/i/İnanç

İnanç
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +12 -31
    Baştan söyliyeyim yazı alıntı, uzun olacağından sıfırdan yazmaya üşendim

    Şeytan Ayetleri: muhafazid'in Lat, Menat ve Uzza'yı övdüğü ayetlerdir. muhafazid Paganlara(Müşrikler) şirin görünmek istemiştir fakat bir süre sonra muhafazid'in taraftarları bu ayetlere tepki gösterince muhafazid bunları bana şeytan söyletti diyip bu işi de şeytana atarak işin içinden sıyrılmıştır.
    Olay Garanik Olayı adıylada anılır.Ben bu konu hakkında detaya girmeyeceğim.
    Şeytan ayetleri şunlar:

    “Gördünüz mü o Lât ve Uzza’ yı ve üçüncü(leri olan) Menât’ı?”“Bunlar ulu turnalardır ve şefâatleri umulur”.

    Olay islam kaynaklarında şu şekil geçiyor:
    Resûlullah, kavminin yüz çevirdiğini görünce bu ona çok ağır geldi. Allah’tan kavmi ile kendisini birbirlerine yaklaştıracak bir şey inmesini temenni etti. Cenab-ı Allah Necm suresini indirdi. O da okudu. Bu esnada şeytan gönlünden geçirip de kavmine getirmek istediği şeyi onun lisanına atıverdi: “Bunlar yüce kuğu kuşları (tanrıçalar)dır ve elbette onların şefaatleri umulur” Kureyşliler bunu işitince sevindiler ve onu dinlemek üzere yaklaştılar… O, sureyi bitirince secde etti. Onun secde ettiğini gören mü’minler de onun getirdiğini tasdik ederek secde ettiler. Mescitteki müşrikler de secde ettiler… Secde haberi, Habeşistan’a hicret etmiş Müslümanlar’a da ulaştı. Bir kısmı orada kalıp, bir kısmı Mekke’ye hareket etti. Sonra, Cenab-ı Allah, Peygamber’e, “Benim indirmediğim şey söyledin!” dedi. Resûlullah üzüldü, Allah’tan korktu. Bunun üzerine Allah bu âyeti (Hac, 52) indirerek onu teselli etti, Şeytanın ilka ettiğini neshetti” (Taberî, 27/187-188)
    Bu olay Müslümanların hiç hoşuna gitmeyenlerden bir tanesidir.Bu bahsi açanlara acayip sinir oluyor mübarekler. Salman Rüşdi isimli bir yazar bu isimde bir kitap çıkarmıştır ve bu kitap ölüm fetvaları almasına neden olmuştur. Aşağıdaki alıntı Vikipedia 'dan alıntıdır:

    Şeytan Ayetleri, (ing. The Satanic Verses), Hint asıllı yazar Salman Rüşdi'nin romanı. ilk baskısı 26 Eylül 1988'de ingiltere'de yapılmıştır. Birçok islam ülkesinde yasaklanan kitabın yazarı hakkında iran'da Humeyni tarafından ölüm fetvası verilmiştir.

    Sadece o değil islam ülkelerindekiler bu kitabı kendi dillerine çeviremiyorlar.O kitabı çevirmek ölüm fermanı imzalamak gibi birşey. Bakınız olayla ilgili ne kıyametler kopmuş:
    1988 Dine hakaret ettiğini düşünen Müslümanlar hemen romanı protesto etmeye başladı. Kitap Hindistan’da yasaklandı.
    1989 Şubat’ında Pakistan’daki büyük bir gösterinin ardından iran’ın dini lideri Ayetullah Humeyni, Salman Rüşdi ve yayıncıları için ‘katli vaciptir’ fetvası yayımladı.
    1989 Salman Rüşdi polis koruması altında gizlenmeye başladı.
    1991 Kitabın Japon çevirmeni Hitoshi igarashi öldürüldü, italyan çevirmeni Ettore Capriolo yaralandı.

