1. 1.
    +1 -2
    atayislerin başucu kitabını cümle cümle inceliyorum.

    bundan sonra bu başlıkta malum zevatın pek bir değer biçtiği sürekli övdükleri Nietzsche'nin "böyle buyudur zerdüşt" kitabını inceleyeceğim. okumayanlar için hikayesine kısa bir giriş yapayım. zerdüşt 30'lu yaşlarda dağa çıkmış, inzivaya çekilmiştir. on sene toplumdan izole yaşadıktan sonra tekrar topluma karışmaya karar verir. ancak zerdüştün kafası bir hayli karışıktır. dağdan inmeye hazırlanan zerdüşt güneşe döner ve şöyle der;

    "ey, en büyük mutluluğu bile kıskanmadan görebilen tok göz, beni kutsa!... "

    bakın daha kitabın başındayız. ilk sayfa daha. alıntıladığım yer "birinci bölüm zerdüşt'ün başlangıç söylevi- sayfa dokuz- iskele yayınevi" çok açık ve net görülüyor ki zerdüşt güneşe tapmaya başlamış ondan kutsanma istiyor. net. ayrıca illuminati simgesi olan "göz" tanımını kullanıyor. işte görün beyler... daha ilk sayfadan nasıl bir kitap demeye dilim varmıyor nasıl bir deli saçması olduğu ortada. neyse daha 300 küsür sayfa var sakin olalım. sayfayı çeviriyorum devam ediyorum.
    ···
  2. 2.
    +1 -2
    zerdüştün cevabı;

    "ben sadaka vermem! sadaka verecek kadar fakir değilim!" ulan sadakanın nesi kötü? gitmişin fakire fukaraya bir tascık çorba vermişsin bunun nesi kötÜ?
    ···
  3. 3.
    +1 -2
    yaşlı adam devam ediyor...

    "eğer onlara bir şey vermek istersen onlara sadakadan başka bir şey verme, ve bunun içinde onları dilendir." resmen insanları süründür diyor yani. kötülüğü, şeytanı gözlerinizle görün diye yazıyorum bunları görün bu ortamlar hangi deli saçmalarına prim veriyor görün.
    ···
  4. 4.
    +1 -2
    dialog ilerliyor yaşlının verdiği son tavsiye; "neden benim gibi olmak istemiyorsun? ayılar arasında ayı, kuşlar arasında kuş" hayvan gibi yaşa diyor yani

    yaşlı adam zerdüştün merakını cezbediyor ve zerdüşt ihtiyara ormanda ne yaptığını soruyor. ihtiyarda;

    "şarkı söyleyerek, ağlayarak gülerek, tanrıyı, kendi tanrımı överim" diyor. yani herkesin kendine tanrısı var yani öyle mi? tanrı birdir beyler. görün şu saçmalık kitapları. baştan aşağı mantık hataları ve saçmalıklarla dolu. ilerde daha neler göreceksiniz.
    ···
  5. 5.
    +1 -2
    "onlara (insanlara yani) bir şey verme! onlardan al daha iyi! onlardan bir şey al ve onlarla beraber taşı!" yani diyor ki insanların mallarını çal ve insanların mallarını çalarken de onları öyle bir kandır ki amele gibi kullan!"

    ulan daha ikinci sayfadayız be. şeytani düşünceleri görün işte. verilen öğütlere bak.
    ···
  6. 6.
    +1 -2
    (sayfa 10) dağdan inmeye başlıyor zerdüşt önüne bir yaşlı adam çıkıyor. yaşlı adam onu dağa çıkarken de gördüğünü söylüyor ve şimdi geri döndüğünü mü soruyor aldığı cevap;

    "insanları sevmiyorum."

