bıyıklıyı dilimle sikmek istiyorum

bıyıklı her zamanki gibi sessiz ve sakin bir odada 30 santimetrelik zenci yannanları düşleyerek oturuyordu. salyaları akarak hayali yannan arkadaşlarıyla oynuyordu. bastırılmış duygularını iç dünyasında yaşıyor. üzerinde kırmızı, derin dekolteli, üzerine yapışmış dar bir tişört vardı. altındada beyaz bir mini şort. daracıktı ve süt gibi, pamuk gibi bembeyaz bacakları gözüküyordu.
barbarca kapıyı tekmeleyerek odaya giriyorum. sinirli gözlerle onu süzüyor ve avım olarak belirliyorum.o benim olmalı! benim kadınım olmalı! diye bağrıyorum iç dünyamda.
bıyıklının telaş ve korkuylu bakan gözlerine bakıyor ve daha fazla dayanamayarak üzerine atlıyorum. onu kucağıma sırtüstü yatırıyor ve elimle şortun üzerinden kalçasını okşuyorum. küçük dil darbeleri atıyorum. nihayet küçük ducale şahlanınca beyaz mini şortunu elimle sıyırıyorum. ve nihayet o müthiş hazineye, pembe tangalı bembeyaz keşkül zütüne ulaşıyorum. burnumla ve dilimle zütün bütün yüzeyini yalıyor ve salyalı hale getiriyorum. ona erkekliğimi,iç dünyasında hayalini kurduğu erkekliğimi hissettirmek için şahlanan yannanımı onun yannanına deydiriyorum. bu yüzden yüzünde bir tebessüm ve dudağının iki yanında pembe çukurlar oluşuyor.

tangasının kenarlarında minik parmak darbeleriyle volta atmaya başladım. bir süre narin ve ince ellerimle o güzel züt-ü şerifi okşadıktan sonra elimi yannanına zütürüyorum. onunda yannanı kalkmış diye geçiriyorum iç dünyamda. hoşuna gitmiş demek ki diyorum. yannanını sıvazlamaya başlıyorum. sonra derhal elimi çekip keşkül poposuna bir şaplak atıyorum. biraz kızarıyor ve sonra kızarıklık geçiyor.

bu sırada dizlerimde ıslaklık hissediyorum. bıyıklının şahlanan yannanı boşalmış. gülümsüyorum. ulaklarını ve ensesini emmeye ve yalamaya başladım. sonra boynunu ve sırtını yalayarak beline geldim. tangasını ince ve narin ellerimle çıkararak bir kenara atıverdim. sonra bir çita gibi hızlanarak kafamı o kelimelerle anlatılamayacak zütüne attım. dil darbeleriyle züt deliğini ve etrafını yalamaya başladım. zevkten çıldırıyor. parmağımı kıpkırmızı olmuş züt deliğine sokuyor ve köklüyorum. züt deliği genişliyor ve dil darbeleriyle emmeye başlıyorum. öyle bir emiyorum ki zevkten çığlıklar atıyor. hatta atlar gibi anırıyor. bana erkek olduğumu hissettiriyor.

pantolonumu indiriyor ve şahlanan yannanımı sıvazlıyorum. yannanımı aniden züt deliğine sokuyor ve içine, züt deliğine boşalıyorum. ağlıyor. acıdan ağlıyor. terli ve hararetli züt yanaklarına şaplaklar atıyor ve tükürüyorum. onu adeta eşek gibi aşağılıyorum. hali kalmıyor. yorgunluktan ve hararetten bayılacak gibi oluyor. oda insan. bunalmış tabi ki.yannanımı çıkarıyorum ve bir şarap mantarıyla kapatıyorum. iki yanağına ikişer şaplak atıyorum. yannanımı sıvazlarken ona şu dizeleri okuyorum;

beyaz beyaz, uçuk dudağında döl,
inci inci, soluk şakağında ter.
Ne züt gibti, ne am biçti bu yannan
Bu yannan senden zütünü ister.

Tatlıydı yannanımın sana kıskacı,
Acına, acıda buldun ilacı;
Diyordun, geldikçe üst üste acı:
çıkar artık şu yannanı.

zütünü gibtim, sen gülümsedin,
zütünü yalayınca, inledin,
zütümü delmeye yannan yetmez, dedin,
zütten anlayanın bir dili yeter..

ve pantolonumu giyerek oradan uzaklaştım

diğer fantezim

(bkz: bıyıklıyı inleterek gibmek istiyorum)