    1993 Norveçli yayıncısı William Nygaard suikasttan kıl payı kurtuldu,
    1994 Aziz Nesin kitabı Türkçeye çevirteceğini söyledi, tabii kıyamet koptu.
    1994 Aydınlık Gazetesi, üç gün kitabın özetini yayımladı. Gazetenin dağıtımı engellendi, aleyhinde dava açıldı.

    2006 Salman Rüşdi artık gizlenmeyeceğini açıkladı. iran ise, fetvanın hala geçerli olduğunu...

    Şimdi kitabı Kara Güneş adlı gizemli bir yayınevi çevirip yayımlayacağını açıkladı.
    ilgili haberi ve listeyi burada bulabilirsiniz.
    Ayrıca Madımak Olayının bir nedeni de Aziz Nesin'in kitabı Türkçe'ye çevirmiş olmasıdır. Kitap çevrildi fakat hiçbir zaman yayınlanamadı.

    Çok ilginç ki tüm bu kıyametlerin kopmasına neden olan Şeytan Ayetleri yine Müslümanlar tarafından kutsal kabul edilir .Benim değinmek istediğim nokta da bu. Ayetleri tekrar hatırlayalım:

    “Gördünüz mü o Lât ve Uzza’ yı ve üçüncü(leri olan) Menât’ı?”“Bunlar ulu turnalardır ve şefâatleri umulur”.

    Görüldüğü gibi yine burada şefaat kavramı geliyor göz önüne. Peki aşağıdaki Müslümanların kutsal saydıkları sözlerden ne farkı var bu ayetlerin?
    (Hacer-ül esvedi hayırlı işlerinize şahit yapın. Çünkü o, kıyamette şefaati reddedilmeyen bir şefaatçidir . Dili ve iki dudağı olacak ve ona elini sürene şahitlik yapacaktır.) [Taberani]

    “Kıyamet gününde Hacer’ül Esved getirilecek Konuşan bir dili bulunacak ve kendisini selamlayan herkesin mü’min ve muvahhid olduğuna şehadet edecek ”.
    Bu sözlerde de Şeytan Ayetlerinde olduğu gibi iki unsur gözümüze çarpıyor, taş ve şefaat.
    Müslümanlara buradan birkaç soru sormak istiyorum:

    1.Bu hadislerin Şeytan Ayetleri'nden ne farkı vardır(ikisi de taşların şefaat edeceğinden bahsediyor)?

    2.Şeytan Ayetleri'ne gelen tepki neden bu hadislere de gelmedi üzerine bir de Müslümanlar tarafından kutsal sayılıp gözyaşlarıyla okunuyorlar?

    3.Lat, Menat ve Uzza Paganların putuydular derseniz Kara Taş Müslümanların mıydı?
    Kara Taş: islam öncesi Paganların çok değer verdikleri putlarıdır. Hatta Kabe kutsallığını bu taştan alır. islam öncesi Paganlar Kabe'yi çıplak bir şekilde tavaf ederlerdi. Pagan kadınlar regl(adet) kanlarını, Pagan erkekler ise spermlerini bu taşa sürüp Ay Tanrısı ile Güneş Tanrıçası'nın cinsel birleşimini sembolize ederlerdi.

    Bu açıklamadan sonra artık 3. maddeyi halletmiş olabilmeyi umuyorum ve Müslümanların bu taşı öperlerken 2 kere düşünmelerinide(düşünmesi bile iğrenç).
    Bu soruların yanıtlarını bekliyorum ve Müslüman kardeşlerimden alabilmeyi umuyorum.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    0
    Şeytan ayetleri;

    Bu olay islam literatüründe ve tefsir ilminde Garanik olayı olarak bilinmektedir.

    Elâte vel uzzâ.
    Ve Menates salisetel uhra
    Tilke’l ğarâniku’l Ulâ
    Ve inne le şefâatehunne le turca.

    “Lât ve Uzza
    Ve bir üçüncüsü olan Menat
    Onlar ulu turnalardır.
    Ve elbette şefaatleri umulur.”

