1. 1.
    0
    http://sphotos.ak.fbcdn.n...417_5472790_4927458_n.jpg
    ···
  1. 2.
    0
    musa eroğlu.
    ···
  2. 3.
    0
    milito der bu başlığı giber atarım ben !
    ···
  3. 4.
    0
    sabrinin 2. göbekten kuzeniymiş lan bu
    ···
  4. 5.
    0
    teksaslı ergün
    ···
  5. 6.
    0
    cem garipoğlu
    ···
  6. 7.
    0
    @3 aynştayn beyler
    ···
  7. 8.
    0
    cem davran
    ···
  8. 9.
    0
    al pacino.
    ···
  9. 10.
    0
    rocky binboa
    ···
  10. 11.
    0
    @10 harbiden benziyo lan
    ···
  11. 12.
    0
    @6 evet panpa nıhat doğan
    ···
  12. 13.
    0
    ferhat güzel
    ···
  13. 14.
    0
    sabri sarıoğlu
    ···
  14. 15.
    0
    fotoğraf.
    ···
  15. 16.
    0
    diego milito
    ···
  16. 17.
    0
    vuvuzela namık
    ···
  17. 18.
    0
    @16 adam sanat galerisi terk amk
    ···
  18. 19.
    0
    20'li yaşlarımın başında, sokakta küçük bir kediyi rahat bırakmayan bir grup veleti pencereden sarkmak suretiyle uyarmaya çalışırken, suratıma bir tokat gibi çarpan "teyze" ithamıyla kendini hissettirmişti.
    -olm kaçın lan teyze kızdı!!
    (ağlamaklı içses) ne teyzesi lan geçliğimin baharındayım ben. meh, gidem de süngerbob izleyem bari.
    aslında çocuklara hak vermeliyim, tam bir apartman teyzesi profili oluşturmuşum.
    gel gelelim yıllar yılları kovaladı, geldik 20 lerin ortalarına. kapı çaldı, delikten baktım; iki çocuk dikilmekte. haydırşalla deyip açanda, bayrdıbınız kutlu olsuuuun deyiverdiler, gülüştük. vergisini veren, kanunlara uyan, çevresine saygılı ve köklerine bağlı bir vatandaş olarak çok hoşuma gitmişti, bu bayram ritüelinin çocuklarımız tarafından sürdürülüyor olması. çikolata ve birazcık da para bulmak için çocukların yanlarından ayrılırken aklıma "nerde o eski bayramlar adamları" geldi, acaba onlar da çocuklarını komşuları bayramlamaları için yolluyorlar mıydı? entelektüel kaygılarımı bir yana bırakıp, çocuklara biraz çikolata, 2'şer lira da harçlık verdim. öpüp uğurlamak için bir tanesine elimi uzattım, kafam da yanağına doğru seyirtirken ilginç bir şey oldu; kafam irtifa kaybetmeye başladı. çocuk uzattığım elimi öpmek üzere hamle yapmış, yanağa kilitlenmiş kafam da bir süre hedefi izleyip alçalmış sonra kalakalmıştı. çocuğun gözünde ben artık adeta bir "büyük", bir "teyzeydim". oh tanrım. hemen çocuğu durdurup " gerek yok el öpmeye ben o kadar büyük değilim, ehehe" dedim. evet dedim bunu. saniyelik boş bakışmalardan sonra öpüştük uğurlaştık çocuklarla. kapıyı kapatıp, yaslandım, beynimde " büyük değiliim. o kadar büyük değilim mehehehe" gibisinden flulaşmış sesler yankılandı. tak değilsin. hem büyüksün hem yavşaksın diye fısıldaya fısıldaya, çay koymaya gittim.
    ···
  19. 20.
    0
    bayer lever kuzen
    ···