-
48.
0Su ana kadar sende var olduguna inandigim tek güc hayal gücü
-
47.
0Parliament REZerve
-
46.
0REZZZRS
-
45.
0Sus amin oglu
-
44.
0Fak mibilgeeğ
-
43.
+1BU BUYULEREKi SÖZLERi BiZ SÖLEYiCE NiYE OLMUYO DA SiZ SÖLEYiNCE OLUYO BUNUDA AÇIKLA ?
-
42.
0Rezzrrs
-
41.
0sonrada alfred ve nöbetçi öğretmenle bilge'ye grup yaptınız
-
40.
0ikimizde tırsmıştık. Saçma sapan bir kavga yüzünden dünyanın en iyi 2. büyücülük okulundan kovulmamız an meselesiydi. Çok geçmeden okulun hoporlörlerinden Bilge ve ikimizin ismini bağırıp Profosör Alfred in odasına gitmemizi söylediler. Profosör Alfredin odasının nerede olduğunu bilmiyorduk bu yüzden o günün kat sorumlusu nöbetçi öğretmene gidicektik. O gün nöbetçi öğretmen Paranormal Mistik Güçler öğretmenimiz Acey miş Kibarca yanına yaklaşıp Profosör Alfred in odasını sorduk. Bize ne suç işlediğimizi sorduğunda ise herşeyi apaçık şekilde anlattık. Konuşmamı bitirdiğimde gözleri gülüyordu. Sanki okuldan atılacağıma sevinmiş bir hali vardı. Sert bir şekilde "BENiMLE GELiN!" diye ağırdı. Acey i takip ettik. Bizi okul koridorunun en sonundaki karanlık tuvalete zütürdü. Burayı daha önce bir kaç kez görmüştüm ama oraya girmeye kimse cesaret edemezdi. Eski bir tuvaletti burası. Ancak temizdi. Acey tuvaletin ortasına eğilip işaret parmağı ile renkli daireler çizmeye başladı. Bunları yaparken sessiz bir şekilde bir şeyler söylüyordu çok geçmeden yerde bir yuvarlak bölme açıldı. Merdiveni yoktu sadece kocaman bir delik ve aşağısı gözükmüyordu. Acey " Benimle gelin hadi" diyerek aşağıya atladı. Bilge de cesaretini toplayıp 10 saniye sonra atladı. Ve mecburen bende atladım ancak birden bir odada belirdik. Acey ben ve Bilge etrafımıza bakıyorduk. Şaşa lı bir masa vardı ve burasının Profosör Alfred in odasının olduğu her yerden belli idi. Acey "Oturun" dedi. Bilge ile karşılıklı masanın önündeki koltuklara oturdu. Acey ise "Burada bekleyin Profosör birazdan gelir" diyerek masanın karşısında ki perdeyi aralayıp gümüş bir kapıdan çıktı. Kapıyı incelemek için ayağa kalktım şaşırmıştım çünkü kapının üzerine işlenmiş semboller bana çok tanıdık geliyordu. Babamın asasısın üzerindeki semboller ile tıpa tıptı.
-
39.
+11-2 ay geçti bu arada Bilge ve Meriç ile dostluğumuz bayaa gelişti ve sıkı iki arkadaşım olmuştu. Bir gün bile onlarsız geçiremiyordum bu süre içerisinde okuldan kimseyle kavga etmedik. Tillman adında bir Alman çocukla daha tanıştık. Alman ve ingilizin okulda çoğunlukta olduğunu öğrendim. Türklerle pek kaynaşamadık Bilge ve Meriç bana yetiyordu. ilk aylarda sıradan, annemizin babamızın evde yaptığı büyüler bize çok büyük büyülermiş gibi gelsede sonrasında okulun geniş koridorunda sihir ile şaka yapan çocukların artması okulun içerisindede sihir yapma yasağınıda beraberinde getirdi. Bundan sonra okulda öğrencilerin yapacağı bir büyü tüm öğrencilerin başının belaya girmesine sebebiyet vericekti. Bu konu üzerinde özellikle Profosör Alfred çok durdu ve ilk defa bir eğitim yılında böyle bir yasak getirildiğini söyledi. Okul kütüphanesinde Bilge ile okulun geçmişini ve esrarengiz olayları araştırıyorduk. Meriç pek okumaya yatkın olmadığı için gününün çoğunu Rus ve Alman arkadaşları ile geçiriyordu. Bir gün yine biz kütüphanede Bilge ile otururken Meriç in ağzı yüzü incin yanımıza geldi. Hemen ayağa kalktım bunu kimin yaptığını neden yaptığını sordum. Takıldığı Rus arkadaşları ile bir anlaşmazlık sonucu Meriç in atarlanması üzerine 2 kişi Meriçe okulun bahçesinde herkesin gözünün önünde dalmışlar. Bilge Mrs Jilliana giderken kolundan tuttum ve durdurdum. Hemen yatakhaneye gidip kendi dolabımdan asamı çıkarıp bahçeye indim iki çocukta ordaydı ve yanındaki kızlara bir şeyler anlatıp gülüyorlardı. Aynı zamanda beni büyük salonda yerimden kaldıran Rus çocukta ordaydı koşa koşa yanlarına gittim asamı cebime koyarak. " Merhaba nasılsınız" dedim. Resmen benimle alay ediyorlardı aralarında Rusça birşeyler konuşup güldüler. O sırada Bilge de arkamdan geldi bunlar gülüşürken önce beni büyük salonda yerimden kaldıran çocuğun burnuna bir yumruk attım sersemledi. Diğeri ise asasını çıkarttı ama Bilge ondan önce davranıp "iNFLATUS" büyüsünü yaptı. Bu büyü kişinin balon gibi şişmesine yarıyordu ve çocuk şiştikçe şişti tam patlarken asamı çıkarıp "NOX" dedim ve yavaşça eski haline döndü. Burnu kanıyan Rus "şimdi bittiniz işte" dedi. Ve haklıydı. Okuldan atılabilirdik ve bize hiç dokunmadan okula girdiler.
