/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +2
    Bu kelimeleri duyunca irkildim. Bir anlığına olsun aklım başıma geldi. Ayağa kalkıp başımı avuçlarıma alıp ağlamaya başladım. Benim ağlama sesime babaannem kapıyı açarak içeri geldi. Oğlum güzel oğlum hocanın dediğini yap onu sözünü dinle bizi üzme dedi. Hoca konuşmaya başladığında babaannem yan tarafa geçip durmaya başladı. Bir süre sonra yine o yaşlı kadın olup odadan bana kötü kötü bakarak ayrıldı. Hoca gidene kadar da başımdan geçen bütün olayları ona anlattım.
    Ertesi gün sabah ezanı ile uyandım. Evde kimse kalmamıştı. Gizlice evden çıkıp Vedat abinin beni zütürdüğü köye doğru yola çıktım. Peşimde birilerinin sürekli beni takip ettiği hissi olduğu için iki adım ileri bir adım geri, sürekli arkama baka baka ilerliyordum. Yolda Vedat abi ile karşılaşmayı umut ediyordum ama ne kadar istesem de bir türlü karşıma çıkmıyordu. Yürüye yürüye köye kadar geldim. Güneş artık batmış ve hava soğumaya başlamıştı, gök yüzündeki turuncuya dönmüş bulutlar gözümün önünde öylesine hayaller oluşturuyordu ki, annem ve ablamı görüyordum.
    Yollar o kadar farklılaşmıştı ki, yerde bir tek ayak izi yoktu, yollar tamamen otlar ile kaplanmış ve gitmek iyice zorlaşmıştı. Eve gelmeden önceki son virajı döndüğümde, gözlerime inanamadım. Evin olduğu yer tamamen çökmüş, sarmaşıklarla kapanmıştı. Buraya neredeyse 50 60 yıldır kimse uğramamıştı. Ama ben buraya ilk geldiğimde evin altında ahırı bile vardı. Artık iyice daralmaya başlamıştım. Bana neler oluyordu böyle, hangi yaşadığım gerçekti, hangi yaşadığım an asıl yaşadığım andı anlayamıyordum. Yanlış yere gelmiş olabileceğimi düşünüp etrafına iyice bakındım ama, bu bölgede bu harabeden başka ne bir ev ne de yakınlarında insan izine rastlana bilir bir yapı vardı….
    Hava tamamen karardığı için artık yolumu bulabileceğimi sanmıyordum. Sönük vuran ay ışığının altında araba yoluna kadar indim. Yolun biraz ilerisinden gelen farlarını yakmış bir minibüsün geldiğini duydum. Artık bu karanlıkta kendi başıma bir yere gidemeyeceğim için arabanın geleceği yola doğru koşmaya başladım. Araba benim olduğum tarafa gelmeden önce iç tarafa girince far ışıkları kesildi. Yine karanlığın içinde kaldığım anda yaşlı kadının evinin ışıklarının yandığını ve patika yolun başında, Vedat abinin bana doğru baktığını gördüm. O an tek hatırladığım başıma ok gibi saplanan ağrı ve dizlerimin bağının çözülmesiydi.
    Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum gözümü Samsun merkezdeki akıl hastanesinde açtım.
    Şimdi bunları yazarken o anlara gidip gidip geliyorum. Aslında annemi babamı ve ablamı trafik kazasında yıllar önce kaybetmiştim. Babaannem ise samsuna gelip bana yıllarca baktı büyüttü. Ne bir işte çalışmıştım ne de okuluma devam edebilmiştim. Gördüklerimin hepsi hayallerdi. Hastanede 1 buçuk sene yatıktan sonra aralıklarla gidip gelmeye başladım. Vedat abi… Güzel insandı, ya da her ne ise…. ilaçlarımı alsam da almasam da bazen pencereden baktığımda dışarıdan beni izlediğini görüyorum. En kötüsü, gerçek olmasa da arada annemi ve ablamı görüyordum. Şimdilerde evliyim, 1 tanede oğlum var… Babaannem öleli 7 sene oldu, onu da Manisa da annem ile babamın yanına gömdük. Bazen ilaçları tamamen bırakıp eskiye dönmek istiyorum. Nede olsa yıllarca, gerçek olmasalar da ailemle beraber yaşıyordum.
