kardeşlerim bende fikirlerimi dile getirmek istiyorum.
bu başlığa niye önce gelmedim onuda bilmiyorum. (beynimi gibiyim)

-her şeyin kilit noktası öz güven kardeşlerim. mesela geçenlerde bir hoca dersi kesip günümüz gençlerinin yetiştirilmesinden, öz güvenlerinin ve düşünme yeteneklerinin bastrıldığı hakkında çok önemli, güzel bilgiler verdi.
hoca ağzına öz güven kelimesini alır almaz sınıftaki bütün dişiler kafasını aynı anda bana çevirdi. sonra bir kahkaha koptu.
-bakışlarınız sert ve delici olsun ama gerektiğinde de kuş gibi hafif olmayı bilin insanları şaşırtmak size +puan kazandırıyor.
-fazla taşak geçmeyin ciddiyim bu konuda hatta çok az taşak geçin yerli olsun oda.
fazla taşak geçtiğim an o dişi yada erkek sizin çok iyi bir dostunuz yada ciks köleniz olacağı halde sizin yavşak bir huur çocuğu olduğunuzu düşünen birine dönüşür.

-kardeşlerim çekinmeyin, diğer insanların yapmaya cesaret edemediği şeyleri yapın.
mesela geçen okuldaki en taşaklı, çetin ceviz hoca bizim sınıftayken bize atarlandı,
kadın çok ciddi ve bakışları delip geçici herkes boynunu eğmiş dinlerken ben
onunla tartıştım haksız olduğu yönleri yüzüne vurdum kendisinin yaptığı kadar delici bir bakış ve ince sözler içeren bir üslupla

-yeri geldiğinde laf sokmasını bilin, dişlerinizi gösterin
çizgiyi aşıyorsa haddini bildirmesini bil emin ol bir daha aynı davranışı sergileyemeyecektir
bunu kendimden değil bir arkadaşımdan örnekle açıklayacağım
psi analiz yeteneği çok iyi olan bir dostum şu aralar aramız bozuk
bir ortamda her kim olursa olsun asla sözünün üzerine söz söyletmez, söylerlerse yapmamaları için uyarır.
hiçbir şekilde kendisini aşağılayıcı konuşmalar yapılmasına izin vermez birden bir kaplana dönüşür
birine bir şeyi yapmaması gerektiğini ciddi bir üslupla korkutarak anlatır

birde kardeşlerim ben bugün öğleden sonra okula gitmedim, öğle arası da bir dişiyle birlikteydim
onu sınıfına bıraktıktan sonra yukarıdan çantamı aldım ve aşağı iniyordum.
kendimi hiç bu kadar özgüvenli hissetmemiştim
delici bir bakış umursamaz bir tavır dik omuzlar ile yürüyordum
bir elimde cebimdeydi
normalde beni giblemeyen adamlar bile selam verdi en az 5 6 dişi yolumu kesti bense sordukları sorulara tek kelimelik cevaplar verip yolum devam ettim yüzlerine bile bakmadan "hahaha deli" gibi şeyler söylediler arkamdan

-ben değiştim, değişmeye devam ediyorum kitap okumazdım (sövebilirsiniz) okumaya başladım vicut geliştirme fikri hep aklımı kurcalıyordu 1.5 aydır yapıyorum, dişilerden çekinirdim artık asla çekinmiyorum, dişilerle aram kötüydü şimdi mükemmel, ortamda cüsseli ama ezik'tim artık cüsseli ve adamın dıbına koyan'ım (bir arkadaştan bendeki değişimi tarif etmesini istediğimde gerçekten çok şey gördüm).
boynum önde yürürdüm artık dimdik yürüyorum (hatta bazıları az kambur dur nolursun xd diyor)
özgüven -lerdeydi artık sonsuzluğa karıştı
ortamda yokluğu anlaşılmayandım artık dersanede bir gün gelmediğimde bile hoca yoklamayı alırken kim yok dediğinde tüm sınıf ra hat sz sneeeek!!! diyor. (güldüm)
alfa olma yolunda ilerlediğimi anlamamı sağlayan en büyük etken ise beta saldırılarıydı
salak salak esprilerle beni küçük düşürmeye çalışanlara dönüp ciddi bir bakışla
-o küçücük aklınla bana lafmı sokuyorsun
-dön önüne, böcek (zayıf ve çelimsizse)
bana birisi döverim vs. gibi şeyler söylediğinde yada dolaylı yoldan bunu belirttiğinde
yanımdaki başka birine dönüp onu işaret ederek "bunu rüyasında bile yapamayacağını kendiside çok iyi biliyor." diyorum (bunu mutlaka yapın çok eğlenceli)

