yaz bişeyler demiş bizde yazarız o vakit
Yorgun ve yalnızım
kaldırımlara misafirim
gecenin gözleri üzerimde
denizin ortasında küçük bir adayım yüzme bilmem
yüreğimi bir yere bırakmışım bıraktığım yerden çok uzaklardayım
kapıları kapamışım üstüme sürgüleri beynime çekmişim hey sabreden derviş banada sabretmeyi öğretsene ben deliyim ama çok şey bilirim renkler ve zevkler hiç birşey ifade etmez bana sonların başladığı yerden başlangıçların son bulduğu yere gidiyorum. kara bir tren gibiyim yanı hep aynı raylar üzerinde ben deliyim.
Çizilmiş sınırları reddetmişim.
Ben afganide düşen çığ şırnakta kömüryakayım eskişehirde ... nevşehirde peribacalarıyım maraşta katliam marmariste orman yangınıyım tuncelide odaların sazı erzurum yaylasında çoban kavalıyım.
Diyarbakırda keçi burcuyum derekte zeytin ağacıyım almanyada yıkılmış bir duvar amerikada bağımsızlık heykeliyim.
Fransada yıllanmış bir şarap ingilterede özgürlük meydanıyım somalide aç bir çocuk hollandada bir gram kokainim ırakta mülteci kampı iranda rejim muhalifi bir demokratım brezilyada görkemli bir festival suriye ve lübnan arasında bekaa vadisiyim.
adanada teslim ol çağrılarına ateşle karşılık veren bir militanım sırtımdan vurulmuşum ağbiiiii bedenim dört parça diriliş koltuk değneği alnımdaki ay yıldızlı bayrağı göğsümün kafesinde özgürlük türküsü öten yaralı kuşla dalgalandırırım.
ölüm kurşun olup yağar üstüme ablaa binlerce kez öldürülmüş ama ölmemişim.
ben sıratın cambazı doğal bir hareket sosyal bir belayım ben deliyim.
duygularım hep sansüre uğramış bir fahişenin hayatı gibi yalancıdır gözyaşlarım iplerim inceldiği yerden koptu kopacak abii kimi özlediğimi bilmeden hasretinin en yoğun halini yaşarım ah abi ah içimden dağıtmak gelir dağıtamam ya kendimi dağıtırım gözlerimin kahverengisi gitgide koyulaşır insanlarınki kan kırmızılaşır bakamam kimsenin yüzüne sevgiye muhtaç bir yavruya dönerim ben deliyim.
susturucu takılmış bir silah saati durmuş bir bombayım haykırırım ama duyuramam sesimi ... sardığım tütünde yaktığım cigarada bulurum mutluluğu dumanı şehirin üstüne iner efkarımın ağlamamaya yemin etmiş gözlerim ben deliyim.
Kar yağar üşür güneş vurur kavrulurum kimisi tükürür kimisi öper tükürene mezar öpene lalezar olurum karınca yuvaları ve ayak izleriyle süslüdür tenim...