-
201.
0Finallere kastırıyordum. Umut ve Günayda öyle. Onların dersi daha zordu. Yemekleri bulaşık olmasın diye tek kullanımlık plastik tabak kaşıkla yerdik. Sınavları çalışırken Nazlı'yı düşünmemeye çalıştım ama bu imkansız, sonra bir baktım onu düşününce derslere daha iyi yoğunlaşıyordum.Onu görmeyince hemen özlüyordum.ama çare yok. Sevgi ne kadar büyükse özlem de o kadar büyük oluyordu.Bol kahveli geçen günlerimde günde sadece 4 5 saat uyuyabiliyordum.Çoğu zaman ders notlarım üzerinde uyandım.2 ders züte kaçtı ama bitirdik sonunda. Son sınavın yapılacağı günlerde koca bir sene iyi veya kötü haber olarak geçirdiğim arkadaşlarımdan ayrılmanın hüznünü duyardım hep. Şimdi şu satırları yazarkende ona benzer bir ayrılık hüznü var içimde.
Sözleştiğimiz gibi Nazlı hiç aramadı. Son sınavda yapıldı. Diğer birçokları gibi memlekete hemen gitmeyecektim. Sınavdan çıkar çıkmaz hemen soluğu nazlının evinde aldım. Kapıyı çaldım açan olmadı. Evin bir anahtarı da bende vardı, açtım girdim içeri. Sessizlik ve çok ağır, insanı serseme çeviren bir koku var...
Salona doğru yöneldim. Masanın üzerinde votka şişeleri ders notları falan var. Nazlının odasına girdim yatakta yatıyor. Üzerinde mavi bir bornoz var. Bornozun üzerinde geniş bir halka şeklinde kan lekesi var. Birden korktum. Nazlıyı sarstım hemen, gözünü araladı. Birşeyler mırıldandı. Anladım sarhoş. Hemen kaldırdım. Bornozu çıkarıp banyoya zütürdüm, küvete soktum. suyu açtım.Buz gibi suyu görünce biraz ayıldı. Baygın gözlerle bana bakıyor. Sonra çıkarıp temiz bir havluya sarıp yatağa zütürdüm. Biraz kendine gelip konuşabilecek hale geldi. Nazlı bu bornozdaki kan ne dedim göstererek. Adet günüm gelmişti dedi.Ne kadar içtiyse onu bile anlayamamış, sızıp gitmiş öylece. Camı falan açtım.Evi biraz temizledim.Bu yatakta yatıyor. Buzdolabında 3 extra var. Bende televizyonda maçı izleyerek biraları içtim. Akşam oldu uyandı. Yine duşa girdi. Kahve falan yaptım onuda içti.
Geçti karşıma oturdu... -
202.
0***
-hoşğeldin,bu arada bunu görmeni istemezdim dedi
-önemli degil senin daha nelerini ğördüm dedim
yaklaşık 20 gündür görmüyordum onu
gözleri hafif mahmur daha bir güzel olmuş
sınavlardan üniversiteden yani saçma seylerden konuştuk.
bu arada ona yaptıgım remini duvara çeçeveletip asmış
resme baktıgımı görüp,
yüzündeki yorgun gülümsemeyle ve dudaklarını açarak çapkınca göz kırptı sonra yiyecekmiş ğibi
bakmaya başladı...
-ölümüne içmişsin, içerisi ceset gibi kokuyor dedim
mal mal yüzüme baktı, hala tam kendine gelmiş ğibi degildi
dudakları çatlamış yüzü biraz soluklanmıştı
-sen zeki ve yetenekli birisin, başkalarından çok farklısın benim için
-beni biraz gükdürecek bir şeyler söyle dedi
ne diyebilirdim ki
hiç olgun biri degildi...
