-
1.
+5Beyler ben demin bi tak yedim açtığım konu başlığı açılmış o yüzden bunu açıyorum burdan devam.
Evet arkadaşlar birçok kişi kendi hikayesini anlattı herkesin kendince nedenleri vardı gerçek ve yalan bir çok hikaye paylaşıldı. Ben de kendi hikayemi anlatcam belki kimse okumasa bile en azından içimi dökmüş olacağım. -
2.
+33 senedir nerdeyse her kavgada ben küfreder o ağır konuşurken bu sorunu bir türlü halledemezken beni aldattığı aklıma gelince sen de aldattın dedi diye küfredince ayrıldı benden. inanabiliyo musunuz? Ve diğer ayrılıklardan farklıydı bizim dediğim gibi bi iki günü geçen ayrılığımız hiç olmamıştı o zaman tam bir hafta beni ne aradı ne sordu. Şok olmuştum. Bir anda silmişti beni. Yahu bu benim tuvalete giderken bile birlikte gittiğim kuyruğumdu nasıl sildi böyle anlam veremiyordum. Artık dayanamadım ben aradım. Dedi küfretmene dayanamıyorum bitti. Arkadaşlar ağladım be. Yalvardım. Kendinizi yerime koyun. Aldatıldınız, affettiniz, bir hafta sonra aklınıza geldi diye küfrettiniz o da ayrıldı ve siz ona yalvarıyosunuz gitme diye karı gibi ağlıyorsunuz
-
3.
+3Gün boyu onun hayaliyle yaşardım. Her Mutlu olduğum üzüldüğüm değişik bir şey gördüğüm bir anda keşke o da burda olsa derdim. Şahit olduğum her olay ona anlatılacak bir anıydı benim için. Sanki kendi hayatımın başrolünde o oynuyordu. Bu sırada kavgalarda devam ediyordu. Kavgalar ayrılmalar görüşemediğimiz için daha uzundu. Hatta sanki o daha az önemsiyordu bizi. Artık düzeleceğimize inancının kalmadığından mı yoksa Mutlu olmadığından mı yoksa başka bir sebepten dolayı mı bilmiyorum. Ama bi uzaklaşmıştı benden sanki. Ama ben öyle seviyordum ki sözlük ondan başka şansım yoktu benim mutsuz bile olsam onunla mutsuz olacaktım. Onunla mutsuzluk bile güzeldi lan. O ağır konuşurdu hep. Çok sert olurdu birden parlardı. Ben de evet çok hata yapıyordum küfür ediyordum bağırıyor çağırıyordum. Bi düzeltememiştim bu huyumu ama illaki düzelirdik bi yerde düzelmek zorundaydık. Çünkü söz vermiştik be. Bedenimin her hücresiyle inandığım kutsal bir sözdü ve onunla ben mutsuzken de hep mutluydum. Neyse gene konuşmaya hevesli bi şekilde eve geldim Leyla'ya yazdım. Leyla soğuk konuşuyodu benimle. Ben de mutsuz sandım onu neşelendirmeye çalışıyorum yapmadığım şebeklik kalmadı ama kız buz gibi arkadaş. Dedim ki şakasına sen bıktın mı benden evet diye cevap verdi. Dünya başıma yıkılmıştı ağır konuşmalarına senden bıktımlara senden nefret ediyorumlara lanet olsun seni sevdiğim günlere laflarını duymaktan alışığım ama genelde kavga esnasında derdi onları ve kalbimi kırmak için yapardı hep. Ama bu kez ciddiydi ve hiçbir suçum yoktu. Kavga bile etmemiştik
-
4.
