oradanda sana geçeriz dedi
    kabul etmedim onun alış verişi saatler sürerdi
    beni arabasıyla eve bıraktı
    eve girip kıyafetleri çantama koydum
    biraz dinlenmek için oturup siğara yaktım
    sonra radyoyu açtım, çok güzel bir şarkı çıktı, şarkı
    onur akının ilk grubundan bir şarkıydı ama adını bilmiyorum
    muhreşem bir melodisi vardı ve sözleri hala aklımda
    +suya degiyor elim,su soguk elim sıcak
    +degişiyor yüzünün rengi, dagılıyor güzelim serçe kanatları
    +ekmege değiyor elim, ekmek soguk, elim sıcak
    +kararıyor gözlerinin bebegi, çırpınıyor güzelim serçe kanatları
    çok ğüzel bir şarkıydı ve radyodan böyle bir şarkı tutturmak, beni çocuk ğibi sevindirdi.
    evden dışarı çıktıgımda dışarada arabalardan yürüyemiyordum
    duraga kadar gittim otobüs geldi
    tıklım tıklım dolu... zar zor bindim
    50 yıldır uygulanan her mahalleden bir milyoner çıkarma projesi başarıya ulaşmıştı galiba...
    ···
  8. 508.
    0
    burdayız hadi devam et okuyoruz biz
    ···
  9. 509.
    0
    otobüsten inip eve giderken bir eczaneye girdim, prezervatif almak için,
    (nazlıya hap kullandırmıyordum, hormon dengesi bozulurda, yüzünde kıllar çıkar diye)
    eczanenin duvarında hiç unutmadığım bir yazı vardı.
    "burada ne ararsan bulunur, şifa hariç " diye bir yazı
    ne manyak adamlar var deyip, malum şeyi alıp hemen uzaklaştım oradan...
    ···
  10. 510.
    0
    kapının önüne geldiğimde anahtarları unuttugumu fark ettim
    nazlıyı arayacaktım vaz geçtim. gelip benide zütürür biliyorum...
    apartmanın altındaki herzaman ekmek aldımız metin abinin marketine girdim
    metin abi garip biriydi bir seyi anlatmak için aynı cümleyi iki defa tekrar etmek gerekirdi
    -kapıda kaldım şurada biraz oturayım dedim
    sagolsun birde çay söyledi, yanındada arkadaşı varmış
    arkadaşı al yigeenim gazete okursan dedi
    -yok ben artık ğazete okumuyorum dedim
    niyee diye sordu
    -reklamları ve yalan haberleri çıkarırsak gazeteler sadece bir sayfa olur dedim. gülüştüler
    müşteriyle ilğilenen metin abide geldi
    hal hatır sorduktan sonra, televizyondan amerikanın ırak işğali gösteriliyordu
    haliyle muhabbet oraya kaydı
    metin abinin arkadaşı hayatımda gördüğüm en sap saman adamdı
    yarım yamalak bilğisiyle konuştu konuştuklarının özeti
    amerikanın bu savaşta haklı oldugu
    kafam attı herife
    -bir savaşı haklı bulan senden başka birini görmedim
    orada insanlar ölüyor, sanki sinekler ölüyormuş ğibi konuşuyorsun
    onların yüzü yumuşaktır ama
    arifeyi gösterir bayramı göstermez adama... dedim
    sonra laf döndü dolaştı
    80 darbesine geldi amk
    yok darbe olunca amerikalı general "bizim çocuklar başardı" demiş miş
    laflarını bölüp
    -beyaz sarayda bir şey konuşuldu ve bunu sen bile duyduysan bilki onlar senin duymanı istemiştir dedim
    bu arada telefonum çaldı...
    dışarı çıkıp baktım, yabancı bir numara. açtım
    -nasılsın damat diyor bir ses
    hemen anladım hilmiydi bu...
    nerlerdesin diye sordu
    hala izmirdeyim dedim
    -ben kayınpedernin dag evine gidecegim, biraz kafa dinlemeye istersen sende gel dedi
    boş bulunup tamam dedim
    telefonu kapatınca hay beynimi gibeyim
    gıcık oluyorum bu adama, şimdi nereden çıktı bu iş diye söylendim
    biraz daha bekledikten sonra nazlı geldi
    paketleri sırtıma hamal gibi yükledim
    çıktık eve, girergirmez sordum
    sen mi verdin numaramı hilmi amcana diye
    evet, istedi verdim dedi
    buraya geliyor buradanda sizin kabakumda ki eve gidecegiz dedim
    ne tak yiyecekmiş orda dedi
    nazlı bile böyle deyince içime bir kurt düştü
    harbiden bu adam neden geliyorki diye düşündüm
    bu arada nazlı aldıgı kıyafetleri giyip gösteriyordu
    bir kıyafeti vardı ki eger hilmi geliyor olmasa ona yapacaklarımı çok iyi biliyordum...