sonra anladım ki karşımda baştan çıkarılmak isreyen bir kız vardı
ve bende sevişmemeye çalışacak degildim
uzun zamanda görüşmedik zaten
kalktım ve önüne gelip ellerini öptüm
-yinemi canınmı yakacaksın dedi
-20 gündür köle gibi ders çalışıyorum, seni hakettim dedim
hiç öpmeden elbiselerini çıkardım
kız utançtan kıkırmızı oldu
-bu utanma tavırlarından bıktım arık, seni ilk defa böyle görmüyorum utanmayı bırak dedim.
zavallı nazlım ne kadar güzeldi, ve bir o kadarda magrur durmaya çalıştı
ilk cinsel deneyimini benimle yaşamıştı ve bir amatörlükde vardı
çok sevgilim oldu demesine ragmen kendini kelebek yapmak için koza yapan, tırtıl gibi korumuştu...
öpmek için yaklaştım utangaç utangaç gülümseyerek öpüştü
ama libidomuz o kadar fazlaydı ki, bu sefer felaket bi şey olacaga benziyordu... -
203.
0heyecanla bekliyorum panpa bol sevişmeli bir hikaye olmasada hakkını veriyosun yani
-
204.
0yanına oturdum sonra,
odanın perdesi yine yarım açık amk
bu ortam bozulmasın, diye kalkıp örtmedim
bu kalkıp kucagıma oturdu. bu hareketi beklemiyordum
dudaklarındaki tılsımı hissedinceye kadar öptüm
gömlegimi yine o çıkardı,bu sefer kaskatı durmuyordu
benden çok o öpüyordu
öpmeyi bırakıp nazlı perde açık dedim
-hadi yatagımıza gidelim dedi
giderken elimden tutup çekiyor... odaya kadar tek elim le kemeri çıkardım
odaya girdik bu manyak beni yataga itti, şaşkın durumdaydım
pantolonumu yarısına kadar indirebildim ancak my fuck jeans ferresindekiler gibi
neyse işim bittiginde, yanında soluklanırken
o iğrenç pişmanlık duygusunun geçmesini bekledim
dönüp nazlıya baktım, yorganı üzerine çekiyordu
-dur, bir daha yaparız dedim
ikincisi daha uzun sürdü, alkollü oldugu için orgazm olması uzadı
ikincisinden sonra bende tükendim artık
o nu yatakta mutlu etmenin verdiği gururla sımsıkı sarıldım
saçlarını okşayarak yüzüne baktım
işte benim yarim tenine dokunmak bile beni hayata baglıyordu
bu darwinin söylediklerine inanalar enayi
hangi dört ayaklı kıllı yaratık nasıl bir dönüşüm geçirerek nazlıma dönüşecekki
ama belkide nazlının büyük büyük... en büyük atası zamanında güzel bir maymundu... -
205.
0devam reyis
-
206.
0üç gün boyunca neredeyse evden hiç dışarı çıkmadıkTümünü Göster
sadece ekmek almaya ve markete gittim
onsuz ğeçen günlerden sonra, bu bana acil serviste takılan serum ğibi geldi
kendimi bir sığıntı gibi görmüyordum bu evde
paraya bir hayli ğereksinimim olmasına karşın bütün masrafları nazlı karşılıyordu
borcuma karşılıkta beni evinde rehin tutuyordu
günler nazlıyla yarı sarhoş geçti
sürekli bir şeyler anlattı, zaten en belirgin özelliğide bu çok konuşması
komuşurken elini kolunu hareket ettirmesiydi
ama hiç fikir alış verişinde bulunmak bir düşüncesini açıklamak için konuşmalar yapmıyordu
artık kahkahalar atıyor konuşurken yerinde duramıyordu
düşüncelerinin hiç bir mantıgı yoktu
hiç sormadıgım halde, onda saklı kalması gereken özel sırlarını açıklıyordu
yinede gülüyor olması beni sevindirdi
acemice duyguları ve çok içten yaşadıgımız cinselliğinin şehvetide artıyordu
ilk deneyimimizden sonra benimle kavga eden kız gitti yerine daha istekli daha doyumsuz bir kız geldi,
artık o beni baştan çıkarmaya çalışıyordu
bekaretini kaybettiğinde duygusal gelgitler yaşamıştı galiba, burada ailesinde uzakta yaşıyordu ve
bir gün sarhoş olup bekaretinden olmuştu, tavırlarını anlamaya başlamıştım...