    Buraya kadar okuyan arkadaşlara teşekkür ederim.
    Yorma kendini, bırak hayatına eşlik etmek isteyenler seninle gelsinler….
    Tümünü Göster
    ···
  2. 27.
    +2
    Onu görünce o kadar sevindim ki, dünyalar benim olmuştu. Hemen koşarak evin ön tarafına geçtim. Evin ön tarafında köyden birileri sanki beni beklercesine ayağa kalkıp bana doğru koşmaya başladılar. Bir anda etrafımı çevirip üzerime saldırdılar ama aradan çıkıp ablamın olduğu odaya çıktım. Ben içeri girdiğimde annem aynı yerinde oturmuş ablam ise yine yere yatmış ve ağzından köpükler gelmişti. Yine gözlerini bana dikmiş bir şeyler anlatmaya çalışıyordu ki tam o sırada arkadan biri boynuma sarılarak beni yere düşürdü. Gözlerimi açtığımda karşımda şişman, sakalları göbeğine kadar inmiş başında sarığı ile bir şeyler okuyup bana üfleyen bir adam vardı. Benim ona baktığımı fark ettiğinde okumayı bırakıp arkada duranlara, bizi yalnız bırakın kapıyı dışarıdan kapatın dedi. Adamın bem beyaz sakallarından yüzü çok güzel parlıyordu ve bana bir güven veriyordu.
    Bana bakarak, sakin ol oğlum, benden sana zarar gelmez, herkesi gönderdim. Ben senin yanında olacağım dedi. Ben ise ablamın öldüğünden bahsettim. O ise ablan ölmedi sen yanlış gördün. Allah’ın izni ile ben sana yardım edeceğim dedi.
    Arkadaşın yanında mı o nerde dedi. Ayağa kalkıp sağa sola baktığımda Vedat abinin giyişi dolanına yaslanıp bir ayağını yere basıp diğer ayağı ile de çamurlu ayakkabılarını dolaba sürttüğünü gördüm. Ben ona bakıyordum ama o başını öne eğmiş yere bakıyordu. Seslenip yanıma gelmesini söyledim ama yerinden kıpırdamıyordu bile…
    Yaşlı amca, tamam oğlum sakin ol. Gelmek istemiyorsa gelmesin dedi ve bana Vedat abiyi tarif etmemi istedi. Bende ona karşında duruyor neyi tarif edeyim dediğimde, Ey güzel evladım, senden başka onu gören yok. Hiç onun başkası ile konuştuğunu gördün mü dedi. Evet görmüştüm. Onunla yaşlı kadının köydeki evine gittiğimizde onlar konuşmuştu ayrıca onun bir eşi de vardı dedim. Ben onu dedikten sonra gel o zaman gidelim. Vedat abine söyle eşini de alsın gelsin. Hadi köye gidelim dedi. Vedat abiye bunu söylemek için arkamı döndüğümde ortalıktan kaybolmuştu. Hemen ayağa kalkıp baktım ama gitmişti. Benim onu aradığımı gören yaşlı amca, otur oğlum öyle birisi yok, bunlar sana aklının bir oyunu, onu ilk ne zaman gördün diye sordu. En baştan itibaren olanları ona anlattım. Ben anlatırken gözlerimin içine bakıyor, her cümlemin sonunda kafasını sallayarak beni onaylıyordu. Sonrasında ise, peki oğlum sen onu ilk gördüğünden bu zamana kadar hiç yüzünde, kıyafetinde ya da saçını sakalının uzadığını gördün mü dedi. Hayır hiç görmemiştim her gün aynı şekilde gelip gidiyordu. Adam haklıydı, o hiçbir zaman ayağındaki çamurlu ayakkabılarını bile çıkarmamıştı.
