bunu hatırlayanlar liseli değildirr

Scroll - inci Sözlük; Ekşi Sözlük, Okan Bayülgen ve Twitter’a karşı tavır almış durumda. Bunun herhangi bir sebebi var mı?

inci Sözlük: Bunun sebebi sözlüğün ontolojisinden açıkça anlaşılabilir aslında. inci olarak tek amacımız belli bir hür irade yaratabilmek. Bu irade belli bir farkındalık ile mümkün oluyor. Şimdi o mecrada yazanlar bazı kavramları çok kirlettiler; özgürlük, demokrasi, eleştiri özgürlüğü, sansür vb. Yani Ekşi Sözlük belli kavramlar açısından bir ilkti ve ilk olmanın getirdiği bir sebep sonuç ilişkisi ile bazı sorumluluklar yüklendiler. Ancak Ekşi Sözlük kendini oluşturan yapı taşlarını, konumlandıkları popülerliği korumak ve bundan rant sağlamak adına yok etti, yani bu sorumluluğu kaldıramadılar. Aslında Ekşi Sözlük şu anda kendini oluşturan yapısından çok ayrık bir yer oldu çıktı. Ekşi Sözlük’e baktığımızda söylediğinin aksine baskıcı bir rejimin uygulandığı, katı kurallar ile yönetilen ve entelektüel donanım olarak da yetersiz yazarlardan oluşan bir yer. Bu yapısal değişiklik zaten son zamanlarda artarak sözlüğü ele geçiren yavanlık, tekdüzelik ve avamlıktan anlaşılabiliyor. Bunun yanında skalası geniş olmakla övünen sözlük popülasyonu da aslında oldukça tek tip, yazar profiline bakıldığında popüler kültür ile yetişen, anlık eğilimlerin peşinden giden, sarf ettiği kelimeleri entelektüel anlamda sindirememiş kişilerden oluştuğunu anlayabilirsiniz.

Üstteki hususlar Okan Bayülgen için de böyledir, kendisinin kelamları bir lise öğrencisini heyecanlandırabilir ancak Okan Bayülgen’in bahsettiği şeyler hakkında şeyler okumuş bir insan için de; dediklerinin, yaptıklarının ve mimiklerinin pek bir anlamı kalmıyor. Yani “fog the system” edaları ile gezen birisinin haftada üç gün program yapma çabası, eleştirdiği popüler kültür içerisinde onu besleyen yegane figürlerden birisi olması biraz okuyan bilen birisi için yavan gelmektedir. Örneğin Disko Kralı ziyaretinden sonra Okan Bayülgen’in danışmanını aratıp “ inci’ye dava açacağız” dedirtmesinin akabinde, “ ben sözlüklere dava açmam” demesinin bizim açımızdan tutarsızlık ve geri adım atmak dışında başkaca bir çözümlemesi yok. Sonuç olarak Okan Bayülgen‘ in sözde “fog the system” tavırları, olgunluğa erişememiş hezeyanları ve çoktan tükenmiş bir araç olan televizyon ile kurduğu obsesif ilişki, genel olarak bir kesim için rahatsız edici boyutlarda. Bu bağlamda denebilir ki hem Ekşi Sözlük ve hem de Okan Bayülgen ayrı ayrı yerlerde yayın yapan ve dediklerinin aksini uygulayan kişi ve kurumlar olarak bazı şeyleri gören bizler için ortak bir nokta teşkil diyorlar, popülizm mağduru ve farkındalığı düşük bu iki mecra da bizim varoluşumuz ile orantılı olarak bizim tam karşımızda duran hedeflerdir. Twitter olayı, popüler bir siteye yapılan beynelmilel sonuçlar doğurmuş oldukça eğlenceli bir kaos anıdır. Ses getirmiş üç ziyaret için de diyebilirim ki, steril yaşamlarına alışmış, popüler kültür figürlerinin olmadıkları şeyler gibi davranmalarına verilmiş güzel bir hediyedir bu ziyaretler.