hiç kimse yaşadıgı toplumdan kendini soyutlayamaz toplum bir halkadır ve herkes ona tutunur
en kaşar kızla en namuslu geçinen kız arasında bir bag vardır
entelektüelle, okuma yazması olmayan arasında, kabul edilsin yada edilmesin
beyinlerinde toplumdan dışlanmamaya yönelik sürekli tavırlarını düzenleyen bir düşünce birikmiştir.
kimse bundan kurtulamaz...
buna kaba tabirle mahalle baskısı derler
ve bu toplumda yetişmiş bir kız hangi sınıftan olursa olsun herbiri aynı ortak degerlerini yansıtır,
ama kızlar böyle zamanlarda çok degişiyor,
bir haftaya yakın kaldıgım evinde çok uyumlu bir birlikteliğimiz oldu. maddi bakımdan olmasada manevi
bakımdan birbirimize destek olduk, tıpkı karı koca gibiydik.
o evde özgürdüm
evde beraber yatıyor olmamaız dindar insanlar için günahtı
bunu iranda yapsak meydanda asılma sebebimiz olurdu belki
asılmada degil, necm ederlerdi kesin
günahsa günahtı ben hiç ğünahım olmasın diyen biri degildim ki
bence günahsız olmakta, çok agır bir günah
günahsız olmak için hiçbiy şey yaşamaman
hiç hata yapmaman gerkir çünkü...
geceleri sarhoş gezdik dışarda, kimseden ne sarhoş oldugumuzu nede aşık oldugumuzu gizledik.
insanlarımız gariptir... bizim insanlarımızın insan sevmesi, insan okşaması, çocukluktan engelleniyor. Saptırılıyor, çarpıtılıyor.
aşkımı dolu dolu yaşadım, yarım yaşadıgın, hayatının düşmanıdır çükü...
bu arada mısırda evden kaçmıştı... -
207.
0gözüm agrıdı,ben izninizle bir siğara içeyim
-
208.
0reserved
-
209.
0mısırı sen yolladın demi itiraf et
-
210.
0hıkaye sonunda caps vercenmı panpaa ve hala hapıs beklıyoruum azcıkta hayatın acımasızlıgını anlat panpa
-
211.
0orada mısınız panpalarım
-
212.
0bir gece... bir rüya gördüm.
rüyamda, köydeki evimin önünde oturuken, evin duvarları yıkılıyor,
evin önünden geçen ırmaktanda ailem bir salla karşıya geçmeye çalışıyordu
sonra yüzleri yara, vebalı gibi insanlar benim üzerime dogru koşuyordu...
birden irkilerek uyandım, terlemiştim.nazlı yanında uyuyordu
kalktım mutfaga gidip su içtim, biraz soluklandım
annem rüyayı anlatmak ugursuzluk getirir demişti
bu yüzden nazlıya anlatmadım bunu...
buraya gelirken, küçük bir çanta ile gelmiştim
evden apar topar çıkmıştım, neredeyse ayakkabımı bile doğru düzgün bağlamamıştım
nazlıya kahvaltıdan sonra evime gidip diğer kıyafetlerimi alacagımı söyledim
-ben alış verişe gidecegim istersen beraber gidelim oradanda sana geçeriz dedi
kabul etmedim onun alış verişi saatler sürerdi
beni arabasıyla eve bıraktı
eve girip kıyafetleri çantama koydum
biraz dinlenmek için oturup siğara yaktım
sonra radyoyu açtım, çok güzel bir şarkı çıktı, şarkı
onur akının ilk grubundan bir şarkıydı ama adını bilmiyorum
muhreşem bir melodisi vardı ve sözleri hala aklımda
+suya degiyor elim,su soguk elim sıcak
+degişiyor yüzünün rengi, dagılıyor güzelim serçe kanatları
+ekmege değiyor elim, ekmek soguk, elim sıcak
+kararıyor gözlerinin bebegi, çırpınıyor güzelim serçe kanatları
çok ğüzel bir şarkıydı ve radyodan böyle bir şarkı tutturmak, beni çocuk ğibi sevindirdi.
