1. 1.
    +2
    içimden geldi lan , ara ara yazacağım buraya .

    ramazan günüydü , çeyiz almaya gitmiştik , davul çalıyordu konvoyda . köşede ateistler toplanmış , zaten geceleri uyuyamıyoruz , bir de gündüz mü çalıyonuz laaaan diye bir daldılar bize , eşekten düşmüşe döndük. amk bunlar bizi döverken daha toplanan adamlar vardı kenarda . yaraaaa yedik dedim , dur abi diyorum durmuyor amın feryadı . bizi dövecekler sonra kenarda bekleyen arkadaşları dövecek bizi . hemen kurtulma yolu aradım. can havliyle ramazan davulu değil laan , düğün düğün dedim . akşam votkalı kokteyl var diyip ikna ediyordum ki ateistleri ne olsa beğenirsin ? bu defa köşede toplanan grup daldı bize. meğer onlar bizi kurtarmaya gelen müminlermiş. demek votka haaa diyerek üstümüze koştular , bildiğin neyşınıl jeografideki aslanlar gibi geliyorlar , verdiler sopayı . iki bayram arası düğün mü olur it diyeni çok fena daldı bana , davulun tokmağını bulmuş züt , bir de power balance takmış bileğine of of of !

    not : bunu daha önce girmiştim.
    ···
  2. 2.
    +2
    geçenlerde hayri abi otoyoldaymış. arabalar akıyor vızır vızır . bakmış bir araba durmuş kenarda , iki bayan inmiş , oy oy oy . hemen yardım edeyim şunlara demiş , kahramanları olacakmış onların . sonra belki düşürürüm demiş. çakala bak sen. neyse durmuş bunlar üstüne koşmuş : yanıyoruz yanıyoruz ! ulan şansa bak karılar direkt tava gelmiş , demiş içinden hayri aga. yangın söndürücü var mı demişler , büyük olsa iyiymiş.
    hemen tutmuş kollarından bizimki , atlamış üstlerine . karının biri öyle değil öyle değil diyince tersten pompalanmak istiyor zannedip yüklenmiş hayri abi. sonra da yakalamışlar. hapse girecekmiş , yanan arabanın parasını da istemişler. karısı salya sümük.
    ···
  3. 3.
    +2
    beyler bu sefer de hayri abinin büyük oğlu rıza kız kardeşini dövmüş. ailenin üzerinde kara bulutlar dolaşıyor diye dedikodular var mahallede .
    şimdi bu rıza televizyon izliyormuş , magazin programları falan . zaten sanayide çalışıyor çocuk , bir şey gördüğü yok . gerçi arabası yolda kalan bir karının kendisine nasıl yazdığını anlatıyor ama biz inanmıyoruz. neyse bu süslü karıları izlerken kız kardeşi önünden geçip duruyormuş , tepesi atmış rıza'nın . eee , bubası hapiste , ona da kafasını takmış . tam bu arada yeni yetme bir popçunun konser görüntüleri veriyormuş kanal . kardeşini en önde ağlarken gürünce çok sinirlenmiş tabii. önce arkadan dayayan hanzolar yüzünden ağlıyor sanınca gurur duymuş kardeşiyle . anası öyle anlatıyor. o binlerin dıbına korum diye kükrediğini anlatanlar da var. sonra efendim , sunucu haberi " bilmem ne isimli popçunun konserinde genç kızlar popçuya olan aşklarından ağladı " diye sununca , rıza delirmiş . "ulan bubam hapse girdi de bu kadar ağlamadın "diye bir dal sen buna . hala kovalıyor diyorlar , run lola run ! rıza'nın tersi pistir beyler
    ···
  4. 4.
    +3
    beyler geçende yolum tunceliye düştü.
    dönmeme bir gün vardı beyler , parkta oturmuşum böyle uzaklara bakıyorum. kendimi faklı gösteriyorum , gezip gören , okuyan entel bir adam edaları. bacaklarım 140 derece kadar açık , gözler ilerde , hafif kısık çayımı yudumluyordum ki birkaç abi geldi yanıma " ne o lan o tripler sanki tuncelinin sahibisin " dediler . ben bir yandan bacaklarımın açısını ayarlamaya çalışırken bir yandan da boğazımdan çayı geçirmeye çalışıyorum ki cevap vereyim. yok mok yerken " akıllı ol" dediler gittiler. derin bir nefes aldım , amk akıllı ol dediler ama aklımı aldılar haberleri yok .