    evde mini bir defileden sonra
    kendime bir çay yaptım yine siğarayla zütürdüm..
    derken hilmi geldi
    selamlaşma faslı falan
    hayırdır abi dedim nerden esti bu iş
    biraz kafamı dinleyeceğim dedi
    nazlı ben o eve gitmem sivri sinekten uyunmuyor, zaten bir git bir daha gitmezsin dedi
    hilmiye gidecez dedik artık, sözümü gibemezdim.
    ne zaman döneriz dedim
    fazla kalmayız dedi balığa falan gideriz...
    iyi hadi bakalım dedik hem bir degişiklik olur
    nazlıyı evde tek bırakamazdım. içimdeki koruyuculuk duygusuyla
    nazlıyı kuzenlerinin yanına, alaçatıya göndermeye karar verdim...
    Tümünü Göster
    ···
  11. 511.
    0
    bindik bir alamate gidiyoruz...
    arabasına binince yaktıgı sigaradan bir nefes aldı
    hafif bir rüzgar esiyordu
    -yagmur yagacak galiba dedi
    daha şehirden çıkmamıştık tekelden nevaleyi aldı...
    ben bir kaç bira almıştım yol boyunca içtim
    giderken çevreyi seyrediyordum
    -burada yaşayanlar çok sanşlı şu manzaraya baksana dedim
    ses etmedi,bu adamın bir derdi vardı ama...
    benimkiside nasıl bir manyaklık daha dogru dürüst tanımadıgım bir adamla bilmedigim bir yere gidiyordum...
    -en son hangi kitabı okudun dedi
    -bizim dersimiz zaten kitap okumak dedim
    -siz en son hangi kitabı okudunuz dedim
    -demir tekerlek diye bir kiyap dedi
    -biliyorum hani yazarı kitabı yazdıktan sonra intihar etmişti dedim
    -kitabı yazdıktan sonra intihar etmedi, kitabı yazdığı için intihar etti dedi...
    eve vardık, burası çok sessiz bir yedi, çok geniş bir bahçesi vardı
    hemen bir çay koyduk...
    çay oluncaya kadar bir yürüyüşe çıkalım dedi hilmi
    çıktık çam agaçlarının altında biraz gezindik, dalların üzerinde kargalar vardı...
    hilmi uzun boylu, ince yapılı, kurnaz görünümlü biriydi.
    yüzünde çok düşünceli bir ifade vardı, kör göze parmak biri degildi
    okumuş adam sonuçta
    eve geri döndük, çayı demledik bahçede mangalda biraz et pişirdik
    evin balkonunda başladık rakıyı içmeye
    -bu adam baya bir meraklıymış ava dedim, evde her türlü av malzemesi var
    -evet çok sever avı dedi.
    durup dururken buraya neden geldiğimizi hala çözebilmiş degildim.
    ilk kadeh bitince dili çözüldü...
    -babam avukattı, alkolik biriydi, annemle kavga etmedikleri ğün yoktu
    yalnız babam abimi çok severdi, abimle aramda üç yaş vardı
    bir gün abime bigiblet almış, çok ağladım banada al diye, almadı
    o gün koptum babamdan benim için bütün anldıbını yitirdi...
    dili çözülüyordu pür dikkat dinliyordum
    -daha dört yaşında bir şeydim babam bazı davalara şehir dışına çıkardı
    annem eve erkek alırdı, beni aklı ermiyor zannediyordu heralde...
    olup biteni babama bir anlatsam öldürürdü kesin
    biliyormusun, tıpı bitirdiğimde mezuniyet törenime bile gelmedi
    bu alkolik,ruh hastası adamdanda bu beklenirdi zaten...
    tıp bitti. geldim dalamana, mahallede bir kız vardı ğülçin
    görür görmez aşık oldum kıza,ama ben utangaçtım çekingendim
    gidip açılamadım bir türlü,oda bana boş degildi sanırım
    neyse ben buna hep uzaktan bakarken, birde duydum almancı bir akrabasıyla nişanlılamışlar
    içim bir garip oldu duyunca...
    bir ğece yatıyorum, cama biri taş atıyor kalktım, baktım bu
    indim hemen aşagıya
    -kaçır beni dedi ben gurbet ellere gitmem dedi
    -o an düşündüm ulan hilmi kaçırsan elin diline düşerisin birde düşman sahibi olursun...
