1. 326.
    0
    gölge gibiyim amk. yüzlerce yıl dursam bir yerde dursam en fazla yosun gibi kendime benzeyen şeyler bana yarenlik yapabilir amk.
    eskiden kararkar verirdim kendi kendime. "artık şöyle olacak, böyle olacam!" diye. en fazla bir gün uygular sonra yine uyuşukluğuma dönerdim.
    artık o tiyatroyu oynamayacak kadar bezginim. kendi kendime ne karar verirsem vereyim uygulamıyorum.

    okurken falan işim olunca ona sarılır en azından bir süre kendimden kaçarım diyordum, son yıllarda daha da kötü oldum işim yüzünden.
    bir çok insanın isteyebileceği bir işim var ama mutusum amk. ne altlarım ne üstlerim beni gibliyor.
    zaten sessiz bir anlaşmamız var. herkes biliyor ne kadar boş biri olduğumu ve yanaşmıyor bana.

    dostum yok.
    ···
  2. 327.
    0
    yine aynı nakarata başladım. kendimdem bahsedip, mazeretler buluyorum.
    olm kabullendim artık işe yaramazlığımı.
    koca 30 yıl ve sıfır.
    la genç pampalar düşünün. 30 yılda bir tak yapamadığınızı düşünün.

    ben çok sıkıldım. yazasım da gelmiyor artık. :(
    ···
  3. 328.
    0
    okuduğum hikayelerdeki insanlara bile imreniyorum gizli gizli.
    amk başlarına olmadık her türlü aksilik gelmiş. neler yaşamışlar.
    aldatılmışlar, hapse düşmüşler, dayak yemişler, çok sevmişler, hem de çok.
    çok sevilmişler. sevişmişler, ağlamışlar, mücadele etmişler.
    ne olursa olsun mücadele etmişler bazıları istedikleri mutluluğu yakalamış, bazıları hala kovalıyor.
    onların çoğu hallerinden memnun değil. haklılar da amk. ama farkında değiller ki birilerinde ya da bir yerlerde iz bırakmışlar. ölümsüz olmuşlar amk bir nevi.
    hem de gençken yapmışlar bunu.

    la düşünüyorum. 30 yıldır kimseyle kavga etmedim. 12 13 yaşında birine tekme attım o kadar.
    kimseyi sevmedim. sevdim belki ama rahatımı bozacak bir şeyler yapmaktan da kaçındım hep. dedim ya. korktum amk neden korktuğumu bilmeden.
    o yüzden 30 yıldır yalnızım.

    sanmayım isyanım dünyaya ya da kendime. sadece itiraf etmek istiyorum. bu sayfa 3 dakika sonra inci'nin elektronik çöplüğünün diplerine inmeye başlayacak ve kaybolacak.
    belki 2 3 kişi okuyacak.
    ama ben hep farkında olacağım boşluğumun.
    hiçbir zaman dolmayacak boşluğumun.
    ···
  4. 329.
    0
    içimdeki boşlukla birbirimize duyarsız kaldığım günler yaşıyorum. isyan etmek istesem de beceriksizliğimden dolayı yeltenmiyorum bile.
    o kadar kendimden kopuğum ki bir cümlenin sonuna gelirken başında ne olduğunu unutuyor başa dönüyorum. başa dönmeyi unutursam yazdığım cümlelerin komikliğini varın siz tahmin edin. kesin bu cümle de öyle olmuştur ama okıcam amk.

    nebahat'ı aramak için belli elirsiz bir istek duyuyorum. bu isteğin içimdeki kapanmaz boşluktan olduğuun kanaat getirdiğimden aramıyorum kızı. onu özlesem bi mail atarım belki.
    karşısına çıkmak istemiyorum çünkü.