    neyse akşam gittim uyudum. bir sonraki gün dedim şunlara jest yapayım , kaptım bir karton aynen şöyle yazdım : dersimi aldım . abiler beni görünce ulaaaağğğn diye böğürdüler , o böğürtünün yarattığı rüzgarın da desteğini alarak başladım kaçmaya . amk ne yaptım ki ben ? dersim tuncelinin eski adıymış ya ! oturduğum internet kafede öğrendim. peki bu kafeye nasıl geldim. ben o korkuyla bingöl üzerinden muşa kadar kaçmışım ,halbuki ev batıda amk. bilet yandı , para yok ! muşlu yok mu lan aranızda , bir yol paracığı koysun cebime.
    ···
  5. 5.
    0
    @5 eyvallah panpa .
    ···
  6. 6.
    +1
    çok talihsiz bir dayak daha yedim beyler. geçen kahvede oturuyoruz . eşref , seko bi de kamil abi. sohbet güzel ama bir ara tıkandı çünkü bir adam geldi 150 kilodan az olsa da 130 kilodan çok . sandalyeye oturdu yavaşça. zütünün yanakları sarktı sağdan soldan . göbeği kaldırdı tek elle havaya. sonra zütünün sağ yanağını , ardından sol yanağını bıraktı usulca. bunların üstüne de göbeği örttü. böyle bir şey görmedim amk , bildiğin kundak sardı lan ! 10 çocuk büyütmüş bir ana öyle kundak saramaz. amcanın bu ayini sırasında bir sessizlik oldu tabii. ben de entelliğimi konuşturayım dedim. biliyor musunuz dünyanın en büyük hayvanı mavi balinanın yutabildiği en büyük nesne portakal kadar dedim. amcam ne diyon lan sen diye kükredi kundağın altından. kaçmam gerektiğini anladım , kundağı çözene kadar kaçarım dedimse de geç kaldım . ağzımı burnumu kırdı pekekent. meğer bu kendisine balina dedim sanmış , mavi gömlek varmış üstünde sonradan söylediler . bi de karısı varmış bunun kütür kütür , seko portakal dediğine takıldı o diyor. şansımı gibeyim , hani çağımız bilgi çağıydı lan ?
    ···
  7. 7.
    0
    karşı komşu nurullah'a kız istemeye gittik beyler. nurullah ki çok abaza , uçana kaçana halleniyor , babası everelim dedi. iyi de etti , nurullahın kendisinden " nefes alsa yeter" dediğini çok duydum , çok kez de nefesimi tutmuşluğum vardır yanında .
    çiçekçiye uğradık , çiçek falan aldık . kızı da hiç görmemiş daha , görücü usulü olacak. babası tembihledi buna , bak akıllı ol , bir ara diğer odaya geçip konuşacaksınız falan dedi. nurullah kaynamaya noktasına gelen su gibi oldu , bir kıpırdanmalar muallakde , ben yine nefesimi tuttum.
    neyse kızın evine gittik , çiçek nurullah'ın elinde , at gibine kelebek konmuş amk. kelebeği verdi bu kıza . geçtik oturduk. az sonra bunlar kızla yan odaya geçtiler , ulan diyorum bir şey yapmasa bari . sigorta attı , her yer karardı , hasgibtirr dedim ki nurullah "yürüyün laağn " diye kükreyerek çıktı odadan . meğer kız buna "senden elenktiring alamadım "diyince "burdan al al o zaman " diyerek kızın parmağını prize sokmuş pekekent.
    ···
  8. 8.
    0
    yıllar sonra minibüse bindim , çocukluktan beri kafama takılan bir şey vardı. indi bindi ne amk ? inip "hassgibtirr yanlış yer " diyip tekrar binince tekrar mı para veriyoruz , nedir mantığı ? minibüse bindim , önce katılaşmış kokuyu ayırdım , oluşan boşluktan geçerek oturdum bir yere. az sonra müsait bir yerde dedim ve indim. kapı kapanmadan bindim tekrar "borcum kaç para ? " dedim . şoför öyle bir çevirdi ki kafasını, sanki yol ortsında gördüğü kusmuğa bakıyor. istemez , dedi. birkaç durak sonra yine indim , birinci basamağa basıp iniyorum. indi , bindi , indi , bindi. tam bu sırada kapıyı kapattı amın feryadı. kaldım mı ben öyle . bildiğim tüm duaları okudum , zaten en kısalarını biliyorum. ben öyle zütüm dışarda , iffet'e bağlayacak diye çok korktum. allahtan iki tokat attı , bıraktı. "yaa gördün mü " bakışlı teyze de "oh olsun dedi" şoför , para da almadı. ulan madem bir taka yaramıyor , neden yazdınız , onu oraya ha neden ? yıllarca merak ettim , belki başka şeyler merak eder bilim insanı olurdum. hayatımla oynadı zütelekler!
