1. 1.
    +20 -1
    arkadaşlar biraz ürkütücü biliyorum ama az önce bir arkadaş varmı cinli perili hikaye diye yazınca başımdan geçen olaylar dizisini seri şeklinde anlatacağım.
    13-14 sene önce liseye yeni başladığım sıralar garip hislerim ortaya çıkmıştı. birşeyleri sezmek ve hissetmek gibi. biraz saçma gelecek ama olacak birşeyi tahmin etmek gibi. hayatımın belki de en taktan yıllarında bunu sezememiş olmak ayrıca takun içine soktu beni. Annemin fal ve büyü vb. işlerle uğraşan bir arkadaşı vardı ve hayatımda hiç kimseden o kadar korkmamışımdır. kadın 100kg ağırlığında kısa boyu pis, çirkin bir mahlukat gibi görünüyordu gözüme ve o kadını her gördüğümde öldürmek istiyordum. bir gün kadın bize geldi ve ayıp olmasın diye yanlarına gittim. o sırada annem mutfağa çay almak için gittiğin de kadın bana döndü ve "hergün banyo yapıyorum biliyormusun yani düşündüğün gibi pis biri değilim" dedi. "demek senin gözün de ben öyle biriyim" dedi. o an yaşadığım şoku hiç unutmam. kadın o an aklımdaki düşüncelerimi söylemişti.
    ···
  2. 2.
    +9 -9
    mahallenin imamı bangbros ismail hoca vardı. aklıma direk o geldi. çünkü yarak çarpmalarında çarpılan kişiyi hoca yaraklar eşliğinde gezdirirdi. hemen gittik. hoca yoktu biraz beklemek zorunda kaldık. hoca gelince hemen anlatmaya başladım. hoca birkaç yannan vurdu ve deryanın tipi kaymaya başladı. derya garip garip hareketler yaptıkça hocanın gözleri fal taşı gibi açılıyordu. hoca bir anda yannan vurmayı kesti ve derya tekrar anlamsız anlamsız bakmaya başladı. hoca beni kenara çekip "durum ciddi. jonny sins adında birisi var. ona git" dedi. jonny sins kimdi neydi nerden çıktı anlamadım. adresi tarif etti ve deryayıda alıp jonny sins denen kişinin evine doğru gittik.
    ···
  3. 3.
    +13 -2
    cinlere ve perilere inanmayan bir insan için gerçekten de ağır bir durum oldu. merak ettim ve o dakikadan sonra o kadınla bir savaş haline girdim. kadın istese beni maymun eder ama ben ona ergenliğimin bana vermiş olduğu delikanlılıkla saldırmayı düşünüyordum. aradan biraz zaman geçti ve ozamanlarki sevgilimle parkta yiyiştikten sonra eve geldim ve odama geçtim. vcd playeri müzik setine bağlamıştım ve ozamanların hit parçalarını dinliyordum. birden en başta bahsettiğim gibi birşeyler hissetmeye başladım ve evin içinde sağa sola bakınmaya başladım. kendimi durduramıyordum ve baktığım o kadar anlamsız yerden sonra buzdolabının altında beyaz dondurma kabını gördüm. dışarıya doğru çektiğim de içerisinde 1 sabun ve üzerine saplı 40'a yakın çivi vardı. sabunun bir kısmı erimiş ve suyun içi bembeyazdı.
    ···
  4. 4.
    +4 -11
    aslıyla camiye dogru ilerlemeye başladık. çok yorgun ve bitkin gözüküyodu bana hafif yaslandı sanki bitmiş okey dönüyodu. camiye 20-25 adım kala aslı birden durdu beyler nasıl anlatyim hani film izlerken hızlandırırsınız aynı o şekilde arkasını dönmeden 5 adım geri gitti zıplamaya başladı gözlerime inanamıyodum zıplayıp duruyodu yanına yaklaştım saçları yüzünü kapatıyodu. aslı die seslendim ne yapıyorsun? saçları hala yüzünü kapatıyodu kafasını hafifçe kaldırarak. ben küçükken ciksek oynamayı çok severdim görünce dayanamadım dedi. aslıyı zorlada olsa ciksekten alıp camiye dogru ilerledik.. caminin girişinde daha kapıdan girmeden hafif bi rüzgar ersmeye başladı ama nası bi rüzgar böle sanki böyle çöl rüzgarı gibi yakıo ama acıtmıyo..
