1. 1.
    -1
    evet beyler, gizli saklı hiç bir şey kalmayacak, her şeyi anlatıyorum. içecekleri çerezleri hazırlayın ve dinleyin. hikayelerimin doğruluğu konusunda referansım sağlam binler. o yüzden yalan malan falan böyle şeylerle gelmeyin dıbına koyayım. ilk anlattığım hikayede adı geçen kişi/kişilerin rahatsız oldukları gerekçesiyle başlık silinmiştir. ama burada tek bir kahraman var o da benim amk o yüzden rahat yazıyorum.
    ···
  2. 2.
    +1 -1
    bu hikaye, bir gasp+darp edilme ve yine minik bir aşk hikayesi barındırmaktadır. iki hikaye de birbiriyle bağlantılı olmakla beraber, gasp+darp edilme hikayesinin içinde, liselileri ve dedeleri rahatsız edecek türden sahneler mevcuttur, uyarmadı demeyin. başlıyorum binler hazır mısınız?
    ···
  3. 3.
    -1
    sene 2003, soğuk bir gün, ama mevsim aslında nisan-mayıs gibi, tam hatırlamıyorum ama bahar yani. ankaradayız binler. ben lise 2 ye gidiyorum o zamanlar. sıhhıye de mat-fen dersanesinde kayıtlıyım. bilenler bilir, sıhhıye, hemen hemen her pazar yapılan eylemleriyle ünlüdür. bir pazar memurlar, öbür pazar işçiler, hakkımızda hakkımız diye bağırır çağırırlar. ama o dıbına koduklarım hiç bilmezlerki, onlar eylem yaparken, sıhhıyenin tenhalaşan arka sokaklarında ne trajediler yaşanır, ne hayatlar söner, ne babayiğitler devrilir. onlar orada hakları için mücadele ederken, sıhhıyenin arka sokaklarında bazıları yaşam mücadelesi vermeye çalışır. neyse binler bundan önce minik aşk hikayemize başlayalım.
    ···
  4. 4.
    0
    merveydi adı, gerçekten sevmiştim, hatta çok sevmiştim, esmer bir teni vardı, uzun boylu, hafif böyle çok hafif kilolu, yok lan yani boyuna göre normal aslında o kadar kilo, evet kısa değil, uzun sayılabilecek bir boyu vardı, işte böyle bır kızd merve. aynı okulda değildik merveyle, dersanede tanışmıştık. daha doğrusu tanıştırılmıştık. hala daha en yakın arkadaşım olan, çağkan ın sınıfındaydı merve. çağkan bana sürekli, merve de merve, merve de merve diye diye beynimi giberdi. sen çıkmazsan ben çıkacam, merve de merve... tamam lan dedim, tanıştır. tanıştık, bir teklif ettim olmadı, iki teklif olmadı, çağkan benim yerime etti olmadı, başkaları girdi araya yine olmadı... hay dıbına koyayım tamam dedim vazgeçiyorum olmayacak bu iş diyordum ki...
    ···
  5. 5.
    0
    oldu dıbına koyayım, nasıl oldu bilmiyorum ama, oldu işte... merveyle çıkıyordum artık. kimse tutamazdı beni. en kıralı bendim bu hayatta. en büyük bendim, en yakışıklı, en akıllı kim tutardı beni lan? kimse tutamazdı... yannanımı tutamazdı. öyle bir tuttularki, bırakmadılar dıbına koyayım. neyse durun az sabredin geliyorum o konuya. neyse efenim, merveyle olan ilişkimiz, çok rutin bir şekilde ilerliyordu. dersane günlerinden dersane günlerine görüşüyorduk. hafta sonları falan çıktığımızı hatırlamıyorum. zaten çokta uzun sürmemişti dıbına koyayım. dersane çıkışı onu kendi minibus durağına bırakıp, metroyla evime dönüyordum. ki bir çok zaman, yine o zamanlar yakın arkadaşım olup şu aralar aramın bozuk olduğunu düşündüğüm kaan adlı arkadaşım hep yanımda olurdu. eve beraber dönerdik metroyla. güzel günlerdi dıbına koyayım, ama her güzel olan şey gibi, bu günlerde çok uzun sürmedi...
    ···
  6. 6.
    0
    başta dediğim gibi, soğuk bir ankara baharının, pazar günüydü. evden paltom olmadan dışarı çıkmaya zütümün yemeyeceği kadar soğuktu yani. o gün sadece bir deneme sınavımız vardı. sınavdan çıkıp arkadaşlarla ve merveyle takılmayı düşünüyordum. dersaneye gitmek üzere metroya bindim, ancak şansımı gibeyim ki tabiki sıhhiye de yine bir eylem vardı, o yzden sıhhiye durağı kapalıydı. küfrede ede kızılayda inip, dersaneye doğru yola koyuldum. sıhhıyeye yaklaştıkça sokaklar ıssızlaşmıştı. uzaktan uzaktan, "bilmem ne hakkımız engellenemeeez" tarzında klagib eylem baarışları falan geliyordu. sokaklar boş, hava soğuk, hatta hafif bir sis var, tırstım dıbına koyayım. neyse ben yine de yürüyorum sınava yetişçem dıbına koyayım, tam o sırada...