    sözlükte pgibologlar varsa gelsin açıklasın sosyopat mıdır nedir amk. ulan insan anasını babasını arkadaşlarını sevmez mi lan? senin hayatının amk diyesi geliyor insanın. görün işte beyler bu malum zevtaın peşinden gitti kitapları görün. bu ramazan ayında uyarı olsun diye yazıyorum. dialog devam ediyor aralarında bakın şimdi şu pisliğe bakın, yaşlı adammın zerdüşte verdiği öğütlre bakın;
    ···
  7. 7.
    +1 -1
    @7 yok bence güneşe beni kutsa derken güneşleneceğim krem sürsem çok iyi olur diyor. insanları sevmiyorum derken de aslında insanları sevdiğini söylüyor. sözler gayet net.
    ···
  8. 8.
    +1
    @16 ergen ergen yok apolloya seslenmiş yok buraya seslenmiş, bana onu oku bunu oku diyor. senin okuma yazman var mı ergen? sözler gayet net. güneşten kutsanma istiyor.
    ···
  9. 9.
    +1
    @19 olm alıntılıyorum işte ne ironisi? tırnak içinde yazdıklarım kitaptan alıntılar.
    ···
  10. 10.
    +1
    sayfa 12-

    "yaşayabileceklerimizin en büyüğü nedir? bu büyük küçümsemenin zamanıdır. mutluluğunuzun, aklınızın ve erdemlerinizin de size iğrenç geleceği zamandır."

    mutluluk+akıl+erdem bu üçünün bize iğrenç geldiği zaman yaşayabileceğimiz en büyük şeyi yaşamış olacakmışısız. şimdi mesela dürüstlük bir erdemdir dimi? şimdi dürüstlüğün bize iğrenç geldiği zaman yaşayabileceğimiz en yüksek şey mi? bu nasıl bi saçmalıktır lan. aklımızdan neden iğrenelim? neden mutluluğumuzdan iğrenelim. görün işte normal değil bu düşünceler. şok olacaksınız şok o kadar diyorum size.
    ···
  11. 11.
    +1
    evet beyler devam edelim... zerdüşt ihtiyarı terk eder ve köye iner. köyde bir ip cambazı gösteriye hazırlanmaktadır. halk toplanmıştır, zerdüştün halka konuşmasından seçmeler;

    "ruhunuz, fakirlikten, kirlilikten ve acınacak bir rahat düşkünlüğünden meydana gelmiş değil midir?"

    cevap veriyorum, değildir. amk malına bak herkesin ruhunu kendininki gibi pis mi zannettin. nerden geliyor bu laflar bu bulanık akıllı insanlara anlamıyorum. laflara gel devamı alın,

    "gerçekten insan kirli bir nehirdir."
    sen kirli bir nehirsin niçe. sen kendin kirli bir nehirsin, lağım kokulu bir nehir. pis dünyandan gelen o sular yavaş yavaş akıyor. umarım hayatının her saniyesinde acı çekmişsindir. o kadar ahlak üstinsan vs diye geçin... sonra para karşılığı ciks yapmaktan kapılan frengiden öl iyi mi? bu ahlak emsali gösterilen pislik, kadınlara para verip karşılığında ciks yapıyor. ahlaka gel. bi arkadaşı kız arkadaşının yanına giderken ona kırbaç almasını öğütleyecek kadar seviyesizleşmiş bir insanın ağzında nasıl ruh, ahlak, sevgii, erdem gibi kelimeler çıkabilir. ha çıkar çıkar ama işte bu pislik bir nehri andıran bilincinde bulanarak çıkar tüm mesele bu. genelevlerde kaptığı frengiden ölmüştür bu şahıs tekrar söylüyorum özellikle kadınlara. işte malum zevatın ahlak beklediği adam bu.

    neyse arada araya giriyorum böyle kusura bakmayın kitaba devame delim. bakın niçe ne demiş... niçeye göre yaşayabileceklerimizin en büyüğü neymiş okuyun
    ···
  12. 12.
    +1
    @25 çoluk çocukla tartışacak vaktim yok.
    ···
  13. 13.
    +1
    bakın şimdi laflara gelin şeytanı hissedeceksiniz...