    ···
  5. 5.
    +10 -1
    bir anda hiddetlendim ve suyu döktüm, çivileri sabundan çıkarıp balkondan fırlattım. sabunu tuvaletin deliğine attım. tüm bunları anlamsız bir şekilde 2 dk içerisinde yaptım. bu olaydan sonra hayatımda geri dönüşü olmayan ve pgibolojik olarak vurgun yaşadığım olaylar dizisinin başlangıcını vermiş oldum. bu yaptığım olayı annem gelince kızarak anlattım ve bunun kendisinin olmadığını arkadaşının rica ederek yer kalmadı diye bize koyduğunu söyledi. bir daha istemediğimi söyleyerek konuyu kapattım sandım ama herşey ozaman başladı. geceleri uyku problemi yaşıyordum ama o olaydan sonra fark ettimki daha çok uykum geliyordu ve uyumamak için binlerce takla atıyordum. önce garip garip rüyalar görmeye başladım. anlamsız siyah siyah yüzler geliyordu ve zıplayarak uyanıyordum. sevdiğim insanların kılığında garip varlıklar görüyordum. uyanınca anneme anlatıyordum ama annemde birkaç dua okuyup geçiştiriyordu.
    ···
  6. 6.
    +11
    rüyalar bir türlü kesilmedi ve günlük hayatımı da etkilemeye başlamıştı. önce evin içinden garip garip sesler gelmeye başladı. aldırış etmedim ama inceden ürküyordum. sonra belirgin olarak hissetmeye başlamıştım. evde yanlızken sanki benimle birlikte birisi daha vardı ve sürekli beni takip ediyordu. anlamsızca odaların ışıkları yanıyordu, radyo kendiliğinden açılıyordu, evin içindeki sesler şiddetlenmeye başladı ve gerçekten korkmaya başlamıştım. o büyü ne büyüsü ise yaptığım şeyden dolayımıdır diye hiç düşünmedim. evden durmaktan korkmaya başladığım için sürekli birilerinin yanına kalmaya gidiyordum ama aynı durumlar orada da oluyordu. tolga ve orhan adında 2 arkadaşım var ve bu arkadaşlarım kardeşler. babasının tavuk çiftliği vardı. onların yanına kalmaya gittim. güzelce eğlendik ve ozamanlar play station 1 vardı. gece saatlerine kadar hayvan gibi oynadık ve yattık. gece rüyamda yine o garip varlık sürekli peşimdeydi. her ne kadar rüya olduğunu bilsem de sıçrayarak uyandım.
    ···
  7. 7.
    +10
    afyonu senmi uçurdun la havaya
    ···
  8. 8.