    ···
  9. 9.
    0
    geçen evde oturuyorum hayal kuruyorum . kapı zili çalacak ben ne oluyor derken kapıyı açacağım , cillop gibi iki hatun , bir taneye de razıyım . kapı zili çaldı harbiden , allah dedim , sevindim . hemen kapıya koştum , açtım baktım ki bir adam , şansımı gibeyim. ne var dedim en ters halimle , ne istiyorsun ? bakkala 4 paket winston borcun varmış diyince şöyle bir süzdüm ki adamı , bir titremek aldı beni. adam ki beni çatır çatır yer , saniyeler içinde tak parçacıklarına dönüştürürdü. tak parçacıkları diyorum çünkü emin olun tek parça halinde sıçmazdı beni. hemen koştum 22 tl denkledim . 30 vereceksin dedi , sigara zamlandı. ama resmi değil ki daha diyemedim , hemen verdim 30 tl'yi . şimdi oturdum amk 8 lira için elin lavuğuyla mı uğraşacaktım bir de diyerek kendimi kandırıyorum.
    ···
  10. 10.
    0
    hayatım boyunca hep şanssız oldum , şöyle ki hatun ortamında en çirkini ya da en salağı hep bana düştü. pazar alışverişlerinde pazarcının elinin arkadasına doğru sakladığı baş ve serçe parmağı , hep çürükleri doldurdu benim torbama. yemekhanede en küçük ya da en kuru tavuk benim tabağımdaydı. bunların hepsine razıydım da hastanede başıma gelen neydi amk ?
    hastaneye yatırdılar , hemşireler geziyor , ne güzel hepsi. geçmiş olsun diyor , gülümsüyor ... benimle ilgileneni şöyle tarif edeyim . yüzü güzel değil ama 1.80 boy , 60 kilo . hayal ettiğin hatunu kilosu aynı kalmak kaydıyla 1.60 kadar bastır , bastırken hem şişti hem de sağı solu falan yamuldu değil mi ? işte o benim hemşiremdi. eli de çok ağır lan , ben ördeğimi almışım , çarşafın altında sidik torbama bayram ettirirken cart diye girdi içeri. yüzünde "şimdi hayatını gibtim" bakışı var. ağrı kesiciyi bir vuruşu var ki sanki yılların intikdıbını benden alıyor. kolum uyuştu , ördek kaldı öyle , geri çekemiyorum . hemşireyi çağırmaya da korkuyorum amk.
    ···
  11. 11.
    0
    evet gençler bu aralar çok fena gazım var , hepsini bir anda salsam tahminim 2 cm kadar yükselirim oturduğum yerden ve bir iki saniye havada asılıkalabilirim.
    geçen bebek tebriğine gittik , içim kaynıyor yine. tuvalete falan kaçtım iki kere ama nafile . artık tuvalete de gidemezdim. bizim arkadaşlar da bebeği pek sevdiler kaş göz yapıyorum muallaklere anlamıyorlar. başlarına geleceklerden haberleri olsa benden önce kaçacaklar ama nerden bilsinler gariplerim.
    bebeğin altı değişecekti ve ben bu fırsatı kaçırmayacak kadar zor durumdaydım. evet , bebeğin altı açıldığı anda salacaktktım. planımı tekrar gözden geçirdim ve beynimden vurulmuşa döndüm : ya sesli osurursam ? onun da çaresini buldum , bebeğin annesi bezin bantlarını çekerken verecektim püsküyü. koku zaten hiç sorun değildi , bebek öyle bir bebek ki sanki anasının karnında ikizini yemiş , her türlü koku normal karşılanırdı. planım harikaydı ve hata yapmamalıydım. bebeğin annesi tam bandı çekecekken "dur pişik kremi sürelim" demez mi ! ama beynim , zütüme giden sinirlere emri vermişti ve ben zorrt diye osurdum . öyle bir baktılar ki bana , gözleriyle sövdüler resmen , pişik kremi tüm planımın dıbına koymuştu. para isteyen pıçaklı tinerci görmüş gibi kaçtım oradan.