evden dışarı çıktıgımda dışarada arabalardan yürüyemiyordum
duraga kadar gittim otobüs geldi
tıklım tıklım dolu... zar zor bindim
50 yıldır uygulanan her mahalleden bir milyoner çıkarma projesi başarıya ulaşmıştı galiba... -
213.
0burdayız hadi devam et okuyoruz biz
-
214.
0otobüsten inip eve giderken bir eczaneye girdim, prezervatif almak için,
(nazlıya hap kullandırmıyordum, hormon dengesi bozulurda, yüzünde kıllar çıkar diye)
eczanenin duvarında hiç unutmadığım bir yazı vardı.
"burada ne ararsan bulunur, şifa hariç " diye bir yazı
ne manyak adamlar var deyip, malum şeyi alıp hemen uzaklaştım oradan... -
215.
0kapının önüne geldiğimde anahtarları unuttugumu fark ettimTümünü Göster
nazlıyı arayacaktım vaz geçtim. gelip benide zütürür biliyorum...
apartmanın altındaki herzaman ekmek aldımız metin abinin marketine girdim
metin abi garip biriydi bir seyi anlatmak için aynı cümleyi iki defa tekrar etmek gerekirdi
-kapıda kaldım şurada biraz oturayım dedim
sagolsun birde çay söyledi, yanındada arkadaşı varmış
arkadaşı al yigeenim gazete okursan dedi
-yok ben artık ğazete okumuyorum dedim
niyee diye sordu
-reklamları ve yalan haberleri çıkarırsak gazeteler sadece bir sayfa olur dedim. gülüştüler
müşteriyle ilğilenen metin abide geldi
hal hatır sorduktan sonra, televizyondan amerikanın ırak işğali gösteriliyordu
haliyle muhabbet oraya kaydı
metin abinin arkadaşı hayatımda gördüğüm en sap saman adamdı
yarım yamalak bilğisiyle konuştu konuştuklarının özeti
amerikanın bu savaşta haklı oldugu
kafam attı herife
-bir savaşı haklı bulan senden başka birini görmedim
orada insanlar ölüyor, sanki sinekler ölüyormuş ğibi konuşuyorsun
onların yüzü yumuşaktır ama
arifeyi gösterir bayramı göstermez adama... dedim
sonra laf döndü dolaştı
80 darbesine geldi amk
yok darbe olunca amerikalı general "bizim çocuklar başardı" demiş miş
laflarını bölüp
-beyaz sarayda bir şey konuşuldu ve bunu sen bile duyduysan bilki onlar senin duymanı istemiştir dedim
bu arada telefonum çaldı...
dışarı çıkıp baktım, yabancı bir numara. açtım
-nasılsın damat diyor bir ses
hemen anladım hilmiydi bu...
nerlerdesin diye sordu
hala izmirdeyim dedim
-ben kayınpedernin dag evine gidecegim, biraz kafa dinlemeye istersen sende gel dedi
boş bulunup tamam dedim
telefonu kapatınca hay beynimi gibeyim
gıcık oluyorum bu adama, şimdi nereden çıktı bu iş diye söylendim
biraz daha bekledikten sonra nazlı geldi
paketleri sırtıma hamal gibi yükledim
çıktık eve, girergirmez sordum
sen mi verdin numaramı hilmi amcana diye
evet, istedi verdim dedi
buraya geliyor buradanda sizin kabakumda ki eve gidecegiz dedim
ne tak yiyecekmiş orda dedi
nazlı bile böyle deyince içime bir kurt düştü
harbiden bu adam neden geliyorki diye düşündüm
bu arada nazlı aldıgı kıyafetleri giyip gösteriyordu
bir kıyafeti vardı ki eger hilmi geliyor olmasa ona yapacaklarımı çok iyi biliyordum...