    +8 -1
    otobüse geri binip uyudum ama hiçbirşey hatırlamıyorum rüya gördüm mü görmedim mi bilmiyorum. sabah alanyada uyandım. dayımların evine gittik ve ben biraz daha uyudum. kalktığımda ev kalabalıktı. çoluk çocuk kadın erkek bir sürü ses geliyordu. aldırış etmeden banyoya gittim. sıcacık suyu açıp güzel bir duş aldım. kurulanıp banyodan bir çıktım, evde çıt çıkmıyor. yavaş yavaş yanaştım ve az önce düğün evi gibi olan yerde kimse yok. gözlerimi kapatıp lanet ettim kendime. üzerimi giyinip hemen dışarı çıktım. dayımların işlettiği restauranta gittim ve abim oradaydı. biraz kızdım beni neden yanlız bıraktığına ama sonra kuzenlerim gelince muhabbet sohbet derken kaynadı gitti. alanyayı bilenler bilir damlataş mağarasının yanındaki restaurant. isim vermeyeceğim reklam olmasın. sohbet muhabbet güzel gitti. yemeklerimizi de yedik ve büyük kuzenlerim bugün sahilde yatalım dediler. 20 kişiye yakındık ve iyi olur hem bana moral olur açık hava ne olacak diye eğlendik sohbet ettik ve uyuduk. tam alanya kalesinin bulunduğu dağın eteklerinde bizim uyuduğumuz plaj. çok rahat uykuya daldım ama yine kabus başladı. gölge yine benimleydi. uykuya dalar dalmaz uykundan olmak kadar zor birşey yoktur. artık çok sıkılmıştım ve bana ne yapacağı umrumda değildi. adımı fısıldadı açtım gözlerimi. ayağa kalktım ve sesin nerden geldiğini anlamaya çalışıyordum. sürekli adımı söylüyordu. plajın yanında bulunan küçük mağaralardan geliyordu ses. yaklaşmaya başladım ve artık ne oluyorsa olsun dedim. ben yaklaştıkça birşeyler karanlıkta hareketleniyordu. mağaranın içine girdim ve gölgeyle yüz yüze geldim. 3 gün sonra gazi paşa denen yerde polisler ve dayılarım vardı karşımda. ama hiçbirini yanıma yaklaştırmamışım. bunları inanın hatırlamıyorum. saçlarımın yarısı kesilmiş sanki üstüm başım pislik içindeymiş. kendime geldiğim de ankaradaydım ve annem yine başımdaydı. babam cep telefonuyla birileri ile konuşuyordu. ama evdeydik ve evde olmanın huzuru dolmuştu bu sefer üzerime.
    ···
  9. 9.
    +9
    küçüklüğüm de kalp hastalığı geçirmiştim ve o an kalbim yerinden fırlayacak gibiydi. üçümüz de odanın köşesine geçip birbirimize yaslandık. orhan bizden 2 yaş küçüktü ve ağlamaya başlamıştı. çok fazla dinimize düşkün olmadığımız için de fazla dua edemiyorduk. birden kapı aralanma sesi geldi. tolga "ahır kapısı" diye fısıldadı. orhanın ağzını kapatıp susturmaya çalıştık. çıt çıkmıyordu ve pür dikkat dinliyorduk. birden bir kapı sesi daha geldi. tolga bu sefer "koridor kapısı" dedi ve o an sıçtığımız resmidir dedim. çünkü bir sonraki kapı bizim bulunduğumuz yatakhane kapısıydı. şuursuzca duvardaki kuran-ı kerimi alıp göğsüne sıkı sıkı bastırdı tolga. harbiden imana gelmiştik. şu gece bitsin diye bildiğim tüm duaları tekrar ediyordum. sessizlik iyice geriyordu bizi ve dışarıdan kadın sesi gelmeye başladı. isimlerimizi söyleyip "gelsenize biraz" diyordu. cesaretimi topladım ve tolgaya camdan bakalım mı diye sordum. çünkü o da ben de iyi biliyorduk ki eğer birşeyler yapmazsak korkudan ölecektik orada. tolgayla beraber ayağa kalkıp cam'a yaklaştık. perdeyi yavaşça araladık ve 60-70 metre ileride kucağın da sanki bir bebek taşıyan köylü kıyafetli bir kadın duruyordu.
    ···
  10. 10.
    +8 -1
    Kahhâr, Allah'ın ziyâdesiyle kahredici, yok edici yüce bir varlık olduğu anldıbına gelir. Sonsuz kudretinin karşısında hiçbir kimsenin gücü ve kudreti olamaz. Ama serbest irâdeleriyle O'nun karşısına çıkma cüretini gösterenlere de lâyık oldukları cezâları tam olarak verecektir. Allah'ın kayıtsız üstünlüğüne sınır koyacak hiçbir varlık yoktur. Herşeye, her istediğini yapacak sûrette, gâlip ve hâkim demektir.
    ···
  11. 11.
