burda en kral salaklığımızı anlatıyoruz

guizanın forması var bende

aq ben anlatayım bari.
zamanın birinde karının birini tavladım ama tavlamak için epey uğraştım. neyse bunu yemeğe çıkardım. dönüşte evinin kapısında bana iyi geceler derken, bir kahve içirmeyecek misin bana? diye, karizmatik bir soru sordum. ihihih tamam dedi karı. neyse evine çıktık. bu kahve yapmaya gitti. ben salondan seslendim. evini gezmemde bir sakınca var mı?. bir saniye. diyip direkt yatak odasına gitti. toparladıktan sonra, tamam gezebilirsin. dedi. yanıma geldi. birlikte evini gezmeye başladık. yatak odasına girince, biliyor musun, yatak odaları beni hep heyecanlandırmıştır. diye vurucu cümleyi kurdum ve dudaklarına yapıştım. öpüşürken bunu kucağıma aldım(balık etli bir karıydı ama yatak çok uzakta değildi.). sonra ne olduysa oldu. dıbına koduğumun parkesinin üstündeki kilim kaydı. her şey bir saniye içinde olmuştu. ben yerdeydim ama karı kucağımda değildi. yatağın yanındaki kaloriferin yanında kafasını ovcalıyordu. kaltak, kucağımdan fırladığında havada uçup kafasını kalorifere vurmuş.
gece orada bitti anasını gibym.

bu anlatacağım salaklık sınıfına girmez ama aklıma gelmişken anlatayım: lisedeydim ama kaçıncı sınıf olduğunu hatırlamıyorum. kızın birini ayarladım. arkadaşın anne babası yoklardı. onların evine zütürdüm. neyse uzatmadan konuya geliyorum. biraz seviştikten sonra, kız direkt şöyle dedi, bakireyim ama istersen arkadan yapabilirsin. gözlerim yerinden fırladı dıbına koyum. neyse beyler, ben kızın züte bir şekilde soktum. gidip gelmeye başladım. ben tam zevkin dorularına ulaşmak üzereyken (takriben girişimden 15 saniye sonra), kız son derece sakin bir ses tonuyla, girdin mi içime? dedi.
etkilerini halen taşıyorum dıbına koyum.

ilkokul 1 den 2 ye geçtiğimiz yaz tatiliydi. Göcekte teknedeydik. Bendeniz kolluklarla yüzüyorum o aralar. Dedim ben bu kollukları ayağıma takarsam suyun üstünde yürürüm aq. taktım ayaklarıma kollukları atladım tekneden tabi ayaklar yukarda gövde suyun içinde kaldık öyle. Boğuluyodum birader çok fenaydı. Allahtan peder bey görmüş çekti çıkardı ayaklardan.

bunu anlatıp anlatmamak konusunda kararsızdım ama nasılsa rezalet diz boyu aq.
mesleğe ilk başladığım yıl, anadolunun bir dağ köyüne tayinim çıktı. köy anasının amında. gittim. bir öğretmen daha var. terörün olduğu yıllar. zütüm üç buçuk atıyor. adam bana okulu ve kalacağım lojmanı falan tanıttı. akşam oldu, gibtirip gitti. lojmanda tek başıma kalakaldım. tuvalete gidecem ama lojmanın tuvaleti tıkalı. en yakın tuvalet, okulun öte tarafında yüz metre ilerde. gibseler gidemem.
altıma sıçmak üzereyim. çaresizlikten, bir poşet buldum. lojmanın tuvaletine gidip, poşete sıçtım. ağzını güzelce kapattım. pencereyi açtım. poşeti salladım salladım ve fırlattım. dıbına kodumun poşeti elime takıldı. uygun anda elimden çıkmadı. optimum uzaklığa atamadım. bir ses duydum ama nereye gittiğini anlamadım.
neyse sabaha bakarız diyip gidip yattım. ertesi sabah, diğer bin kapımı çalarak uyandırdı. aklıma hemen poşet geldi ama adam yanımdan ayrılmıyor. ilk teneffüste, bahçede dolaşırken, adamın gözü lojmanın çatısına takıldı. siyah bir poşet. hasgibtiiiirr! dedim içimden. adam, allah allah, bu poşet ne ola ki? falan demeye başladı. rüzgar uçurmuştur hocam. falan dedim ama nafile. adam bir öğrenci çağırdı. çocuğu lojmanın çatısına çıkardı. poşet tam çatının kenarında duruyor. adam çatının altına yaklaştı. çocuk çatıdan uca doğru yaklaştı ama poşet çok uçta durduğu için alamadı. bir sopayla aşağıya dürttü. bizimki, çatının dibinde, poşeti yere düşmeden yakaladı. merak içinde açtı. açar açmaz ana avrat sövmeye başladı. ne oldu hocam? dedim. huur çocukları sıçıp çatıya atmışlar. bu şerefsizlere iyilik yaramaz. türünden epey laf söyledi. hiç üzerime alınmadım ama içimden huur çocuğu sensin. demeyi ihmal etmedim.
özet:poşete sıçtım

şimdi ben evde telefonumu kaybettim. sevgilime dedim ki, ver telefonunu da çaldırayım ve bulayım. verdi, aradım kendimi. bi yerden geliyo telefon sesi. mutfağa gittim, dolabın kapağını açtım, neyse çöpün içinden çıktı. patates soymuştum, içine atmışım onu da. telefon çalıyo yaaa 'aa beni arıyolar' dedim ve açtım telefonu.

