bölünelim beyler buyrun

nedendir bu birlikte yaşama arzusu?
neden farklı görüş ve yaşam tarzına sahip insanlar çoğunluğun tarzına, kurallarına göre yaşasın?

neden milyonlarca sosyalist çoğunluk öyle istiyor diye kapitalist düzene göre yaşamak zorunda?
neden milyonlarca şeriat yanlısı çoğunluk şeriat istemiyor diye laik yönetim altında yaşamak zorunda?
neden milyonlarca kemalist çoğunluğun seçtiği atatürk ve laiklik düşmanı bir başbakanın keyfine göre yaşamak zorunda?
neden milyonlarca eşcinsel çoğunluk kabul etmiyor diye tercihlerini saklı gizli yaşamak zorunda?
neden milyonlarca ateist camilereki imamlara, çocukların beynini yıkayan din öğretmenlerine maaş verilsin diye vergi ödemek zorunda?
neden milyonlarca müslüman sokağa çıktığında bir karış etekle dolaşan kadınları görmek zorunda?

çoğunluğun borusunun ötmesi ötekilerin gibtir edilmesinin adı demokrasi olmuş.
çoğunluğa uymak istemeyen ne yapsın ulan?
tayyibin kurallarına uymak istemeyen ne yapsın?
4+4+4 diye eğitimin dıbına koyan bir sisteme çocuğunu emanet etmek istemeyen ne yapsın?

bu ülkede 74 milyon insan var - 74 milyon tane farklı zihniyet var - 74 milyon tane farklı yaşam tarzı var - 74 milyon tane farklı hayal var - 74 milyon tane farklı dünya var.

neden bunca farklı insanı bir orta yolda buluşturup tek bir yönetim, tek bir anayasa, tek bir devlet egemenliği altına sokmak?
bunun adı tek tipleştirme, koyunlaştırma değil midir?

ben orta yolda buluşmak istemiyorum. en uç noktadaysam orada kalmak istiyorum.
bu yüzden çok küçük küçük yönetim birimleri olmasını istiyorum. herbir yönetim kendi içinde bağımsız olmasını istiyorum.
milleti temsil etmek için meclise girip gibinin keyfine bakan vekillerin yarattığı yasalara uymak istemiyorum.
dindar nesil yetiştirmek uğruna eğitim ve medya yoluyla halkın beynini giben bir başbakanın yönetiminde yaşamak istemiyorum.
milyonlarca öğrenciye standart eğitim uygulanmasını ve standart beyinler yaratılmasını, insanların farklılıklarının, yaratıcılıklarının, girişimciliklerinin köreltilmesini istemiyorum.
gerçekten allah yolunda yaşayıp elini, ayağını, gözünü, boğazını haramdan sakınan insanların sokaklarda çıplak bacaklar, uçuşan etekler, daracık kıyafetler görüp kendilerini günaha girmiş hissetmelerini istemiyorum.
müslüman bir babanın, evinin az ilerisinde içki satılan ve içilen mekanlardan evladının da içki almasından endişe duymasını istemiyorum.
çıplaklığı önemsemeyen ve giyinmeyi, örtünmeyi sevmeyen insanların çoğunluğun değerlerine ters düştüğü için kılık kıyafet uygulamalarına tabi tutulmasını istemiyorum.
tüm şirket çalışanlarının birlikte elde ettiği kârı sadece patronun cebine indirmesini veya ortakların bölüşmesini istemiyorum.

tüm bu sorunlara çözümü bölünmekte bulabileceğimizi düşüyorum. sadece türkiye değil, tüm dünya bölünmeli. daha küçük eyaletler, daha küçük devletler. insanlar tek dünya milleti kabul edilmeli. herkes dünya vatandaşı olmalı. ama on binlerce devlet olmalı. herkes kendine en çok uyum sağlayacak devlette yaşamalı