-
7326.
0Reserved
-
7327.
+2Selam herkese, yazıya başlamadan önce sol kolumun alçıda olduğunu, hormonlar hakkında az bir copy-paste yaptığımı, ancak farklı sitelerden düzeltmelerimle derlediğimi, çok emek harcadığımı belirtmek isterim.
Aşk Nedir?
Biliyorsunuz ki her canlının en önemli iki amacı var. Hayatta kalmak ve üremek. Güzel bir kız gördüğünüzde beyin hemen devreye girip hormon salgılıyor. Yani benim deyimimle kızı gibmeniz ve soyunuzu devam ettirmeniz için sizi gazlıyor, teşvik ediyor. gibmeden önce bir kur süreci var tabii ki.Dişilerde ise güçlü erkeğe karşı salgılanıyor çünkü babasının iyi genlerini alarak yavrusunun hayatta kalıp soyunu devam ettirmesini istiyor anne bireyi. Cinsellik de hormonları halaya davet ediyor ve aşk tetikleniyor. Bazı arkadaşlar aşk yoktur, dişilerin uydurmasıdır gibi sözler söylüyor ve aşkı kötü birşeymiş gibi gösteriyor fakat aşk olmasa canlılar nesil atlamaya devam edemezdi. Sosyal açıdan da kötü birşey olmadığını belirteyim. Konu bu olmadığından devam etmiyorum. Hayvanlar aşık olur mu?Evet ama insanların çok düşük oranında. Sebebiyse beynin gelişmişlik düzeyi.Bu da güzel bir bilgi cepte dursun.
Neden Aşık Oluruz?
Yukarıda yazdıklarım soruyu cevaplıyor fakat ek olarak fiziksel ve duygusal tatmin, kabul görme, çekicilik ve iletişim ihtiyacı da diyebiliriz. Bazı araştırmalara göre erkekler annesine, dişiler babasına benzeyen insanları daha çekici buluyormuş. Kendimize benzeyen insana aşık olmamız daha da yüksek ihtimal.
Hormonlar
Noradrenalin:Adeta ayakları yerden keser ve kalp çarpıntısına neden olup heyecan yaratır. Aynı zamanda dikkat, kısa süreli hafıza, hiperaktivite, uykusuzluk ve hedefe yönelik davranıştan sorumludur.
Feniletilaminin halisinojen etkisi gösterir ve bu sebeple aşık olan insan hayal dünyasında yüzer.
Serotonin hormonu mutluluk veren hormondur ve aşık olan insanlarda yarı yarıya azalır.Bu sebeple depresyon, unutkanlık,dalgınlık görülür. Zamanla bu hormon seviyesi normale döner.
YAZININ DEVAMI ENTRY ALTINDADIR
-
-
1.
+1Oksitosin:Kadında rahim kasılması ve süt vermeyi sağlayan hormondur.iki tarafta da BAĞLANMAYI sağlar. Orgazm sırasında tavan yapar. Testesteronla ters orantılıdır. Testesteronu yüksek erkekler daha az evlenir, daha çok aldatır, daha çok boşanır. Oksitosin özellikle ilişkinin başlarında düşüktür fakat süre geçtikçe artar. insanların uzun süre evli kalabilmesi bu hormona bağlıdır.
Dopamin:Ödül, tutku,bağımlılık hormonudur. Salgılandığı zaman vücutta mutluluk ve huzur hislerini uyandırır. Sevdiğimiz insana odaklanmamızı sağlar. Uyuşturucu almakla aynı etkidedir.
Testesteron:istek, şehvet,arzulama uyandırır. Erkeklerde penisi sertleştirir.
Östrojen:Test. ile aynı şekilde, dişilerde döl yatağının hazırlanması, vajinanın ilgi duyulan bireye karşı ıslanması.
Vazopressin:Tıpkı oksitosin gibi vazopressin de uzun dönem bağlı kalmayı sağlayan hormonlardan biridir. ciks sonrasında salgılanmaktadır.
Birkaç hormon daha salgılanıyor ama en önemlileri bunlar.
Aşk Nerede Yaşanır?
Beyin. Kalbin hiç mi alakası yok lan? Beyninden salgılanan hormonlarla atma hızı artar,bu kadar.
Nöral Ağ Meselesi
Mucxjzzz oldukça bahsettiğinden tekrar etmeyeceğim. internette farklı bir bilgi var mı diye baktım ama TCMA vs. çıktı.
Aşk Ne Zaman Biter?
ilk zamanlarda hormonlar şaha kalkar. ilişkinin başlamasıyla aşk hormonları sürekli azalır onun yerine sadakat, güven vs. sağlayan hormonlar gelir.Bu geçiş dönemi aşkın ve tutkunun yavaş yavaş ölümüdür.
SONUÇ:Aşk=hormondur. Erkek olarak alfa karakterine ulaşmak, hatta şart değil, dişilerde hormon artmasına sebep olacaktır.Kur yapmayı bilen, güçlü ve kendinden emin olan erkek ortamın dıbına koyuyor zaten.
-
1.
-
7328.
-1Beyler bakın bi
Saçı sıfıra vurdurmam lazım da vurdurursam baya moralimi bozucak gibi duruyo aq. Özgüven zaten az hepten de gibilmesin. Napıcam bi akıl verin.(saçlarıma çok sık sprey sıkardım ondan dolayı saçlar dökülmeye başladı, 0a vurunca da saç derisine hava aldırmayı amaçlıyorum.) -
-
1.