    ···
  12. 12.
    0
    beyler geçenlerde çok dalgındım. amk her şeyi unutuyorum , manyak manyak işler yapıyorum. mutfağa su içmeye gidecekken banyoda buldum kendimi bir keresinde , o derece yani.
    neyse üç gün önce işten dönüyordum şok'a uğrayayım dedim , birkaç parça bir şey alırım. şok'un kapısını açmadan önce arabanın anahtarını cebimden çıkarıp kilit açma düğmesine bastım. sonra kapıya uzandım , arkamdaki teyze yaptıklarımı görünce şoka girdi. 5 dakika sonra kendine geldi , şok'a girdi. ohaaa kelime oyununa bak sen .
    eve dönerken bir şişe şarap aldım . apartmana girdim , dairenin ziline bastım - oysa yalnız yaşıyorum- kapı açıldı içeri girdim ki ne göreyim , ulan alt dairedeyim , hatunun biri bana bakıyor. gözleri büyümüş , kocaman olmuş , hemen ağzını kapattım bağırmasın diye. nasıl açıklarım amk , elimde şarap var bir de , romantik tecavüzcü olmuşum. aksi gibi öyle bir yerde yaşıyorum ki osurduğum duyulsa yarım güne kalmaz 60 km ötede kol kadar sıçmış derler. kadın debelenince şarap şişesini vurdum kafasına bayıldı. korkuyla evime kaçtım. 20 dakika sonra kapı çalındı , alttaki kadın , yalnızlığıma ortak ol , bende de bira vardı , gel beraber içelim dedi. olan oldu tabii o gece. oldu olmasına da bir haftada iliğimi kemiğimi kuruttu deli karı. isteyene paslarım.
    ···
  13. 13.
    0
    bayramın ilk günü çok garip bir şey oldu beyler. biz tam yatırmışız kurbanları yan yana , vereceğiz pıçağı. birkaç tane entel geldi. önce böyle ulu orta kurban mı kesilir diye çemkirdiler. arkasından nasıl bir vahşet bu falan dediler. amk keseceğim kurbanın yüzündeki hüzünlü ifadenin bana geçmesine izin vermek zorunda kaldım. izin verdim çünkü çok içli konuşuyordu amın feryadı. çok kitap okumuş pekekent belli. bir an kararsız kaldım , kesmesem mi dedim ki hayrettin abi yetişti imdada. hayrettin abi bunları geçen yılbaşı hindi yerken görmüşmüş. amuğnaaa çaktıklarım diye bir kükredi , nasıl kaçıyorlar ama . biz de elde bıçak peşerindeyiz. gözlerim hep haberci aradı koşarken. haberin kralı olurdu ama neyse. bu arada yan komşu da boğayı kaçırmış. bu zütverenler ve boğa önde , biz arkada. entel mentel ama nasıl koşuyorlar bir görseniz. içine usain bolt kaçmış sanki muallaklerin. bizi oyalamak için boğanın enseye vurdu biri , boğa pat yerde. korkudan sıçacaktım oraya , boğayı yıktı lan adam , yeniçeri mübarek. neden kaçıyorsun lan o zaman ? entel işte ne yapacağı belli mi olur bunların . bu vesileyle boğayı da yakalamış olduk. bizim komşu pek duacı oldu.
    ···
  14. 14.
    0
    duble pide yemeye gittiydim , adamın biri duble pide isteyince aklıma duble yol olan deprem vergileri geldi. duyarlı vatandaşım sonuçta , hemen hükümetin ilçe başkanlığının önüne koştum. deprem vergisi verdik duble yol yaptınız , kömür versek makarna yapabilir misiniz ehii kikikii yaptım. gözümü hastanede açtım anasını satayım. 2 ay komada kalmışım lan ! kafama bir torba kömür atmışlar. mahkemede bize böyle böyle dedi , biz de kömürü makarna yapacaktık ama olmadı , birkaç kat daha olsa bu kaza olmazdı , diye savunma yapmışlar. benim söylediklerim ağır tahrik , elemanlar serbest tabii . vay amk kendimden utandım , çok ayıp etmişim.
    ···
  15. 15.
