1. 1.
    +14 -3
    “Bana tepeden bakarsanız, bir aptal görürsünüz. Bana asagıdan bakarsanız, tanrınızı görürsünüz. Bana tam karsımdan bakarsanız, kendinizi görürsünüz”
    beni yadırgamadan okumanızı diliyorum.

    “Vay be, hakikaten uçtum.” bu sözü bir seri katil, kardeşini öldürdükten sonra elinin kanını yalarken söylemiş.
    Bir kitaptan okumuştum bunu yanılmıyorsam 16 yaşındaydım, tüylerim diken diken olmuştu acaba bir insan nasıl bu hale gelebiliyordu.ben o zamanlar dünyanın benim için yaratıldıgını düşünüyordum.
    lisede felsefe dersinde bu insanlar tıpkı benim gibi düşünmüş diyordum.ne büyük bir aptallık.
    Ben ceza evinde kaldım 8 yıl. içeriye ilk düştügünüz an yani demir kapının ilk kapandıgı an işte, dünyada daha taktan bir duygu yoktur.
    koguşlar tam dolu oldugu için beni boş olan sadece koguşlarda sorun çıkaranların 15 gün ceza için kondugu hücreye koydular.
    allahım dedim neredeyim ben karanlık, pencere o kadar yüksekte ki.duvarlardan sızan sular var galiba lagım suları, duvarda benden önce kalan adanalı bir adamın yazdıgı şiir var mor bir
    kalemle yazmış, öyle bir yerdir ki orası katilleri bile şair yapar. yalnızlık diye bir şey yokmuş yalnızlıktan daha kalabalık bir yer yok.
    ilk gün çok zorluydu neredeyse aglayacaktım ama nedense aglamamak için kendimi tuttum.
    sonra beni boşalan koguşa koydular. neler yok ki içerde, yan kesiciler, ablasının kırıgını öldüren ,uyurken annesinin boynunu kesen üniversite mezunu adam,
    uyuşturucu satanlar, sokakta yaşayan ve kışın çok soguk bir gün donmayayaım diye ışıkları yanmayan bir eve giren sonra ev sahibinin gelmesiyle yakalanan adam
    bu insanları objektif olarak bir dinleyin hepsi haklı geliyor insana.ve kader mahkumları onların hikayeleri ister zengin ol ister fakir ister okumuş
    ister kara cahil herkesin başına gelebilecek hikayeler...
    burada kendi hayatımdan kesitler anlatacagım umarım sizin için bir vakit kaybı olmak yarine size yaşama dair bir fikir verebilir.
    ···
  1. 2.
    +12 -1
    *Tek istedigim neydi biliyormusunuz? Bir papatya yapragı daha.
    Karslıyım. hani plaka numarası 36 olan. hani memurların gitmek istemediği, memleketin en dogusunda olan kışın zehir gibi oldugu,
    taştan evleri olan,90 000 askerin dagında donarak öldüğü, kendine has bir kültürü olan ,piti yemegi meşur, ortasından taklu bir dere geçen,
    ancak kazların mecburiyetten ugradıgı, kışın gelmesinin zorunlu oldugu. alabildiğine kar yagan ve ilk baharda karlar eridigin de alabildigine yeşil olan
    her yerin papatyalarla bezeli oldugu şehir ama çok ciğerli insanlarada rastlarsınız ,tandırda ekmek kokusu, tuzlanmış kazların kurutuldugu iplerle çevrili
    köyleri olan. insanlıga beşik olmuş en mistik şehirdir burası. dışarıdan gelen biri için yaşamak zordur elbet.
    ···
  2. 3.
    +10 -1
    ** Sadece çocukken güler insan, diğerleri palavra. "Çünkü insan büyüdükçe komikliklere değil, acılara gülmeyi öğrenir aslında".
    kagızmanlıyım köyde büyüdüm ilk okulu taşımalı egitim le yakındaki nispeten daha büyük olan köydeki okulda okudum.