    boşvermişliğin zirvesindeyim. bunları yazarken içim yanıyor. sanki kötü ya da rutiinim dışında bir olay gerçekleşmiş ve ben bunu henüz fark edememişim gibi hissediyorum.
    aslında gariptir iyi bir şey başıma elmiş gibi geliyor. o iyi şeyi bir hatırlasam. belki de ezginin günlüğü dinlemektendir. belki de içimi buraya dökmektedir bilmem ama garip bir heyecan yaşorum. -yine garip dedim amk-

    iş tak gibi. müdür falan değil derdim. herkez bana karşı iyi. ama beceriksiz olduğumun farkındalar. buradan birisi insanların senin hakkında karar vermeleri 2, 3 yıl sürer demişti. 2 yıl oldu. 2 yılda tembel ve işe yaramaz biri olduğumu anlamışlardır artık.

    sevda'yı artık çok az düşünüyorum. bu sıralar hem ailemin hem de benim aslında bayağı ciddi bir badire atlattığını idrak etmeye başladım. bi kızın nişandan önce, herkes bilirken terk etmesi.
    zor be köşe amk. hem de sevda gibi sığ biri tarafından terk edilmek zor amk.

    idil zaten olmayacak iş.

    aslında olmayacak insalar etrafında neden koşuyorum acaba? belki şu sıralar kafama takılan içimizdeki boşluk meselesi ile ilgilidir. fıtratımızda o boşluğu doldrurmak olduğu için hep birileriyle görüşüyoruzdur. olmayınca üzülüyor, bir daha kimseye bakamayacağımız düşünüyor ama bir süre sonra bir başkasıyla doldurmaya çalışıyoruz.
    bazıları bu boşluğu işiyle dolduruyor. bazıları tutkularıyla, bazıları kitaplarla, bazıları içkiyle, uuyşturucuyla, bazıları filmlerle.
    benim gibi üşengeç beceriksiz kişiler de hep bir şeyleri yarım bırakıp yalandan bile o boşluğu dolduramıyor.

    canım sıkıldı. ben bu son yazdıklarımla ilgili bi başlık açacam.

    edit amk: başlık açmaya bile üşendim.
    ···
  5. 330.
    0
    bazen sevda ile çektiğimiz yüzlerce fotoğrafı sildiğime pişman oluyor ve telefonumun afıza kartından ya da bilgisayarımdan data kurtarma yazılımlarıyla kurtarmaya çalışıyorum.
    biliyorum bu programlar tüm silinen dataları kurtarmayı vaddetmese de belli bir başarı oranı yakalıyorlar. matematiksek olarak yüzlerce dosya içinden bazılarını kurtarmam gerektiği ortadayken bir tane fotoğraf bile kurtaramam ironik. daha önceki tarihe ait fotolar kurtuluyor. 6 ay boyunce çektiğimiz 300 üzerinde fotoğraftan eser yok. bu kesin bir işaret. umursamadığım bir işaret ama.

    yeniden çeviri yapmayı deneyeceğim. bakalım nası olacak?
    ···
  6. 331.
    0
    sanırım nebahat'a mail atacağım. ne yazacağım bilmiyorum. içimden bir şeyler yazarım. buradan da alıntı yaparım.
    ···
  7. 332.
    0
    attım mail. socuç hüsran. her zamanki gibi.

    --spoiler--
    nereden başlayacağımı, ne diyeceğimi bilmiyorum. bir haftadır aklımdaki tek şey seninle konuşmak. alıştığın birisinin hayatından çıkınca yaşadığın bir boşluktur hissetiklerim belki diye bugüne kadar aramadım seni ama şimdi anlıyorum sen ekgibliğini taa derinlerden hissettiğim biri olmuşsun şu kısa zamanda. o yüzden sana yazmak zorundayım.