-ALINTI-(my7 nin kancık sözlükte actıgı ilk başlıktan birisi)

Gençler bir metrobüs anım vardı. Onu da paylaşayım sizlerle. Gruptan bazı kişilerde kadınlarla nasıl iletişim kurulur konusunda sıkıntılar görüyorum. Belki bir faydası olur.
Beyler bildiğiniz üzere ben Bilgi Üniversitesi'nde okuyorum. Günde 2,5 saat kadar yolculuğum oluyor.
Bir gün metrobüste gidiyorum. Telefondan Foo Fighters - The Pretender dinliyordum. Acayip sıkı bir parçadır. Tavsiye ederim.
Playlistteki her şarkının sözlerini, ritmini ve notalarını ezberledim artık. Gına geldi. "Off-poff" yaparak gidiyorum. Yanımda da bir amca var. Uyukluyor. 2 durak sonra amca indi, yerine döpiyes giymiş nereden baksan 28 yaşlarında bir milf hatun oturdu. Kadının gömleğinin düğmeleri patlayacaktı. Bunu göğüslerine bakmadan fark ettim.
Dedim ki "Hadi Ömer, konuş şu kadınla."
Kadın kitap okuyordu. Kulaklıkları çıkardım, kadının önüne doğru eğildim. Bir süre kalkmayınca kadın kitabın üzerinden bana baktı. Kemik gözlükleri vardı oğlum!
Oracıkta eriyordum. Kadın bana "Ne oldu?" dedi. Ben de "Şuan okumuş olduğunuz kitabı daha önce okudum. Eğer benimle muhabbet etmezseniz size spoiler vereceğim. Ciddiyim, yaparım bunu." dedim(küstah ve tehditkar tavır ile).
Kadın gülümsedi... (o gülümsemede şu anlam vardı 'cesaretini takdir ettim' evet tam da bu anlam vardı).
Kadın kitaba geri döndü. Ben de doğruldum. Kadın göz kaydırarak kitabın sayfasına baktı, kapattı ve çantasına koydu. Bana da "Eee?" dedi.
işte avucumdasın kadın, kancayı taktım ve hiçbir yerini yırtmadan seni çekip alacağım renkli hayatından. Kölem olacaksın!
"Eee, demek ki kazandım." dedim. "Neyi kazandın?" dedi. "Boş ver, başka bir challenge'a geçelim. Onu kazanınca bunu söylerim sana." dedim. "Hadi o zaman." dedi. iyice gaza geldikten sonra kadına durup dururken "Kahve sever misin?" dedim. "Evet, bayılırım." dedi. Ben de "Eğer benim kahvemi içmiş olsaydın bu soru sorulduğunda 'Ömer'in kahvesine bayılırım' derdin." dedim. "Hmmm." dedi ve güldü. "Bu arada ben Ömer, kusuruma bakma. Tanıtmadım kendimi." dedim elimi uzatarak. "Ben de Tuğçe" dedi. Memnun oldum dedik ikimiz de. Elini tuttuğumda beklediğim şey sıkmasıydı ve sıktı. Elimi bıraktığında diğer elimin parmaklarıyla avuç içime baktım. Terliydi ve bu kadının teriydi. ilgisini çektiğimi fark etmiştim. Artık ihtiyacım olan soruları sorabilirdim. "Mükemmel bir erkekle karşılaştığında nasıl bir hissiyat olur?" dedim. Bu sırada etrafa konsantre oldum, herkes izliyordu. Sesli konuşuyoruz sabahın köründe, herkes uyanmış ve bizi izliyor. Cambaz gibiydim, halat üzerinde yürürken eğer aşağı bakarsan dengeni yitirir ve düşersin misali hiçbirine bakmamayı seçtim ve kadına yoğunlaştım. Göz göze kalıp dinledim. Kadın cevapladı;
