---hikayemiz bitmiştir okuyanlara teşekkürler---

sene 2009 lise 3 yeni bitmişti.tum aile memlekete köye gidecektik. hazirliklar yapıldı yola çıktık. evden çıkarken hava günlük güneşlik ti ancak yarı yolda hava birden kapandı yağmur yoktu ama resmen geceydi. giderken yol kenarındaki ağaçlarda sanki birileri vardı.yol boyu gozumu kapatip gittim sebepsizce korkmuştum. kimdi onlar...

istek gelirse devam edicem beyler bu gece biter

Ara sıra kafami kaldırıp yola bakıyorum geldik mi diye.ama saat oglen 3 olduğu halde gece gibiydi ama yağmur yoktu. koye geldik mi dedim babama.o da az var 10 dk ya ordayiz dedi.yol kenarına bir daha baktım bir kulübe gordum sadece bir ışığı yanıyordu ve birisi capayla toprağı esiyordu. koye girdigimiz gibi hava açtı güneş çıktı içim rahatladı biraz. esyalari anneannemlere çıkardım ve çoğu akrabalarımiz oradaydı. biraz kuzenlere sohbet ederken dedim ki"gelirken hava iyice kapalıydı gençler korktum valla ağaçlar çok korkunçtu" dedim bunlar güldü bugün hava hep güneşliydi şizofren misin diye alay ettiler. hemen babama döndüm baba sen söyle hava gece gibi degil miydi dedim. babam ne diyon oğlum hava güneşliydi sen zaten yarı yolda uyudun dedi. kafayimi yiyordum lan...

Rez alın beyler güzel hikaye

herkes yol yorgunluğundan falan diyor ama benim içim rahat değil çünkü her şey gerçek gibiydi.o külübe neydi? o çapalı adam kimdi? hava neden kapalıydı? bunları sadece ben mi görmüştüm? içim içim yiyordu resmen. geldi kuzenler rahatla oğlum gel bir maç yapalım dediler gittik bir düzlüğe oynuyoruz. birden bana bir titreme geldi ben çıkıyorum dedim. neden dediler üşüdüm ben siz devam edin dedim. kuzenler ne üşümesi hava yanıyor dediler.ama serin bir rüzgar esmişti ve ardından gelen titreme kış gibi üşüyordum. koşturarak eve gittim.ne bulduysam üstüme geçirdim uyuyakalmışım. uyandığımda akşam üzeri 6 idi saat ter içinde kalmıştım ve rüyamda o külübeyi görmüştüm. yemeğe çağırdılar ama iştahım yoktu. aklımda o kulübe vardı...

şukulayın beyler devam ediyorum

zorlada olsa yemeğe gittim. babam oğlum rahat ol rüya görmüşsündür falan dedi. yedik yemekleri bahçede oturuyoruz çekirdek çay muhabbet falan biraz unutmuştum olanları. gece 1 falan oldu yetişkinler yatmıştı biz kuzenlerle daha oturuyoruz .kız erkek ilişkilerinden konu korku hikayelerine geldi.ben zaten yeni toparlandım falan dedim olsun bişe olmaz dediler. büyük kuzen sigara uzattı ama annemler bilmiyordu o zamanlar.o da yattılar kimse görmez dedi aldım bende yaktım hikayeleri dinliyorum. brden sanki birsi omzuma dokundu tuvalete gidelim dedi bir ses sanki. hemen döndüm kimse yok yanımdaki kuzene dedim sen mi dokundun falan yok lan dedi. bende neyse beyler ben işeyim dedim. tuvalette bahçe tuvaleti ve evde biraz tepede tuvalete giderken o külübe azda olsa gözüküyor ve orda bir ışıltılar var hemen işimi halledip geldim. havluda kimse o panikle ağlamaklı oldum. hemen eve koştum içeri girdim kuzenler yoktu. tekrar havlu ya çıktım karşıdan geliyorlardı...

beyler 4.part geldi şukulayın seri atıyorum

hemen yanlarına gittim nereye gittiniz dedim. onlarda sen tuvaletten gelince direk içeri yöneldin seslendik arkandan ama ses vermedin dediler. nasıl olur dedim ben buraya baktım yoktunuz hatta ağladım yoksunuz diye korktum lan. artık onlarda bir şeylerden şüpheleniyorlardı. yine ağlamaklı oldum içeri girdik kuzenlerle bir odada yatıyoruz. hala aklımda tuvaletin ordaki olay var ya aklımı kaybediyordum yada bazı yanlış şeylere bulaşmıştım bu derin düşünceler içinde uykuya daldım. sabaha karşı köpek havlamalarıyla uyandım etrafa şöyle bir baktım herkes uyuyor sesten uyuyamadım sesler bizim kapının önünden geliyordu sanki kapıda biri vardı ona havlıyorlardı.bi 15 dk sonra sabah ezanı okunmaya başladı. köpekler havlamayı kesti. bende rahatladım masada kuzenin paketi vardı bi sigara aldım kimse uyanmadam avluya çıkıp içmeye başladım vetepeden o külübeye baktım sabağın alaca karanlığında o yeşil ışık hışırtısı yine yanıyordu...