+1Vurdurma besleyici yağlar kullan, kırıkları al. Özgüven içinde git milletin önünde arkadaşınla güreş, turist düşür saha görevi yap zevk al hayattan.
-
1.
-
7329.
-1Rezzzzzealet
-
7330.
0vay aq bu ne
-
7331.
+6Aşk nedir?
Aşk insanların belli bir olay durum veya kişilere duyduğu aşırı tutku ve sevgidir.
Kişiye duyulan aşkın şekillenme açısı benim görüşümde okuduklarimin etkisiyle 2 ye ayrılır.
Birincisi kişi çevresel baskılar ve çevresel etkilenmeler sonucu gelişiminde beynine mükemmel karşı cinsi kodlar bu erkeklerde fiziksel olabilir.
Bu kodlama sonucu kişide oluşan mükemmel tipleme sosyal hayatta karşılaşılınca ilk görüşte aşk denilen olay gerçekleşir.
Yani kişi çevre ve düşünce bakımından bilinçaltında mükemmel bi tipleme oluşturur ve bu oluşturulan tiplemeye en yakın kişi onun ilk görüşteki aşkıdır.
Diğeri ise kişi karşı cinsin konuşması tavırları ve hareketleri sayesinde ona yakınlık duyar ve karşı cins ona uç duygular yaşatırsa kişi aşık olur.
Aşkın oluşumu
Aşk nasıl oluşur?
Soru gayet basit. Aşk hormonların salgılanması durumunda olur.
Dopamin hormonu mutluluk hormonudur yani yaparken mutlu olduğumuz bütün eylemler ve durumlarda dopamin salgilanir. Dopamin hormonu tetiklenince norotransmiter olan noroprefirin de tetiklenir.
Noroprefirin bi uyaricidir.
Yani diyelim A eylemini yapmaktan mutluluk duyuyorsunuz bu nedenle dopamin hormonu salgiliyorsunuz ayni zamanda bu noroprefirin de salgilaniyor ve siz A eylemini yaparken uyarıcı olan bu norotransmiteri salgiladiginizdan uykunuz açılıyor. Aynı zamanda bu bahsettiğimiz noroprefirin artışıyla testesteron da artıyor şimdi bu bilgileri Aşk olayıyla bağlayalım.
Aşık olduğumuz kişinin yanında mutlu oluruz yani dopamin salgiliyoruz bunu zaten biliyoruz bu dopaminin salgilanmasiyla noroprefirin de salgilaniyor uykunuz kaçıyor enerjimiz artıyor ayni zamanda testesteron seviyemiz de artıyor.
Burdan cikaracagimiz şey aşık olduğumuz kişiyle gibisirken çok daha fazla zevk alacagimizdir.
Evet Aşk ilişkimiz mükemmel gidiyor sevisiyoruz felan tabi bu arada Aşık olduğumuz disiye baglaniyoruz.
Devami entrynin altına girilecek -
-
1.
+2Aşk nasıl ilerler nasıl baglaniriz
Evet burada dopamin hormonuna tekrar deginmeliyiz.
Aşık oldugumuz kişinin yaninda dopamin salgiladigimizi biliyoruz. Dopamin salgilanirken beynimin noral ağları çok sık orer nedir bu noral ağlar..
Noral aglar kişinin ve olaylarin beynimizdeki yeridir. Yani aşık olduğumuz kişinin yanında noral aglar çok gib oruldugunden kişi beynimizde daha çok yer kaplar ve bu noral ağlar asla silinmez.
Oksitonin hormonu doğum sırasında çok salgılanan bir hormondur dişi bebeğini dogururken rahmindeki kasilmalar sonucu bu hormon aşırı derecede salgilanir bu hormonun erkek versiyonu vazopresindir.
Doğum sırasında oksitonin salgilaniyor dedik ne yapiyor peki bu oksitonin anne ile bebek arasındaki bağlanmayi sağlıyor
Yani bu hormon da kişiler için salgilandiginda biz o kişilere baglaniyoruz bağlanma olayi bu hormonlar ver noral aglar nedeniyle gerçekleşiyor
Aşk var mıdır ?
Bu soruyu ilk başlarda direk yoktur diye cevaplayip gecerdim. Sonra aşkın metafizi adli kitabı okudum ve gerçekten araştırmalarım ve okuduklarim sonucunda aşkin olmadığını ve bu bağlanma olayinin ise 1 veya2 yıl süreceğini gördüm
Aşk yoktur.
Aşk bir piyasadir nasıl ki oyun piyasasi varsa aşk piyasasi da vardir aşk denilen olay üst seviyelerdeki insanlarin diger insanlari kontrol altina alabilmek için uydurduğu ve çok mükemmel algi operasyonlarıyla empoze ettiği bir kavramdır.
Erkek çok eslidir aşk ise birine bağlanıp hayati onun üzerinde yasamak gerektiğini söyler.
Telefondan yazıyorum yazilarim kopuk olabilir kusura bakmayın herkese esenlikler
-
1.
-
7332.
+2Filozof adayınız is online canlar, moronizm akımını araştırın albert Camus'un oluşturduğunu akım güzel şeyler var. Henüz araştırma ve düşünme kısımlarını tamamlamadım (hatta başlayamadım sosyal hayat yüzünden) ama çok güzel felsefik temellendirmeler oluşturarak ufkunuzu açacağım esen kalın şuan uyumam lazım, iyi geceler.