    0
    adamın biri gelmiş bizim kahveye , artistlik yapıyor , böyle ben biliyorum havaları falan . amcık dallama bir de saç baş incin , piiiiis. herkesin yaptığı şeyleri yapmazmış da farklıymış da. ceketin önünü bir açtı , ceplerinde köpek leşi kokusu saklıyor sanki. herkes masanın altına kaçtı bir anda. önce hayrettin osurdu zannettim. hayrettin ki kesinlikle sibop ayarına ihtiyacı var. baktım hayrettin de masanın altında , o zaman anladım koku bundan geliyor. baştan kaybetti entel bozuntusu.
    neymiş yabancı doktor hemşire gelecekmiş , almanı , fransızı gelmezmiş de ucuz işçiliğin olduğu ülkelerden gelirmiş. rusyadan , çinden falan ... herkes bunu dinliyor , büyülenmiş gibiler amk. kokunun da etkisi var tabii. hemen duruma el koydum , beyler dedim rusya çin ! kominist lan bu ! homurtular yükselmeye başladı , yok öyle değil diye toparlamaya çalışıyordu ki indirdim baltayı : asyalı , rus ! ferreci bu ! allaaah diye bir daldı bizimkiler buna , nasıl kaçtı zındık ! kafamıza kötü fikirler sokacak aklınca , sen devlet böyüklerimizden daha iyi mi bileceksin. ulan bir itibar bana , namusumuzu kurtardın diye . mıhtar bol köpüklü kahve söyledi , kahveci hüso içine tükürdüyse hakkımı helal etmem.
    ···
  16. 16.
    0
    arkadaş kafayı yiyeceğim nasıl bir nühitte yaşıyorum ben ya . hasan muallaksi başıma çok fena bela oldu. o da inciciymiş , msn'de hatunun birine "biz seninle neden daha önce sevişmedik " diye soracakmış da sonra ikna edecekmiş caps alıp koyacakmış yalanını gibtiğim. evli barklı adam , zütü de yemiyor hatunlara sormaya , hatır gönül bir karı fotosu koydurttu bana. işte böyle böyle tamam mı , dedi. iyi dedim iyi , yeter ki git başımdan. neyse sordu bu , ben de hatun taklidinde "saçmalama , öyle şey mi olur " dedim. bir de gülücük kondurdum. telefon açtı , güzel sözler kitabım var , onu alayım ordan bir iki söz yazayım , dedi. ikna ediciliğini konuşturacak ya muallak. bu bilgisayardan kalkınca karısı sen gir içeriye , oku yazdıklarımızı. süt sağmaktan geliyor yenge , güğümle dalmış hasan'a. köy meydanında "o kevaşeyi de bulacam , ip adresini takip ettircem " diye bağırmış arkasından. ulan deli karı , nerden biliyorsun sen ip adresini? hasana'a hiç acımam da adımız muallakye çıkacak ona yanarım. zütveren bir de gelmiş , kovuldum sene kalayım diyor. lan sonra evden kovulunca yavuklusuna gitmiş hemen , demezler mi ? dıbına koyim hasan , ne işler açtın başıma.
    ···
  17. 17.
    0
    sabahtan beri kırmızı görmüş boğa gibi koşuyoruz mahallecek. rüstemlerin çocuk kaybolmuş , iki yaşında daha . o sokak senin bu sokak benim , bakmadığımız yer kalmadı. nefes nefese kalmışım , zütümden soluyorum , o da oksijensiz anasını satayım. rüstem adisi oturmuş , kahve höpürdetiyor. bir dalarsın buna , bu zamana kadar yediğim bütün dayakları bundan çıkardım. zaten yorgundum , attım kendimi bir sandalyeye , çay istiyorum diyecek takatim yok , onu bile başkası söyledi , o derece daldım pezoya . sonradan anlattılar , bu salak televizyonda erken yaşta yabancı dil öğrenmek çok önemli falan diyen bir entel dinlemiş. yok gırtlak , yok anadil gibi konuşmak zırvalarına inanıp çocuğu ingiltere akrabaların yanına göndermiş , ordan da almayanyaya geçecekmiş 4 yaşına gelince. aklına soktuğum dingili. aldım karşıma anlattım , çocuğa erken yaşta küfür öğreteceksin arkadaş , yoksa büyüyünce şöyle sağlam bir küfür sallayamıyor insanlar. "dıbına koyim" demekle amuğna koğyayıım" demek arasında fark var , ağaç yaşken eğilir.