    Bu sözler, Necm suresinin ayetlerine şiirsel olarak da çok uygundur. Aynı uyaktadır, aynı kalıptadır. Bunlar Arabistan’da muhafazid döneminde de, muhafazid döneminden önce de şiir olarak zaten biliniyor ve söyleniyordu.
    Garanik Olayının Mekke döneminde yaşandığı kesindir. Tam tarihi bilinmese de Habeşistan göçünden sonra olduğu söylenir. Çünkü bu olayla birlikte Müslümanlarla putperestlerin barıştığı haberi yayılır ve Habeşistan’a göç edenlerin bir kısmının döndüğü, çoğunluğun ise tepki gösterdiği rivayet edilir.

    Olayın gelişimi islami yönden şöyle anlatılır:
    Mekke’de müslümanların eziyet ve iskencelere uğradıkları, bu sebeple bir kısım müslümanın Habeşistan’a göç ettiği bir dönemde Hz. Peygamber, Mekke müşrikleri ile uzlaşmanın yollarını arıyor, devamlı anlaşma çareleri düşünüyormuş. Zihni bu düşünce ile hep meşgul iken bir gün Kâbe yanında Necm suresini okuyormuş.

    “Gördünüz mü o Lât ve Uzza’ yı ve üçüncü(leri olan) Menât’ı?” şeklindeki 19 ve 20. ayetlerini okuduktan hemen sonra Şeytan, Hz. Peygamber’e musallat olmuş ve şeytanın etkisiyle Hz. Peygamber, farkında olmaksızın “Bunlar ulu turnalardır ve şefâatleri umulur” cümlelerini vahyin devamı gibi söyleyip Necm suresini okumaya devam etmiş. Surenin sonuna gelince secde ayeti olduğu için Hz. Peygamber ve orada bulunan müslümanlar secdeye kapanmışlar.

    Müşrikler de Hz. Peygamber’in okuduğu bu cümleler sebebiyle son derece sevinerek; “Artık muhafazid ilâhlarımızın şefâatini kabul ettiğine göre aramızda önemli bir ayrılık kalmadı” deyip hepsi secdeye kapanmışlar. Son derece yaşlı bir veya birkaç müşrik, yere eğilip secde etmek zor geldiği için yerden bir avuç toprak alarak alınlarına değdirmiş ve böylece ilâhlarına tâzimde bulunmuşlar.
    ···
  3. 3.
    0
    Bu olay dolayısıyla müşrikler kısa bir süre müslümanları kendi hâline bırakmışlar. Ancak bu olayın ardından Cebrâil (a.s.) gelerek hatası dolayısıyla Hz. Peygamber’i ikaz etmiş, bu arada nâzil olan Hacc sûresinin “…Senden önce gönderdiğimiz hiçbir resul ve nebî yoktur ki birşeyi arzuladığı zaman şeytan onun arzusuna (vesvese) atmamış olsun. Allah, kendi ayetlerini sağlamlaştırır…” meâlindeki 52. ayeti ile önceki cümle neshedilmis.
    Taberi’ye göre uzlaşma teklifi Mekke’li müşriklerden gelmiştir:

    “Ey muhafazid! Sen bizim ilahlarımıza küfretmekten vazgeç… bir yıl boyunca bizim ilahlarımız olan Lat ile Uzza’ya ve Menat’a ve bir yıl boyunca da biz senin ilahına ibadet edelim. Senin bizi kabule çağırdığın din, bizim dinimizden hayırlı olursa, biz o din’den hissemizi alırız; eğer bizim dinimiz seninkinden hayırlı olursa, sen bizim dinimizden hisseni alırsın.
    islam dışı değerlendirmeye göre ise; muhafazid’in bu teklifi değerlendirerek stratejisini değiştirdiği, uzlaşmaya yöneldiği ileri sürülür.

