Merhaba sözlük ahalisinin gelişen kısmı.
Bügün uzun zaman önce verilen AŞKIN NÖROBiYOLOJiSi ödevinin dıbına koydum
Okuyup değerlendirirseniz sizin de benim de kazanacağımız şeyler olur.
iyi okumalar...

Aşkı genel olarak tanımlamak gerekirse aşk kadın erkek arasındaki tutukulu bağdır ve bu aşk insan neslinin devamı için bir kılıf bir araçtır.
Aşkın ortaya çıkışı ise hayvani dürtülerle özel olarak üreme dürtüsüyle çıkar hatta neredeyse tüm mesele üremeye dayalıdır diyebiliriz. Genel olarak üreme çeşitlerine de değinirsek daha rahat anlarız. Onlar da şöyle:
Eşeysiz üreme; çeşitlilik yoktur. Birini yok edebilecek bir hastalık hepsini yok eder.

Eşeyli Üreme: Farklı ortamlara adapte olabilecek kadar çok çeşitlidir. Sınırsız kombinasyon vardır ki birine etki edebilecek bir şey diğerine avantaj olabilir ama Eşeyli üreme zor masraflı ve verimi düşüktür.

Aşkı başlatan şey ise türün devamlılığıdır yanı üremedir. Önmli olansa genlerin başarılı bir şekilde gelecek nesillere aktarma durumudur. Bunun sebebi de içimizde bir dürtü olan yaşa ve üredir.
Fakat organizma komplike hale geldikçe üreme de zorlaşır ve üremenin sağlanması için bir takım "rüşvetler" -Sinan hocanın tabiriyle- verilmesi gerekir ki işte bu arada da aşk dediğimiz o reaksiyonlar bütünü devreye girer Hatta ve hatta ergenlik bile üremeye hazırlık içindir.

Dişinin görevi de türün devamlılığı için gibilmek ve çocuk üretmektir. Bu yüzden bu çetrefilli işten dolayı dişi hangi erkeği seçeceğine karar verir. Gözlem yapar inceler yorumlar ve en iyi tedarikçiyi seçer.

Erkekler kendini beğendirmeye güdülüdür ve seçilmek için türlü işler yapar. Tüm o giyim kuşam meseleleri karşı cinse kendini beğendirmenin tüm sebebi üremek içindir.

Ama dişilerde demez şunun dölü sağlam gidim onunla çocuk yapim demez. Bu bilinçdışı bir şekilde gerçekleşir.

Tüm bu seçme aşamasının ve üremenin genel amacı da doğal seleksiyona çıkar. Yani dişi en hayatta kalabilir en verimli en kaliteli dölü seçer ki neslinin devamlılığı artsın. Yani iç güdüsel olarak yok olmaması kolay hayatta kalabilmesi içindir.

Aşkın Başlangıcı :
Kişiyi gördüğümüzde limbik sistem tetikleniyor.
Limbik sistem bir dizi reaksiyonla beynin dıbına koyuyor.
Daha sonra depresyondaki biri gibi serotonin hormonu düşüyor.
O kişiyi her düşündüğümüzde dopamin hormonu artıyor. -Beynin ödül hormonu bunu detaylı gördük.-

Sonra tekrar serotonin düşüyor bu sefer onu mutlu olmak için düşünüyoruz daha sorna dopamin artıyor seratonin düşüyor düşünce tekrar tekrar tekrar...

Aynı obzesif hastalığındaki gibi beyin buga giriyor ve onu düşünmeden mutlu olamıyor hale geliniyor. Sürekli olarak zihin onu düşünüyor ki mutlu olsun.

Mantıksız olduğunu bilsen bile beyin bunu sürdürüyor. Çünkü kişi aşık olduğunu üremesi için gereken en verimli birey olarak görür ve vücüt da bunu kaçırmamak için aşk döngüsünü ortaya sokar ve onunla neslini devam ettirmek için onu etkilemeye zorlar.

Tabi bu arada limbik sistem bunlarla beraber:
Adrenalini yükseltiyor
Oksitosini arttıyor ki anksitiye azalıp konuşsun diye.
Fenilanin dopamin artıyor ...
Seratonin hariç neredeyse her şey artıyor.

Aşık olunca da:
Ön beyin yani mantık kısmı duruyor. Neden durmasın ki. Biyolojik olarak baktığımızda onu en verimli döl olduğunu düşünüyoruz ve tüm bu kusurlarını mantık çerçevesinde incelemeyelim ve kusurunu görmezden gelip affedelim ki üreyebilelim. Yani insanlığın temel amacını gerçekleştirelim diye. Bu da karşıdaki kişiyi mükemmelleştirme daha teknik tabirle romantik körleşme denilen duruma sokuluyor.

Kadınların makyaj yapmasının temel sebebi de aslında bu konuyla ilgili. Kendilerini kusursuz bir üretici olduğunu uygun bir eş olduğunu göstermek için yaparlar. Ne bilim işte sağlıklı görünsün diye -tabi bilinçdışı olarak bunlar- allık mıdır ne takumdur onları sürüyorlar.

Kısaca tüm o yaptıkları uğraşlar en iyi üretici olduğunu göstermek için en iyi partner olduğunu göstermek için yapılıyor.

Ama kadınlar bunu bile bilinçdışı yapıyor.

AŞKA DÖNERSEK;
Aşk ne kadar tutukulu olsa bile o ilişki biyolojik olarak 2 yıl çeşitli bağlılıklarla beraber maksimum 7 yıl sürüyor
7 yılın sebebi ise 2 yıl biyolojik arada bir çocuk olursa erkek de kendine düşen görevler ve işte yukarıdaki dürtüler sebebiyle tekrardan bağlanıyor.
ileride de hadi büyüdü müyüdü falan ikinci çocuk isteme ve ya diğer çocuk dürtüsü. Sonra artık o sistem gidiyor mantıksal bölüm çalışmaya başlayınca iş sarpa sarıyor.

Edit: imla