/i/Ben

Kendini ifade et !
  1. 1.
    +56 -8
    http://www.imgim.com/2868incip3644121.jpg

    Kız kardeşim sapığın biri tarafından tecavüz edilerek öldürüldü. Annem ile babam trafik kazasında öldü. Sevdiğim, hayatımı adadığım kız ve dostum dediğim kişi bana ihanet etti...

    Bu olanlar sekiz-on dört sene önce oldu. Güvendiğim, sevdiğim herkes mahvetti beni. Çok kısa bir süre önce hapishaneden çıktım. Hapishaneye neden mi girmiştim? Kardeşimi benden koparan sapığın elleri ile dilini kestiğim için ve bana ihanet eden sevgilim ile dostumu bağlayıp denize attığım için. Bana ihanet eden hainler ölmemişler, aman ölmesinler. Ben intikamımı aldım. Artık iyi birisi olmak istiyordum, pgibopat birisi değil... Yeni bir iş buldum yeni bir yerde. Yeni bir hayata başladım. Yeni birisi olmayı düşünüyordum ama olamadım. Katil kimliğim peşimi hiç bırakmadı...

    Not: Bazı bölümlerde düzeltme yaptım. Hikayemin sonunu beğenmeyen kişiler olmuş. Kendinizce haklı olabilirsiniz. Ama ben böyle bitirmeyi düşündüm ve öyle yaptım.
    ···
  2. 2.
    +13
    Hapishaneden çıktıktan sonra bir gün boyunca kafa dinledim. Gece sokakta yattım, bir çınar ağacının altında. Küçüklükten kalma bir alışkanlık; çok seviyorum çınar ağaçlarını. Babam en sevdiğim çınar ağacıydı, o devrilince ruhum ve bedenim zedelenmişti. Annemi pek sevmezdim ama babam başkaydı... Ertesi gün küçük bir fabrikada işe başladım. Matematiğim kuvvetliydi. Muhasebecinin yardımcısı olmuştum. Fabrikada dikkatimi çeken tek şey patronun kızıydı. Çok iyi gülüyordu...
    ···
  3. 3.
    +8
    Kısa sürede arkadaş olduk. Gün geçtikçe aramız daha iyi oluyordu. Geçmişi unutmaya başlamıştım. Bir ay içerisinde müdürün en sevdiği adam oldum. O sıra müdürün kızı Sevda'ya aşık oldum. Çok hoşuma gidiyordu Sevda. Benimle ilgileniyor, bana gerçekten sevgi besliyordu. Belki de öyle zannediyordum. Yalnız bir sorun vardı. Muhasebeci canımı sıkıyordu. Sevda ile fazla ilgileniyordu. Sevda da ona karşı bir şeyler hissediyordu sanki. Sevda ile aralarında sıkı bir ilişki başlamadan içimdekileri dökmeliydim sevdiğim kadına. Bir gün Sevda'ya akşam yemeği teklifi yaptım. Kabul etti. Yemek sonrası cesaretimi toplayıp ona karşı olan duygularımı itiraf ettim. Hoşuna gitti. "Bende sana karşı boş değilim." dedi. Birkaç dakika konuşmadan sonra sevgili olduk zannettim...
    ···
  4. 4.
    +3
    "Sayende çok mutlu oldum aşkım." dedim. Uzun bir zaman sonra ilk defa birisini gerçekten sevmiştim ve ona "aşkım" demiştim. "Dur daha sevgili olmadık. Babam ile annemin de onayını almalıyız." dedi. "Tamam hadi gidelim alalım." dedim. Gülümsedi. "Olur, gidelim hemen." dedi. Sevda ile evlerine gittik. Annesi ile babası bizi görünce sevindi. Bana sıcak davranıyorlardı ve kızları ile özel olarak görüşmeme kızmıyorlardı. Doğal tabi, ne de olsa geçmişimi bilmiyorlardı... Durumumuzu anlattık. Başta kabul etmediler. Sonra çok düzgün ve ısrarcı halde konuştum. Kabul ettiler. Çok mutlu oldum. Sevda da öyle gözüküyordu. Yarım saat daha oturup kalktım, evime gittim. Banyo yapıp yaptım. Çok kısa sürede uyudum. Rüyamda babamı gördüm. "Kendini kaybetme sakın." dedi babam. "Ne demek istiyorsun baba?" dedim. Araba çarptı ve öldü. Vuran kişi kaçtı. "Baba ölme, babaaa!" diyordum yerde ölü yatan babamın yüzünü okşayarak. Rüyadan hemen sonra uyandım. Kendimi kötü hissediyordum. Saat daha 06:20 idi. işe gitmeme bir saat kırk dakika daha vardı. Kahvaltı hazırladım, balkonda kahvaltımı yaptıktan sonra bir süre daha oturdum. Daha sonra işe gittim...