    Tümünü Göster
    ···
  3. 28.
    +2
    Okiycam rez
    ···
  4. 29.
    +2
    Bu çerez hikaye ile dönüşün ardından talep durumuna göre yeni ve altınıza molfix giymeniz gereken hikayeler ile devam edeceğim.
    Bu Entry altında 15 20 kişi yaz zuzum pampam der ise bu akşam hikayeye başlarım. ( Prim amacında değişim buradan bir kazancımda yok. Eski günleri yakalayalım istiyorum..)
    ···
  5. 30.
    +2
    Korku hikayesi rezz
    ···
  6. 31.
    -2
    huur cocugu ozelden yazdik hürmet ettik cevap bile vermedin. ananı zütünden gibeyim senin. ben yinede bu baslika entry girecem ve suku atarak sana destek olacam.

    özet : büyücü babaanneni zütünden gibiyim.
    ···
  7. 32.
    +1
    rezerved
    ···
  8. 33.
    +1
    up up up
    ···
  9. 34.
    +1
    O kadar bağırıyordu ki, artık kendi evimde onun emirlerini uygular duruma gelmiştim. Artık onun kendi evine gitmesi gerekiyordu. iyice burayı mesken tutmuştu kendine…
    Bir şeyler atıştırıp evden çıktım. Kafam artık bedenime ağır geliyordu. Etrafımda bir olaylar dönüyor ama benim gücüm artık yetmiyordu tüm bu olanlara, Vedat abiyi bulup bu kadını evden zütürmesini söylemek için onu aramaya başladım. Sabahtan akşama kadar her yerde onu aradım ama bulamadım. Akşam eve dönerken onun bizim bahçede oturduğunu gördüm. Aynı çamurlu ayakkabılarını oturağa uzatmış bana bakıyordu. Hızlıca yanına gidip yarın sabah o kadını evden zütüreceksin, senin yüzünden başıma musallat oldu. Onu bu evde istemiyorum dedim. Beni dinliyor ama asla cevap vermiyordu. Daha fazla umursamayıp yanımdan kalktı gitti. Bir süre sonra eve doğru yaklaşan bir araba ışığı gördüm. Vedat abinin serçe arabası kapının önüne geldi ve içinden halamlar indi. Yaşlı kadında evden çıkıp hemen onları karşıladı. Öylece uzaktan onları izliyordum. O kadar samimilerdi ki birbirlerine sarılıp duruyorlardı.
    Yine buraya gelip bir şeyler karıştıracakları ama artık onlara karşı koyacak halimde kalmamıştı. Onlar eve doğru yönelmeden hemen kalkıp eve annemlerin yanına koştum. Odaya girdiğimde ablam yerde yatıyordu. Hemen koçağıma aldım. Ağzından köpükler geliyordu. Gözlerime bakıp ağzı köpük saçarak konuşmaya başladı. Bizi sakın bırakma… Biz seni hiç bırakmadık. Biz... biz…. Dedi ve bütün ağırlığını kollarıma bıraktı. Ablamın o güzel gözleri artık kapanmıştı. Söyleyeceğini söyleyemeden ellerimden kaydı ve gitti. O gece ablamı kaybettim. Annem ise tüm bunlar yaşanırken bir an bile dönüp bize bakmadı…
