sene 2001 ilkokula başlamam sebebiyle günün sabahından ailede ayrı bir telaş var. babam yeni kalkmış gibini sıvazlıyor annem ise kahvaltı sofrasını hızlıca hazırlayıp okula yetişmem gerektiğini söylüyordu. bende camdan sümüklü neclanın odasını dikizliyodum. babam o ayı sesiyle hadi herkes sofraya demesiyle irkildim ve elimi gibimden cekerek hızlıca uzaklastım. sıradan bir kahvaltı yemeğinden sonra arabımıza atlayıp yola koyulmuştuk. babam yandan gecen taş gibi gencecik anneleri kesiyor annem ise okula giden cocukların telaşını görünce bir an hüzenliyor bir an seviniyordu. okula geldik sınıf işlemleri falan halletikten sonra ilk gün tanışma evresine gelmiştik. arka sıradaki etekli sibelin yanına gittim. usulca o kibar soruyu sordum

me(ingilizcesi olmayanlar icin ben demek):dıbını görebilirmiyim
sibel:am demek ya

o an sakince sırama gitmem gerektiğini anladım. öğle arası olmuş veliler işlerine gitmişti. benim karnım hafiften acıkmış okul dısında satılan seyyar lahmacunlara beynim odaklanmıştı. okul güvenliğine arka bahcede gülsüm öğretmenim sizi cağırıyor dememle olay yerinden uzaklaştı.(gülsüm öğretmen 23 yasında uzun boylu iri göğüslü kumral saclı bir afetti).gibimi sallandıra sallandıra lahmacuncunun yanına gittim. cebimdeki paralar kontrol ederken yanımda biri kolumdan tutarak seslendi. arkamı döndüm bıyıklı amcanının biri bana bişeyler diyordu.

bıyıklı:oğlum şeker istermisin
me:karnım ac lahmucunu alıyım üstüne şekerimi yerim
bıyıklı:ben alıp gelirim sen arabamda otur şekerinide veririm
me:ok

arabasına geçtim ve lahmacunumu beklemeye başladım.1 dakika icinde gelen amca al sen bunu ye bende seni bende gezdiriyim seni dedi.15 dakikaa sonra beni okula bırak huur cocugu dersim başlıyor dememle irkildi.sen böyle küfürleri nerden biliyorsun edaysıyla ters ters baktı.5-10 dakika sonra köy yoluna ardından 30 dakika içinde ormana gelmiştik. ellerimden tuttu arabadan indim ve hızlı bir hamleyle yanında getirdiği iple ellerimle ayaklarımı bağladı. gibini çıkarıp bana sakso çektirmye hazırlırken gibini göstererek

amca:beğendin mi

o an döndüm ve o tarihi cümleyi söyledim

me:harbiden şeker kadarmış

arkadan gelen orman görevlisinin omuzlarında şehre kadar alkışlanarak bi yandan hayranlarıma el sallıyor bi yandanda amcanın suratındaki üzüntüyü görünce icim burkılıyordu. cicekler eşliğinde belediye binasına girerek plaketimi alıp okulun yolunu tuttum.

buda böyle bir anımdır.