evde mini bir defileden sonra
kendime bir çay yaptım yine siğarayla zütürdüm..
derken hilmi geldi
selamlaşma faslı falan
hayırdır abi dedim nerden esti bu iş
biraz kafamı dinleyeceğim dedi
nazlı ben o eve gitmem sivri sinekten uyunmuyor, zaten bir git bir daha gitmezsin dedi
hilmiye gidecez dedik artık, sözümü gibemezdim.
ne zaman döneriz dedim
fazla kalmayız dedi balığa falan gideriz...
iyi hadi bakalım dedik hem bir degişiklik olur
nazlıyı evde tek bırakamazdım. içimdeki koruyuculuk duygusuyla
nazlıyı kuzenlerinin yanına, alaçatıya göndermeye karar verdim... -
216.
0bindik bir alamate gidiyoruz...Tümünü Göster
arabasına binince yaktıgı sigaradan bir nefes aldı
hafif bir rüzgar esiyordu
-yagmur yagacak galiba dedi
daha şehirden çıkmamıştık tekelden nevaleyi aldı...
ben bir kaç bira almıştım yol boyunca içtim
giderken çevreyi seyrediyordum
-burada yaşayanlar çok sanşlı şu manzaraya baksana dedim
ses etmedi,bu adamın bir derdi vardı ama...
benimkiside nasıl bir manyaklık daha dogru dürüst tanımadıgım bir adamla bilmedigim bir yere gidiyordum...
-en son hangi kitabı okudun dedi
-bizim dersimiz zaten kitap okumak dedim
-siz en son hangi kitabı okudunuz dedim
-demir tekerlek diye bir kiyap dedi
-biliyorum hani yazarı kitabı yazdıktan sonra intihar etmişti dedim
-kitabı yazdıktan sonra intihar etmedi, kitabı yazdığı için intihar etti dedi...
eve vardık, burası çok sessiz bir yedi, çok geniş bir bahçesi vardı
hemen bir çay koyduk...
çay oluncaya kadar bir yürüyüşe çıkalım dedi hilmi
çıktık çam agaçlarının altında biraz gezindik, dalların üzerinde kargalar vardı...
hilmi uzun boylu, ince yapılı, kurnaz görünümlü biriydi.
yüzünde çok düşünceli bir ifade vardı, kör göze parmak biri degildi
okumuş adam sonuçta
eve geri döndük, çayı demledik bahçede mangalda biraz et pişirdik
evin balkonunda başladık rakıyı içmeye
-bu adam baya bir meraklıymış ava dedim, evde her türlü av malzemesi var
-evet çok sever avı dedi.
durup dururken buraya neden geldiğimizi hala çözebilmiş degildim.
ilk kadeh bitince dili çözüldü...
-babam avukattı, alkolik biriydi, annemle kavga etmedikleri ğün yoktu
yalnız babam abimi çok severdi, abimle aramda üç yaş vardı
bir gün abime bigiblet almış, çok ağladım banada al diye, almadı
o gün koptum babamdan benim için bütün anldıbını yitirdi...
dili çözülüyordu pür dikkat dinliyordum
-daha dört yaşında bir şeydim babam bazı davalara şehir dışına çıkardı
annem eve erkek alırdı, beni aklı ermiyor zannediyordu heralde...
olup biteni babama bir anlatsam öldürürdü kesin
biliyormusun, tıpı bitirdiğimde mezuniyet törenime bile gelmedi
bu alkolik,ruh hastası adamdanda bu beklenirdi zaten...
tıp bitti. geldim dalamana, mahallede bir kız vardı ğülçin
görür görmez aşık oldum kıza,ama ben utangaçtım çekingendim
gidip açılamadım bir türlü,oda bana boş degildi sanırım
neyse ben buna hep uzaktan bakarken, birde duydum almancı bir akrabasıyla nişanlılamışlar
içim bir garip oldu duyunca...