'alo' diyorum ses gelmiyo.
-- Alo, Aloo konuşsana kardeşim.
Sonunda da "gerizekalı muallak" dedim kapattım telefonu. Kendimi aradığım öbür telefon da elimde ama. Kendime dedim ya bunları. Kafamı çevirdiğimde sevgilim olucak öküz halıda yatmış gülüodu. öyle işte. evet salağım itiraf ediyorum.

bi keresinde çok büyük bi gemiye binmiştim, tuvaletinde osbir çektikten sonra peçeteye filan silip camdan dışarı attım, pervaneyi tıkamış, buzula çarptık amk. gemide battı ortadan ikiye filan kırıldı. zütü zor kurtardım amoyn.

benim de civcivle ilgili bi anım var. küçükken civcivlerimiz olurdu hep evde beslerdik kordiorda pesimizden kostururduk bunları falan. sora bi gün kardesim sinirlendi ve civcivlerimizden biri aldı ve yere fırlattı. hayvancağzın zütü çıktı. sıçamıyordu. sora biz de napalım napalım dedik ve veterinere zütürdük kıç kadar civcivi. veteriner fizik tedavi hareketleri gösterdi bikaç gün yaptık sora kıçı yerine oturdu. artık sıçabiliyordu. ne yazık ki bikaç gün sonra hakkın rahmetine kavustu. biz de onu apartmanın bahçesine gömdük tören yaptık. bu kadar.

-- zaaaaaaaaaaaaaaaaaaa xd xd --

çamaşır sepetine sıçıp donu klozete atmıştım

ilkokulda okulun ilk günü sınıfa girerken ayakkabılarımı çıkarmıştım

lise 1 de dersanedeyiz, tabi dersle ilgimiz yok geyik gırla, çocukluk arkadaşımla da aynı sınıftayız. okulda bi numara çekiyoduk, bi arkadaş dersin alakasız bi zamanında "haka şükür gidiyor vurdu ve gool" diyodu, sonra tüm sınıfın abazanları gooooool diye ayağa kalkıyoduk, bi tak yaptık sanıp gülme krizine giriyoduk sonra da. neyse ben dersanede de yiyelim dedim bu taku, çocukluk arkadaşım olacak züte anlattım yapıcaz işte. ben "hakan şükür gidiyor vurdu ve goool" diye ayağa kalktım, bu bin kalkmadı oturduğu yerde kaldı. ben de züt olduğumla kaldım tüm sınıfa rezil oldum. bende rezillik çok aklıma geldikçe anlatırım.

beyler son sınıf öğrencisiydim. iş görüşmelerine gitmeye başlamıştım.
baya taşşaklı bi yazılım firmasında yazılım geliştirme müdürüyle konuşmaya başladık.
adam cv'mi felan okudu. orada yazanlardan baya etkilendiğini söyledi.
bir kaç soru sordu. kağıt kalem çıkarıp. neyse işte yapıyorum felan.
ama bu sırada odada çok keşif bi tak kokusu var. hacılar o gün öyle bi ishal olmuşum ki zütten işiyorum.
yazın sıcağı, üzerimde takım elbise.
odadaki kokunun benden geldiği besbelli. benim girmemle geldi çünkü koku.
ve kağıda mülakat sorularını yaparken, öldürücü darbeyi vurdu bizim büzük.
cayıııır cayıııır zütü durduramıyorum dıbına koyim.
zaten acayip stres olmuşum amk. sonra artık sinirden gülmeye başladım.
herifde gülmeye başladı. herif tutamadı kahkaha atmaya başladı.
çıkıp tuvalete gittim. boxerımı çıkarıp çöp tenekesine attım. sonra adamın yanına gitmeden bastım gittim abi.
buradaki mallık o ishal halimle çıkıp iş görüşmesine gitmemdi.

özet geçeyim: iş görüşmesi sırasında ossurukla karışık donuma sıçtım a.q

pes te sabriyle gol attım.

