AŞKiN NÖROBiYOLOJiSi ÖDEVi
Bu odevi yapmıyıcaktım. Çunku egom izin vermedi. Mucxs reis bunu arastirmamizi isterken potansiyelini gorup zekasini fark ettiklerime numarami vericem benzeri seyler yazdi.
Barıs abime saygim sonsuz, bunuda ona karsi cikmak kotulemek icin yazmiyorum.
Benim kendimle alakali. Egom benim en sevdigim niteliğim ve ozelligim. Belkide beni ayakta tutup ilerleten şeydir bu. Eskiden sadece saf ego vardi ozguvensiz ve bilirsiniz amk. Suan egoyu gerektigi kadar yukseltiyorum ve hep devam edicek bu çunkü "Egoyla ozguven ayni derecede olmasi gerekli yoksa yikici etkilerine maruz kalirim. Bu yuzden surekli gelismeliyim kendime bakmaliyim egoma layık bir insan olmaliyim bos egoyla kasilmamaliyim" dusuncesini benimsedim coktan. Yani sizin sandiginiz gibi etki etmiyormus herkese.
Birinin gozune girmek, yakin olmak icin hicbir caba gostermeyi yakistiramiyorum kendime. Cunki ben ozelim, potansiyelimin farkindayim neler yapacagimi biliyorum ve bu hareketleri yapmam bana zararli geliyor amk. Ayni birseye tapmanin beni aciz hissettirmesi, kısıtlamasi gibi hissettiriyor beni.
Uzun suredir bu odevi dusunuyorum ve bana yarari dokunacagi anladim. Mucjs sonucda bizden ego kasmak gibi bir niyeti olmaz.

Yeniden diyorum kimseye kotu niyetim yok benim sectigim yolla alakali. Senden ustun birine dusman olmak veya himayesi altina girmek ezikliktir ( açık net) ama birlik, beraber olmak l, işte bu benimsedigimiz bakış acisina uygun olanı. Bu siralar kendimi "Ege fitness" gibi hissetmeye basladim ama mucjs bu abimizim zayif yonunu aciklamisti
BIR ODEV YAPICAN KAFAMIZI ACTIN BE AMQUE
FAKO BERI BAK BERI huur EVLADI
DiNO DiNO DiNO DiNO GEH GEH GEH GEH
Başlayalım.
1)Aşk nedir?
2)Aşık olunca ne olur?
3)Hangi hormonlar salgılanır?
4)Ne zaman biter?
5)Neden aşık oluruz?
6)Aşkın biyokimyası,
7)Aşk nerede yaşanır?

AŞK'IN NÖROBiYOLOJiSi:
Nörobiyoloji "Sinir sisteminin yapısı, fonksiyonları, gelişimi, genetiği, fizyolojisi, biyokimyası, farmakolojisi ve patolojisi ile ilgilenir." Yani bu unsurlarin aşk dedigimiz olgu açısından bakilmasina aşkın nörobiyolojisi diyeliriz.
1) Aşk nedir?
Temelinde üreme isteğidir. Libidodur( cinsel içgüdü). ilkel beynimizin bize yapmamizda zorladığı ama ön beynede hitap eden, ilkel tarafimizin bizim amacimiz belirlediği "Soyunu devam ettir!" in modernleşmiş halidir.
2) AŞIK OLUNCA NE OLUR?
Beynin ön tarafi( insan davranişlarini yonlendiren kısım) calismaz bu surede. Yani askin olene kadar calismaz degil amk o kisiyi her gordugunde, dusundugunde beynin on tarafi iflas ta ki aşk bitene kadar. Aşık olunca karsimizda dunyanin en cirkin insani da olsa onu mukemmele cekeriz, olumlamaya calisiriz. Cunki onla ilkel beyninin gorevini yerine getiricen. Spermini, dnalarini ona aktaricaksin herkesle yapilmaz bu, daima gen en iyisini ister çünki gen belcildir.
3)HANGi HORMONLAR SALGILANIR?
Dopamin, prolaktin, oksitosin, noradrenalin ve feniletilamin.
Dopaminin genellikle serotonin gibi “mutluluk hormonu” olarak anılır. Ama karıştırilmamasi gerekli kisim sudur dopamin kisa sureli haz verir , geçicidir. Tabi ki Odaklanma Haz Veren Ödül, Davranış,Kavrama (idrak), Dikkat gibi bircok getirisi vardir.
Noradrenalin belirtileri adrenalinle aynidir. Hatta bu hormonu adrenalinle zıtmis gibi gostermek hatadir. Çarpıntı, el titremesi, yüz kızarması, gözbebeklerinde büyüme gibi belirtilerle kendini gösterir.
Oksitosin= Korku ve stresi azaltarak diğer insanlarla ilişki kurmayı kolaylaştıran bir hormondur. Bu hormon aynı zamanda bebek emziren kadınlarda oldukça fazla salgılanarak anne ile çocuk arasında yakınlaşmayı sağlar. Eşe bağlılık hormonu olarak da geçer. Kadında orgazmı tetikleyen hormon olduğundan, belki de annenin bebeğine duyduğu koşulsuz sevginin bilinmeyen koşuludur aslında. doğum esnasında, sonrasında ve emzirme süresince de bu hormon salgılanır.
Prolaktin: Süt hormonu ya da stres hormonu olarak da bilinen bu hormonun asıl amaci süt uretmektir. Bu amac disinda fazla olmasi sorunlara yol aciyor.
Feniletilamin: en bilindik ve en önemli rolü, duygusal bağlanma ve aşk gibi durumlarda yüksek miktarda dopamin ve noradrenalin salgılanmasına yol açar.
4) Ne zaman biter?
Üreme gorevi yerine gelince yavas yavas söner ve bilimsel olarak 2 sene omru var( tabiki değisebilir). Evliliklerin hic bitmemesi ya da uzun surmesi aşk yüzunden degil, artik iki kisinin birbirini tamamlamasi ve hayat arkadasi olmalari sebebindendir.
5) NEDEN AŞiK OLURUZ?
ilkel beynin görevini yerine getirmek için. Eğer ilkelden kala bir dayatma olmasa kim bunun için çabalar amk otur evinde aksama kadar.
6)AŞKIM BIYOKIMYASI
Biyokimya "Nörobiyoloji" olarakdanda geçer ve yazinin başlarinda aciklamistim ne oldugunu.
7)AŞK NEREDE YAŞANIR?
Erkek ve dişi bireyin olduğu HER YERDE yaşanabilir.
Kişisel olarak beynin tam içinde Kortex denen bölumde yaşaniyor ve ordan tum beyni tavaf ediyor.
Bitti xd