    Acı ile öyle bir bağırdım ki, Halamlar yanıma geldi. Bana sarıldılar sakinleştirmeye çalıştırdılar. Daha sonrasına hiçbir şey hatırlamıyorum. Sabah olmuştu. Gözüme vuran güneş ışığı ışık ile uyandım. Beni başka bir odaya yatırmış ve odanın bütün perdelerini çıkarmışlardı. Kalkıp annemin yanına gittim ama odada değildi. Ablamın cansız bedeni ise öyleye yerde yatıyordu. Kimse gelip neler olup bittiğine bakmamıştı. Ben yerden ablamı kaldırmaya çalışırken birileri de benim kolumdan tutup beni yerden kaldırmaya çalışıyorlardı. O an kalkıp evden kaçtım. Belki beni de ablam gibi öldüreceklerdi. Onlardan kurtulmak için kaçtım… Yolda koşarken yaprakları yere dokunan söğüt ağacının yanında ki çimenlerin üzerinde Vedat abinin beni beklediğini gördüm. Aynı kıyafetlerini giymişti. Her ihtiyacım olduğunda bu şekilde ansızın karşıma çıkıp yardımıma koşuyordu. Ben onunla sohbet ederken Vedat abinin arabasının içinde halam ve kocasının geldiğini gördüm. Vedat abinin arabası olsa da bu durum karşısında hiçbir tepki göstermiyor. Sanki arabasını onlara vermiş gibi davranıyordu. Hemen ayağa kalkıp koşmaya başladım. Vedat abi önde ben arkada koşuyorduk. Arabanın gelemeyeceği yollara girip onlara izimizi kaybettirdik. Vedat abiye ablamın öldüğünü anlattım. Ben bu tür acılarımdan bahsederken bile yüz ifadesinde hiçbir değişiklik olmuyordu. O kadar soğuk kanlı davranıyordu ki, onun bu davranışı, her olayda yanımda olması bana güven veriyordu. Biraz dinlenmek için çimlere uzandım. Vedat abi de benim karşıma geçti ve ağzına altığı ot parçasını çevire çevire gökyüzüne bakarak keyifle uzanıyordu. Gözlerimi açtığımda hava kararmıştı, Vedat abi yanımda değildi. Ben uyurken haber bile vermeden oradan ayrılmıştı. Havalar biraz soğumaya başladığı için üzerimde gece orada kalacak kadar kalın bir kıyafetim yoktu. Tek çare olarak eve gidip bir yerlere saklanmaktan başka bir şey gelmiyordu aklıma… Olduğum yerden çıktıktan sonra ellerinde fenerler ile bir grup insanın bana seslenip, gel buraya olduğun yerden çık diyorlardı. Her yerde beni arıyorlardı. Onların gittiği tersi yönünde ormanın içinden dolaşarak evin arka kapısına kadar geldim. Evdeki bütün ışıklar yanıyordu ve ablamın öldüğü odanın penceresinden ablam bana bakarak el sallıyordu.
    Tümünü Göster
    ···
  10. 35.
    +1
    up up up, takipteyiz.
    ···
  11. 36.
    +1
    9 sene oldu giriş yaptım bastım şukuyu reserved
    ···
  12. 37.
    +1
    Yıllardır seni arıyorum. En son youtube da dinledim buradaki hikayeni.
    Mk nerelerdesin sen bin kurusu özledim. Anlat anlat. Senin için giriş yabdım
    ···
  13. 38.
    +1
    Reserved.
    Buralar değerlenir, reklam alınır.
    ···
  14. 39.
    +1
    Aga bee nostalji
    ···
  15. 40.
    +1
    devrezer
    ···
  16. 41.
    +1
    Reserved
    ···
  17. 42.
    0
    vay amk tam senin eski hikayeni okumak için sözlüğe girdim baktım yeni hikaye atmışsın tesadfün bukadarı
    ···
  18. 43.
    0
    Rezervasyon
    ···
  19. 44.
    0
    Yaz kanki yaz bekliyoruz.
    ···
  20. 45.
    0
    Mükemmeldi mükemmel. Merakla bekliyorum yeni hikayeni. Bu arada zuzum bilesiyle düğün foton varsa yollasana 31leneyim çok güzel tasvir etmiştin onu
    ···