    kendini konuşarak ifade etmekte başarılı olamadım hiçbir zaman. gerçi yazarak da daha önce kimseye duygularımı, iç dünyamı anlatmaya çalışmamıştım. bilmiyorum nasıl bir yazı çıkacak ortaya.
    hayatım boyunca içimde bir boşluk vardı. bana özel bir boşluk değil bu. her insanın içinde olan boşluk. bu boşluğu bazıları kitaplarla, bazıları içkiyle, bazıları bir şeyler üreterek, bazıları işleriyle, bazıları da başka insanlarla doldurmaya çalışır. şu yaşıma kadar çok şey denedim ben de. okulu denedim, olmadı. film izleyerek denedim, olmadı haliyle. sporla denedim, olmadı. bir başkası dışında hiçbir şeyin bu boşluk dolmayacağını anladım ve karşıma çıkan ilk kişiye verdim her şeyimi. duvara tosladım. sonra kapattım kendimi. bazen o boşluğun hiç dolmayacağını düşünüyorum. çok üzülüyorum o zaman. üşte böyle üzgün bir zamanımda seninle tanıştım. yapamadıklarımı, kendimi frenlememi hep sana anlatmayacağım. zaten fark ettin bunları ve bana şans vermeyi bıraktın haklı olarak. sen her ne kadar kendine şans verdiğini söylesen de banaydı o şanslar. sana yaklaşmak içindi o şanslar.

    i̇nsan sarrafı olduğumu söyleyemeyeceğim. seni gerçekten tanıdığımı da iddia etmeyeceğim ama biraz da olsa seni tanımaya başlıyordum. senin de içinde bir boşluk var herkes gibi. hayat çoğu kişiden daha acımazsız davranmış sana. birilerine güvenmek istemişsin, güvenmişsin de ama olmamış istediğin gibi. söylemiştin zaten birine yaklaşmanın zor olduğunu. duyamamışım seni nebahat. kulaklarımdan girmiş ama korkularım engel olmuş idrak etmeme. şimdi anlıyorum belki geç ama anlıyorum.

    hayatta hiç pişmanlıklarım olmadı diyecek kadar burnu büyük biri de değilim. çok oldu pişmanlıklarım ve ders almaya çalıştım hep. bunu ne kadar başardım bilemiyorum. tek bildiğim şey seni kaybetmekten dolayı çok pişman olduğum. bir haftadır şen şakrak sesini, gülüşünü, bakmaya korktuğum gözlerini, okulunu, bana tembel deyişini, seninle ilgili her şeyi özledim. normalde bu hislerimi gömmekte başarılı olurdum. şimdi nereye gömsem bir yerden fışkırıyor. ya bir şarkıda, ya bir telefon melodisinde ya bir rüya da ya da dalıp gittiğim zamansız boşluklarda. açık konuşayım nebahat. hüznümün sebebi belki sen değilsin, belki de kronik yalnızlığımdır dedim. durdum bir süre. anlamam uzun sürmedi içimdeki çocuğun haykırışını duymam. o ses "yalnızsın" demiyor, "nebahat gitti. :( " diyor.
    dedim ya ben kendimi konuşarak ifade edemiyorum iyi. gerçi yazarak da başarılı mıyım bilmiyorum. i̇nsanın içindeki yanmayı sözcüklerle ifade etmesi çok zor.

    bu bir haftada sen ne düşündün bilmiyorum. belki benim gibi düşünün, belki de başka şeyler. zaten o zaman anladım ben içimdekinin yalnızlık değil sensizlik olduğunu. hep bilmek istiyorum ne düşündüğünü, ne yaşadığını? nebahat çok iyi biliyorum içindeki boşluğu dolduracağımı. i̇lk seferinde başaramasam da biliyorum bir şansım daha olsa daha farklı olacağını. hep kendine şans verdiğini söyledin sen.

    içimde büyüyen bu duyguları paylaşmak istedim. şimdi okudum yazdıklarımı. beğenmedim. ama değiştirmedim hiç. biliyorum ne yazarsam yazayım beğenmeyeceğim, beceremeyeceğim içimdekileri yazmayı. kalsın o yüzden böyle. karşına çıkıp ya da telefonla bunların onda birini anlatmayı başaramazdım, o yüzden yazmayı deniyorum. dularımda olan şeyi senden istemeyi başaramayacağımdan sana yazıyorum. tüm bunları bana şans vermen için yazıyorum. senden bir şans istiyorum. o şansı bana değil bize vereceksin ama. mutluluğa vereceksin, içimizdeki boşluğu doldurmak için vereceksin. şuna emin ol, ilk tanıdığın mustafa ile şimdiki daha farklı.

