-
166.
+5 -1Hesabı ödeyip masadan kalktım ve arabaya bimdim nazif hocanın evine vardım ve hemen berki de alarak medyumun bıçağını almk için yola koyulduk tekrar o kasvetli binanın önüne geldik ve tekrar asansörü olmayan karanlık binanın merdivenlerini çıkmaya başladık. Artık medyumun kapısının önünde duruyorduk ve içimde sebepsiz bir heyecan ve tedirginlik vardı. Kapıyı çaldık fakat açan olmadı. Telrar çaldık yine kimse açmadı en son bu bıçağın önemini bildiğimiz için kapıyı kırmaya karar verdik fazla sağlam olmayan rahta kapıyı birkaç omuz darbesiyle devirmeyi başardık ardından bir iki adım geri çekildik ve o lanet kokuyu içimize çekmek zorunda kaldık. Ev gerçekten çok kötü kokuyordu. Sisli odanın sisi kalmamıştı fakat o odanın tarafına doğru gittikçe koku artıyordu ve dayanılmaz bir hale geliyordu. Beklemiş et gibi kokuyordu. Sisli odaya girdiğimizde medyumun ağzı sağ tarafa kaymıştı ve cesedş odanın ortasında şişmişti. Elinde bir bıçak vardı ve yüzünde kurumuş kan lekeleri vardı. Hemen yanunda aynı şekilde asistanı yatıyordu. Tam bıçağı almak için yeltenmiştik ki polis sirenlerini duyduk. Ne yapmalıydık bıçağı almalı ve saklanmalı mı yoksa polislerin gelmesini bekleyip hiçbirşeye dokunmamamılıydık. Hangisi yapacaktık bilmiyordum fakat fazla vaktimiz olmadığı için hemen karar vermeliydik.
Arkadaşlar hikayem zaten a,z kaldı kalan oartları saat 3:00da atmaya baçlayacağım tahmini olarak 4:00 4:30 arasında hikayem biter başlığın olduğu entryi şukularsanız sevinirim saygılarımla hikayeanlatpanpa... -
165.
0(165) REZzan Kiraz
-
164.
0Rez panpa devam
-
163.
+4Gittim ve samimi bir şekilde selamlaştıktan sonra bernadan ayrıldığımı söyledim. Sevinmişti fakat belli etmemeye çalışıyordu. Bu sefer semra caramel mochiato aldı ben yine çikolatalı milkshake aldım biraz muhabbet ettikten sonra ben sarhoş taklidi yaptım ve cebimden yüzüğü çıkarıp ona hediye etmek istediğimi söyledim. Çok güzelmiş deyip hemen taktı parmağına bende başladım nazif hocanın bana verdiği kağıttaki yazıları okumaya. Ben okudukça durduk yere kıvranıyor garip garip sesler çıkarıp duruyordu. Ardından ben sorularımı sormaya başladım ilk sorum şuydu.: bana neden büyü yaptın? Ağlıyordu ama hırıltılar eşliğinde cevap veriyordu şöyle dedi : ben seni ondan daha çok seviyorum ve artık beni görmeni istedim dedi.
Hemen bekletmeden 2. Soruya geçtim ikinci sorum şuydu : büyüyü nerede kine yaptırdın? Yine aynı hırıltılarla cevap verdi : nihatın çarpıldığı evden bir sonraki ev olan dilsiz şerifeye yaptırdım. 3. Ve son soruyu sordum o da şuydu : bu büyüden nasıl kurtulabilirim? Söylemek istemiyordu fakat sanki başkasının zoruyla dili çözülüyordu ve ağzından şu kelimeler dökülüyordu :büyüden 3 tane kaçış yolu var birincisi kendi kanından birini onlara kurban etmek. ikincisi kabinenin hepsiyle savaşıp öldürmek. Üçüncüsü ise kabile ile savaşıp ölnek. Dedş ve üstünden büyük bir yük kalkmış gibi yüzüğü hemen çıkarıp kaçmaya başladı. Kaçmadan önce son kez arkasını dönüp üzgünüm diyebildi. Ardından büyük bir zafer almışçasına sandalyeme dahada yayıldım fakat bsieni bekleyen işler vardı. -
-
1.
0Amk çikolatalı milkshake den nezamandir sarhos olunuyorda sarhos rolu oynadin ?
-
1.
-
162.