+3Bilen bilir bazen kavganın en kötü yanı haklı olduğun halde sırf özlediğin için onsuz yapamadığın için özür dilemektir. Ben artık bunu yapmak istemiyordum artık yazmamak aramamak istiyordum. Lisedeyken Facebook'ta rap sayfasında tanıştığım bir kız vardı o beni yıllar boyunca istanula gelmemi beklemişti sorsam hala bekliyordur belki de öyle bi kızdı. O da güzeldi Leyla'ya benziyordu. Daha uzun boyluydu. Onunla görüşürsem belki Leyla'dan ayrılabilirim diye düşündüm yaptığımız bi kavgada gene ayrılmıştık o zaman buna yazdım ben buluştuk eve gelmişti hatta öpüştük. Ama ertesi gün Leyla öyle bir ağladı öyle bir yalvardı ki dayanamadım affettim tekrar barıştık e ben de diğer kıza yol verdim hemen. Diğer kız bunu kendine yediremedi gereksiz ayrıntıya girmiyorum Leyla'ya her şeyi anlattı bu kız. Ve tabi terkedildiniz. Bizim inandığımız ilişkiyi ayakta tutan 3 şey vardı. Sevgi saygı güven. Saygı yoktu ama sarsılmaz ve eşi benzeri olmayan bir sevgimiz ve güvenimiz vardı. Onu da orda kaybettik be. Çok kötüydü her şey kabus gibi. Eve gelip bana aldığı oyuncakları ağlayarak topladı. Bana da not bırakmıştı. Olarak mahcup oldum ki be sözlük. Bir özür bile dileyemedim. Yüzüne bile bakamadım. Yıkılmıştım tam anlamıyla. Paramparçaydım saatlerce yürür saatlerce ağlardım her gün kilometlerce yürürdüm onunla yürüdüğüm kaldırımlarda yürürdüm sokaklar sanki yüzüme tükürürlerdi benim. Yıkılmış bir şekilde geçen bir haftam öyleydi sonra o beni aradı.
-
5.
+22011 senesinde Antalya'da üniversite kazandım. Oradan önce rap müzikle ilgileniyordum. Antalya'da hadsafhaya ulaştı bu durum. Albümler yapıyor, konserlere çıkıyor, cdye bastığımız albümleri falan elden satmaya çalışıyorduk. Herkes düet yapmak istiyor. insanlar şarkılarımı ezberliyordu. Stüdyolar ekiplerine dahil etmek için muamele çekiyordu
-
6.
+2Tekrar aradım geçenki sert çıkışından bahsettim özür diledi sesi çok tatlı ve gülüyordu. o soğuk kalpli canavar gitmiş aşık olduğum kız tekrar gelmişti. 40 dk konuştuk. Buluşmak istedim yarın dedi peki dedim yarın görüşürüz. Ben her zaman olduğu gibi belki görürüm umuduyla sabahın köründen dersler bitene kadar bi gözüm kapıda onu bekledim gene gelmedi. Ama bu kez aradı gelemediği için özür diledi. Oy benim tatlışım. Dediki ama ben Yunanistan'a gidiyom iki günlüğüne pazartesi veya salı (bugün) görüşürüz. E bende beklemek artık tarz meselesi olmuş 3 4 günün mü lafını yapcaz. Rüyalarıma onunla görüştüğümü görüyordum. Onun hayali vardı belki son kez yüzünü görme. Belki de bana bu acıları çektiren kıza son kez bakma isteği. Bugün de gelmedi. Aradım gelmeyecek misin dedim. Hayır dedi gene buz gibiydi sesi. Sadece biraz kibardı. Yabancıyla konuşur gibiydi bu kez. Ben de kibarlıktan kırılcam aq diyorum ki isterseniz ben geleyim falan:dd dedi hayır işim var ayrıca sen benim eski sevgilimsin ben eski sevgililerimle görüşüyo muyum dedi. Ben hayatımın en sağlam top5e girecek tokatlarından birini yedim dedim beni eski sevgililerinle bir mi tutuyosun? Dedi ki evet. Çaaat. Şuan iyice arsızlaştım gülüyorum ama o zaman okul bahçesindeydim aq ağlıcam ağlayamıyom hay gibyim çok taktan. Dedi pişman etme konuştuğuma falan:d seninle konuşcak bişeyim yok falan filan kalan parçalarımı da tuzla buz ettikten sonra kapattık telefonları. Burada bitiyo işte böyle
-
7.