    +8
    ama hala eklem yerlerim aşırı derece de acıyor ve sızlıyordu. bilmiyorum ama sanırım bayıldım. gözlerimi açtığım da oturduğumuz yere yakın olan özel hastanenin acil servis sedyesin de yatıyordum. annem saçlarımı okşuyordu. anneme ne olduğunu sordum "birşey yok anlatırım sonra" dedi. etrafa bakınmaya başladım. bulunduğumuz oda da 6 tane yatak vardı ve sadece 2 tanesi doluydu. tam karşımda yaşlı bir amca yatıyordu. yanında da arkası dönük başı kapalı yaşlı bir teyze duruyordu. babam ve abim geldi yanıma nasılsın diye sordular heryerim ağrıyor dedim. biraz konuştular ve uykum geldi dedim. öyle deyince tam gidiyorlardı ki abime "abi ne oldu" dedim. etrafa baktı annemle babam konuşuyordu ve dedi ki;"bileklerin çıkmış, diz kapağın çıkmış" dedi. hiç birşey hatırlamıyordum ama bir anda gece yaşadıklarım aklıma geldi. abim yanımdan ayrıldı ve gözlerim kapanıyordu. etraf kararıyordu. annemle babam sürekli konuşuyorlardı. çok hararetli tartışıyorlardı. tam onlara seslenecekken karşı yataktaki amcaya kaydı gözüm ve teyze ayağa kalkıp bana doğru döndü. bir anda tüylerim diken diken oldu. tolga ve orhanlarda dışarıda gördüğümüz kadındı. o kadar dik ve hiddetle bakıyordu ki yüzü gözü tövbe bismillah ayrı oynuyordu. hayatım da hiçbirşeye o kadar dikkatli bakmadım ama burun deliği 1 taneydi. bizim ki gibi 2 delikli değildi. yine kalbim sıkışmaya başladı daraldım nefes alamıyordum ve kalp krizi geçirmişim.
    ···
  12. 12.
    +8
    tamamen bitince tüm soruları yanıtlayacağım panpalarım kusura bakmayın iş yerindeyim işler çıkınca biraz geciktim.
    o olaydan sonra tüm aile toplanıp birşeyler yapalım diye karar aldık. ama kim ne yapacağını bilmiyordu. aile büyükleri (ananem, dedelerim falan) sürekli yanımda kuran okuyorlardı. ama içimde sürekli korku vardı. yaklaşık 1-2 ay gündüzleri uyudum, geceleri uyanıktım ve herkes yanımdaydı. tam olaylar kesilmeye başlamıştı ki tekrar rüyalarım kabusa dönmeye başladı. bir gece rüyam da o varlık geldi ve beni darp etti. korku filmlerindeki gibi duvardan duvara fırlatıyordu. ayıldım ama hareket edemiyordum. rüyanın şokuyla yatakta doğrulmaya çalıştım ama doğrulamadım. bir anda abimin yatağının yanında bir gölge belirdi. bir anda hareketlendi ve üzerime doğru gelmeye başladı. ses tellerim yırtılırmışcasına çığlık attım. abim yatıyordu ama duymuyordu. gölge geldi ve bir anda üzerime kapandı. o an nefes alamamaya başladım. yatakta sürekli çırpınıyordum ama bir türlü ses çıkaramıyordum. boğuştum diyemem çünkü korku ve şoktan hareket edemiyordum. sonra eklem yerlerim acımaya başladı. daha önce hiç öyle bir acı çekmemiştim. sol ayak bileğim, sağ diz kapağım ve 2 elimin bilekleri okadar ağrıyordu ki okadar acıya dayanamamaya başladım. "allahım ne olur yardım et" diye bağırdım ama kimse duymadı. birden dışarıdan bir ses geldi "Allahu ekber Allahu ekber" diye. ezan okununca bir anda üzerimdeki tüm yük kalktı ve rahatladım.
    ···
  13. 13.
