bunalım sebebim

vicdan azabından kurtulmanın
tek yolu
marissaya olan bitine anlatmaktı
fakat bu dönüşü olmayan şekilde
onu kaybetmek demek olacaktı benim için.
geleceğe dair yaptığımız onlarca planın
yıkılması demek olacaktı.
o an sonsuza dek geçerli olucak
bir seçim yapmam gerekiyordu.
vicdan azabıyla yaşamayı seçtim.
onsuz yaşamaktansa
vicdan azabıyla yaşamayı seçtim.

o gün elimden geldiğince neşeli görünmeye
içimdeki acıları dışarı yansıtmamaya çalıştım
kendi yediğim takun acısını
tek başıma çekiyordum.
bilerek isteyerek yaptığım şeyin
acısını çekiyordum.
sonunun acı olduğunu bildiğim yolun
sonundaydım işte...

marissayla vakit geçirdikçe
sahte mutluluğum
gerçeğe dönüştü
zaman geldi gerçekten eğlendim
öykü gerçekten aklımdan çıktı
o günü öyle bitirdik
marissayı evine bıraktım.
gün içinde ki öpüşmelerimiz içinde
en çok vicdan azabı çektiğim
vedalaşırken ki oldu
dolu dolu öptü beni
karşılık veremedim onun gibi

marissanın benden uzağa attığı her adımda
biraz daha yükseldi içimdeki vicdan azabının seviyesi
eve gittim direk yatağa geçip yattım.
bundan sonra ki günler de
ömerlerle ve diğer binlerle olan
takılmalarım harcinde
önemli birşey olmadığı için direk
olarak marissanın ailesiyle geçireceğim
güne atlıyorum

belçikaya geziye 16 gün kala

sabah kalktım
o vakitlerde heyecan sıfır
telefona baktım
-akşam üstü 7 gibi bekliyoruz seni yazmış marissa
dünde atmıştı aynı mesajı.
tekrar
-tamam orda olacağım yazdım gönderdim

rezervuar

daha @60tayım ama marissa pis gibilirmiş ya

up up okuyun lan binler

adam marissa dedikçe ben 31 çekiyorum amk :D

rezerve 121de kaldım

amlı arama .avi

saatler yaklaştıkça
heyecan seviyesinde hızlı bir artış
sigara üstüne sigara yakıldı
rahatlamak için cep vodkasından yudumlar aldındı.
akşama marissamın evine
zütürülecek pahalı şarap alındı
duş alındı.
babanın
pahalı parfümler sıkıldı
hazırlığım tamamdı.
taksi çağırdım.
adresi söyledim
-acele etmeden dolana dolana gitmesini söyledim.

marissanın suratına ne boşalırdım ya

marissa bırak sen bu küçük pipiyiiii gel koca damarlı yarraaamaaaa

http://fizy.com/#s/1ahyrh bu şarkıyı dinlemenizi tavsiye ediyorum okurken bu partı

saat 7 ye 10 kala marissanın kapısındaydım
bi kaç volta attım kapıda
sigara yaktım
bitti yenisini yaktım
geçen her dakikada saatimi
geri alasım geldi
artık vakit gelmişti
rotamız belliydi
içimden
-yürü aslanım dedim
bu sefer mesaj atmadım geldim diye
zillerini çaldım
ilk defa çalıyordum o zili
yanlış hatırlamıyorsam son defa
heyecan son seviyelerde tabi
kapı açıldı merdivenleri
çıkarken geri mi dönsem acaba diye
düşünmedim desem yalan olur.
apartman kapısına gelindi.
kapıda marissa
-hoşgeldin dedi (türkçe olarak)
anne ve babasının bizi göremiyeceği bir nokta da olduğumuz için
bir öpücük kondurdu hızlıca
-hoşbulduk dedim
son derece modern döşenmiş evlerine girdim
ayakkabımı çıkarttım
onlarda çıkartıyordu.
şarabı elimden aldı marissa
içeri girince
annesi de geldi yanıma
hoşgeldin tarzı birşeyler söyledi
sırada en zor adam kalmıştı
marissanın babası.

okursam hepiniz gibinlan

rezerved

reserved

o zamanlar babam
sadece ingilizcenin
yeterli olmadığına
zorlada olsa ikna etmişti beni
gittiğimiz şehirlerde özel derslerle
çok az da olsa italyanca öğrenmemi sağlamıştı
maça 1-0 önde çıkacaktım.
adamın ana dilini ve kültürünü az da olsa biliyorum.
salonda oturuyordu babası
bana göre kabalıktı oturarak yanına gelmemi beklemesi
bizde olsa ailecek kapıda hoşgeldiniz deriz misafire
ama adamın kızının sevgilisiyim sonuçta
hemen boynuma atlayıp
-hoşgeldin oğlum dicek hali yok diye düşündüm.
az da olsa hak verdim.

@679

cevap vermiim vermiim diyorum da
arkadaşım burası arkadaşlık sitesi değil
marissa filan yok burda
kendine gel