-
7333.
+13 -1insanın temel içgüdülerinden birisi neslini devam ettirme, hayatının devamlılığını sağlama, ortaya yeni bir birey çıkarmadır. Şimdi aşk dediğimiz şey aslında bunun garanti altına alınması için ortaya çıkmıştır. Yani aşkın temelinde cinsellik vardır. Dizilerde filmlerde masallarda anlatıldığı gibi toz pembe erkegin kadına dokunmaya kıyamadıgı bir durum yok ortada. Fakat böyle bir algı oluşturuluyor. Ve sanki her erkek bir kadına aşık olup onunla evlenmeliymiş gibi bir düşünce insanların kafasına sokuluyor (Ben bunu devletlerin halkı daha rahat kontrol etmek için yaptıklarını düşünüyorum ama mesele bu değil).Tümünü Göster
Eğer aşk masallarına bakarsak hep erkek kadın için dağı deler, savaşır, yüzer, ölür. Hep erkek çaba harcar. Çünkü aşk denen olayda asıl amaç erkeğin tek eşli kalmasını sağlamaktır. Kadın zaten tek eşlidir. Aşk denen şey ile erkek tek bir kadına odaklanır. Diğer kimseyi görmez. Sadece o kişiyi düşünür onunla yatar onunla kalkar. Bu bizim kara sevda olarak adlandırdığımız şey aslında obsesyondur bir hastalıktır. Kesinlikle normal değildir.
Peki nasıl aşık oluruz? Öncelikle insan güvenmediği birine aşık olmaz. Birlikte zaman geçirmediği gülmediği eğlenmediği sokaktaki sıradan bir insandan farkı olmayan birine aşık olmaz. ilk önce beraber zaman geçirip ortak bir şeyler paylaşmanız gerekiyor. Bunun sonucunda salgılanan hormonlar ve örülen ağlar ile önce karşılıklı güven ardından doğru şekilde giderse aşk olarak adlandırdığımız şey başlıyor.
Aşka neden olan hormonlar neler? Şimdi oksitosin hormonu aşk hormonu olarakta isimlendiriliyor. Çok önemli görevleri var. Bu hormon hamilelikte çok fazla salgılanıyor. Bebek ve anne arasındaki bağın kurulmasını sağlıyor. Yani bağ kurmada bu kadar büyük bir etkisi var. Oksitosin hormonu aynı zamanda stresi azaltıp rahatlamanızı sağlıyor ve duygusal anılarınızı daha iyi hatırldıbınıza sebep oluyor. En önemli noktalardan birisi oksitosin cinsel olarakta uyarılmayı sağlıyor. Salgılanan diğer bir hormonda dopamin. Bu hormonunda öneminden bahsetmiştik. Sırf bunu anlatan bir başlık bile açılmıştı. Dopamin hormonu bizim mutlu olmamızı haz almamızı sağlıyor. Yanındayken mutlu olduğumuz insanlar bizde dopamin salgılanmasına sebep oluyor.Bir noktadan sonra onu düşünmek bile dopamin salgısına sebep oluyor. Salgılanan bazı diğer hormonlarda adrenalin nöradrenalin gibi hormonlardır. Bunlarda heyecen durumunda salgılanır. Kalp atışının hızlanmasına, terlemeye, titremeye kısaca aşırı heyecana neden olur. Feniletilaminin isimli hormonda dopamin ve adrenalin salgısında uyarıcı görev yapar. Burada sayamadığım daha bir sürü hormon salgılanır aşık olunca vücutta. Tabi bu kadar hormon salgılanınca beyne örülen nöral ağlarda daha derin olur. O kişiye olan bağlılığımız artar.
Peki aşkın ömrü ne kadar dersek ortalama 1,5-2 yıl kadar sürüyor. Eğer obsesifseniz 3 yıla da çıkabilir. Fakat bundan sonrası aşk değildir artık.
Şimdi burası işin bilimsel kısmı. Aşk konusunda benim bir diğer düşüncem de şu. Toplum kadınlara çok fazla baskı yapıyor cinsellik konusunda. Kadınlar cinselliğini rahat olarak yaşamıyor. En azından büyük bir kısmı. Yaşadıkları zamanda bunu meşrulaştıracak bir şeye ihtiyaç duyuyorlar. Örneğin daha önce arkadaş çevremde böyle çok ahlaklı terbiyeli gibi görünen ama daha bir bira bile içmeden masadaki her erkeğe sarkan bir kız görmüştüm. Her iddasına varım ki o kız sarhoş falan değildi. Ama bir bahanesi vardı. Alkolu bahane olarak kullanıp erkeklere sarkıyor eğer kendisine kaşar denilirsede sarhoştum diyerek sıyrılıyor. Aşkta tıpkı onun gibi. Toplumun geneli tarafından kabul gören bir kavram. Bir kadın hoşlandığı bir erkekle seviştikten sonra kendisine kaşar denmemesi için aşıktımı bahane olarak kullanıyor.
Bunlar şimdilik yazabildiklerim. Pek iyi değil farkındayım ama bunu sadece bu gecelik yazdım. Bulduğum ilk fırsatta daha kapsamlı araştırıp ortaya daha güzel bir yazı çıkarıcam. -
7334.