+2Bu kendini affettirmek için benim oturduğum şehre geldi o gün. Üstelik ailesinden de habersiz. Geldiğinde öyle pişman öyle mahcuptu ki. Öyle güzel şeyler söylüyor öyle kız bakıyordu ki bırak şans vermeyi ailemle tanıştırdım aq. Bu da en büyük salaklığımdır zaten. Ama gene de rüya gibi bir gün yaşamıştık haftalardır görüşmemiştik ellerini tutmamıştım günlerdir. Öpmemiştim onu. Daha birbirimize doyamadan gene o istanbul'a gitti. Bir hafta falan gene iyiydi aramız. Alakasız kavgalarımız olsa da hallolurdu bi şekilde 3 senelik şey bu be. Neyse ben bunun connected.me olayını kendime yediremedim artık. Nasıl bunu yapabilir dedim. Nasıl nasıl nasıl... nasıl benim kucağında uyurken saatlerce beni izleyen saçlarımı okşarken o da uyuyan kız bize bunu yapabilir. Çocuklarımızın adı bile belliydi be. Dayanamadım aradım ve saydırdım buna bana dedi ki sen de aldattın?! Tokat gibi vurdu suratıma bu nasıl bir karaktersizlikti. Ben aldattığım zaman bir hafta yaşamsal fonksiyonlarımı unuttum aq. Bu nasıl bir yüzsüzlük bir edepsizliktir.. e ben de durur muyum bastım gene küfrü. işte olayımız bundan sonra başlıyor.
-
8.
+2Peki napalım dedim. Bilmiyorum dedi. Ayrılalım falan dedi. Çok soğuktu sesi. Benim minicik prensesimin o yüzü beni hep sarsmıştır. Hani bir kişiye hayalinizde bir değer biçersiniz ya onun gerçekte öyle olmadığını görürsünüz sarsılır tüm hayatınız öyle bişey yaşadım. Çok üzüldüm bi anda bırakıp gitti beni. Bana pasta limonata yapan bizim şatomuz ilan ettiğimiz ağaca çıkıp oyunlar oynayan her yaptığını bana beğendirmeye çalışan beni çocuğu gibi şımartan sıcacık yürekli kız buz gibi olmuştu acımasız bi şekilde bırakmıştı beni. O kadar çok üzüldüm ki neden beni bıraktın böyle dedim o gece uyuyamadım üzüntüden. Ertesi gün telefonuma taciz yağmuru başladı yalvarıp yakarıyor bana ayrılmayalım affet beni diye. Dedim noldu neden dün beni terkettin. ilk başta senin beni aldatmanı kendime yediremedim ben de connected.me'den bi çocukla konuştum senden intikam almak için ama sonra kendime yediremediğim için ayrıldım dedi. Daha sonra da dertleşecek bi insan arıyodum o yüzden ona yazdım dedi. Çelişkili cevapları güvenimi tamamen koparıp atıyordu. Ben affedemiyordum kendime yediremiyordum. Ağlayarak beni bırakma tamam mı diyen kız bunu yapmış olamazdı.
-
9.
+2Öncelikle kendimden bahsedeyim. Babasız büyüyen ve annesinin tek başına büyüttüğü bir çocuktum. Daha sonra da annem de vefat edince liseyi yatılı okudum. Hani derler ya hayatın tokadını yemiş insanlar diye. işte ben onlardanım. Ama bunun yanında yakışıklı denebilecek bir tipim uzun boyum 23 yaşında olmama rağmen çocuk gibi davranan basit şeylerle mutlu olan kendi halinde bir insanım.
-
10.
+2Her gün birlikteydik 15 16 saat sabahtan geceye kadar. Sürekli konuşur hayal kurar kavga eder barışır çocukluk yapar Güler ağlardık. Aylar yılları böyle kovalarken kavgalarımız sertleşmeye başlamıştı. Her kavgamızda bir öncekinden daha büyük hasarlar veriyorduk birbirimizin kalbine. Genel itibarla ben sinirlenince gözüm dönüp bir kıza söylenmeyecek küfür eder o da bir insana söylenmeyecek şekilde ağır sözler söylerdi. Her kavgada daha artık ne kadar kötü olabilir dediysem daha kötüsü oluyordu. içinden çıkılamaz hale gelmişti. Ama iyiysen çok iyiydik biliyo musunuz. Her şeyi unuturduk barışınca dünyanın en tatlı çifti olduğumuz söylenirdi hep. Ama kavgalarda iki tarafta artık hayvanlaşmıştı artık. Artık ayrılmak istiyordum. Ama yapamıyordum be çok özlüyordum. En büyük küslüğümüz bir gün bile sürmemişti biliyo musunuz? Kalbe bu kadar söz dinletemiyoken mantığın tek çıkar yolu ayrılmaktı.