    ···
  5. 5.
    +7
    işe gittiğimde Sevda'nın yanına uğradım. Biraz konuştuk, gülüştük. Saçlarını okşadım. Beni tekrar hayata bağlamıştı, gerçekten seviyordum onu ve güveniyordum ona. Hayatımdaki tek güvendiğim kişi oydu... Bir ara "Öğlen yemeğini yedikten sonra yanıma gel." demişti müdür. Gittim yanına yemekten sonra. Muhasebeciyi işten çıkaracağını, yerine beni geçireceğini söyledi müdür. Sağ olun dedim. Çok sevinmiştim. Elini öpüp boynuna sarıldım. Odama indiğimde Sevda ile muhasebeci birlikte oturuyordu. Biraz fazla rahattılar sanki. Ben odaya girince toparlandılar. "Sonra görüşürüz muhasebeci bey." dedi Sevda ayağa kalkarak. Bana da gülümseyip gitti yanımdan. Arkasından gittim. Muhasebeci ile pek samimi olmamasını, bu duruma acayip sinir olduğumu söyledim. "Sakin ol aşkım. iş güç konuşmuştuk." dedi. "Ben onu bunu bilmem, dediklerimi duydun." dedim. "Tamam." dedi ve odasına gitti. Çıkışta müdür, benle muhasebeciyi yanına çağırdı. Bir kağıt verdi muhasebeciye. "Bunları oku ve yarın işe gelme. Artık muhasebecimiz Sedat." dedi müdür eski muhasebeciye. Eski muhasebecinin canı epey sıkıldı. Kağıda göz attı ve birkaç saniye sonra kağıdı buruşturup yere attı. "Maaşını yarın banka hesabına yatıracağım." dedi müdür. "Yazıklar olsun be! Canınız cehenneme!" deyip sinirle çıktı odadan eski muhasebeci. Daha sonra bir kağıt imzaladım. Artık muhasebeci bendim. Sevda ile artık görüşmez diye zannediyordum. Hayatım iyi gidiyordu. "Daha da iyi gidecek." dedim kendi kendime. Ama pek uzun sürmedi bu gidiş. Hayatım tekrar kötüye gitmeye başladı...
    ···
  6. 6.
    +7
    Bir hafta sonra işe gittiğimde Sevda'nın izinli olduğunu öğrendim. Babasına yani müdüre kızının nerede olduğunu sordum. "Bilmiyorum." dedi. Sonra Sevda'yı aramak üzere yola koyuldum. iki saat sonra Sevda'yı bulmayı başardım. Bir kafede eski muhasebeci Rıfat ile oturuyordu. Çok mutlu gözüküyordu. Benim yanımda daha önce bu kadar mutlu olduğunu görmemiştim... Bir süre izledim onları. Daha sonra işe gittim. Kızını bulamadığımı söyledim müdüre. iş çıkışında Sevda'yı gördüm. "Neredeydin?" dedim. "Hastahanedeydim. Midem rahatsızlanmıştı. Kendimi iyi hissedince işe geldim." dedi. "Peki." dedim. "Aşkım, akşam sahile gidelim. Biraz gezelim birlikte." dedi. "Olur aşkım." dedim. Sonra babasının yanına gitti. Ben de müdür yardımcısına gittim. Rıfat'ın adres bilgilerini aldıktan sonra "Bu konunun aramızda kalmasını istiyorum." dedim müdür yardımcısına. "Tamam. Rahat ol, aramızda." dedi. Teşekkür edip çıktım odadan... Taksiye bindim. Adresi gösterdim şoföre. "Biliyorum abi burayı." dedi. "Hızlıca zütür beni o halde." dedim. "Hemen abicim." dedi taksici. Kısa sürede vardım adrese. Parayı uzattım, indim taksiden. Üç katlı bir apartmandı burası. Kırmızı renkte, yeni görünümlü... Rıfat'ın ziline bastım. Birkaç saniye sonra açıldı apartman kapısı. Çıktım ikinci kata. Rıfat epey şaşırdı beni görünce. "Ne var? Neden geldin?" dedi. "Konuşmamız gereken şeyler var." dedim. Dikkatlice süzdü beni. Sonra "Gir içeri." dedi. Oturma odasına gittik. "Otur şuraya." dedi. "Konuşmam kısa sürecek." dedim. "Dinliyorum." dedi. "Sevda'nın peşini bırak. O benim kadınım. Ondan uzak dur yoksa buna pişman olursun." dedim. Sinsice güldü. "Sen benden işimi aldın, ben de senden kadınını aldım." dedi ve sözlerine devam etti: "işten çıktıktan sonra Sevda ile daha yakın olduk. Şimdilik dostuz. Yakında bakarsın evleniriz." dedi. "Sevda ile ilişkini keseceksin yoksa sonuçlarına katlanırsın!" dedim. "Sevda ile ilişkimi kesmeyeceğim. O senin kadının değil aslında benim kadınım. Kaç kere seviştik onunla sayıyı mı? Boşuna hayal kuruyorsun, boşuna seviniyorsun. Sevda bir haftadır benim kadınım!" dedi. Bu sözleri duyduktan sonra çok öfkelendim...