"Bilmem ki, sanki böyle midemde kelebekler oluşur." dedi. "Hatta yüzün kızarır... Şimdi olduğu gibi" dedim, kadın kızarmaya başladı. Sağ elimi göbeğime getirip ekledim "Midendeki kelebekler zamanla göğsüne kadar çıkar, sanki ağzından dışarı uçacaklarmış gibi... " dedim. Kadın el hareketimi takip etti, bir nevi hipnoz gibi oldu. Bu tekniği bir kitapta okumuştum(başucu kitaplarım arasındadır, kimseye ismini cismini vermem). Kadın kızarmış yüzü ile utangaç bir hal aldı. Çantasını tuttuğu ellerini dizlerinin önünde birleştirip omuzlarını kaldırarak tebessüm etti. Oğlum sana yemin ediyorum boşalıyordum az daha. Konuşmaya devam ettim...
"Bir challenge'ı daha kazanmış bulunmaktayım. Beni tebrik etmeyecek misin?" dedim. "Anladım. Başarılısın, tebrik ederim." dedi. Bu "Beni ıslattın." anlamındaydı.
Konuşma sürerken "Bir kedim var, kendisi kontestir. Prensesimi görmeyeli 45 dakika oldu. Onu çok özlüyorum, tıpkı sana benziyor." dedim. "Ciddi misin yaaa? Kedi mi besliyorsun?" dedi. "Beslemiyorum, o artık aileden biri." dedim. "Bayılırım kedilere" dedi, "Fark ettim, kedi gibi narin ve çaresiz oluşundan anlaşılıyor bu durum." dedim. Yine kızardı.
Muhabbetin sonlarına doğru fark ettim ki herkes kulaklığı çıkarmış bizi dinliyor ve beni süzüyor. Kadına bakan yok.
Cebimden sigara pakedimi çıkardım ve içindeki son dal sigaramı ağzıma aldım. Boş pakedi de kadına bakarak "Çok temiz, saf ve güzel duyguların var. Onlardan birazını bu pakedin içine koyar mısın? Her gün senden bir doz almak istiyorum." dedim. Kadın pakedi aldı ve anlam veremedi, yüzüme baktı. Ben de dudaklarımı hareket ettirmeden "Tam şu sırada şu pakedin üzerine numaranı yazman gerekiyor... " dedim. "Haa, dur bir saniye." dedi. Çantasından kalemi çıkardı ve numarayı yazıyordu, ilk 4 haneyi yazdıktan sonra etrafına baktı acaba numaraya bakan var mı diye, sonrasında gizleyerek yazdı ve el çabukluğu ile bana verdi pakedi. Tam o sırada pakedi cebime koyup "Hayatım, ne yazık ki şuan inmem gerekiyor. Merak etme, arayacağım seni." dedim, iki omzundan tutup koklayarak öptüm yanaklarından ve indim. Eli göğüs kafesindeydi ve terliyordu bıraktığımda. Ondan sonra paketteki numarayı telefona kaydedip pakedi parçalayıp çöpe attım.
Sonrasında o kadınla bir gece geçirdim ve hala iletişim halindeyim. Benimle görüştüğü her günü Tanrı tarafından edilen lütuf olarak görüyor, beni mükafat olarak görüyor.
-Kayıp Kardeşlikten Alıntıdır-
silkroad oynarken bende dinlerdim bu şarkıyı tek kelime ile mükemmel
https://www.youtube.com/watch?v=SBjQ9tuuTJQ