    çogunluk gibi bizde hayavancılık yaparak geçinmeye çalışıyorduk. çocuklugum çok güzel geçti köydeki bütün çocuklar bilya oynar, çaglaya dalmaya giderdik.
    en sevdiğimde yan evin bahçesindeki iğde agacına dalmaktı çok büyük iğdeleri vardı.7 yaşındaydım o zamanlar
    hasan diye bir arkadaşım vardı şimdi savcı oldu kendisi dedesinin cebinden çaldıgı sigaraları getiridi bize. kimse görmesin diye gibtir edilmiş bir yerde ki tarlaya
    kadar yürüyerek gider en kuytu yeri bulur oturup siğara içerdik sigara dediğimde bafra. evet 7 yaşında içtim ilk sıgarayı bizim oralarda çocuklar kendi başına büyür yol göstereni yoktur.
    büyükler işiyle perişandır çünkü yaşamak zordur bu şehirde kadınlar tezek yapar kasnaklarla sonra buldukları duvarın üstüne koyup kuruturlar
    kibrit çöpü bile degerlidir burada köyde büyüyen varsa aranızda bilir çocukken köy güzeldir. okula giderken çogumuzun önlüğü yoktu, benimde .olanlara imrenirdik
    kıskanırdık, bir önlüğü kıskanmak şimdi garip geliyor. ayagımızda kara lastikler içinde kat kat giydigimiz çoraplar karda buzda gidip geliyoruz okula.
    okul da iki sınıf var iki ögretmen var karı koca biri müdür biri müdür yardımcısı toplam iki sınıf var. aynı sınıfta 1. 2. 3. sınıflar diger sınıfta 4. 5. sınıflar var
    şimdi bakıyorumda özel okullara giden koleje giden kaç paraya özel ders lan evinde tablet bilğisayarı olan cep telefonu olan çocuklar var bizim olmadı
    pastel boyamız bile olmadı. şimdi size egitim sistemimizden bir kesit anlatacagım: ben sınıfta birlerin oldugu sırada otururdum dogal olarak. okuma yazmayı ilk ben ögrendim sınıfta
    hocada beni birlerin oturdugu sıradan aldı hemen yandaki sıraya yani ikilerin oturdugu sıraya geçirdi evet 2.sınıfa geçmiştim aynı sınıfta olmama ragmen...
    işte size egitmde fırsat eşitliği...
    okulda ögle aralarında o köyde oturan arkadaşların evine giderdik yemek yemeye. hiç unutmamam o günleri herkes iyi arkadaştı. anneleri okadar işin gücün arasında birde yemek yapardı bize
    her gün başka bir arkadaşın evine giderdim ayıp olmasın diye. azcık yerdim, karnımı hiç tam doyurdugumu hatırlamıyorum çocuk aklım la böyle yapardım görgüsüz gibi olmayayım diye.
    bunca yokluğa ragmen ilk okuldaki ilk yılım ğüzel geçti şimdi arkadşlar nerede bilmem. onca zaman geçti. herşey çok anlamlı ve güzeldi çok sevdiğim bir müzisyenin dediği gibi
    Para hayatı satın alamaz.
    Tümünü Göster
    ···
  3. 4.
    +1
    reserved
    ···
  4. 5.
    +1
    **Öğrenciler öğretmenlerin hazmettiklerini yerler.
    o köy okulunda o ögretmenlerden ne ögrenebilirsek ögrenmeye çalışıyorduk. köylerde ögretmen en kıymetli insandır tabi imamdan sonra.
    özellikle annem okumamı çok istiyordu. köyde yazın onlara yardım ediyordum. tabi arkadaşlarla akşam ezanı okununcaya kadr top oynardık milletin kazlarını çalıp
    kuytuda kesip yediğimiz de oldu eşek giben abilerimizle gezdiğimizde karsın tertemiz suyundan yapılmış çayı yudumlayıp sabah sabah hemen arkadaşlerın yanına giderdim
    herğün başka bir eglence bulurduk kendimize, tahtadan yapılmış oyuncaklarımız vardı bizim.
    ···
  5. 6.
    +1
    çocuklugumda hiç unutmadıgım bir olayda dedemin bana aldıgı ayakkabı bu ilk ayakkabım dı ondan önce kara lastik giyerdik sadece ben degil
    bütün çocuklar öyleydi.bu günle kıyasladıgımda hiçbir şey olmadan büyümüşüz ama garip bir şekilde mutlu büyümüşüz. arkadaşlarla bilye oynayıp öğlen eve geldiğimde
    annemin bana verdiği tek yemek yufka ekmegin arasına koydugu yogurttu evet yogurdu dürüm yapar verirdi elimize onuda evde yemez arkadaşların yanında yerdim
    onlarda aynısını yerdi şimdi düşündümde biz yogurt ekmek yiyerek büyümüşüz. köye seyyar satıcılar gelirdi. bütün çocuklar arabanın peşine takılırdık arabanın
    ilk defa kolayı 10 yaşımda içtim (pepsi )hoşumuza gitti gavurun yaptıgı.ben o zamanlar evimin önünü dünya zannediyorum.
