burada sadece içimi döküyorum

içindekiler çokmuş seninde

lise dönemi bittikten sonra girdiğim üni sıvanından sonra bu işe girmiştim, üniversiteyi kazanamayınca devam ettim.
hayat malesef sadece okul okumakla bitmiyordu, çalışmam şarttı. zaten üniyi kazanamadığıma da üzülmemiştim. 1 sene çalışmak beni rahatlatacaktı. nasıl olsa işteykende sınava hazırlanabilirim diye düşünmüştüm.

temmuzun 20 sinde sezonun en deli fişek olduğu zamanlar işe başladım. yanımda kokartlı bir rehber vardı. istanbuldan aldığımız gurupları otobusle tarihi, turistik yerelere zütürüyoruz ama ben daha çok otobüste servis personeli gibiydim amk, paso rehbere, onun ayarttığı karıya yada şöföre falan çay kahve yapıyorum. ama zoruma gitmiyordu, çünkü turizmi geçrekten çok seviyordum. tabi huur çocuğu rehber bana bagajlarını taşıtma raddesine getirtene kadar. neyse dedik her işte ilk başlarda gibilir insan, babam bunu öğretmişti

neyse bu şekilde iş öğrenene kadar yaklaşık 2 ay gibildim ve artık rehber olmadan turlara çıkarıtıyorlardı beni. işime de geliyordu. ben daha çok türk guruplara bakıyordum.
üniverstlerin ayarladığı geziler en keyifli olanıydı.
ilk zamanlar efes, bodrum,didim, çeşme falan doşaşılırdık, ama tek başıma kaldıktan sonra genelde hep alanya , antalya taraflarına giderdik. gerçekten o zmanlar çok eğlenceli geçerdi benim için. boş zamanlarımda otel odamda üniv sınavına çalışırdım ama haftada 1 gün boş zamanım olursa olurdu. yoksa hergünüm köpek gibi çalışıp uyumakla geçerdi

günlerden birgün, gene bir haftalık bir antalya alanya turu çıkmıştı. istanbulda özel bir üniversitenin düzenlediği bir aktivite turuydu. neyse uzun bir yolculuktan sonra otelimize vardık, girişlerini yaptık hepsinin. öğrencilerin o an yüzlerindeki ifadeyi görmeniz lazım, hepsinin resmen gibiş için geldiği belli, tur bahane. tabi bende aynı yaşlardayım onlarla , gözümde açılmış artık nasıl olsa 10 aydır da çalışıyordum. can bu sonuçta

kanka gibiş var mı sonunda? elimiz gibimizde boşa vakit öldürmeyek.

otele geldikten 2 saat sonra aspendos turumuz vardı, ben odama yerleştim duşumu falan aldım. sonra dışarıya çıktım bişeyler atıştırmak için. sonra otelin önünde sigara içerken yanıma öğrencilerden birisi geldi. çakmağımı istedi. başladık konuşmaya. buralara ilk defa geldiğini, sanki rüyadaymış gibi olduğunu falan söyledi. gezeceğimiz yerleri çok merak ettiği falan söyledi. ilk defa otelde kaldığıda belliydi.

hacı gibiş varsa anlat ben burada yurtdışında yaşadığım ızdırabı yazsam roman olur aq balkanlarında
çakmağı istiyeni gibtin değil mi?
en önemli nokta yıl kaçtı?

neyse, lobide toplandık , ben ekgib olan var mı yok mu diye kontrol ettim, en zorlandığım kısımda buydu zaten, milleti toplayıp organize etmek. özellikle genç gurup olunca daha zor oluyordu. otobuse geçtik, çift olarak gelenler otele gelip 2 saat içinde tura çıkıyor olmamızdan dolayı biraz gergindi. hani öğrenciyken eve kız attığınızda tam gibecekten , aranızın bozuk olduğu ev arkadaşınızın eve gelip tv izlemeye başlaması gibi bir sıfatla bakıyorlardı bana.

az önce birlikte sigara içtiğim kız, adı aslıydı. ben anlatırken öyle bir bakıyor ve dinliyodu ki amkoyum lal gibi konuşmaya başlıyordum. kızdan çok garip bir elektirik almıştım ve hızlada almaya devam ediyordum, tabi herzaman garantici birisi olduğumdan, olaylara soğuk kanlı davranmasını çok iyi beceriyordum.