    ne olursa olsun hayatıma değdiğin için teşekkürler.

    not: arada bir yerde okulunu soracaktım ama beceremedim. * ne yaptın ok
    --spoiler--

    --spoiler--
    zorlanalım nebahat!
    inan içimdeki fırtınayı anlatamıyorum sana. şu hayatta güzel olan her şey zor be nebahat. hele de senin gibi hayatı zorluklarla, mücadeleyle geçmiş birisi bunu daha iyi bilir. seni kaybetmeyi istemiyorum. mutlu olacağımızı biliyorum. mutluluğu yakalaması çok zor nebahat. ben yakalayamadım hiç. ama yakalamak için mücadele etmekten vaz geçersek şu dünyada tek yaptığımız nefes alamak ve rutinimizi yaşamak.
    biz de nefes alalım. ama birlikte alalım istiyorum.

    dilediğin özrü kabul etmiyorum. denemekten korktuğundaysa zaten bunu kabul etmem. ama özrün bana karşı hiçbir şey ama hiçbir şey hissetmemekten kaynaklanan, bana acımaktan kaynaklanan bir özürse daha da zaten hiç dileme. o zaman özür dilenecek bir şey yok.

    nebahat korkuyorsan bir şey itiraf edeyim ben de korkuyorum. hem de çok. ama korkularımın üzerine gitmekten korkmayacağım. sen de korkma ve birlikte gidelim korkularımızın üzerine.
    --spoiler--

    --spoiler--
    ısrar etmeyeceğim. daha da derinlere gömerim seni. bir gün gömdüğüm yerden çıkacağını bilsem de.
    hoşça kal.
    --spoiler--
    Tümünü Göster
    ···
  8. 333.
    0
    onun mesajlarını yazmayacağım. zamanla unuturum zaten. ama sen anladın köşe. :(
    ···
  9. 334.
    0
    la köşe. bu gece mutsuzum bu gece. :(
    ···
  10. 335.
    0
    dayanamadım ve sevda'nın profiline baktım. temizlemiş profilini. yarım kalan aşklar, evlilik hazırlıkları gibi şeyleri silmiş.
    artık yeni birisi var onun için.
    kıskandım ilk aşamada. elime telefon aldım ve mesaj yazdım. "özledim seni" diye. yollamadım ama.
    off. çok yalnızım.
    ···
  11. 336.
    0
    fotoğrafını iyice incelemem sonucunda resmen çöktüm.
    nişanlanmış. nişan fotoğrafı koymamış ama arkadaşlarıyla iş yerinde çektiği bir fotoğrafında sağ elini gösteriyor. hem de deli gibi gülümseyerek.
    kız kardeşinin fotoğrfına baktım. özel bir günde evde çekildiği belli olan makyajlı bir fotoğraf. off amk off.
    allahım. şu anda pek iyi değilim. kendimden kaçmak istiyorum. evet. kendimden kaçmak istiyorum. ama nereye.
    hiç iyi değilim ben.

    nefret ediyorum kendimden. daha iki buçuk ay önce bana gelmişti. daha iki buçuk ay önce. şimdi gülümsüyor. parmağını gösteriyor.
    iyi değilim ben. nereye kaçacam ben. :(
    ···
  12. 337.
    0
    çok mutsuzum la. çok hem de.
    ···
  13. 338.
    0
    iki buçuk ay. iki buçuk ay. 75 gün! oha amk.
    ne ara buldun. ne ara evlenmeye karar verdin. ne ara istediler. ne ara nişan yaptın.