Ortaokul 1 veya 2. Mastürbasyona yeni başlamışım. bin bi kuzenim var "elektirik süpürgesiyle denedim çok güzel oluyo" dedi. "-Lan saçmalama filan dediysem de" aklıma yerleşti bir kere. En müsait zaman da evde denedim. Sesi duymanız lazım bulılullullu(içinde sallanıyor), mal büyüdükçe vuuuuuuuu... dıppppppp(Boruyu tıkama efekti). Mal içinde kaldı mı? bi iki motor zorlanma sesiyle çaaat diye sigortalarda attı. Elimde demir elektrik süpürge borusu hareket edemiyorum ammına koyyim. Aha Anam gelecek!!! ,"Ahaa! dedim içinde kaldı benimki" diye tak oldum tak. o şokla, salak gibi düşünemedim çükümün tekrar küçüleceğini. Çok korktum bi kaç dakka.
Keşke hiç çıkmasaymış ironman olarak hayata devam ederdim amk.

Özet geçeyim binler:Elektirik süpürgesiyle 31 çekmeyin!

lise 1 deyim. servisin önünde oturuyorum hep bir arkadaşla. servisciyle aramız iyi. bi gün servisci bizim evin önünden hızlıca geçti. dedi ki seni en son indiriyim. ben de tırstım aq. beni evden beklerler falan diom. yok dedi gezelim dedi. sonra birisini indircek bu iyice yavaşladı ama durmadı 15 - 20 ile gidio. ben dedim ki kapıyı açıp iniim kendi kendime. atladım çat diye ama kazın ayağı öle değil. bildiğin filmlerdeki gibi yuvarlandım. ceket meket pantalon toz içinde. bi baktı servis hemen durmuş. millet şok içinde. şok ve gülme arasında bir yerdeler. hemen gittim ön kapı açık. yandaki çocuğa dedim ki "ne ition olm" falan. ondan sonra herkes koptu tabi. mallığa gel. :D

karının biri bana 5 aydır ciks yapmıyorum mastürbasyonu da sevmiyorum canım çok sıkkın dedi. ben yaparız bişeyler hallederiz rahatına bak dedim. sonra ne mi oldu, bi gibim olmadı

bi kere Pc başında 31 çekiyordum. Evde kimse yoktu. Amcık peder'in girdiğini görmedim. Kapı kolunun gıcırdama sesini duyduğumda
sanki zaman durmuştu kapının açılmasına bir saniye kala acaba ferre'yu mu kapatsam donumu mu çeksem diye o bir saniyelik dilim içinde. 5 dakkalık bir düşünme oldu.
Bi nevi slow motion yaşamıştım. Neyse donumu çektim ve peder kapıyı açtığında 5 dakkadır evde olduğunu ve spekear'ların sesini kısmamı soyledi

ilkokula gittiğim zamanlardı amk, daha 3. sınıftım.
sabahları tören yapıyorlardı, hergün 2-3 öğrenciyi kürsüye çıkarıp ellerine mikrofon verir andımızı okuturlardı.
birgün piyango bana, sınıf arkadaşım olan emine diye mal bir kıza birde tanımadığım bi çocuğa çıktı.
çıktık kürsüye, ben okuyorum diğerleri susuyor e bende utangaç bi binim o zamanlar, eşlik etsinlerde sesim çok duyulmasın istiyorum.
emineye dönüp 'ağzına sıçayım sende okusana gerizekalı' dememle sesimin okul bahçesinde çınlaması ve tüm okulun kahkaha atması bir oldu.

tuvalete elim sabunlu olarak girmişim resimleri fayanslara bi fayans ustası gibi yapıştırmış osbire hazır hale getirmişim tuvaleti... resimler tabii ki bulvardan...
akabinde asılmışım çatara patara ohhşşş ...
sonra ellerimi falan yıkayıp çıkmışım
--- yarım saat sonra---
tekrar tuvalete geldim ihtiyaçtan bu sefer... yerde anlam veremediğim yanık kağıtlar var falan hemen koşup babama soruyorum baba yerde bişe mi yaktın falan diye
--
tuvaletin fayanslarına yapışık unuttuğum döllü bulvar sayfalarını anlamamla ortamdan ışınlanma isteği eş zamanlı gerçekleşiyor.
oturdugum yerde kızarıyorum babam cevap vermiyor...

ünideyken, arkadaşın salak bi huyu vardır sıçrayıp omuz vururdu. Neyse okulun önündeyiz arkadaşlarla muhabbet ediyoduk ayakta birden o züt sırtıma vurdu ben herhalde 3-4 metre ileri uçmuşumdur. Üstümdeki kazağım komple çamur olmuştu. Ark.ta ileri gittiğini anladı bana
+abi kusura bakma düşçeğini düşünemedim
-amk napıyon lan gibicem amk seni
+ gib abi haklısın valla özür dilerim

dedi. neyse sonra cafeye geçtik ben wc ye girdim kazağı temizlemek için peşi sıra arkadaşta geldi. Bizde dalgınlık kapıyı kapattık temizledik kazağı. Kapıyı bir açtık arkadaşların hepsi bize bakıyor. Çocuğa da "olm sözünü tuttun ödeştiniz galiba" demişlerdi...