herkesin uyanmasını bekledim kalktılar kahvaltı sofrasındayız avlunun kapısı gıcırdadı. yavaş adımlarla elinde çapayla bir adam geldi.ben dondum kaldım. adam sabaha karşı avlunuzdan sesler geliyordu köpekler delirmiş gibi havlıyordu avluya girip baktım köpekler dahada hızlandı kapınızı defalarca çaldım ama kimse açmayınca şimdi geldim kontrol ettim bir sorun yok değilmi dedi.ben şok olmuştum ben hiç kapı çalınması duymamıştım ve sesler kesildiği gibi dışarı sigara içmeye çıktım ama köpekler uyuyordu ve kulübenin ışıkları yanıyordu. ayrıca adam o saatte bizim eevin civarında ne arıyordu? dedem iyizi sağol dedi ve adam gitti giderkende bana bir gülüş attı...

yeni part geliyor

babama bu yolda gördüğüm adam dedim babama o da ama sen uyuyordun dedi. dede sen bu adamı tanıyormusun dedim ilk defa gördüm yabancı heralde dedi. yabancı olamazdı yabancı adam elinde çapayla köy yerinde gezmezdi.bu işte bir şey vardı. dedmi yalnız yakaladım kahvaltıdan sonra ve tepenin oraya getirdim dedemi ve kulübeyi gösterdim ve dede orada kim yaşıyor dedim. kimse yok orda çok eskiden bir aile yaşardı ben küçükken şimdilerde kimse yok oralarda zaten köyün merkezinede uzak kalıyor dedi.ve ilk defa dedeme gösterirken o yeşil ışık yoktu...

kimse okumuyor beyler sonra devam ederim

artık bu işi öğrenmeliydim cesaretimi topladım ve kuzenlerime dedim ben o kulübeye gidicem. başta gelmek istemediler ama sonra hazırlığımızı yaptık ve yola çıktık. yakındı zaten çabucak vardık. ışık yerden geliyordu kuzenlere dedim ışığı gördünüz mü falan ne ışığı dediler sesimi çıkarmadım.bir şeyler oluyordu belli biraz kulübenin etrafında gezindik kapıyı çaldık ama kimse yoktu. geri yola çıktık o kulübedeki kimse beni yalnız istiyordu aklıma koymuştum bu gece oraya tek başıma gidecektim...

şukulayın beyler tutarsa bu gece hikaye biter

eve döndük öğlen yemeğini yedik gittim gusulümü aldım temiz giyindim kendime ufak bir çanta hazırladım ve akşam üzeri kulubeye gittim. ışık parlıyordu iyice o adam çapayla toprak kazıyordu yavaşça ilerledim seslendm ama cevap veren yok iyice korkmuştum o sıra güneş battı akşam ezanı okundu ve karanlık çöktü değişik uğultular geliyordu içeriye girmeye korkuyordum adam sesimi duymuyordu sabah gelen adam dı bu çapalı adam.abi sabah bize gelmiştin dedim ses yok sadece kazıyordu...

yanına yaklaştım arkadan koluna dokunmamla kaybolması bir oldu yeşil ışık bir anda söndü. bunlar normal insan değildi hemen eve gittim tüm gece uyku tutmadı sabah yine köpek havlamaları geldi sabah ezanı okununca uyudum. öğlen kalktım ve köyün hocasına gittik kuzenlerle.o bizi bu işlerden anlayan komşu köyün hocasına getirdi. durumu anlattım. bide yerinde görelim dedi olay yerine gittik. hoca burda onlar yaşıyor dedi.ben hocam onlar kim dedim onlar işte cinler var burda.ben iyice korktum. hoca araştırma yapıcam sizin eve geçelim dedi. gittik eve...

dedem hocayla başka odaya geçti ağlayarak çıktı dedem içerden. hoca bana baktı deden itiraf etti dedi .neyi dedim.o çapalı adam aslında bir cin miş ama iyi bir cin miş.bu cin normal bir kadınla evlenmiş ve senin dedende 15 yaşındayken babasının traktörünü kaçırmış ve ve cinin karısını ezmiş ve cesedini o kulubenin önüne gömmüş. hoca şimdi oraya gidip mezarı kazmalıyız o adamın çapayla gözükmesi belki bize mesaj vermek istiyordur dedi...

sabah ilk iş kulubeye gittik ışığın çıktığı yeri gösterdim kazdık ve kadının cesedi çıktı ve daha kazdı hoca ve tuvalet çukuru çıktı işte o adam beni o yüzden uyarıyordu. hoca o adamı bir tek sen görüyorsun sor ona karısını nereye gömelim dedi. adama baktım capasıyla evin yanını gösterdi ve oraya gittik ve kadını gömüp dua okuduk dedem af diledi. adam bana arapça bir şeyler söyledi bende hemen hocaya söyledim bu bir nevi teşekkür demekmiş. karısının orda yatmasına razı olmuyormuş. hocaya neden sadece bana gözüktü dedim. hocada ailede en günahsız sensin diye seni seçti dedi.o günden sonra orda bir daha yeşil oşık gözükmedi ve adamı bir daha görmedim.

hikayemiz burada sona ermiştir. okuyanlara teşekkürler