+15 -2Yıllarca insanlar aşkı büyülü bir mekanizma gibi gördüler aşkı gözlerinde çok büyüttüler lakin aşk gözde büyütelcek kadar karmaşık ve büyülü bir mekanizma DEĞiLDiR .Aksine çok basit bir mekanizmadır Aşk diğer tüm bedensel olaylar gibi tamamen biyokimyasal bir süreçten ibarettir ve hiçbir soyut anlam taşımamaktadır. Aşk hormonel bir değişikliktir Antik Yunanlı Filozof Platon Symposium adlı eserinde bir akşam ziyafetini anlatır komedi yazarı Aristophanes misafirlere şu hikayeyi anlatır:insanlar bir zamanlar 2 yüzlü 4 kollu ve 4 ayaklı yaratıklardı bir gün tanrıları kızdırırlar ve Zeus onları 2 ye böler.O zamandan beri herkes diğer yarısından yoksundurTümünü Göster
Aşk bizi bir bütün yapcak olan ruh eşini bulma isteğidir diye açıklar. Aşk birisine karşı hissedilen kuvvetli tutkudur ve bu tutku yıllar öncesine kadar dayanmaktadır.Ve insanlar aşk denen soyut şeyi maddi bir çıkara dönüştürmek için cinsellikle birleştirdi ve özellikle reklam sektöründe cinsellik ve aşk ile ilgili bir çok manipülasyon uygulanmaya başlandı.Örneğin Bizim beynimize cinsellikle ilgili herhangi bir mesaj verirler ve uyguladıkları manipülasyon bir mağazaya girdiğimizde bir markada seçim yapcağımızda bu bilinçaltımıza yollanan mesajlara göre seçimimizi belirleriz neden biliyormusun aynen tamda tahmin ettiğin gibi beynimizin bize ÜRE komutunu verdiğinden dolayı diceksiniz aşık olduğumuzda ne gibi hormonlar salgılanıyor beynimizde salgılanan hormon ise dopamin hormonudur bu salgılanan dopamin aynı zamanda testestronuda arttırır dopamin artışı ilede norepinefrin artışıda doğru orantılıdır norepinefrin in uyarıcı tepkisi sayesinde yemek ve uykuda olan azalmadır aşık olunca beyinde gerçekleşen diğer bir şey ise üst beyin çalışmayı dondurmaktadır(yavaşlatmaktadır)bunun sebebi insanların tereddüt gibi kendini engelleme hareketleri kalkıp hünerlerini sergileyebilmesidir. Eminim çoğu insan zamanında sırılsıklam aşık olmuştur erkeğin sırılsıklam aşık olduğu dönemlerde testron düşüyor ve erkek yumuşuyor örneğin hamilelik döneminde olduğu gibi. Kadınlarda ise testestron hormonu artış gösteriyor ve kadında sertleşme olmaktadır.
-AŞKIN SÜRESi-
Aşk genellikle dişiyi elde edip hormonlar normala döndüğünde aşkın bittiğinin göstergesidirGenellikle aşk 4 yıl boyunca devam etmektir. Evli olan çiftler ise aşklarının bittiğini hayat eşi olarak devam ettiğini söylüyorlar yani anlıcağınız kalıcı aşk diye birşey YOKTUR bu aşkın SONU vardır. Bunun bilinmesi özellikle insanlar için büyük önem taşır örneğin bunu bilen insan hep seni seviceğim hep senin yanında olacağım gibi saçma cümleler kurmaz çünkü aşkın mutlaka birgün BiTECEĞiNi bilmektedir
-NEDEN AŞIK OLURUZ-
Nobel ödüllü Britanyalı filazof Bertrand Russele göre fiziksel ve ruhsal arzularımızı gidermek için aşık oluruz. Diğer bir neden ise sosyal olarak onaylanma duygusunu geliştirmek için olabilir. Veya içgüdüsel olarakda aşık olabiliriz
-AŞK NEREDE YAŞANIR-
Beyin tarama sırasında kişilerin aşık oldukları kişileri gördüklerinde hareketi artan beyin bölgeleri şunlardır
insula bölgesinin iç kısmı
Singula korteksinin ön bölümü
Hippokampus
Bazal gangliyonlara ait stiratum bölgesinin bazı bölümler
Akkumbens çekirdeği
Bu bölümlerden ilk üç tanesi korteks dediğimiz kabuk bölümünde bulunmaktadır ve aşkın istemli davranışlar üzerinde etkilerinden bu bölüm sorumludur. Yemeden içmeden kesilme, sürekli heycan içi içine sığmama hali bu bölgelerin aşırı faaliyetlerinden kaynaklanmaktadır son 2 ise beyin yarım küremizin iç kısmında yer alan bilinç dışı sistemlere aittir -
7335.
+14Merhabalar, son zamanlardaki yoğunluğum sebebiyle yazı biraz gecikti *Tümünü Göster
Ama önce sorumluluklarımı halledip yazıyı yazmamın daha iyi olacağını düşündüm ve boş bir kafayı yararlı bilgilerle doldurup yazmamın daha mantıklı ve rasyonel, aynı zamanda objektif bakabildiğim gibi subjektifliğimle de süsleyebileceğim bir yazı olacağını düşündüm.
Sanırım cevabı verilmesi gerekecek 5 soru var, öyleyse bölüm bölüm başlayabiliriz.