devam bin merak ettim *

neyse aspendosu gezdirdim bunlara, ama mutlaka heryerde olduğu gibi bu gezi sırasında da huur çocuğu olanlar kendini fazla gizleyemeden belli olmuşlardı. guruptan ayrılıp anasının dıbınada ot,esrar çekenler yüzünden tur çok sitresli geçiyordu benim için. aspendostan ayrıldıktan sonra yemek için anlaşmalı olduğumuz bir restorranta gittik. ama dikkatimi çeken aslı genelde hep tek dolaşıyordu, sanki diğerleriyle kavgalıymış gibi etrafındakileri giblemez bi havası vardı. yemekte onu tek görünce bende yanında yemeğe karar verdim. karşımda yemek yerken öküz gibi geğirip duran, dikiz aynadan kızları kesen şöför zütüyle yemekten daha iyiydi zaten,
yemek sırasında konuşuyorz gene, kaç yaşımda olduğumu , neden üniye gitmediğimi falan sordu. o an liseli edasıyla büzüşüp bu seneki sınava hazırlandığımı söyledim,
ben sordum yaşını başını, benden 1 yaş küçüktü. konudan konuya atlarken bi ara gaza gelip ' bu fırlamalar kadar zengin olsam genede özel üniye gitmezdim ' dedim. kız başladı gülmeye, vay amk pot kırdık işte dedim.

ama öyle değildi

meğersem aslının dayısı üniversitede öğretim görevlisiymiş, aslıyı motive etmesi için bu tura onuda bir şekilde dahil ettirmiş. kızın bu yanlız dolaşmasının sebebi buymuş. zaten diyorum ya, amk gönül bir şekilde bir yerden çekiyor. neyse yemek faslı bitti, milleti toplayıp otobuse bindik, 1-2 yer daha gezdik, ordan otele geçtik. ama gerçekten beyler, bu yaşıma kadar bir kere bile sevgilim olmamıştı, çünkü herzaman kızlar kendini ağırdan satmıştı bugune kadar, hep zorlamak lazımdı bişeyler olsun diye. ama daha ilk günden feci şekilde kendimi kaptırıyordum aslıya, çünkü kız ben bir adım attıkça bana bin adımla yaklaşıyordu.

gizem yaratma bin hikayeni gibleyen yok zaten vasatın bile altı

otele geri döndük, milletin turşusu çıkmıştı ilk günden. herkez odasına çekildi. akşam yemeği 19.00 da başlayacaktı, 2 saat dinlenmek için odama çekildim. duşumu aldım, sonra uzandım biraz. bi ara odayı birisi aradı uzun uzun, açtım aslı arıyor. ne oldu dedim, yemekte seni görmedim merak ettim dedi. saate baktım 20.30 amk. uyuyakalmışım dedim. gel bişeyler atıştır yemek saat 21.00da bitiyor dedi. hemen hazırlanıp restoranta indim. aslının masaya geldim, meyve yiyiyordu. bende hemen tabağıma bişeyler alıp geldim oturdum yanına. suratıma baktı gülmeye başladı. dedim ne oldu amk . ' gözlerin şişmiş çok komik gözüküyor ' dedi . neyse bu sırada dışarda animasyon gösterisi başlamak üzereydi. yemeğimi yedikten sora kalktık , havuzun yanında animasyon gösterisini izlemeye gittik.

animasyon o kadar eğlenceli ve komik geçiyorki eğlendikte vucudumdan sanki aşk hormonu salgılanıyor, mutluluk hormonu salgilanıyor gibiydi. özünde öyle değildi, aslıyla bakıştıkça, onu gülerken eğlenirken gördükçe bende bu duygular oluşuyordu. çünkü aslı kahkaha atarken falan bana dokunması, gülerken omuzuma doğru kafasını yaklaştırması beni bu garip duruma sevkediyordu. bu yüzden olsa gerek sık sık çavuşu hazırola dikip yatışa geçiriyordum sonra. içecek birşeyler almaya gittim, alkole çok ihtiyacım vardı bu gerginliği üstümden atmak için. çünkü hiç rahat davranamıyordum, kendimi sıkmak istemiyordum artık. çünkü aslı gerçekten içniden geldiği gibi çok rahat davranabiliyordu.