    ···
  18. 18.
    0
    kimseye iyilik yaramıyor dıbına koyayım , ne biçim dünya arkadaş. geçen bir kafaye gittim , bu arada teknoloji ne ilerlemiş lan , garsonların elinde böyle telefon gibim bir şeyler , çubukla çiziktiriveriyorlar. zaten orada anladım ben hesabı geçireceklerini de , neyse konumuz bu değil. karşıda bir grup vardı , iki kız , bayağı bir erkek . kızlardan biri , garibim yaa , kısa bir etek giymiş , donuna kadar frikik ... insanlık görevimi yapmalı ve onu uyarmalıydım . sonra dallamanın biri geçecek karşısına , kesecek , yine dalllama arkadaşlarına anlatacak. ama nasıl uyarmalı , gitsem söylesem , arkadaşları öğrenecek , utanacak. yazayım da vereyim dedim , bir peçete istedim. ben yazarken aynı kız arkadaşlarına " kekoya bak , istek yapacak galiba " dedi . yine de yılmadım , insanım sonuçta . yalnız "xd , xd ,xd" yi yuvarlayarak gülen elemana çok tav oldum. neyse yazmaktan da vazgeçtim çünkü ne yazdığı sorardı arkadaşları, kız yine utanırdı. ben de sadece kızın göreceği şekilde eğildim , işaret ediyorum alttan. sonunda fark etti ,fark eder etmez "sapık " diye bağırmasın mı ! teşekkür edeceği yerde yaptığına bak kevaşenin. bunun arkadaşları bir dal bana , derdimi anlatamadan yaka paça dışarı attılar beni. ulan ne insanlar var ya , gerçi hesabı ödemedim , param cebime kaldı.
    ···
  19. 19.
    0
    her şeyi bildiğini sananlara da ne kızıyorum arkadaş. böyle bilgiç tavırlar , ağır ağır konuşmalar ... iki cümle arasında bir yudum çay mesela , ama kafa boş kafa . şimdi efendim biz aile hekimi sevki olmadan başka hastaneye gidemeyeceğiz ya gelmiş eleştiriyor. 100 km uzakta olsa ne olacakmış , hastalığı ilerlermiş. bak sen bak , sanki koca devlet adamları düşünemedi onlar. bir kere bugün milli takım başarısız oluyorsa , olimpiyatta falan başarımız yoksa hep senin yüzünden. bırak her istediği yerde gidemesin insanlar hastaneye . böylece zayıfların canı sıcak bir osuruk misali terk edecek bedenlerini. güçlüler kalacak , sonra sonra ? her geçen gün daha da kuvvetli nesiller yetişecek. yani bana kalsa insanlar yaşadıkları yere en az 300-400 km uzaklıktaki hastanelere gidebilmeli. sağlam kafa sağlam vücütta bulunduğuna göre aynı zamanda zeki bireyler de yetişir. koduğum enteli sen anca eleştir , insan azıcık düşünür di mi ama ?
    ···
  20. 20.
    0
    geçen elemanlarla içiyoruz , içiyoruz dediğime bakmayın insan gibi içmeyiz. yani illa ki biri içemeyecek duruma gelecek , onunla taşak geçilecek. her neyse bir yandan da vicdan azabı haliyle. dünyanın parası olmuş bir gece kafayı çekmek , sağlık desen anası gibik. böyle kendimizi kandırdık biraz , işte bırakmak lazım da , sonuçta sağlık , nereye kadar böyle ... bi tak olacağı da yok , yarın yine içeceğiz amk. remzi abi geldi yanımıza , remzi abi ki yılların içicisi , içki masası göbeğidir , birkaç çeşit meze ya göbeğin üstündedir ya da altına inmiştir. koduuum sokrates'i aklımızı başımızdan aldı resmen . azcık konuştu , millet açık tekel aramaya koştu o derece. votka şişesinin altına bakıyor bu , ne yapıyorsun dedik . cenneti arıyormuş . tövbe , tövbe ! zaten günaha giriyoruz , üstüne çarpılacağız dıbına koyim. buraya kadar her şey normaldi , ta ki remzi abi konuşana kadar. cennet dedi , nerede ? anaların ayağı altında . peki ya içki ? bütün kötülüklerin anası değil mi ? o zaman ? hasgibtiiiir , adam haklıydı lan. ama bir mantık hatası olmalı , böyle şey mi olur lan ?
    ···