    ···
  7. 7.
    0
    sıhhıye ye girişi çıkışı kapayan bir polis barikatıyla karşılaştım. polis geçmemin yasak olduğunu söylüyordu bana. en yavşak ses tonumla, dersanem olduğunu ve sınava yetişmek zorunda olduğunu söyleyince izin verdi tabi polis abi. neyse şen şakrak bir şekilde dersanaye yürüdüm, sınavıma girdim, öyle bir baydım ki sınavda anlatamam, 3 saat öss denemesi ama kolum gibi dıbına koyayım, çöz çöz bitmez yani... lan dedim kim yapacak o kadar soruyu, zaten lise 2 yim dıbına koyayım, bi tak olacağı falan da yok, eeh dedim verdim kağıdı çıktım. galiba en fazla bi 20 dakika falan kalmışımdır sınavda. neyse dışarı çıktım, hava hala soğuktu tabi, sis daha da bastırmıştı sanki, dersaneye girsem, şimdi bissürü hocası rehberlikçisi başımda üşüşecek niye çıktın falan. dışarda beklesem 3 saat dıbına koyayım takum donar. bi kafeye gitsem, 3 saat ne tak yiyecem... giberler dedim ben eve dönüyorum dıbına koyayım...
    ···
  8. 8.
    0
    tabi sıhhıye metro durağı kapalı, kızılaya yürümem gerekiyo, polis barikatının olduğu ana caddedende geçmek istemiyorum dıbına koyayım, polis taşşak mı geçiyon lan benle diyecek falan diye, yine bilenler bilir, izmir caddesinin ordaki yoldan kızılay a yürümeye karar verdim. tabi caddeye bütün giriş çıkışlar tutulmuş olduğu için, hiç kimse yok etrafta. ne bir araba ne bi seyyar satıcı, ne bir yaya, sokak köpeği bile yok anasını satayım. ben mal mal yoluma devam ediyorum, ama dersaneye bir 5 dklık yürüme mesafesindeyim. orada ki caddeden karşıya geçicem, trafik lambasının dibine geldim, tabi araba maraba yok, rahat rahat karşıya geçicem anasını satayım dedim ki...
    ···
  9. 9.
    0
    koluma böyle abartmıyorum boyumun yarısı kadar, ama baya kilolu, kaslı maslı bi eleman yapıştı. giyimi gayet düzgündü. spor kıyafetleri vardı ama bildiğin güzel giyinmişti dıbına koyayım adam. o yüzden fazla şüphelenmedim. ya tırstım tabi ama, dedim heralde başka bir şeydir. benim kafamdan bunlar geçerken, adam bana "sen minako musun?" dedi? yani adımı bilmişti anlıcanız. vay anasını nerden tanıyo bu beni dedim, ağzımdan istemsiz bir şekilde de olsa "evet abi" çıktı. adam hiç beklemeden "sen sizin lisede pınar a asılıyomuşsun" dedi. haydaa, adam bildiğin tutturuyor. yani asılma kısmını değil ama, sınıfta hakikaten pınar var, bir yanlış anlaşılma var falan diye düşünüyorum. "yok abi olur mu öyle şey pınarla ben çok yakın arkadaşım" dedim. artık iyice emindim, bu adamdan bana bir kötülük gelmeyecekti. ama o günden sonra hiç bir şeye emin olamadım beyler...
    ···
  10. 10.
    0
    "yok yok dedi, sizi beraber görmüşler, asılıyormuşsun kıza, bize yamuk olmaz" dedi adam, ses tonu hep sabitti, sinirlenmiyordu, sesi incelmiyordu ama kalınlaşmıyordu da. ben biraz daha tırstıktan sonra, hala adamın üzerine başına bakıyorum içimi rahatlatıyorum, "yok abi dedim, ben pınarla hiç bi yere gitmedim etmedim, senin bu pınar esmer hafif kilolu bi kız mı?" dedim. "evet o işte" dedi adam, hep beraber görüyolarmış sizi adam ol aklını alırım tarzında bişeyler söyledi o sırada. vay dıbına koyayım, nasıl bi taka battın minako falan diye içimden geçiriyorum, o sırada aklıma dank etti, bu adam pınarı kesin merveyle karıştırıyordu, esmer hafif kilolu falan. "abi dedim, benim sevgilim var adı merve, sen onla karıştırıyosun kesin al bak bu da fotoğrafı dedim." ve mal gibi adama fotoğrafı gösterdim. adam fotoğrafa bakmadı bile, "yok yok, sen gel pınarın abisinin şurada emlakçısı var, seni onunla bi yüzleştireyim, yanlış anlaşılma varsa orada çıkar" dedi. işte adam bunu deyince, dedim ki kendime, minako oğlum, galiba hayat bu kadarmış...