    ···
  7. 7.
    +6
    Rıfat'ın burnuna sağlam bir yumruk attım. Yere yapıştı. "Ne yaparsan yap bizi ayıramayacaksın." dedi. "Büyük konuşma!" dedim. Kalktı ayağa. "O kadın benim!" dedikten sonra bir yumruk salladı. Eğildim, çenesine sıkı bir yumruk attım. Yine yere yapıştı. Yanına gittim. Yüzünü yumruklamaya başladım ve "Bana bulaşmayacaktın!" dedim. Yumruklarımı acımasızca attım. Yüzündeki kanlar çoğaldıkça mutluluğum da arttı. Yumruklamayı bırakınca acı acı sırıtmaya başladı kurbanım. "Her şeyi anlatacağım Sevda'ya!" dedi. "Yaşarsan anlatırsın!" dedim. "Ne diyorsun sen be?!" dedi. Der demez kafasını birkaç kez ahşap zemine vurdum, bayıldı. Evde ip bulamadım. Etrafta ip satan bir yer buldum. Kalın, büyük bir ip alıp eve döndüm. Hala baygındı kurbanım. Yatak odasına taşıdım onu. Yatağa bağladım sıkıca. Kaynar su hazırladım. Sıcaktı, hem de aşırı sıcak...
    ···
  8. 8.
    +6
    Azcık kaynar su döktüm yüzüne. Uyandı hemen. "Yandım!" diye bağırdı. "Henüz yanmadın. Birazdan yanacaksın!" dedim. "Ne yapıyorsun manyak?! Bırak beni!" dedi. Permatiği aldım elime. "Daha önce hiç sabun veya traş köpüğü sürmeden traş oldun mu?" dedim. "Lütfen yapma!" dedi hüzün dolu bir sesle. "Tüh, şu bebek yüzünde çizikler oluşacak az sonra!" dedim. Debelenmeye başladı. "Lütfen bırak beni! dedi. "Dur, daha başlamadım!" dedim. Permatikle yüzünü biçmeye başladım. Bastıra bastıra çiziyordum yüzünü. Kıpkırmızı ve biraz kanlı olan yüzü daha da kızarmaya ve kanlanmaya başladı. Kısa bir süre sonra ağlamaya başladı. "Yapma, bırak beni. Söz veriyorum, bırakıcam Sevda'nın da seninde peşini." dedi. Ağlaması hoşuma gidiyordu. Acı çekmesi keyfime keyif katıyordu. Permatikle yüzünü biçmeye devam ettim. Boğazına da zarar vermeye başladım. Sesi artmaya başlayınca ağzını bantladım. Daha sonra aşırı tahriş olan yüzü ile boğazına yaklaşık on litre ağırlığındaki kaynar su dolu bidonu boşalttım. Debeleniyor ve ağlıyordu. Daha fazlasını istiyordu canım. içimdeki katil doymak bilmiyordu... Bıçağı alıp boğazından başlayıp cinsel organı da dahil vücudundaki bir sürü yeri deşmeye başladım. On dakika sonra ölü bir beden yatar oldu karşımda. Ellerimi yıkayıp çıktım evden. Sevda'nın yanına gittim...
    ···
    1. 1.
      0
      Panpa yapma böyle fantazi olunca ister istemez zevke geliyorum
      ···
  9. 9.