    ···
  6. 7.
    +1
    reserved
    ···
  7. 8.
    +1
    insan özgür olmadan, huzurlu ve mutlu olamaz. köy.de huzurlu ve mutluydum. yukarıda anlattıgım gibi yoksulluk diz boyuydu
    Sefalet içinde geçen mutlu günleri hatırlamak kadar acı bir şey yok. bizimkiler gündüzleri sıgırlar gittiğinde ahırı temizlerdi sıgırların takunu el arabasına doldurur
    sonra ahırdan biraz uzaga dökerlerlerdi. ahırda çalışan adam için, ki işi tak süpürmektir, sıgırların var olmadığı bir dünya olasılığından daha dehşet verici bir şey yoktur.
    Ona sıcak tak parçaları süpürerek yaşamanın insanca olmadığını söylemek aptallıktan başka bir şey değildir. Geçimini onunla sağlıyorsa,
    mutluluğu ona bağlıysa, taku bile sevmeyi öğreniyor insan.
    ···
  8. 9.
    +1
    ilk okul bitti. birincilikle bitirdim okulun son günü okulun bahçesinde törene benzer bir şey yapıldı. bizim hocalar çıktı konuşma yaptılar aileler de var
    bu okulu birinciliikle bitirmek sizin gözünüzde başarı sayılırmı bilmem. sayılmaz galiba. çocukken çok yaramazdım evi kırıp dökerdim
    gider milletin cdıbını kırar tavşanını çalardım. okula başlarken bu sıpa okumaz diyorlardı benim için bunu diyenlerde okuma yazması olmayan insanlar.
    benim hayattaki en büyük zevkim , başkalarının yapamayacağımı söylediği şeyi yapmaktı. eminim sizinde öyledir. beni kagızmandaki bir orta okula yazdırdılar.
    amcamın yanında kalacaktım orta okul boyunca. bizimkilerin gelme imkanları yoktu.
    ···
  9. 10.
    +1
    binler bir sigara molası
    ···
  10. 11.
    +1
    bunları okurken canınız sıkılmış olabilir ama birde insanoglu ölümsüzlük ister.
    ···
  11. 12.
    +1 -1
    yıllar sonra anladım ki okuldan hiç bir şey ögren miyoruz.
    Okulda bulunduğum süre boyunca hiçbir şey öğrenmedim ve 16 yaşıma kadar kendi isteğimle bir kitap okumadım.
    ···
  12. 13.
    +1 -1
    cezaevinden çıkalı 3 ay oldu hala alışamıdım dışarıya. insanlarda degişmiş yaşamda herşeyin aynı kalmasını beklemek zaten saçma olurduda
    yinede insan bıraktıgı gibi kalsın istiyor.
    iş yok güç yok bir meslek yok gelecekten korkuyorum. cezaevindekiler benden hiç unutamayacağı birkaç şeyde öğrendi. bunları ilerki ğünlerde anlatacagım.
    ···
  13. 14.
    +3 -1
    Gelecek ne getirecek?
    Bilmiyorum,
    hiç bir tahminim de yok.
    Bir örümcek sabit bir noktadan düşerken önünde hep boş bir mekan vardır ve hiç bir yere tutunamaz,
    her ne kadar çırpınsa bile.
    Ben de kendimi öyle hissediyorum; önümde hep boş mekan;
    ileri doğru sonuçlara doğru yol almamı sağlayan arkamda kalmış nedenler var.
    Bu hayat korkunç, dayanılacak gibi değil. nasıl kafayı yemedim , bazen düşünüyorum acaba kafam yok mu diye.
    ···
  14. 15.
    +1
    reserved
    ···
  15. 16.
    +1
    --spoiler--

    --spoiler--
    ···
  16. 17.
    +1
    reserved
    ···
  17. 18.
    +1
    bu defa adam gibi bişeyler gelicek galiba
    ···
  18. 19.
    +1
    anlaşılan fazla takip edilmiyorum ama olsun orada bir kişinin bile okudugunu bilsem yinede yazacagım...
    ···
  19. 20.
    +1
    belki diğerleri gibi sonradan okunur mendelin çalışmalarınıda kimse giblememişti sonradan kıymete bindi...
    ···