    ···
  11. 11.
    0
    binler, burada eğlenin diye yazmıyorum, liselilere ders olsun dıbına koyayım, nasıl tongaya düşürüp kestane çiziyolar anlatıyorum işte. bu adam sıhhıyede ünlüymüş dıbına koyayım, oğlancı kemal diyolarmış, bana kimse bu olaydan sonra erkek gözüyle bakmadı dıbını gibiyim, başka gençler yanmasın, ondan anlatıyorum... sıkıldıysan gibtir git dıbına koyım.
    ···
  12. 12.
    0
    neyse adam bana böyle deyince, işin renginin değiştiğini anladım tabi, dedim minako hemen topukla yoksa bu senin son günün, "ben gelmem emlakçıya faleeeeaaa" derken, adam kaç milisaniyede yaptı o hareketi bilmiyorum ama, kelebeği çıkarıp, sallayarak açıp, karnıma baya bi sokması bi oldu. bildiğin soktu dıbına koyayım, o elastik kısmın en son kısmına geldi bıçak, biraz itelese girecek, ki zaten girmiş biraz, sonradan gördüm dıbına koyayım. neyse, bundan sonra konuşmaları yazmama gerek yok heralde, elimiz mahkum, karnımda bıçak, bildiğin acıyor, bi hareket yapsam, öldük gittik, tamam dedim gidelim anasını satayım. tabi emlakçı falan hikaye, hemen orada bir iş hanı var, onun önünde durdu beni içeri itti, bir kere daha kaçmaya çalıştım, işte o sırada bıçak kesti gibi oldu, acıdan geberiyorum, vazgeçtim. girdim içeri...
    ···
  13. 13.
    0
    kapı açılıp içeri girince, ağlamaya başladım. nasıl ağladığımı tahmin edersiniz, öyle böyle değil, bildiğin ağlıyorum, bıçak karnımda, hıçkırıyorum batıyor, acıyor daha bi ağlıyorum, ağlamaktan katılacam anasını satayım. öyle bir ruh hali olamaz, anlatmakla anlatılmaz, ancak ölüme o kadar yakın olduğunuzda öyle ağlayabilirsiniz. göz yaşında etrafı göremiyorum dıbına koyayım, öyle ağlıyorum. abi diyorum her şeyimi al, telefonumu al, cüzdanımı paramı, paltomu aldiyorum. zütünü yiyim öldürme beni. adam biraz yumuşa gibi oldu o anda. teefonumu istedi. verdim heyecanla, aldı yere attı, aptal minako, dıbına koyayım tek kurtulma şansını verdin adamın eline, telefon bi işe yaramıyo artık dedi adam, paran var mı dedi, bütün paramı cüzdanımı verdim adama, cüzdanı geri verdi, lazım olacak ceset belirlemede sana falan dedi... beni tahmin tabi orada, lan nasıl ağlıyorum, söze bak dıbına koyayım, lazım olacakmış ceset belirlemede, lan nasıl ağlanmaz... abi diyorum soy beni kıyafetleri al, hepsini al, çırılçıplak soy ama öldürme nolursun. yok diyor adam. off off...
    ···
  14. 14.
    0
    neyse adam asansörü çağırdı, dıbına koyayım, kapılara bakıyorum, bir kişi mi açmaz kapıyı, biri mi girmez içeri, dıbınıza koyayım sizin orrospu çocukları sizinde çocuklarınız böyle gebersin diyorum. adam asansörün kapısın açtı gir dedi, ben artık dünyada değilim o anda, başka bir yerdeyim, girdim, ne derse yapıcam, domal dese soyun dese yapıcaz dıbına koyayım elimiz mahkum, uzaktan sesler geliyor, nnınını hakkımız engellenemez... dıbınıza koyayım sizin, sizin yüzünüzden geberecem burada. son kata çıkıyoruz asansörle, bıçak hala karnımda, yarısı girmiş gibi geliyor bana, yarım merdiven daha çıkıp çatıya çıkıyoruz, dandik kapısını açınca, bissürü güvercin karga uçuşuyor sağa sola. taşak gibi kokuyor içersi. tam o sırada, aldın mı kokuyu diyor adam, ölü kokusu bu, ölüler böyle kokar. dua ette çabuk bulsunlar cesedini diyor. ben artık ağlamıyorum, şoktayım, adam çekip vursa istiyorum, en çok korktuğum şey boğazımı kesmesi. o sıra boğazı kesilen rus asker videosu moda, herkes onu izliyor. boğazımı kesme abi diyorum, gülüyo adam, nasıl öldürcem lan başka diyor...