    +7
    Birkaç saat sahilde dolaştık. Bir ara beni çok sevdiğini söyledi yalancı. Ben de seni çok seviyorum demiştim yalancıya... Ertesi gün Rıfat'ın ölüm haberini almış müdür. Beni çağırdı yanına. "Sen mi yaptın? Bana doğruyu söyle." dedi kızgın bir halde. "Neden bahsediyorsunuz?" dedim soğukkanlı bir tavırla. "Dün iş çıkışı Rıfat'ın adresini istemişsin yardımcımdan." dedi. "Evet, istedim. Ne var bunda?" dedim. "Bana bilmiyormuş numarası yapma. Rıfat'ı sen öldürdün, biliyorum." dedi. Şaşırmış numarası yaptım. "Hayır, ben öldürmedim." dedim. "Göreceğiz. Eğer bu işte parmağın varsa kızımı ve işini unut. Ayrıca hakkında idam cezası isteyeceğim." dedi. "Ben yapmadım. Göreceksiniz." deyip odadan çıktım. Sevda'nın yanına gittim. Bana soğuk davrandı. Odadan kovdu beni. Çıktım iş yerinden. Gittim sahile, bir ara gözlerimden yaş geldi bankta otururken. "Sıra o ahmakta!" dedim... Müdür yardımcısını takip ettim. Sessiz bir mahalleye girince etrafı gözetledim. Ortalıkta bizden başka kimse yoktu. Arkasından yaklaştım. Elimle ağzını kapatıp tenha bir yere çektim onu. Cebimdeki çakıyı çıkardım ve karnına sapladım. Bir iki üç... on beş kez bıçakladım onu. Çantasıyla birlikte yere yığıldı. "Beni ispiyonlamayacaktın ahmak!" dedim. Daha sonra kaçtım oradan. Uzak bir yerde telefon kulübesi buldum. Sevda'yı aradım. Buluşmak istedim...
    ···
  10. 10.
    +8
    Kabul etti. Evlerinin yakınındaki küçük parkta buluştuk. Annesinden zar zor izin aldığını söyledi. Babası geçmişimi araştırmış. Eski bir pgibopat olduğumu öğrenmiş. "Rıfat'ı senin öldürdüğünü biliyoruz." dedi. "Evet, ben öldürdüm. Neden bana ihanet ettin? Neden duygularımla oynadın kahpe? dedim şiddetli bir sesle. "Bağırma. Milleti toplayacaksın başımıza. Ondan hoşlanıyordum. Senden de hoşlanmaya başlamıştım. Seninle sevgili oldum. Çünkü, beni Rıfat'dan daha çok sevdiğini düşünüyordum. Rıfat, işten atıldığı gün evine çağırdı beni. O gün işte olanları anlattı. Uzun bir süredir beni çok sevdiğini, bana deliler gibi aşık olduğunu söyledi. Gizli sevgili olma teklifi etti. Olmaz dedim ama dinlemedi. Bir süre böyle takılalım, bir yolunu bulup ondan kurtuluruz dedikten sonra bedenime yapıştı. O gün gizli sevgili olduk. Sana anlatacaktım ama çok çekiniyordum. Rıfat'a biraz daha zaman geçtikten sonra sana her şeyi anlatacağımı söyledim. Affet beni, duygularınla oynamak istememiştim." dedi. "Bana ihanet etmeyecektin kahpe!" dedim. Sözlerim bitince tokat attım Sevda'ya. Ağlamaya başladı. Cebimden Sevda gelmeden önce hazırladığım eterli mendili çıkarıp bayılttım Sevda'yı. Etrafı kolaçan ettim hemen. Sol taraftan birkaç kişi geliyordu...
    ···
    1. 1.
      0
      Kolanyalı mendille nasıl bayılttın panpa
      ···
  11. 11.