    +8
    hastane de bir kaç gün yattıktan sonra ailem beni ankaradan uzaklaştırmak istedi. alanya da 3 dayım var ve bir sürü de kuzenim var. birkaç gün kafa dinlememi istediler. abimle bana bilet aldılar sağ olsunlar. cebimize para koyup yolladılar. giderken yaşadıklarım sürekli aklımdaydı ve ürküyordum. gece bindiğim için hemen uyudum. bir rüya gördüm ve çok gerçekçiydi. gözlerimi açıyordum ve abim yanımda yoktu. ayağa kalkıp bakıyordum ve araçta da kimse yoktu. araç kenara çekilmiş öylece bekliyordu. ön tarafa yöneldim ve kapıları açan butonu arıyordum. bulamayınca tam doğruldum ve arka tarafa döndüğüm de yine o kara gölgeyi gördüm. bir anda yerden dikeldi ve öylece bekledi. tekrar çığlık atmaya başladım yardım istedim ama kimse duymadı. gözlerimi bir açtım dinlenme tesisindeyiz. su gibi terlemişim ve araçta kimse yok. ohhhh diye rahat bir nefes alayım derken bir anda arkadan bir ses geldi. inceden tırstım ama sanırım arkada benim gibi uyuyan birisi var diye düşündüm. ama o ses tekrarlandı. bir insan aynı sesi aynı tonda aynı tizde 2 defa nasıl çıkarır diye düşündüm. arkamı bir döndüm ve arkada kimse yoktu. hemen koşarak ön kapıya gittim ve indim otobüsten. yine tir tir titriyordum. kalbim yine sıkışmaya başlamıştı. bir anda abim geldi ve tuttu beni. hemen yere yatırıp bacaklarımı havaya doğru kaldırmamı istedi. çok güçlü bir şekilde öksürmemi istedi. sürekli öksürüp durdum ve sonra rahatladım.
    ···
  14. 14.
    +6 -2
    binlik yapmayın amk saf saf okuduk bizde devamı diye.yok 5 adım gitmiş zıplamış saçı yüzünü kapatmış bilmem ne.bin oğlu bin.
    ···
  15. 15.
    +8
    kalkıp 1 bardak su içtim ve tekrar yatağa geçtiğim de dışarıdan bir ses geldiğini fark ettim. dışarıdan bir kadın sesi çok kısık bir sesle adımı söylüyordu. söylemekten ziyade çağırmaktı bu. kafamı uzatıp camdan bakamadım ve dizlerim titriyordu. çünkü şehir dışındaydım ve yabancı bir yerde en yakın ilçenin 17km uzakta olduğu çiftlikte beni tanımaları mümkün değildi. hemen tolga ve orhanı uyandırdım. dışarıdan gelen kadın sesinden bahsettim. sessizce dinledik ses kesilmişti. o an aptal durumuna düştüm. deliriyordum sanırım ve tolga ile orhan "olm yat manyakmısın" diye dalga geçiyorlardı. bir anda cama birşey çarptı ve altımıza sıçtık. ses tekrar gelmeye başladı ve bu sefer duyan bir tek ben değildim. ben, tolga ve orhanın da adını söyleniyordu. kimsenin camdan bakmaya cesareti yoktu. hava karardığından beridir hiçbir ses çıkarmayan tavukların bulunduğu kısımdan tavuk ciyaklamaları gelmeye başladı.
    ···
  16. 16.
    +2 -5
    hoşgeldin reyiz
    http://tinyurl.com/6aas45t
    beyler bunu da ben buldum ilginç bi resim tam belli olmuyor ama
    ···
  17. 17.
    +7
    kafada dikiş varsa kafa capsi ve el capslerinide istiyoruz panpa..
    yanlıs anlama inanmadıgımızdan değil olağan bir kuşkuyu içimizde barındırmamak için..
    ···
  18. 18.