-
11.
+2Neyse ikimiz de konuşmuyoruz. E5 kenarından evlere doğru yürüyoruz. Ama aramızda öyle bir atmosfer var ki sanki pembe bulutlar dünyayı sarmış sarhoş olmuş gibiyiz. gangsta rapcinin haline bak aq. Biz susuyorduk ama sanki birbirimize en güzel aşk sözcüklerini söylüyorduk be. Uzun uzun bakıyorduk. Düşünsenize önceki gün 4 yıl sonra mektup yazıp hoşlandığını söylemeyi düşündüğün kız ertesi gün sizden hoşlandığını hatta deli gibi aşık olduğunu anlıyosunuz. Neyse böyle iki aşk sarhoşu gibi utangaç yürürken ben bi şekilde elini omzuna attım o anın getirdiği atmosfer bunu mu gerektiriyodu bilmiyorum. Elimi itmek için elimi tuttu ama tutunca itemedi öyle kaldık elini omzuna atmıştım o da elimi tutuyordu. Bi süre böyle yürüdükten sonra onu durdurdum. Uzun uzun baktım. Allahım ne kadar güzeldi. Küçücük burnu kıpkırmızı yanakları vardı. Utanmıştı baya. Gözüme bakarken gözleri nasıl da parlıyordu. Dedim ki senden bişey isteyebilir miyim? Titreyerek iste dedi. Dedim ki bana sarılır mısın? Güldü sarıldık. Aman Allahım o nasıl bir sarılmaydı. Dünya dönüyordu resmen. Dünya yok olmuştu resmen sadece o ve ben. Neyse bu büyülü atmosferde yürümeye devam ettik. Ama küçücüük bi sorun vardı. Benim sevgilim vardı aq. Üstelik üçümüz de aynı sınıftaydık.
-
12.
+2Hayatım boyunca güçlü durmaya çalıştım. Thug life yaşam tarzıyla büyüdüm. Hiç üzüldüğümü belli etmedim duygusal düşünmezdim. Sansar Salvo doktrinini adeta hayatımda uyguluyodum. (Eski sansar yani sonradan taku çıktı bilen bilir) ama laylaylom geçen hayat yaşımı büyütüyordu. Esrar içen arkadaşlarımı esrar sarmıyordu artık hap atmaya hap atan sayıyı artırmaya veya Bali çekmeye falan başlamışlardı. Ortam tehlikeliydi. Bişeyleri değiştirmeliydim ve okulu bırakıp ygsye tekrar hazırlanma kararı aldım. Tabi bu kararı almak çok zor oldu. Daha doğrusu etrafımdakilere kabul ettirmek.
-
13.
+2Antalya'da rapciliğin ve ünlü olmanın verdiği bu özgüven yanlış yollara itti. Uyuşturucuyla tanıştım. Okul umrunda olmamıştı hiç. Hayatım sadece rap ve gırgır üzerineydi. Pişman mısın desen değilim. Yaşanılan kafalar, girilen belalar, edilen muhabbetler dünyada çok az kişiye nasip olmuş olsa da bir sonu yoktu ve asıl amacım olan okul bitmiyordu. Birinci senemde hiç finale bile gitmediğim için bildiğiniz sınıfta kaldım yani ikinci sene toparlayım dediysem de olmadı tutmadı yani gene aynı takları yeyince hayatımı değiştirme kararı aldım
-
14.
+2ilk istanbul'a gittiğimde 96lılarla okumanın rahatsızlığı vardı ama bunun yanında onların çekingenliğini kendi deneyim ve ortam görmüşlüğümle lehime kullanabilirsin. Keza öyle de oldu. Daha okul başlamadan okulun en tanınan çocuğu oldum. Tabi bu böyle giderken bi sevgili ekgibti. Bir kızla tanıştım kapalıydı. Güzel bir kızdı. Erkeklerin suyuna giden tiplerden. Komik bi kızdı. Benim güldüğüm konularda espri yapar ilgi alanlarımla ilgileniyormuş gibi yapardı. Güzel tavladı beni. He dedim ben evlenirim bınla
-
15.