    +6
    Sevda'yı tutup büyük bir kaydırağın kulübesinin altına saklandım. insanlar ortadan kaybolunca yakındaki dereye gittim. Kanlı çakımı çıkardım. Belli belirsiz gülmeye başladım. Akıl sağlığımı yitiriyordum sanırım... Sevdayı yere yatırdım. Çakıyı ağzının sağ tarafına dayadım. Yüzünü tutup çakımı sağa doğru ittirmeye başladım. Ağzı genişledikçe akan kanlar çoğalıyordu. Akan kanlar çoğaldıkça yine o tarif edilemez mutluluk sarıyordu bedenimi. Aşağı yukarı bir dakika sonra çakımı Sevda'nın ağzının sol tarafına dayadım. Bu sefer çakımı sola doğru ittirmeye başladım. O an Sevda uyandı. Çığlık attı. "Boşuna bağırma. Seni benden kimse kurtaramaz kahpe!" dedim. Konuşmaya çalışıyordu ama tam olarak beceremiyordu. Elleriyle beni durdurmaya çalışıyordu ama içimdeki katil ondan çok daha güçlüydü... Çok hüzünlü ağlıyordu. Ama hiç üzülmüyordum tam tersi daha çok seviniyordum o ağladıkça. Aşağı yukarı bir dakika sonra bıçağı boğazına dayadım. "ihanet eden bedelini öder!" dedikten sonra yatay yönde boydan boya kestim boğazını. Sonra kucakladım Sevda'yı. Boynundan öptüm, kokusunu içime çektim. Ağzındaki kanları yaladım, emdim. Sonra aşağı yukarı dört metre yükseklikten dereye bıraktım hain Sevda'mı...
    ···
    1. 1.
      0
      Hagibtir fantaziye boşaldım
      ···
  12. 12.
    +7
    Çok mutlu halde evime gittim. Bir an önce kaçmalıydım buradan diye düşünüyordum. Eşyalarımı hazırlarken kapı çaldı. Ürkerek kapıya gittim. "Kim o?" dedim. "Benim. Aç kapıyı Sedat. Konuşmamız gerek." dedi tanıdık bir ses. Bu ses, Sevda'nın babasının sesiydi. Açtım kapıyı. Hemen içeri girdi. Ben kapıyı kapattıktan sonra "Kızım nerede ulan?" diye yakama yapıştı. "Bilmiyorum." dedim. "Yalan söyleme ulan! Hemen kızımın yerini söyle!" dedi. "Sevda ile buluştuk akşam üzeri. Biraz muhabbet edip ayrıldık. Evdedir." dedim. "Ulan ne evdesi?! Kız senle buluşalı bir buçuk saat oldu. Çoktan eve gelirdi. Yoksa kızımı da öldürdün lanet olasıca köpek?!" dedi. "Evet babalık. Ben öldürdüm. Hepsini ben öldürdüm. Sıra sende. Sende çakımı tadacaksın." dedim. Çakımı çıkarırken "Adi herif!" diye bağırdı ve bana yumruk attı. Dengem bozuldu, çakım benden önce yere düştü. Babalık üstüme çullandı. Boğmaya başladı beni. "Geberticem seni it!" diye bağırdı. Zar zor çakıma uzandım. Hemen sapladım çakımı babalığın sol dalağına. Sonra üstümden attım babalığı. Bu sefer ben onun üstüne çullandım. "Hayatımı mahvettiniz. Ben de sizin hayatınızı mahvediyorum!" dedim. Hızlıca yerdeki çakımı aldım ve yeni kurbanımın gözlerini deşmeye başladım. Kontrölü kaybetmişim. Kendime geldiğimde yeni kurbanımın her yeri kan içindeydi...
    ···
  13. 13.
    +4 -2
    Çantamı hazırladıktan sonra çıkış kapısına yöneldim. Tam kapıdan çıkıyordum ki iki tane polis koşarak bana doğru geliyordu. Balkona çıktım. ikinci katta oturuyordum. ilkten cesaret edemedim. Sonra cesaretimi topladım ve derin bir nefes çektim. Çantamı bırakıp aşağı atladım. Aslında ölmek için atlamıştım. Ama başaramamıştım. Uyandığımda hastahanedeydim. Bacaklarımı hareket ettiremedim. Gözümü iyice açıp kendime baktığımda alçıda duran sargılı bacaklarımı gördüm. Alt bedenim tamamen sargılıydı. Çok hüzünlendim. Gözlerimden yaşlar süzüldü. Aslında bu zamana kadar kendime zarar vermiştim. Kendi kendimi mahvetmiştim aslında. içimdeki katile yenik düşmüştüm... Üç ay hastahanede yattıktan sonra deliler hastahanesine zütürüldüm. Bir yıl orada kaldım. Daha sonra mahkemeye zütürüldüm. Çocukluğumdan beri çektiğim acılar sayesinde idam cezasından yırttım. Hakkımda müebbet hapis kararı verildi. Hapishaneye zütürülürken annemin bir zamanlar sık sık tekrarladığı sözleri geldi aklıma: Son pişmanlık fayda etmez!

    -SON-
    ···