    yok olmaz dedim hayatımın dönüm noktasıymış o karar. ama nereden bilekcesin zamanın neler getirecegini
    kızı verdiler düğünü falan oldu,o yıllarda dalamandaki tek mercedes te benim pederdeydi
    düğünlerde genelde bizim arabayı gelin arabası yaparlardı, kaderde o arabayı sürmekte varmış...
    neyse, bir kız var dedi annaem,ne farkederdi ki artık hangisi olursa olsun...
    hiç düşünmeden tamam olur gidin isteyin dedim
    nişan falan oldu, ben kızla fazla ilğilenmedim nişanlıyken
    eskiden oldugu gibi, gerdek gecesi ğördüm desem yalan olmaz
    benim kaderimde böyleymiş dedim kendime...
    biraz düşündümde ne dertli adammış, haline acıdım o an
    rakı yarılandı benim de dilim çözülüyordu.
    -bence kaçırmamakla iyi etmişsin dedim
    çünkü, düzen kendini sürdürebilmek için, toplumun üyelerinin uymazlık edemeyecekleri, uymadıkları,
    benimsemedikleri takdirde toplum dışı sayılacakları değeri, ilkeyi,davranış kuralını her gün yeniden,
    bireylere öğretir, dayatır ve yerleştirir.
    bu değerlerin yerine yerleşmesi, çok uzun ağır ve sancılı bir süreçtir.
    insanların aslında bütün potansiyellerini dışa vurmalarını kısıtlayan, doğal isteklerini kısır eden,
    ugruna deger dediğiniz şeylerin,bu güce meydan okuyuşlarını hayatlarıyla ödemiş olan milyonlarca insanın kişisel trajedisi var
    ben bu trajedilerden almam gereken ibret dersini almış bir insan olarak söyleyebilirim ki bence en doğal olanı yapmışsın
    bir tak anlamadıgı belliydi bende neler diyordum. matematik ancak matematikçiler içinse, sosyollojide ancak sosyologlar için olmalıydı...
    -sen kiminle evleneceksin dedi
    -evlenmek için daha çok erken, belkide hiç evlenmem dedim
    sarhoşlugu belli oluyordu
    -hadi fotografımı çek dedi, ğördüğüm ilk diğitaldi, neyse pozunu verdi çektim...
    sonra az kalan rakıyı birazda bol su katarak, içmeye devem ettik
    -üç aydır uyuyamıyorum, neden oldugunu bende bilmiyorum
    pgibologa gittim,her gün yatmadan önce bir kadeh alkol al dedi
    bir kadeh oldu, her gece bir büyük
    karım iki defa terk etti,
    böyle devam edersen boşanırım senden diyor.
    çok zor bir zaman geçirdiği belliydi,ama ben ne yapabilirdim ki...
    Tümünü Göster
    ···
  12. 512.
    0
    reserved
    ···
  13. 513.
    0
    sabah oldu,
    uyandıgımda hilmi balkondaki masada oturup bira içiyordu
    derdi ne bu adamın, harbi alkolik olmuş dedim içimden
    kalktım, lavaboya gittim
    geldiğimde siğara yakmıştı
    adnan kahvaltı yaparsak gecikiriz, yemleri hazırlada gidelim oltaları atalım dedi
    tamam dedim çıktık yola
    uykusuz gözüküyordu...
    elindeki siğara paketini bana uzattı al sende dursun cebimde yer yok dedi
    giderken,
    -adnan benim başımda bir sürü dert var kusura bakma
    dün akşamda senin canını sıktım dedi özür dilermiş gibi bakarak
    önemli değil abi iyi oldu hem dedim
    yürürken telefonu çaldı
    telefonla konuşarak olta atcagımız yere kadar geldik
    -hayırdır abi kim dedim
    -annem dün biraz rahatsızlanmışta hastaneye kaldırmışlar dedi
    oltaları attık, sabahın ilk ışıkları olmasına ragmen yakıcı bir ğüneş vardı
    oltaları saplamalara takıp
    çamın altında oturmaya başladık
    bir ara bana anlamlı bir ğülümsemeyle baktı, gözlerinin içi gülüyordu
    hiç konuşmadı bir süre o konuşmayınca bende sustum.
    bir ara kakıp oltaların yanına gitti
    kendi kendine söylenip, denize bir tükürük attı
    sonra yanıma geldi
    -ben çok taktan bir adamım dedi
    olurmu abi falan derken
    -sen daha beni tam tanımıyordun dedi
    -ama allah bana yolumu göstedi dedi
    sözlerinden bir tak anlamadım
    biraz daha oturduktan sonra...