1. Soru - Aşk Nedir ?
Aşk, cinslerin bilinçaltlarına üflenmiş olan temel olan iki emirden birisi olan üremenin biraz daha örtülerle kapatılım toplumsal normlara göre şekillendirilmiş halidir denilebilir. Ama bence eminim ki aşk duygusunun içinde bir miktar da olsa şartlanma var, çünkü iki günde bir sevgili değiştiren bireyleri günlük yaşantımızda sıklıkla görürüz. Yani, insan tek başına hayatı yaşadığında biraz daha mutsuz olacağına inandırılmıştır. Peki, nasıl mı ? Çocukluğunuzdan beri tabiri caizse beyninizi sulandırdığınız televizyon dizileri ve bir çok çevresel faktör ile. O yüzden ki, aşk öznel bir kavramdır, kişiden kişiye değişebilir, ve bireylerin kendilerince subjektif yorumlarını içinde barındırır.
2. Soru - Aşkın bedenimizde yarattığı nörolojik, kimyasal ve biyolojik etkiler nelerdir ?
Aşk duygusunda bazı hormonların önemli derecede sözü geçmektedir. Bu hormonlar;
-Dopamin
-Testosteron
-Serotonin
-Oksitosin
-Vazopressin
-Sinir Büyüme Faktörü (NGF-Nerve Growth Factor)
-Östrojen
-Nöropinefrin hormonlarıdır. Bu hormonlara tek tek değinelim.
1-Dopamin
Beynin en büyük haz alma faktörü, en önemli nörotransmitterlerden birisi. ilgiyi belli bir şeye yöneltme konusunda ustadır ve ilginç bir konu var, dopamin artışının bedenimize olan nörolojik, biyolojik ve kimyasal etkileri tam olarak aşkın bedenimize verdiği biyolojik tesirle örtüşüyor. Ayrıca dopamin birazdan bahsedeceğim testosteron hormonu ile orantılıdır da. Bu hormonun ana üretim noktası Ventral Tegmental Alan'dır (VTA).
2-Testosteron
Erkekliğin saf hali olarak da niteleyebilirim. Tek eşliliğin resmen düşmanıdır. Amigdalayı bazı durumlarda tetikler. MPOA adlı, beyinde ereksiyonu gerçekleştiren bölgeyi de tetikler, buna bağlı olarak da ereksiyon sorunlarının testosteron azlığı ve NPOA bölgesinin tetiklenememesine bağlı olduğunu söyleyebilirim. Erkekler arasında hiyerarşiyi ve baskın karakterliliği sağlar.
3-Serotonin
Varlığı enerjikliği sağlar, canlılık, mutluluk ve zindelik verir. Yokluğunda depresif ve sıkılganlık görülür. Kan damarlarını ve migreni doğrudan etkiler. Depresyon ve anksiyete tarzı hastalıkların başlıca sebebi olarak gösterbilirim. Ayrıca OKB(Obsesif Kompülsif bozukluk) bu hormon düzeyinin seviyesinden kaynaklanır.
4-Oksitosin
Dinginlik, empati, romantizm, anaçlık, tek eşlilik gibi duyguların ana hormonu. Amigdalanın söndürücüsü. Testosterona ters bir hormon ve bağlılığın en büyük sebebi. Hipotalamustan salgılanır. Ve Türk kadınlarınn erkeğin en büyük öküzlüğü olarak gördüğü " işini bitirdi, zütünü döndü, yattı * " esprisinin temeli, çünkü bu hormon kesildiğinde karşımızdaki bireyin genelde duyu organlarıyla ilişiğimiz kesiliyor, teni bize artık çekici gelmeyebiliyor ve sarılma, öpüşme, koklaşma gibi eylemler haliyle bize çekici gelmiyor.
5-Vazopressin
Tam bir şövalyelik belirtisi, tek eşliliğin önemli aracısı, aile babalığının baş etkeni. Amigdalanın bir tetikleyicisi. Erkeğin orgazmında artışa geçer. Hipotalamusta salgılanır.
6-Sinir Büyüme Faktörü (NGF)
Tek eşliliği etkiler. Müllerian inhibe edicisi ile bence bağlantısı bulunur.
7-Östrojen
Kadınlık hormonu. Dişiliğin baş etkeni. Güçlü ve kontrolü elinde tutan dominant kadınların oluşumunda başrol oynar.
8-Nöropinefrin
Testosteron artışıyla birlikte açığa çıkar.Ve çıkarımlarıma göre ilkel beynin dürtülerini belli bir oranda köreltir. Aşık olunduğunda yemekten içmekten kesilmemizin nedeni bu olmalı.
Bu hormonların aşktaki etkilerini yukarıda belirttim ama bir paradokstan da bahsetmeden edemeyeceğim. Serotonin&Dopamin paradoksu. Aşık olunan kişiye örülen nöral ağların sebebidir. Çünkü aşık olunduğunda serotonin hormonu depresyona girdiğimizdeki halimizden bile daha fazla düşüşe geçer ve beyin hormonal açıdan boşluğa düşmemek için dopamin üretimine yüklenir. Bu da bizi sevdiğimiz kişiyi düşünmeye şartlandırır.
3- Aşk Ne Zaman Biter ?
Aşk, aşık olunan dişiyi cinsel anlamda elde etmek için bir güdü olduğundan, dişi elde edilip serotonin ve dopamin paradoksu bitince değerler normale döner ve o kişiden artık eskisi kadar zevk alamayız. Zevk alamamak da beynimizdeki hormonları tetiklemeyeceğinden artık o kişiyi sosyal çevremiz veya aşk hayatımızda istemeyiz. Bu hormonların değişimi bence kişiden kişiye değişir, o yüzden ideal bir aşk bitişi süresinden bahsedemem ama kendi tecrübelerime dayanırsam 4 hafta gibi çok kısa bir süreye tekabül eder *
4- Neden Aşık Olunur ?