bir ğece yatıyorum, cama biri taş atıyor kalktım, baktım bu
indim hemen aşagıya
-kaçır beni dedi ben gurbet ellere gitmem dedi
-o an düşündüm ulan hilmi kaçırsan elin diline düşerisin birde düşman sahibi olursun...
yok olmaz dedim hayatımın dönüm noktasıymış o karar. ama nereden bilekcesin zamanın neler getirecegini
kızı verdiler düğünü falan oldu,o yıllarda dalamandaki tek mercedes te benim pederdeydi
düğünlerde genelde bizim arabayı gelin arabası yaparlardı, kaderde o arabayı sürmekte varmış...
neyse, bir kız var dedi annaem,ne farkederdi ki artık hangisi olursa olsun...
hiç düşünmeden tamam olur gidin isteyin dedim
nişan falan oldu, ben kızla fazla ilğilenmedim nişanlıyken
eskiden oldugu gibi, gerdek gecesi ğördüm desem yalan olmaz
benim kaderimde böyleymiş dedim kendime...
biraz düşündümde ne dertli adammış, haline acıdım o an
rakı yarılandı benim de dilim çözülüyordu.
-bence kaçırmamakla iyi etmişsin dedim
çünkü, düzen kendini sürdürebilmek için, toplumun üyelerinin uymazlık edemeyecekleri, uymadıkları,
benimsemedikleri takdirde toplum dışı sayılacakları değeri, ilkeyi,davranış kuralını her gün yeniden,
bireylere öğretir, dayatır ve yerleştirir.
bu değerlerin yerine yerleşmesi, çok uzun ağır ve sancılı bir süreçtir.
insanların aslında bütün potansiyellerini dışa vurmalarını kısıtlayan, doğal isteklerini kısır eden,
ugruna deger dediğiniz şeylerin,bu güce meydan okuyuşlarını hayatlarıyla ödemiş olan milyonlarca insanın kişisel trajedisi var
ben bu trajedilerden almam gereken ibret dersini almış bir insan olarak söyleyebilirim ki bence en doğal olanı yapmışsın
bir tak anlamadıgı belliydi bende neler diyordum. matematik ancak matematikçiler içinse, sosyollojide ancak sosyologlar için olmalıydı...
-sen kiminle evleneceksin dedi
-evlenmek için daha çok erken, belkide hiç evlenmem dedim
sarhoşlugu belli oluyordu
-hadi fotografımı çek dedi, ğördüğüm ilk diğitaldi, neyse pozunu verdi çektim...
sonra az kalan rakıyı birazda bol su katarak, içmeye devem ettik
-üç aydır uyuyamıyorum, neden oldugunu bende bilmiyorum
pgibologa gittim,her gün yatmadan önce bir kadeh alkol al dedi
bir kadeh oldu, her gece bir büyük
karım iki defa terk etti,
böyle devam edersen boşanırım senden diyor.
çok zor bir zaman geçirdiği belliydi,ama ben ne yapabilirdim ki... -
217.
0reserved
-
218.
0sabah oldu,Tümünü Göster
uyandıgımda hilmi balkondaki masada oturup bira içiyordu
derdi ne bu adamın, harbi alkolik olmuş dedim içimden
kalktım, lavaboya gittim
geldiğimde siğara yakmıştı
adnan kahvaltı yaparsak gecikiriz, yemleri hazırlada gidelim oltaları atalım dedi
tamam dedim çıktık yola
uykusuz gözüküyordu...