+1ve o bana buz gibi sesiyle istemiyorum diyordu. Beni ikna etmeye çalışıyordu sesinde en ufak bir titreme yoktu en ufak bir kaybetme korkusu.. Bana Rusya'da okuyacağını söyledi. Beni unut dedi. Ve ben hala yalvarıyordum. Biliyorum değmezdi. Ama tek bi sorun vardı Benim dizimde yatırıp kızım gibi sevdiğim burnunu öptüğüm kız nasıl bu kadar acımasız olabiliyordu. Bir erkeğe yapılacak en iğrenç şeyi yapmasına rağmen yalvarıyordum ona. Bitti mi bu kadar eziklik yapmam tabini hayır
-
16.
+1Ben buna neredeyse her gün yalvarıyordum bi şekilde bir ay boyunca her gün. Ne kadar kötü bir his bu. Yediremiyordum kendime ona yalvarmayı o alçak bir insandı. Ama onunla çok mutluyduk belki tekrar Mutlu olurduk hep bi inanç oldu biliyo musunuz içimde. Neyse istanbul'a geldim ben. Bu sefer beni gülerek karşılayan bana doğru koşup boynuma atlayan bir kız yoktu. Bir zindan vardı. Onunlayken kimsenin olmadığı sadece ikimizin olduğu şehir bir anda kalabalığa fırtınaya zindana dönüştü. Onu anlamaya çalışıyordum. Benim prensesim bunu yapamaz diyordum beni silemez diyordum. Ele tutuşup şarkı söyleye söyleye eğlenen ruh ikizim bana kıyamaz diyordum (bkz: ) hep onu anlamaya çalıştım hep. Hep tekrar yalvardım. Hep bi daha bi daha
-
17.
+1Derken bununla konuştuk en sonunda o da ağladı ben de ağladım ama okulunu değiştirdiğini artık Macaristan'daki okula kayıt yaptırdığını söyledi. Hatta evin bile tutulduğunu istese bile geri dönemeyeceğini söyledi. O gün çok mutlu oldum en azından anlamıştım ki taş kalpli değil öyle görünmek istiyordu sadece. Hoşçakal dedik ve bi iki gün daha konuşmadık. Ayrı bile olsak bu bana huzur vermişti. Ama ben onu çok istiyordum be. Yıllar sonra belki ilk defa namaz kıldım ben o gece. Dua ettim gelmesi için. Şartlar ne kadar olmaz dediyse de ertesi gün bir mesaj geldi. Macaristan'da evinin arkasında bomba patlamıştı. O da istanbul'a geri dönmüştü.
-
18.
+1Bunu söylediğinde havalarda uçtum resmen içimdeki Allah inancı 5000 kat çıktı mucizeye bakar mısınız. Buluşmak istedim hayır dedi ikna etmeye çalıştım falan ama bu gene ağır konuştu. Düşünebiliyor musunuz ya. Benden küfrettiğim için ayrılan insan ağır konuşmaktan zerre çekinmiyor. Zerre kaybetme korkusu yaşamamış çünkü benim hep bir açık kapı bıraktığımı biliyor. Hala çekinmeden sinirli davranmaları görünce nasıl bir canavar yarattığımı gördüm. Ve onun bomba patladı diye gelmesinin bi önemi olmadığını ve o ilk gittiği gün zaten gelmiş olsa bile benim için gittiğini farkettim. He bir de Allah'a istediğin şeyi değil de hayırlısı olanı istemenin önemini. Bu sefer de ben engelledim. Ama uslanır mıyım tövbe. Deliler gibi özlüyorum bastığım her yerde anımız var. Evet onunla barışmak kendime en büyük küfürdü ama bari son kez bir görüşeyim istedim. Hep ona sarılmanın hayaliyle geçti aylarım. Son kez sarılmak istedim. Belki de sanaldan ayrıldığımız için görüşmek istemişimdir bu kadar bilmiyorum. Sebepsizdi sadece kalbine değmek istedim hala sıcak mı diye. Gözlerini görmek istedim gerçekten hiç dolmuyor mu bizim biz olmamamıza
-
19.
+1Vay amk
-
20.
+1Sonuna kadar okudum aynı taku bende yaşadım kardeşim
başlık yok! burası bom boş!