Cinsel dürtülerin toplumsal normlara göre örtülmüş hali olan aşkı kabul edişimiz, bu duygunun temelini cinselliğin oluşturduğu gerçeğini hala değiştirmez. Aşık olmamızın belli sebepleri olduğu fikrindeyim. Bu sebepler;
- Karşımızdaki dişiyi arzuladığımız için aşık olabiliriz.
- Sosyal olarak onaylanma gibi duygularımız yeterince beslenmediği için kendimize bir dişi arayışına girişebiliriz.
- Veya tamamıyla içgüdüsel bir şekilde aşık olabiliriz. Geçenlerde bir şey açıklanmıştı, erkekler çene yapıları annelelerinin çene yapılarına benzeyen kadınları çok daha çekici bulurlarmış. Bu sizce de mucxjzzz'ın bize anlattığı "annenizi kafanızda sevilecek kadın modeli olarak kodladınız" cümlesiyle de örtüşmüyor mu?
5- Aşk Nerede Yaşanır ?
"Aşk BoDurUmdA yAşAnIr zumQY xd xd xd" gibi bir mizah anlayışına sahip olmadığım için -şükürler olsun-, bu konuyu size beynin bölgelerinden ilerleyerek açıklayacağım. Beynin aşkla ilgili önemli bölgeleri bulunmaktadır. Bunlar
-RSB(Rostral Singulat Bölge) : Beyinde sosyal kabullenilmeyi yönetir. Sosyal ortamdaki hiyerarşiden sorumludur.
-VTA(Ventral Tegmental Alan) : Dopaminin salgılandığı alan. Eh, hepimizin de bildiği gibi bir kişiye bağlı kalma sebebimiz o kişiyi elde etme isteğidir. Dopamin hormonu da emek-ödül sistemi ile işlediğinden bu konuda önemli bir yere sahiptir.
-PFK (Prefrontal Korteks) : Bir hedefe kilitlenmenin beyindeki yönetim merkezidir. Üstte bahsettiğim konuyla da bağlandığından bu konuda onun da yeri vardır.
Östrojen -Testosteron analizini çevrenizdeki tüm bireylere uygulamanız sizi keskin bir analizciye dönüştürebilir. Çünkü bu seviyelerden kişinin yaşantısı hakkında fikir bile edinebilirsiniz. Genelde erkeklik hormonu kadınlık hormonuna yaklaştığında jinekomasti, ses incelmesi, sakallarda azalma gibi kadınsı özelllikler görülür. Bahsettiğim gibi testosteronun artıp azalmasında etkili olan şeyler dopamin ve testosteron hormonlarıdır. Bu hormonları salgılayan eylemlerden yola çıkarak bağlantılarla kişinin aile yaşantısı hakkında bile fikirler edinebilirsiniz. Mesela tek eşli ve evli olan, genelde de 30-40 yaş arası, işiyle meşgul, cinsel yaşantısına vakit ayıramamış bireylerde jinekomasti hastalığının çoğaldığına dair veriler bile varmış - vay amk -
Dişilerin bizi etkilemek için yaptığı makyaj ve ruj, ciksi ve dar kıyafetler, şartlanma ve koşullanmayla da ilgilidir. Dişiliği algılayan ilkel beynimizdir ve ilkel beynin dişiliği algılamasındaki hatırlatıcılardan örnekler vereyim;
-Geniş ve sıkı bir kalça
-Dik ve ciksi göğüsler
-Düzgün bir postür(duruş, bel ile alakalı)
-Elmacık kemikleri
-Göz çevresi(şaşırdınız dimi, dişilerin sürme ve rimel sürme sebeplerini anladınız umarım)
Yazıyı yazana kadar öldüm amk. Ama bişeyler öğrenmenizi sağladıysam ne mutlu bana * Hem yazıyı yazarken ben de bir sürü sağlam bilgi öğrendim. Böyle ödevlere umarım devam ederiz ve kişisel gelişimimze katkı sağlayacak eylemlerle kazanan oluruz. Mucxjzz'ın telefon numarasını almak için yazılmış bir yazı değil ama, yine de almak benim için sıkıntı olmayacaktır * rehbere bir kişi eklemek ne telefon hafızamı düşürür, ne de telefona bağmlı eder *
DAHA ÇOK ŞEY KAZANACAĞIZ BERABER KARDEŞLERiM! -
7336.
+10 -2Cok uzun okunmaz
-
7337.
+3Başlıyorum bu gecede.
Sosyal Medya. Kesinlikle burdan dişilerle iletişime geçmenizi tavsiye ETMEM. en çirkini bile yaptığı shop ve efektle çok güzel görünüp rol kesmesiyle egonuzu giber atar bu huurlar. Ve umursamazlar. Beyler inanmayabilirsiniz 3,4 yıldır tw kullanıyorum özgüvenim düşüktü o zamanlar. Ve bu zamana kadar 70 e yakın dişi ile yaşanmışlığım var tw sayesinde gibis değil bak yasanmıslık arkadaş, sevgili,fakbadi, kankalar wp grupları değerlendirin amk . Ama ben 10 tane yazıyorsam 2,3 geliyordu ve ek kullanıyordum. SOSYAL MEDYA'DA POPÜLER iNSAN ÖZGÜVENSiZDiR VE EGOSUNU BURDA BEĞENiLERiYLE , iLGiLERiYLE KAPATIRLAR. GENELDE KIZLAR. O YÜZDEN SOSYAL MEDYADAN YAZMAYIN DIBINAÇAKiM illa ilk olcaksa olabilir tabi.