elindeki siğara paketini bana uzattı al sende dursun cebimde yer yok dedi
giderken,
-adnan benim başımda bir sürü dert var kusura bakma
dün akşamda senin canını sıktım dedi özür dilermiş gibi bakarak
önemli değil abi iyi oldu hem dedim
yürürken telefonu çaldı
telefonla konuşarak olta atcagımız yere kadar geldik
-hayırdır abi kim dedim
-annem dün biraz rahatsızlanmışta hastaneye kaldırmışlar dedi
oltaları attık, sabahın ilk ışıkları olmasına ragmen yakıcı bir ğüneş vardı
oltaları saplamalara takıp
çamın altında oturmaya başladık
bir ara bana anlamlı bir ğülümsemeyle baktı, gözlerinin içi gülüyordu
hiç konuşmadı bir süre o konuşmayınca bende sustum.
bir ara kakıp oltaların yanına gitti
kendi kendine söylenip, denize bir tükürük attı
sonra yanıma geldi
-ben çok taktan bir adamım dedi
olurmu abi falan derken
-sen daha beni tam tanımıyordun dedi
-ama allah bana yolumu göstedi dedi
sözlerinden bir tak anlamadım
biraz daha oturduktan sonra...
-ben bir telefon görüşmesi yapacagım eve kadar gidecegim dedi
kalkıp hızlı hızlı yürüyerek gitti
biraz daha bekledim oltalara baktım
tam çantadan yiyecekleri çıkarıyordum
bir tüfek sesi duydum...
hilmi bıldırcın falan gördü heralde diye düşündüm
sonra içimi bir şüphe düştü...
kaltım hemen eve gittim
kapıdan içeri ğirdiğimde, önce duvardaki kanı gördüm...
koltuğun arka tarafından ayakları gözüküyordu
korkuyla biraz daha yaklaştıgımda gördüğüm şeyi, şu anıma kadar unutamadım...
adamı o halde görünce başım döndü
koşarak çıkmışım evden agaçları arasına doğru koşuyordum...
sonra durdum
yere oturdum, soluğum kesildi
ellerim titreyerek cebimden telefonu çıkardım
korkudan acilin numarasını unuttum
yanlışlıkla polisi aramışım...
polisler gelene kadar eve yaklaşamadım, sonra geldiler
ben ne kadar kötü görünüyorsam ambulanstaki hemşirelerden biri bana baktı...
polis arabasının içinde duruyordum
sonra hilmiyi ceset torbasıyla dışarı taşıdıklarını gördüm... gözlerimi kapadım
onun için yapacak bir şey yoktu artık...
karakola zütürdüler beni, ifade almaya
hilmide otopsiye...
tahkikat için gözalatına alınmam kararlaştırıldı...
bir gün sonra bırakıldım, hilminin cebinde kendi el yazısıyla bir mektup çıkmış... -
219.
0cenazesine gittim...Tümünü Göster
namazı kılındı, insanlar tabut rahat ilerlesin diye kenara çekiliyordu
musalla taşının önünde bir sürü çelenk vardı
yol kenarından gelip ğeçenler kimin cenazesi diye soruyorlardı
bir taneside bana sordu, doktor hilmi beyin dedim
sanki soracak başka adam yoktu...
kalabalık bir cenazeydi, benim için bir daha yaşanması zor dakikalardı
kalabalığın içinde onun ölü halini ilk gören bendim
tabut cenaze arabasına kondu
ben abisinin arabasına bindim, arka koltukta çocukları vardı...
ortanca olanın aglamaktan gözü kan gibi olmuştu
küçük kızıysa etrafa bakıyordu...
mezarlığa geldik, tabut açıldı, hilmi mezara kondu bunlar yapılırken ben biraz uzaktaydım. yaklaşıp baktıgımda sadece kefeninin
bir parçasını gördüm...