    Putperestlere de haber göndererek Kabe’de toplanılır ve Necm suresi, içindeki şeytan ayetleri denilen sözlerle okunur ve Müslüman-putperest toplu halde secdeye varılır. Ancak ne var ki muhafazid’in bu tutumu müslümanlar arasında bir süre sonra tepki yaratır. Hele haber, Habeşistan’a göç etmiş bulunan müslümanlara ulaşınca, onlar tarafından olumsuz şekilde karşılanır.
    Tepkiler karşısında muhafazid büyük bir hata işlediğini ve bu hata yüzünden taraftarlarından bir çoğunu kaybedebileceğini anlamakta gecikmez ve hatasını düzeltmenin yolunu arar.

    Cebrail’in gelip kendisine: “Ey muhafazid sen ne yaptın? insanlara, benim sana getirmediğim sözleri söyledin” dediğini ilan ederek dönüş yapar ve ayetleri aşağıdaki gibi düzeltir.
    ···
  4. 4.
    +1 -1
    53-NECM:
    19. Siz de gördünüz degil mi o Lât ve Uzza”yi?
    20. Ve üçüncü olarak da öteki (put) Menat”i?

    21. Demek erkek size, disi O”na öyle mi?
    22. O zaman bu, insafsizca bir taksim!
    23. Bunlar (putlar), sizin ve atalarinizin taktigi isimlerden baska bir sey degildir. Allah onlar hakkinda hiçbir delil indirmemistir. Onlar ancak zanna ve nefislerinin arzusuna uyuyorlar. Halbuki kendilerine Rableri tarafindan yol gösterici gelmistir.

    24. Yoksa insan, her arzu ettigi seye sahip mi olacaktir?

    25. Ahiret de dünya da Allah”indir.
    Hatta bu olaydan Kureyşlileri suçlar:
    isra/ 73-75. Müşrikler, sana vahyettiğimizden başka bir şeyi yalan yere bize isnat etmen için seni, nerdeyse, sana vahyettiğimizden saptıracaklar ve ancak o takdirde seni candan dost kabul edeceklerdi. Eğer seni sebatkâr kılmasaydık, gerçekten, nerdeyse onlara birazcık meyledecektin.

    O zaman, hiç şüphesiz sana hayatın ve ölümün sıkıntılarını kat kat tattırırdık; sonra bize karşı kendin için bir yardımcı da bulamazdın.
    Hacc suresindeki açıklama ise şöyledir:
    Hac-52. (Ey muhafazid!) Biz, senden önce hiçbir resûl ve nebî göndermedik ki, o, bir temennide bulunduğunda, şeytan onun dileğine ille de (beşerî arzular) katmaya kalkışmasın. Ne var ki Allah, şeytanın katacağı şeyi iptal eder. Sonra Allah, kendi âyetlerini (lafız ve mana bakımından) sağlam olarak yerleştirir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
    Hac-53. Allah, şeytanın böyle yapmasına müsaade eder ki) kalplerinde hastalık olanlar ve kalpleri katılaşanlar için, şeytanın kattığı şeyi bir deneme (vesilesi) yapsın. Zalimler, gerçekten (haktan) oldukça uzak bir ayrılık içindedirler.

    Hac-54. Bir de, kendilerine ilim verilenler, onun (Kur’an’ın) hakikaten Rabbin tarafından gelmiş bir gerçek olduğunu bilsinler de ona inansınlar, bu sayede kalpleri huzur ve tatmine kavuşsun. Şüphesiz ki Allah, iman edenleri, kesinlikle dosdoğru bir yola yöneltir.
    ···
  5. 5.
    +2
    Ayetlerin olayı doğrular nitelikte olduğu görülüyor.

    Ayrıntılara girilmediği için müşriklerle uzlaşmaya girilip girilmediği, Necm suresinde putların bu uzlaşma neticesinde yer alıp almadığı hadislerin doğruluğuna bağlı.

    Eğer doğruysa bu uzlaşma, muhafazid’in mücadelesinin dini değil, siyasi iktidar mücadelesi olduğunu gösterir. Bu da asıl “Allah ile aldatma” nın iktidar savaşı olduğunu kanıtlar.

    Serdar Kaangil
    ···
  6. 6.
    0
    Olum mk gerizekalilari ister inanin ister inanmayin, alinti oldugunu yazdim oraya, ben yazmisim gibi sucluyanlar var.
    ···