AŞK.Dıbınakoyim bu kadar basit aşk değil sevgi vardır. birini her haliyle seversin bak aşk dediğimiz şey geçici çünkü gözüne o anlık his ile çok güzel gelir içinde birşeyler kopar. arzuların olur(sex) attırman ile finish :d He tabi sevisirken aşıq olanlarda var. Ayrıca sevdiğiniz insanla sex yapmanız MÜTHiŞ bi şekilde Serotonin salgılar Mutlu olursunuz. BEYLER EN BÜYÜK HATANIZ. Anlık duygu ve ruh haliyle sevdiğinizi sanmanız '' istekleriniz ve arzularınıza ulaştığınızda durum sıkıcı olur ve. Oyun biter. Genel olarak böyle sonlanır. ŞÖYLEDE Bi OLGU VAR DOĞRU iNSAN VEYA SEVECEĞiN iNSAN karşına çıkar. Gerçekten öyle lan Altın dişi olgusunu iyi değerlendirin derim Hiç beklemediğiniz anda hayatınıza bambaşka bi insan girebilir...
DiŞiLER. Beyler. Maalesef ki bu dıbınakodumun dişileri ile özgüveniniz müthiş bi şekilde ileri gittiği için. Bunlar puzzle da olmak zorunda. Fazla anlam ve değer yüklemeyin. Özgüven geliştiriyorlar amk bi. Ayrıca alfa faq yea olcam diye. KADIN DÜŞMANI OLMAYIN. Obje olarak bakmayın. Ne kadar dalga geçsekte öyle beyler. Eğer böyle düşünürsek bir nesil yannan gibi yetişir. insanlığın anası kadındır. UNUTMAYIN. biraz iyi cocuq gibi konustum ama öyle panpalar ne abartın ne yumuşatın ortasını bulun işte amk '
Lan uzun anlatımı pek sevmiyorum öyle kısa bir şeyler yazdım uyumadan iyi geceler. -
7338.
0Rezzerved
-
7339.
+4AŞK NEDiR?Tümünü Göster
Birine karşı hissedilen kuvvetli tutku denir.
Bir insana aşık olmamız için ilk uyaran görsel uyaranlardır. Daha sonra zekası, özgüveni,kokusu, sesi,sosyal statüsü, gücü(her konuda) kültür seviyesi gibi etkenler gelir. Biz erkekler genellikle görünüşe bakarız. Kadınlar ise bizi tanımaya başladıktan sonra bizim zekamıza, özgüvenimize,kokumuza, çekiciliğimize,sosyal statümüz gibi şeylere bakar. Yani bizim için iyi bir am züt meme, kadınlar için ise onu en iyi şekilde dölleyebilecek erkek modeli önemlidir, kadın bunu farkında olmadan yapar, yani seçer.
Şimdi aşk denen duygunun temelinde, insanın 2 temel güdüsünden biri olan üremek yatar. insan, karşı cinsde bir insanla tanışır, vakit geçirir, onunla beraberken duyguları yoğun bir biçimde yaşayabilir. Zaten o insanla tanışması bile onun, beyninin neo korteks bölümünde yer alan nöral ağlar tarafından kodlanmasına yol açar. O insanla beraber vakit geçirirken duyguları yoğun bir biçimde yaşarsa yarra yemiş demektir, yani duyguları yoğun yaşadığı için nöral ağlar çok daha sık kodlar ve o insan aşık olur. Aşık olduğu kişiyi hep düşünür, düşündükçe dopamin salgılar( mutluluk hormonu). Aşık olduğu insan giderse bu nöral ağlar tribe girer ve aşk acısı dediğimiz olay olur. Nöral ağların kuvveti zaman geçtikçe azalır, ama asla tam olarak silinmez. Aşkın asıl amacıda üremektir, yani neslinin devdıbını sağlamaktır. Aşk sanıldığı gibi kalpte değil, beyinde büyüyen, gelişen, erişen ve BiTEN bir olaydır.
Aşk, aynı zamanda mükemmel bir manipülasyon aracı olarak da kullanılır. Normalde doğada, erkek çok eşlidir, karılar ise tek eşli aynı anda sadece bir erkekten gebe kalabilirler, ama erkekler önüne gelen her karıyı gibebilir. Günümüz dizilerinde felan hep erkek kızın peşinden koşar, kendinden taviz verir, kızı elde etmek için anasını bile gibtirecek vaziyete gelir, kız yüz vermez, naz yapar, zütü kalkar( sinirlendim dıbına koyim), sonunda bunlar beraber olurlar, evlenirler, uzun ve mutlu bir hayat yaşarlar. Evet bu vardır, ama çok NADiR'dir. Bir kere aşkın biyolojik süresi 2 yıl civarı bişey maksimum 7yıl oluyor.Bu süre zarfında erkek karıyı giber giber çoğaltır, üreme komutunu gerçekleştirir, karıdan sıkılır ve aşk biter. Aşk biter bitmesine ama, araya çoluk çocuk girmiştir ve bu gibici erkeğimiz evini, çocuklarını ve karısını koruma içgüdüsüyle ölene dek o karıyla evli kalabilir.
AŞIK OLUNCA NE OLUR?