    ···
  15. 15.
    +1
    ne bileyim anasını satayım, ölmeyi düşünüyorum sadece, belki acımıyordur hiç diyorum, adam beni duvara dayıyor o sırada, çekiyor bıçağı karnımdan, adamın korkacak bir şeyi yok zaten, ruh gibyim istesemde bir şey yapamam. neyse öne paltomu kesmeye başlıyor, boydan boya kegibler atıyor paltoya, ama derin atıyor haa, arada hissediyorum bıçağı, o sırada yine ağlamaya başlıyorum, adam gülüyor, pozisyon değiştirince kendine geldi diye düşündü heralde amın oğlu, daha da hırslı kesmeye başlıyor, palto bitiyor pantolona geçiyor, cart cart, kesiyor, ben yine ağlamaktan katılıyorum, abi diyorum yapma, nolursun yapma, naptım ben, yok diyor adam öleceksin sen, çok adam öldürdüm ben diyor, hiç biri senin gibi ağlamıyodu az erkek ol diyor, gibtirsin gitsin dıbına koyayım, çok gülüyorum o dizilere filmlere, adamın başına tabanca dayıyolar, adam çek tetiği falan diyo. amcıklar öyle değil işte, kim olursa olsun ağlar dıbına koyayım, allah olsa ağlar allah olsa...
    ···
  16. 16.
    0
    sonra tükürme seansı başlıyor, abartmıyorum, adam 1 saat tükürmüştür yüzüme, her yerimden göz yaşımla karışık adamın balgamı akıyor, boynum, yüzüm, gözüm, kulaklarım, öeeh dıbına koyayım yeter, nasıl bir rezervin var dıbına koyayım, su aygırında yoktur o kadar su rezervi, tükürdükçe tükürüyor, katıda çıkıyor yani adamın tükürüğü, balçık gibi oluyor yüzüm dıbına koyayım, elimle silmeye kalkınca vuruyo hemen, yüzümde yer kalmayınca montuma tükürüyor adam. dediğim gibi abartısız 1 saat tükürmüştür. tabi bana 3 gün gibi geliyor, ama hakikaten çok uzundu. ağlamam yine geçiyor, adam bana içtiği hapları falan gösteriyor, al iç bi tane acın hafifler diyor, saf gibi abi gercekteaa mi derken yine başlıyorum ağlamaya, dıbına koyayım, kendi içiyor sonra hapı, ve indirici darbeyi vuruyor...
    ···
  17. 17.
    0
    lan binler her seferinde o dıbına kodumun keli çıkıo ben napıyım, bunu bile icinci yazısım su anda.
    ···
  18. 18.
    0
    önce worde mi yazsam napsam =)
    ···
  19. 19.
    0
    neyse binler devam, indirici darbe dedik, evet, bunu öyle aranızda herkes kolay kolay kaldıramaz, adam kelebekle bir iki hareket yaptıktan sonra dayıyor bıçağı boğazıma. hani klagibtir son duanı et, şehadet getir falan derler yine dizilerde filmlerde, yok bunda o da yok, dayıyor kelebeği, anam şimdi yine ağladım bak, lan o anda halimi görseniz hakikaten gülersiniz de, yani ben bile gülerim, abi yapma diyorum, dur yapma, yapma nolur yapma, konuşamıyorumda dıbına koyım boğazımda bıçak, sesim ağlamaktan bi farklı çıkıyo, kaç kere yapma dedim bilmiyorum, gülüyo adam, ağbi diyorum nolur ağbi, yaşamak istiyorum ağbi, saçmalıyorum o anda, ağbi diyorum iyi bi insanım ben, çok iyi bi insan olcam falan diyorum. adam mavi ekran vermiştir kesin. ağbi diyorum fidye verelim sana, öldürme beni diyorum, daha neler neler hatırlamıyorum şimdi... ölüyosun lan ölüyosun, kafam kesilecek dıbına koyayım, başıma en son gelmesini istediğim şey, kaderde bu da varmış diyorum, adam başlıyor bıçağı boğazımda gezdirmeye, bir sağa bir sola, bazen batırıyo, esnediği son yere kadar batırıyo, o kemik kısmına gelince acıyor falan, off off...
    ···
  20. 20.
    0
    ya binler şu anda siz bu hikayeyi yazıyo olsanız emin olun akıl makıl kalmaz dur ctrl+c yapıyım falan diye, emin olun öyle bi halde yazıyom şu anda.
    ···