    "benim acımam nedir ki?... acıma, insanları sevenin çakıldığı bir çarmıh değil midir?" bu nasıl bi laf şimdi beyler... çok merak ediyorum ne hissediyosunuz? kalbinize bu lafları okuyunca bi ferahlık, bi rahatlama geliyor mu? size iyi şeyler çağrıştırıyor mu?

    neymiş efendim acımayacakmışız. acıma duygusu bizi çarmıha gerermiş. benim bu niçeye insan mısın diye sorasım var. akıl yok mutluluk yok erdem yok acıma yok ne var lan? ne var. insaanlara acımayan insanlıktan çıkar amk. ne var yani bi insana acıyıp iyilik yapsanız. ama işte görüyosunuz pis nefs kendisi kimseye acımadığı gibi kalem alıp bir de bunu kitaplaştırıyor insana. allah bizi bunlardan korusun...
    ···
  14. 14.
    +1
    devam ediyoruz beyler...
    ···
  15. 15.
    +1
    zerdüşt ihtiyar adamdan ayrıldıktan sonra kendi kendine mırıldanıyor;

    "nasıl olmuş da ormandaki bu kutsal ihtiyar tanrının ölmüş olduğunu daha duymamış?" hah ağzındaki baklayı çıkardı en sonunda niçe. tanrı öldü ha? görüyosun arkadaşım şeytana esir olmuş adamlar bunlar. tanrı ölmez, sonsuza kadar varlığını korur, zamanı o yaratmıştır, zamandan münezzehtir.

    ama bu deli saçması kitabı yazan öldü.
    ···
  16. 16.
    -1
    bak sana nietzsche'den tek bir söz söylüyorum ve gidiyorum, şeytanmış hahaahhahah;;;

    iddia ederim ki benim üstinsan dediğime, siz şeytan diyeceksiniz. Nietzsche
    ···
  17. 17.
    +1
    @11 sözler gayet net tatava yapma. güneşe beni kutsa diyor, güneşe tapıyor yani. bırak şimdi şair burada buna sesleniyor ayaklarını
    ···
  18. 18.
    -1
    bilge zerdüştün pazaryerine-ayaktakımı arasına inişi, décadence'ini temsil ediyor. Kül olmadan ateş olamayacağının farkında olan nietzsche, önce çöküşü, sonra übermensch'in yükselişini anlatıyor. kendini arıcı gibi gören bu adamın güneşe düzdüğü methiyeler, esasen apollo'ya düzülür kardesim. dionysos'un hüküm sürdüğü yerden yüce insanları alıp tekrar mağarasına çıktıklarında elindeki balı sunduğu en çirkin insan ve, kral ve diğerlerinin eşeğe tapmaya başladıklarını görünce ( aaaa iiiiiiiiii ) onların basamak olacağından dem vurarak, tekrar güneşe döner ve yalnızlığa bir ağıt yazar. bak şimdi, 1. tan kızıllığı eril tanrının yükselişini, zerdüştün pazaryerine inişi tanrının ölümünü, kapanış bölümündeki 2. tan kızıllığı ise übermensch'in yani insanın kendisinin artık tanrı olduğu dönem başlıyor. izmir'deysen tartışalım bunu uzun uzun
    ···
  19. 19.
    0
    @13 sen önce mitolojiyi yut, felsefede güneşin, yılanın, kartalın neyi simgelediğini bi beynine zerk et, sonra gel konuşalım bebe.
    ···
  20. 20.
    0
    ip cambazı için toplanan halk zerdüştün bu sözlerine güldü. sayfa 15- zerdüşt halka baktı ve sustu. öyle ki kendi kendine;

    "orada duruyorlar ve gülüyorlar. beni anlamıyorlar. ben bu kulaklara uyan ağız değilim. insanlar gözleriyle işitmeyi öğrenmeleri için kulaklarını mı patlatmalı?"

    görüyosunuz insanlar ona güldü diye onların kulaklarını patlatmaktan söz eden biri var karşımızda. ha insanlar beni duymuyor ha patlatın kulaklarını... öyle mi yani? herkes seni anlamak, kabullenmek zorunda mı? seni dinlemek istemeyenlerin kulakları mı patlatılmalı?
    ···