Aşık olunca vücutta ilk olarak tehlike algısı yaşanır, adrenalin hormonu salgılanır ve terlemeye yol açar. Aşık olunca heyecan, mutluluk gibi duyguları yaşarız, başımızda ki dertlerden uzaklaşır her şeyi unuturuz, gece kolay kolay uyuyamaz, aşık olduğumuz muallakyi düşünürüz. Aşık olunca mantıksız davranırız. Aşık olursak, korteks denen huur çocuğu sayesinde yemeden içmeden kesiliriz, mantıksız ilişkilendirmeler yaparız, sapıtırız, mallaşırız, içimiz içimize sığmaz ( bacın siqem korteks).
SALGILANAN HORMONLAR
Noradrenalin: Bu huur çocuğu, insanın ayaklarını yerden felan kesicek düzeyde heyecanlandırır, dikkat bozukluğu, uykusuzluk gibi şeylerden sorumludur.
Melatonin: Vücudun uyku düzeninden sorumlu olan alagavat.
Dopamin: insan, aşık olursa dopamin sayısı artar, dopamin artarsa testesteron artar, testesteron da cinsel arzunun belirleycisidir. Yani aşık olursak dopamin artar, testesteron artar ve daha çok azarız.
Seratonin: Dopaminle ters orantılıdır. Dopamin artarsa bu gavat azalır. Romantik aşkın ilk evrelerinde azalan bu seratoninler obsesif kompsesif mi ne gibimse öyle bi hastalıkla benzer etkiler gösterebilir. (Bu obsesif kompsesif hastaları bi kapıyı kapatır, kapıyı kapattığını bilir ama 20 defa gider o kapıyı kontrol eder, yoksa içi rahat etmez.)
Oksitosin: Kadınlarda ilk olarak, doğum anında rahmin kasılması ve bebek emzirirken hissedilir. Bu sayede anne bebeğe hemen ve güçlü bir şekilde bağlanır. Aşk yaşanırken de ciks sırasında orgazm olunduğunda kadınlarda oksitosin erkeklerde ise vazopresin artışı olur. Bunlarla testesteron ters orantılıdır. Testesteron seviyesi yüksek erkeğin daha az evlendiği, daha sık aldattığı ve boşandığı görülür. Yani testesteron tam bir tekeşlilik düşmanıdır.
NGF: Sinir büyüme faktörüdür, aşkın ilk zamanları salgılanır.
AŞK NEZAMAN BiTER?
Aşkın biyolojik ömrü 2.5-3 yıldır. Maksimum 7 yıla kadar uzayabilir. Yapılan bir araştırmaya göre romantizmin süresinin de araştırmalarda "937,5 gün" olarak saptandığını ifade ederek, "Katılımcı çiftlerin yüzde 83'ü, evliliklerinin ilk aylarında el ele tutuştuğunu belirtirken, 937,5 gün sonra bu oran yüzde 38'e iniyor. Evliliğin üçüncü yılında ise çiftlerin yüzde 83'ü yıl dönümlerini kutlamak için uğraşmıyor bilgisine varıldı. Çiftler kendilerini bir süre sonra hayat arkadaşı olarak görürler.
Bir kere aşkın biyolojik süresi 2 yıl civarı bişey maksimum 7yıl oluyor.Bu süre zarfında erkek karıyı giber giber çoğaltır, üreme komutunu gerçekleştirir, karıdan sıkılır ve aşk biter. Aşk biter bitmesine ama, araya çoluk çocuk girmiştir ve bu gibici erkeğimiz evini, çocuklarını ve karısını koruma içgüdüsüyle ölene dek o karıyla evli kalabilir.
NEDEN AŞIK OLRUUZ?
Aşkın evrimleşmesinin en kritik sebeplerinden biriside ciksdir yani üremek. Aşk da cinselliği garanti altına almak için önemli bir unsurdur. Aşk, birleylerin birbirini anlaması ve bağlanması için çok önemlidir, bu sayede duygusal bağ kolayca kurulur ve cinsel birliktelik şansı artar.
AŞKIN BiYOKiMYASI
Dopamin, oksitosin, vazopresinler, testesteron, adrenalin, seratonin, opait hormonlar ... aşkın biyokimyasını oluşturur.
Cinsiyet hormonlarının etkisiyle aşırı istek meydana gelir.
Adrenalin aşığı terletir ve kalp atışlarını hızlandırır, heyecanlandırır.
Aşkını çok düşünen insan aşırı dopamin salgılar ve bu sayede onun bağımlısı olur.Bu zamanlarda aşık iştahsızdır, uykusuzdur gündüzleri çok fazla hayal kurar.( vay huur salak)
Aşık reddedilirse dopamin dibe çöker ve insan mutsuz olur.
Aşkın en tutkulu zamanlarında salgılanan seratonin ise, insanı deli divane edebilir.
Aşk sona erdiğinde beyin feniletilamin salgılamayı bırakır, kişi o dönem çok çikolata yer.( yarramı da yesin).
AŞK NEREDE YAŞANIR?
AŞK beyinde yaşanır. zaten buraya kadar yazdıklarımın hepsi bunu anlatıyor amk daha yazmama gerek yok giberim. -
7340.
0Bir adet rez alayım köşeden
-
7341.
0Rezervasyon
-
7342.
0Rezzerve
-
7343.
0Rezervasyon
-
7344.
0Rezerved
-
7345.
0Bir ara okurum
başlık yok! burası bom boş!