    +7
    geri hemen attık kendimizi yere. sürekli "dışarıya çıksanıza" diye sesleniyordu. okadar titriyordum ki tolgaya bu kadın kim diyemedim. kadını gördükten sonra hiç cesaretimiz kalmamıştı. yorganı üzerime çektim ve dua tekrarı yapıyordum. kadının sesi artık o kadar sıkmaya başlamıştı ki tolga gidelim mi diye sordu. cevap vermedim. gidip gitmemek arasında konuşurken birden ses kesildi. yarım saate kadar bekledik ve tekrar camdan baktık. hava aydınlanmaya başlamıştı. rahat bir nefes alıp hep beraber dışarı çıktık. araçlarında bulunan tüfeği aldık ve etrafta bakınmaya başladık. artık güneş kendini iyice hissettirmeye başlamıştı ki orhan "abi ahır" dedi. ahırın kapısını açıp sopayla itekledik. biliyorum aptalca ama o olaylardan sonra dinamit atsak kapıya haktır. hep beraber içeri girdik. tavuklara baktık hiçbirşey yoktu. hepsi normaldi. ahırdan içeri geçen kapıya yöneldik. her yere baktık hiçbirşey yoktu. hemen beni en yakın ilçeye bırakmasını söyledim çünkü bela benimle gelmişti belliydi. yolda giderken de birkaç gündür yaşadıklarımı anlattım ve tolga "ihmal etme kardeşim acilen çaresine bak iyi değil yoksa" dedi. ilk otobüsle ankaraya geldim.
    ···
  19. 19.
    +5 -2
    rüyamda birden fazla cinin karşımda durduğunu gördüm. ben dua okumaya başlayınca uzaklaşıyorlardı benden. yanlış bir harf söylediğimde dibimde bitiyorlardı ve tekrar başlıyordum. kaç kere tekrarladım inanın bilmiyorum. ama rüyamı gayet iyi hatırlıyorum. rüyamda sureyi bitirince bir anda koltukta uzanmış şekilde açtım gözlerimi. yüzüm arkadakilere dönük yüz üstü uyumuşum. gülüşüp eğleniyorlardı ve kafamı çevirdiğim de beyaz bir kağıt üzerine tüm alfabe ve sayılar sol tarafta evet, sağ tarafta hayır gördüm. bir anda sıçradım yataktan. "ne yapıyorsunuz manyakmısınız" dedim. aptal aptal gülmeye başladılar. o sırada sorular soruyorlardı ve fincan hareket ediyordu. cin çağırmışlardı. ben kaçtıkça içine giriyordum. ama fark edemiyordum işte. hemen kapıya doğru yöneldim ve kapının kolunu indirmeye çalıştığım da yerinden oynamıyordu. o sırada fincanın kulpunun gösterdiği harflerde "ben istemeden kimse çıkamaz" işaretlendiğini görmüş arkadaşlar. onu söyledikten sonra hepsi aptal aptal birbirine bakıyordu. iş ciddiye binmişti. kızlar çığlık atıyor erkekler onlardan daha çok korkuyordu. kıçımın üzerine oturup sırtımı kapıya dayadım. "aptalsınız biliyorsunuz değilmi" dedim. gerçektende aptal aptal yüzüme bakıyorlardı. kağıdın başına geçtim ve yanıma 2 kişi istedim. arkadaşlarımdan ali ve kızlardan merve isimli ev sahibi geldi. oturduk ve sormaya başladım. "kimsin?" fincan hareket etti "samed". "ne istiyorsun" dedim "gitmek istemiyorum"dedi. "ama gitmen gerekiyor biliyorsun değilmi?" dedim "evet" dedi. "git ozaman" dedim, "hayır" dedi. "kahharı biliyormusun?" dedim, "evet" dedi. "seni öldürtmemi istermisin?" dedim, cevap gelmedi. "şimdi bir daha soruyorum gidiyormusun?" dedim, "evet geri gelec" yazdı ve durdu. o an odanın ışıkları yanıp sönüyordu televizyon açılıp kapanıyor odadaki çalar saat ötüp susuyordu. arkadaşlardan birisi kapıya koştu. elini kapı koluna uzatmasına 25-30 cm vardı ki kapı kolu eline geldi. kızlar çığlık atıyor herkes birbirinin arkasına saklanmaya çalışıyordu. ben bile afalladım çünkü daha önce böyle birşey görmedim. bir anda "Kahharrrr" diye bağırdım ve herşey durdu bir anda.
    ···
  20. 20.
    +7
    şu an imana geldim beyler.. allah marks'ın darvin'in einstein'nın belasını versin amin
    ···