0Rez amk devam
-
161.
0Bu burda kalsın yarın canım sıkılınca okucam
-
160.
0rezervasyon
-
159.
0Rez pnp
-
158.
0Kısa kısa yazıyorsun mk rez vermiycem artık
-
157.
0Seri pampa
-
156.
0Rezerved sabah okurum aq
-
155.
0Şukunuda verdim haydi arkadaş ne bekletiyorsun
-
154.
+2Nazif hoca bana elimi kesen bıçağı almam gerektiğini söyledi. Henüz birşey yapmamıştık fakat yapmaya başladığımızda o bıçak bizim için çok büyük bir tehlike olabilir dedi. Oraya gidip o bıçağı almalısınız çocuklar dedi en geç yarına kadar. Bu da kabuldü yeter ki şu işler başımdan kalksın diyordum. Hazırlandım ve semranın yanına gitmek üzere yola çıktım cebimde kağıt, elimde yüzük, kafamda milyonlarca düşünce vardı. Yola çıktım tüm hayallerimi sevdiklerimi hayatımı nazif hocanın evine. Yola çıktım olacak bütün olaylara gözümü karartmayı göze alarak. Yola çıktım olacak bütün şerlere göğüs germeyi göze alarak. Tek düşüncem vardı sadece bir tek düşüncem o da bu olaylardan sağ salim çıkıp sevdiklerimi koruyabilmekti. Nihata olanlar benim yüzümden di ve bir daha başka birinin benim yüzümden acı çekmesine tahammül edemezdim. Bunları düşünerek yola çıkmıştım ve hesap ettiğimden kısa bir sürede oraya vardım arabadan indim ve masada beni bekleyen semranın yanına doğru yürümeye başladım
-
153.
0Rezervedd
-
152.
+1Yaz kardes çok sardı
-
151.
0Rezıntınn
-
150.
+3Eve girdik ve tekrar olan olayların hepsini anlattım ve hoca dikkatle dinledi. Anlattığım olaylar üzerine uzun uzun düşündü ve bir yüzük çıkardı cebinden ve onu okumaya başladı. Ardından bakır bir tepsi aldı üstüne birkaç şekil çizdi tebeşir tozuna benzeyen bir tozla. Sonra ocakta ısıttığı bıçakla elime bir kegib atıp bakır tepsinin içine ortadaki çizginin ortasına 4 damla kadar damlattı ardından birşeyler daha okuyup yüzüğü tepsinin üzerinde gezdirdi. Sonra bana uzattı ve bak oğlum iyi düşün çünkü tek şansın var bu yüzüğü kime takarsan ve bunları okursan (bir kağıt uzattı) sen sorularını bitirene kadar sana yalan söyleyemez dedi. Bu iş kafama yatmıştı ve aklımda semra vardı. Aradım ve 2 saat sonra sahne aldığım kafede birşeyler içmeye çağırdım. O da seve seve kabul etti. Yüzüğü nasıl takacağımı düşünürken nazif hoca yanıma gelip başka yerde senin kanını biryere böyle dökmek için akıttılarmı dedi. Biraz düşündükten sonra aklıma berk ile birlikte gittiğim medyum geldi. işler gitgide karışıyordu.
-
149.
+1Bak bu hikayeyi yarım bırakırsan tüm sözlük senin üstünden geçsin. Net konuşuyorum.
-
148.
0Haydi be panpa
-
147.
+5Yurda döndüm ve berk hala yurttaydı. Bernanın hamile olmasına bayağı bir canım sıkılmıştı ama kimseye belli etmedim. Biraz muhabbet ettikten sonra yanımıza nazif hoca geldi ve müjdeli haberi verdi. Yıllık izin dilekçesi kabul edilmiş ve bizim içinde izin almış bu işi halletmek için bizi kendi evine zütürecekti. Hemen berk ile birlikte hazırlandık ve kapıda bekleyen nazif hocanın yanına gittik. Arabaya bindik ve eve doğru yol alıyorduk. Berkin telefonu çaldı ve arayan nihattı. Eve geçtiğini haber vermek için aramıştı bir günde iki sevindirici haber almıştık ve bugünün taka sarmaması için dua ediyorduk. Şehirden çıktık ve patika bir yoldan tenha bir eve geldik. Çantalarımızı arabadan indirip evin içine girdik.
başlık yok! burası bom boş!