Beyler yanlış anlayanlar olmuş. Ben şöyle düşünüyorum;

ilk iradeli insan zamanından itibaren zaten islam vardı Ama insanlar o dini bozarak şu anki haline getirdi. Bir de namazı başka dinlerden alınmış diyenler var. Bakın namaz islam ortaya çıkmadan Zaten ibrahimi dinlerde olan bir ibadettir Zaten bu yüzden de Kur'an da detaylı açıklanmaz.

Ateizm'in bilimden uzak manipülatif görüşü:

Dinler, Sümer dini efsanelerindendir.
---
Bu görüş, tamamen bilimsel bulgulara aykırıdır. Ateizm, Kur’anı Kerimdeki bazı kıssaların, M.Ö. 3500-M.Ö. 2000 yılları arasında Mezopotamya’da yaşamış olan Sümerlerin Gılgamış destanından alındığı iddia etmiştir.

Bu durum arkeolojik araştırmalar ile bulguların, insanlığın ortak hafızasında yer bulan bir gerçeği göstermektedir. Ve dinlerin Sümer Uydurması olması mümkün değil; çünkü

Kendilerini üstün bir zeka ürünü olarak gören Ateizm müdavimleri, inancın yazının bulunduğu çağdaki medeniyetin ürünü olmasını söylemektedirler. Ancak bu bilime aykırı olan sözleri yine bilimsel bulgulara uzak kaldıklarının bilmem kaçıncı yansımasıdır.

Bilimsel Kanıt:

ilk Tek Tanrılı inanç sanıldığı gibi Sümerler ile M.Ö. 5000 yıllarında değil halen devam eden kazılarla M.Ö. 12000'li yıllarda ilk tapınak bulgularına ulaşmayı başaran Arkeologların katkısıyla daha eski döneme ve Neolitik Çağında öncesine dayanmaktadır.

Bu bulgu ile ancak şundan emin olabiliriz ki kuşkusuz yüksek bilinçli "birileri" vardı ve ibadet varlıklarının çok önemli bir parçasıydı.

Şanlıurfadaki Göbeklitepe zemininden çıkanlardan hala keşfedilecek ve öğrenilecek çok şey var.

Tabi bilinmeyene açık fikirli oldukça:

Göbekli Tepe'deki kazılara kadar bilim dünyası, göçebe küçük gruplar halinde örgütlendiği düşünülen avcı – toplayıcı toplulukları oldukça basit standartlarda yorumlamıştır. Ancak kazılarda ortaya çıkan, bir kült merkezi olarak anıtsal boyutlarda mimari, büyük taş yontular, sembolik motifler ve stilize edilmiş canlandırmalar, en azından bu bölgedeki toplulukların oldukça gelişkin ve çok yönlü bir sosyal yapıya sahip olmaları gerektiğini göstermektedir. Göbekli Tepe'de ortaya çıkarılan bütün bu buluntular böylesi faaliyetleri gerçekleştirebilmek için kalabalık grupları bir araya getirmedeki organizasyon gelişkinliğinin, kişisel sanatsal becerilerin ve ritüel itkilerin, bir

çeşit sanat anlayışının ve arayışının varlığını ortaya koymaktadır. Bu bulgular ışında bilim dünyası, avcı – toplayıcı toplulukların sosyokültürel yapısı hakkındaki hakim görüşleri gözden geçirmek zorunda olmaktadır.