+1
*Daima düşünceliydi.
•
Susması konuşmasından uzun sürerdi.
•
Luzumsuz yere konuşmazdı.
•
Konuştuğunda ne fazla, ne de ekgib söz kullanırdı.
•
Dünya işleri için kızmazdı.
•
Kendi şahsı için asla öfkelenmez ve öç almazdı.
•
Kötü söz söylemezdi.
•
Affediciliği tabii idi, intikam almazdı.
•
Düşmanlarını affetmekle kalmaz onlara şeref ve değer de verirdi.
•
Kimseyle çekişmezdi.
•
Çok konuşmazdı.
•
Boş şeylerle uğraşmazdı.
•
Umanı umutsuzluğa düşürmezdi.
•
Hoşlanmadığı bir şey hakkında susardı.
•
Hiç kimseyi ne yüzüne karşı,
ne de arkasından kınar ve ayıplardı.
•
Kimsenin kusurunu araştırmazdı.
•
Kimseye hakkında hayırlı
olmayan sözü söylemezdi.
•
Yanında en son konuşanı ilk önce konuşan gibi dikkatle dinlerdi.
•
Gerçeğe aykırı övgüyü kabul etmezdi.
•
Her zaman ağırbaşlıydı.
•
Konuşurken çevresindekileri
adeta kuşatırdı.
•
Kelimeleri parıldayan inci dizileri gibi tatlı ve berraktı.
•
Yürürken beraberindekilerin gerisinde yürürdü.
•
Yürürken ayaklarını yerden canlıca kaldırır, iki yanına
salınmazdı.
•
Adımlarını geniş atar, yüksek bir yerden iner gibi öne doğru eğilirdi.
•
Vakar ve sükunetle rahatça yürürdü.
•
Kapısına yardım için gelen kimseyi geri çevirmezdi.
•
Dostlarına şöyle derdi: “Dünya da garip bir kimse yahut bir Yolcu gibi ol “
•
Her zaman hüzünlü ve
mütebessim bir haletle dururdu.
•
Adet üzere sarfedilen hiçbir kötü sözü ağzına almamıştı.
•
Sıkıntılı hallerinde kabalaşmaz, bağırmazdı.
•
Fakirlerle birlikte yerdi; öyle ki
onlardan ayırt edilmezdi.
•
Sade kıyafetler giyer, gösterişten hoşlanmazdı.
•
Konuşurken yüzünü başka tarafa çevirmezdi.
•
Bulunduğu mecliste ayrıcalıklı bir yere oturmazdı.
•
Sabahları evinden çıkarken şöyle derdi: “ilahi, doğru yoldan sapmaktan ve Saptırılmaktan, kanmaktan ve kandırılmaktan, haksızlık etmekten ve Haksızlığa uğramaktan, saygısızlık etmekten ve saygısızlık edilmekten sana sığınırım“
•
Sıradan değildi. Ama sıradan insanlar gibi yaşardı..
"O" Hz.muhafazid Mustafa (ABDULLAH)'dır.