Anksiyete ve Kaygı Bozukluğu veya Sosyal Fobi *

Bu hastalıklar insan yaşdıbının anasını gibeR. Çocukluğumu mahvetmiş olup benimde muzdarip olduğum hastalıklardır. Şuan ki hayatıma bakıyorum da nerden nereye gelmişim dıbınaçakim...
O el titremesi, terleme,karnında kelebekler uçuşması, rahat hissedememen. Ah be kardeşim.

Hayatım boyunca bu hastalıklar yüzünden bir çocuğa göre çok geride kaldıım. Sevgi, ilgi bunlar benim yaşıtlarıma göre çok çok gerideydim. ilk okulda sevilmezdim. Lisede sevilmezdim. Dışlamaya çalışırlardı Huur çocukları. Bu hastalığı açıklıcam bir kaç durum açıklıcam.
Öncelikle şunu söylemeliyim. Herşeyden önce o Aileler geliyor. Eğer Baskıcı-Kavga- Huzursuz bi ailede yetiştiyseniz olayı şöyle anlatayım.

0-6 yaş arası. bebekken yani insan bilinçaltı verileri toplar toplar kaydeder. senin bu zamanda aldığın veriler çok çok ÖNEMLiDiR. işte kardeşim. senin eğer aileni bilemicem. beyninde o TELKiNLER tekrar ede ede. Kaygı bozukluğu durumu oluşuyor. Ya şunu yapsam nolur? Ya şunu giysem ne derler? Acaba bugün ne dicekler? Bu kendin olamamanın göstergesidir. Ve insanlara göre hareket ettiğinin göstergesidir. Zaten bu 3 hastalık birbirini kapsıyor. Biri sosyal ortamlarda rahat olamıyorsun biri belirli ortamlarda korkuların felan oluyor. işin komik yanı bu hastalığı yaşayanlar genelde içe kapanık oluyolar ben dışa açıktım amk :d yani bi insanla konuşup hemen samimi olunca sanki tamamlanıyordum. tabi sosyal ortamlardan çekineceğim anldıbına gelmez.

ilk okulda. yaklaşık 12-13 sene önce elim ayağım titrerdi. Gözlerim doluyor. Huur çocukları beni daha hayattayken öldürmeye çalışmışlar! O zaman ki insanları şuanda ben giblemiyorum. Ve hepsinden kat kat üstün bi yaşantım var. Neyse. Duygusal oldum dıbınaçakim.

Beyler. bu hastalığı yaşıyorsanız altın değerinde tavsiyeler*

• Arkadaş çevreniz az olsun sizi bilen iyi tanıyan olsun mümkünse size değer veren insan bilincinde olup hareket eder
• Enerjinizi düşüren kötü telkinler veren insanları hayatınzdan çıkarın arkadaşda olsa kardeşde olsa çıkarın (Yapamazsın-Edemezsin-Tipe bk yha-Ben snden daha iiiym bi kre.s)
• Korkularınızın üstüne gidin! Git lan emrediyorum huur çocuğu! Git Kavga et ağzını burnunu dağıtsınlar. Git hiç tanımadığın bi kızla konuş reddetsin.
• Kimsenin bize dediklerine ihtiyacımız yok! Boş teneke çok ses çıkarır!! Seni düşürmek istiyolar daha doğmadan Ölü adam dedikleri sensin kanka... Hayatının tadını çıkar
• Gibleme olum. Ne derlerse desinler. Sen kendini bildikten sonra emin olduktan sonra o huur çocukları konuşsunlar. Yanındakileri ve çevreni iyi analiz et kendini iyileştirene kadar
• Uyumadan önce ve Uyuduktan sonra verilen telkinler iyidir. 21 gün kuralını biliyorsunuzdur. Yani uyumadan önce birşey derseniz veya uyandıktan sonra. iyi hissettirir. - ben mükemmelim -beni kızlar sever vs. ne bilim -kimseden çekinmiyorum
• Prozac vs. bi çok ilacı mal mal kısa süreli kullandım hepsi bi süreliğine iyi hissettirir. Önemli olan kendi kendinizi iyileştirmeniz! ilaç kısa süre iyi hissettirir. Sonra hepsinin birleşimiyle yannan gibi olursun veya bağımlı olursun.

• *Ayrıca kendinizin farkında olmanız buda güzel birşey ben çok geç farkında oldum o kadar geç farkındalık... Ne bileyim beyler umutsuzluğa düşmeyin pes etmeyin dıbınaçakim.