-
38.
0Rezervasyon panpa devam bu arada ozelden anlatsana panpa bi
-
37.
0Kardeş öğretmen alımları kpss ile falan mı yapılıyor torpil dönüyor mu?
-
-
1.
0Sınav sistemi yok. Eğer yetenekliysen ve okul yöneticileri sana güveniyorsa alınırsın.
-
2.
0Eee okul sonrası?
-
1.
-
36.
+6 -2Arkadaşlar rezervasyon almışlar bu da demek oluyor ki devam edeceğim.Tümünü Göster
Yemekleri yerken Meriç yanımıza geldi. Nerde kaldın filan derken Ruslarla kaynaşmış. Bilge ile Meriç i tanıştırdım. Yemekler yendi ve sonunda Mr. Alfred masaların sonunda bulunan kürsüsüne çıkıp bir konuşma yaptı. Alfred den bahsetmek gerekirse çok yaşlı bir büyücüydü 150 yaşını geçmiş ancak hala dimdik ayakta durabilen ve sağlamlığı gözlerinden okunabilen bir müdürdü. Konuşması beni etkilemişti. Bilge beni dürtene kadar Profosör Alfred e aptal aptal bakmaktaydım. Bilge hangi derse gireceğimi öğrenmişti. 4 kat yukarıda ki sınıfa girecektik. ilk defa 3. kattan sonrasını görmenin heyecanı ile yukarı çıktık. Ders Paranormal Mistik Güçler di (Kusura bakmayın Türkçesine bu kadar çevirebildim Türkçesi bu sanırım). Sınıfa girdiğimizde bu sınıfın her yeri aydınlık tavanı ise normal bir görünüme sahipti. Sıralar diğer sınıflardaki gibi birleşik ve yine tertemizdi. Herkes dikkatle öğretmeni dinlerken biz ise Bilgeyle sıranın üzerinde küçük büyüler yapıp oynuyorduk. Öğretmen bizim onu dinlememizden rahatsız olmuş olacak ki asasını hızlı bir şekilde bize doğru salladıktan sonra donup kalmıştık. Kas katı kesilmiştim hareket edemiyordum. Hoca konuşmasına devam etti
- Nerde kalmıştık ıhmm evet kendimi tanıtıyordum. ismiiim Acey, ingiliz kökenliyim .
Böyle yarım saat boyunca kendini anlattı. O da bu okuldan mezun olmuş. 1.90 boylarında saçları kumral ve orta boy şık giyinişli bir herifti. Hiç gözüm tutmadı gözleri sinsice bakmaktaydı. Konuşmasını bitirdikten sonra bizi çözdü ve rahatladık. Dahailk günden öğretmenin gözüne ancak böyle batılabilirdi sanırım. Hoca dersi bitirdi herkes çıkarken bu kez ben direkt Meriçin sınıfına yöneldim Bilge de benimle geldi. Meriçlerin dersinin bitmesini bekledik 10 dakika sonra onlarında dersi bitti. Ve sınıftan çıkarken yanında koridorda bana sataşan ve sonra Mrs. Jillianın disipline gönderdiği Alman çocukta çıktı. Beni görünce gayet sakin bir şekilde elini uzattı bende uzattım ve tanıştık. Bundan böyle bir hareket beklemiyordum açıkçası. ismi Govan mış. Meriçle yakın arkadaşlarmış hep beraber okulun bahçesine indik. Pek kimse yoktu çimlerde oturup kitap okuyan bir kaç kızdan başka. Bizde bir ağacın gölgesine oturduk ve her birimiz detaylı şekilde tanıştık. Alman çocuğun gözleri halen benim üzerimdeydi pek giblemedim. Meriçe okul hakkında bir kaç soru daha sordum. Bunu gelmeden önce ailenden iyice öğrenmem gerektiğini söyledi ve bu konuyu daha sonra konuşmamız gerektiğini belirtti. -
35.
0Anlat panpa dinliyoz
-
34.
0He kardeş büyücüsün he özel uçaklarla özel okullarda ders alıyosunuz 1000 kişilik okulun yüzde 10'u türk ama kimse sizi korumuyor he kardeş kapılarınız bile kodumun büyüsüyle açılıyor dıbınakoduğum elele tutuşup kramponlustoper diyince de selam beyler diye beliriyosundur da sen şimdi he kardeş büyücülük okuluna gidiyosun ama girip incisözlükte tutmayan bi başlık açıyosun he kardeş he anlat dinliyoruz.
-
33.
0Kanıtla
-
32.
0Almanya-da falan bu tarz okullar var ama sen bildiğin harry potterı anlatıyon
-
-
1.
0Anlattıklarımın Harry Potter le uzaktan yakından alakası yok nasıl böyle bir kanıya vardın?
-
2.
0Kardeş yok ortak salon yok daha ilk günden draco gibi düşman edinmen belli yani ordan kurguladıgın gel kabul et bizde kurgu diye güzel güzel okuyalım
-
1.
-
31.
0Sardı rezz
-
30.
0Kardeş bunları bize niye anlatıyon , eğer doğruysa 1 kanıt göster
-
29.
0Rezzzz devam
başlık yok! burası bom boş!