    -ben bir telefon görüşmesi yapacagım eve kadar gidecegim dedi
    kalkıp hızlı hızlı yürüyerek gitti
    biraz daha bekledim oltalara baktım
    tam çantadan yiyecekleri çıkarıyordum
    bir tüfek sesi duydum...
    hilmi bıldırcın falan gördü heralde diye düşündüm
    sonra içimi bir şüphe düştü...
    kaltım hemen eve gittim
    kapıdan içeri ğirdiğimde, önce duvardaki kanı gördüm...
    koltuğun arka tarafından ayakları gözüküyordu
    korkuyla biraz daha yaklaştıgımda gördüğüm şeyi, şu anıma kadar unutamadım...
    adamı o halde görünce başım döndü
    koşarak çıkmışım evden agaçları arasına doğru koşuyordum...
    sonra durdum
    yere oturdum, soluğum kesildi
    ellerim titreyerek cebimden telefonu çıkardım
    korkudan acilin numarasını unuttum
    yanlışlıkla polisi aramışım...
    polisler gelene kadar eve yaklaşamadım, sonra geldiler
    ben ne kadar kötü görünüyorsam ambulanstaki hemşirelerden biri bana baktı...
    polis arabasının içinde duruyordum
    sonra hilmiyi ceset torbasıyla dışarı taşıdıklarını gördüm... gözlerimi kapadım
    onun için yapacak bir şey yoktu artık...
    karakola zütürdüler beni, ifade almaya
    hilmide otopsiye...
    tahkikat için gözalatına alınmam kararlaştırıldı...
    bir gün sonra bırakıldım, hilminin cebinde kendi el yazısıyla bir mektup çıkmış...
    Tümünü Göster
    ···
  14. 514.
    0
    cenazesine gittim...
    namazı kılındı, insanlar tabut rahat ilerlesin diye kenara çekiliyordu
    musalla taşının önünde bir sürü çelenk vardı
    yol kenarından gelip ğeçenler kimin cenazesi diye soruyorlardı
    bir taneside bana sordu, doktor hilmi beyin dedim
    sanki soracak başka adam yoktu...
    kalabalık bir cenazeydi, benim için bir daha yaşanması zor dakikalardı
    kalabalığın içinde onun ölü halini ilk gören bendim
    tabut cenaze arabasına kondu
    ben abisinin arabasına bindim, arka koltukta çocukları vardı...
    ortanca olanın aglamaktan gözü kan gibi olmuştu
    küçük kızıysa etrafa bakıyordu...
    mezarlığa geldik, tabut açıldı, hilmi mezara kondu bunlar yapılırken ben biraz uzaktaydım. yaklaşıp baktıgımda sadece kefeninin
    bir parçasını gördüm...
    ğömüldükten sonra gözüm büyük oğluna baktı yanımdaydı,
    bir şey söyleyecek gibi oldu bir şey söyleyecek gibi oldu söyleyemeden
    hüngür hüngür aglamaya başladı
    imam duasını yaptı...
    sonra herkes geldiği arabaya binip, geldiği ğibi gitti
    yine abisinin arabasına bindim, ğiderken küçük kızı ağlamaya başladı
    cenaze evine vardık çok kalabalıktı
    evde hilminin anneside vardı, beni yanına çagırmış
    ğidip elini öptüm oda beni öptü
    kadının ğözleri okadar donuk bakıyordu ki... bu yaşta birde evlat acısı görmüştü
    ortam çok kasvetliydi dışarı bahçeye çıktım
    hemen bir sigara yaktım, içerken baktımki bu hilminin bana verdiği paket
    içim bir garip oldu... derin derim çektim
    neredeyse ilk nefeste yarıladım sigarayı
    karnım çok açtı ama yemek yiyecek halim yoktu, çok uykusuzdum
    ne kadar yoruldugumu bahçenin önündeki duvara oturunca anladım
    düşünüyordum panpalar, dünyada baglılığa deger ne kadar az şey vardı
    insan sadece ölümsüzlüğe baglanmalı, baglanmak yaşamın kendisiydi
    insan hiç olmazsa şu dünya tatlısı kızı için, yüzünde yeni yeni ayva tüyü çıkan oğlu için
    üniversiteyi bu yıl bitirecek oğlu için yaşamaya çalışır
    ah zavallı arkadaşım... hani hep zenginler mutluydu
    sende bir tak anlamamıştın degilmi bu dünyadan
    insanın bir felsefesi olmalı ve o felsefeyle yaşamalıydı, düşünmeliydi
    düşünce yaşam gücünün en gelişkin halidir çünkü...
    şimdi bana kim damat deyip sinir edecekti, aslında çok severdim öyle demesini
    için için hoşuma giderdi...
    Tümünü Göster
    ···
  15. 515.
    0
    panpalarım, hastayım. iyileşir iyileşmez devam edecegim bunun için hepinizden özür dilerim
    hepinize iyi geceler diliyorum
    ···