    lan daha iki buçuk ay önce geldin bana çok pişmanım diye. oha amk! anlamıyorum ben. off:(
    ···
  14. 339.
    0
    naber la köşe. 20 dakika vakit öldürmem gerekiyor. buraya içimdekileri yazayım dedim.
    dün nazlı'yla konuştum. sevda'nın iki buçuk ay önce bana geldiğini anlatmamışım. anlattım. sonra nişanlandığını söyledim.
    üzüldü benim için.
    onunla konuşurken çok içimden hissettim be köşe. ne kadar içimin yandığını amk. çok acıyor içim. yine gözlerim doldu şimdi.
    yine baktım profiline. mutlu gözüküyor. :( içi rahat ediyor mu acaba? çok merak etsem de aramayacağım.
    la son zamanlardaki içimizdeki boşluk konusuna taktım. resmen boş ya. dolmuyor. dur benimle görüşüp de sonra bana "sen çok iyi birisin ama... " cümlesini söyleyen ve beni terk eden kızları sıralayayım:
    sevda
    nebahat
    idil (bundan direk duymasam da başkasına söylemiş. zaten hareketleri de beni istemdiği yönde)
    gonca
    esma

    bunlar dışında zaten hiçbir kız tanımadım. :|

    mutsuzluğu geçtim artık umutsuz olmaya başlayacağım. yani düşünüyorum etrafımdaki evli kişileri.
    evlenene kadar yemedikleri tak kalmıyor. neler neler. bunları bazıları büyük birmarifetmiş gibi anlatanlar var. şimdi evliler, çocuklar var.

    ben kimsenin ırzına göz dikmedim. diksem bile hep içimden. açık konuşayım. gibmedim kimseyi. kızlara bir obje gibi bakmadım. hep veren taraf oldum. ama hep de kaybettim.
    kaybettiğim kızlara bakıyorum. aralarından belki gonca bana uygundu. diğerleri hep yapıma ters kızlar. belki de allah benim için hayırlısını böyle görmüştür.
    ama üzülüyorum allahım. yanlış yapıyorsam nerede yapıyorum merak ediyorum. hayatıma biri girsin istiyorum. sevilmek istiyorum. çok istiyorum ama. :'(
    ···
  15. 340.
    0
    günaydın köşe.
    acaip bunaldığım bir gün. iki gündür sevda aklımda. aramayacağım ama kendimi de zor tutuyorum.
    yediremiyorum kendime. çok zor geliyor. mutluluğunu kıskanıyorum.
    herkesin mutluluğunu kıskanıyorum orası ayrı ama en çok onun mutluluğunu kıskanıyorum.
    offffff offffff. kafam almıyor. daha 2,5 ay önce bana gelen kız şimdi nişanlı.

    bu arada acaba nişanlı değil mi diye şüphe duymaya başladım. hislerimde yanıldığımı sanmam ama kanıtım yok. profil resimlerinden yaptığım çıkarımlar var. ama yanılmadığımı biliyrum. yanılmayı istiyorum. :(

    kıskanıyorum başkalarının mutluluğunu.

    eryx...

    ekleme: acil çıkmam gerekti.

    doluydum yaaarken de şimdi canım bişiler yazmak istemiyor.
    bu arada bu başlıkta 300. mesaj. beim 3000. entarim aynı zamanda.
    bu gereksiz ayrıntıyı da not edeyim.
    ···
  16. 341.
    0
    kendime güvenmeye çalışıyorum. bakalım nasıl olacak.
    3 ay önce eğitmde tanıştığım bir hatun vardı. ona mesaj attım feytsen. gerçi feyk hesabımla attım. umarım ciddiye alır.
    ···
  17. 342.
    0
    bugün ayın ikisi. 13. ay. özledim. :/

    yorgunum, uykusuzum. acıktım. yarımım.
    ···
  18. 343.
    0
    yazacak yeni birşeyim yok. hep tekrar, hep tekrar...
    ···
  19. 344.
    0
    çok yalnızım la köşe. kendimi çok yalnız hissediyorum. hem de çoook.
    ···
  20. 345.
    0
    ben seviyorum bu kızı resmen. ah sevda ah. :(
    ···