ğömüldükten sonra gözüm büyük oğluna baktı yanımdaydı,
bir şey söyleyecek gibi oldu bir şey söyleyecek gibi oldu söyleyemeden
hüngür hüngür aglamaya başladı
imam duasını yaptı...
sonra herkes geldiği arabaya binip, geldiği ğibi gitti
yine abisinin arabasına bindim, ğiderken küçük kızı ağlamaya başladı
cenaze evine vardık çok kalabalıktı
evde hilminin anneside vardı, beni yanına çagırmış
ğidip elini öptüm oda beni öptü
kadının ğözleri okadar donuk bakıyordu ki... bu yaşta birde evlat acısı görmüştü
ortam çok kasvetliydi dışarı bahçeye çıktım
hemen bir sigara yaktım, içerken baktımki bu hilminin bana verdiği paket
içim bir garip oldu... derin derim çektim
neredeyse ilk nefeste yarıladım sigarayı
karnım çok açtı ama yemek yiyecek halim yoktu, çok uykusuzdum
ne kadar yoruldugumu bahçenin önündeki duvara oturunca anladım
düşünüyordum panpalar, dünyada baglılığa deger ne kadar az şey vardı
insan sadece ölümsüzlüğe baglanmalı, baglanmak yaşamın kendisiydi
insan hiç olmazsa şu dünya tatlısı kızı için, yüzünde yeni yeni ayva tüyü çıkan oğlu için
üniversiteyi bu yıl bitirecek oğlu için yaşamaya çalışır
ah zavallı arkadaşım... hani hep zenginler mutluydu
sende bir tak anlamamıştın degilmi bu dünyadan
insanın bir felsefesi olmalı ve o felsefeyle yaşamalıydı, düşünmeliydi
düşünce yaşam gücünün en gelişkin halidir çünkü...
şimdi bana kim damat deyip sinir edecekti, aslında çok severdim öyle demesini
için için hoşuma giderdi... -
220.
0cenaze evine gelen herkes olayın nasıl oldugunu soruyordu
anlatırken o kadar çok çay siğara içtimki
üzüntüden ve sitresten sandalyede on dakikadan fazla oturamıyordum
kadınlar içride aralıksız kuran okuyordu, küçük kızıda dua ediyor...
annesi ne söylerse tekrar ediyor
+babamı cennetine kabul et,
+sen ona azap çektirme
+rahmetini onun üzerinden ekgib etme...
başka kim bu kadar içten dua edebilirdi hilmi için
dışarı çıkıp yine bir siğara yaktım
nazlı geldi yeter çok içtin dedi
-sen benim iyilik meleğim misin,git içeri kadınlara yardım et dedim
yastıga başımı koydugumda hemen uyuyamıyordum
sabah uyandığımda ilk yaptıgım şey bir sigara yakmaktı
hilmi en basit olanı yapmıştı geride bıraktıklarını düşünmeden...
hayat zor geldi,o zaman intihar edelim...
-
kamyoncukamilin cakma sarisin yasli chpli anasinin
-
vikings gene iyi
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 27 01 2025
-
sokie iyi aklıma soktun
-
50 kruş ve 1 tl ler kalksın yerine 5 ve 10 tl
-
ülkedeki resmi kürt sayıı 13 milyonmuş
-
ülkenin yarısı kürt diyorlar doğru mu
-
mabel matiz türkiyenin en delikanlı sanatçısıdr
-
ekoyu tutuklasalar da sokağa çıksak
-
fps oyunu oyanrken midem
-
adam satmak itin uğursuzun önde gideni olmak
-
beyler 12 saat çalışıyorum
-
sephoradan parfum alinir mı
-
hastalıkların yüzde 90 nı müslümanlar
-
babam arabayı satacak iletişim özürlü
-
yarım saatte 1 başlık açılacaksa
-
50 şınav 23 barfix
-
gececi tayfa nerede lan bugün
-
dexerin korkulu rüyası gaye su akyol
-
memelilere memeli demişlerde neden
-
bugun puberte gibiyim
-
sözlükte hiç karı kalmadı dimi
-
microsoft türkiyeye veri merkezi kurmamış lan
-
mabel buna çakmış mıdır
-
saat 4 bucuk 2 saat sonra mesai biter
-
keşke bu bayrak altında can verebilseydim
-
beyler adam kerhanede
-
27 1 25 ramstain olarak yediklerm sıralı tam liste
-
ayşe barımın taşaklarına beton yetmez
-
havucun taku oynayana günlülk 100 tl verseler
- / 2