iki tane vodkaredbul aldım, aslının yanına gittim birlikte içtik falan, animasyon gece 23.00 gibi bitti. dedim artık yatış zamanı, olur mu dedi. eğlence daha yeni başlıyor. dedim napacan ki. disko aklıma gelmiyor ki amk, odun gibi yaşamışız bu yaşa kadar. aslı dedi otelin diskosu var birazdan hazırlanıp oraya gitçem dedi. ben çok yorgunum bu gecelik benim için bu kadar yeterli , gelmiycem dedim. sen bilirsin dedi hafif tirip koyar gibi. neyse kaltık havuz kenarından yürüyerek odaya doğru yürümeye başladık, yorgunlukla birlikte benim kafa 3 bardak votkayla kıyak olmuştu. asansöre bindik, aslı bakmıyordu bile bana, 3ncü katta o indi. inerkende iyi uykular sana dedi gitti. bende odama geldim, ama içim rahat değildi, gene gibimin dikine gidiyordum.

yatakta oturdum öyle düşünmeye başladım, ulan bugun içim bi hoş olmuştu bu kızla birlikte, kız kimseyle takılmazken benle takılmıştı. şimdi diskoya tek başına mı gidecekti, kimle oynuycaktı, sarhoş olursa ne olcaktı falan diye düşünürken pat gene telefon çaldı. heyecanla koştum nedense. arayan aslıydı. uyudun mu dedi, yok dedim birazdan yatacam. hmm tmm ok dedi. kapattı telefonu. dedim içimden giberim lan uykunu kendine gel amcık. gittim yüzümü yıkadım, hazırlandım saçımı başımı düzelttim. 10 dkka sora aslıyı aradım telefonu açmadı. çıktım diskoya gittim. içerisi deli gibi kalabalık, çoğuda bizim guruptakiler. sağda solda kusanlar falan vardı. neyse aslıyı arıyorum içerde baktım orda da yok. oturdum votkaya devam.

baktım bu hışımla yanıma geldi, beni gördüğüne çok sevnmiş, halbuki ben daha deli olmuştum onu görünce. üzerinde diz üstü saten bir elbise vardı, makyajıyla falan çok harikaydı, kendisi teni falan esmerdi, saçlarıda simsiyah ve düzlemiştirmişti. pembe ruju zaten aklıı başımdan almaya yetiyordu. neyse, onada bi votko redbul aldım, içkilerimizi içtikten sora tuttu kolumdan oynamaya gidelim dedi. tam olarak hatırlayamıyorum ama piste çıktıktan sonra 1 bucuk saat hiç durmadan oynamıştı. ben arada takviye olarak içki almaya gidiyordum. hadi biraz oturalım dedim, sigara falan bişeyler içeriz dedim. o da çok terlemişti. tamam dedi, 15 dkka falan oturduk sora tekrar piste atladık, deliler gibi oynuyoruz. kafam o kadar güzel olmuştu ki hiç birşey düşünemiyordum, sadece rüyadaymışım gibi delicesine oynuyordum, aslınında benden hiçbir farkı yoktu

bi ara oturduk, baktım aslının gözler iyice kaymış. dedim hadi yeter bu kadar. çıkalım odalara artık. tamam dedi. yürürken koluma girdi, sanki benim kafa çok ayıkmış gibi. hafif yalpalayarak yürüken baktım benim çavuş ölümüne dikelmiş, bi hışımda çekip çevreledim, kızın çantası bendeydi onu çektim önüme. aslıyı odasına bıraktım, sen napcan nereye gitcen falan dedi bana , bi an hönk dedim, otelde kaldığımı unutmuş gibi. bulurum gidecek yer merak etme dedim. benim yannan iyice zorluyordu, o yüzden panik yapmıştım. hemen odadan çıktım kacarcasına. kendi odama gittim. üstümü başımı cıkarttım. kussam çok rahatlıycaktım. midem çok feci olmuştu. bir iki zorladım kendimi ve içimde ne var ne yok çıkarttım olduğu gibi. dedim bir duş daha alayım otuzbirimi çekip yatayım dedim. anansı skieyim içerde telefon çalıyor. titreyerek koşturdum ve açtım.