1. Gün

Hayatımda ilk kez 31 çekmeden uykuya daldım. Uyumak çok uzun sürdü. Çekmemek için kendimi zor tuttum ama 2-3 saat sonra uyumayı başardım. Sabah 9'da kalktım 31 çekmeden uyumanın gururuyla bi güzel kahvaltımı ettim. Sonra babamın kitaplığından eski bir kitap aldım çok ünlü güzel bi kitap değildi yinede kitabın adını vereyim Refik Halid Karay'ın Anahtar kitabı beyler saat 9:30dan 13:10'a kadar 90 küsür sayfa okudum. Uzun süre kitap okumayınca okuma hızımın yavaşladığını farkettim. 13:10'a doğru sıkılıp bjk-gençler maçının maç yorumlarına ve dünkü bursa fener maçının özetine baktım. Bursa kuponum yine yatmıştı. Aklım hep beşiktaş gençler maçının oranlarındaydı acaba 2,5 üstün oranı kaçtı kesin 2,5 üst biter diye geçirdim içimden ve neredeyse bilgisayarı açıp kupon yapacaktım ama son anda vazgeçtim. Açıkçası kendimi engellemek zor olmadı.

Öğle yemeğimi güzelce ısıtıp yedim. Sonra kitap okumaya yeniden çıktım ama içimden okumak gelmedi telefona baktım biraz oyun moyun oynadım. Sonra kalktım ayağa bi tipimi süzdüm. Saç sakal baya karışmıştı artık kişisel hijyene önem verme zamanım gelmişti. Tırnaklarımı ve sakalımı kestim ve berbere gittim. Berber yolunda aklımdan; ulan batıya özencez avrupalı olacaz diye mal mal saçımı uzatıyorum bildiğin iyice justin bieber'ın kürt versiyonuna dönüştüğüm diye içimden geçirdim. Yakışıklı olmuyodum saçı uzatınca ama yine marjinal olcam diye saçma saçma uzatıyodum. Artık bağlıcak forma gelmişti ama radikal bi kararla saçımı kısa kestirmeye karar verdim yan tarafları makineyle aldırdım üstü de tarayacak kadar saç kalana kadar kestirttim.

Berbere çok gitmediğimden bizim oranın berberiyle pek muhabettim yok. Ama sevecen adamdır. Küçük çocuğu etrafta dolanırken bana bu devirde çocuk olucan dedi eski çocukluk anılarını anlattı. Ben de ona katılıp sohbet etmek istedim ama 2 cümleyi bir araya getiremedim. Konuşamasam da dinleme konusunda çok başarılıydım. Eskiden istemsizce gözlerimi kısar insanları küçümsercesine yüzümü buruşturarak onları dinlerdim. Bu seferde gözlerimi iyice açtım ve beceriksizce gülümsedim.

17:00 gibi evdeydim biraz saçımın şekline şemaline baktım sonra tvyi açtım film falan varsa izlerim dedim tvde birşey bulamadım yine ligtvde maç yorumlarına falan baktım.

Saat 18:00 gösterirken şu an yazmakta olduğum yazının bir kısmını yazdım bir kısmına da gece devam ederim diye bıraktım. Sonra inciye bi bakayım dedim. incide dolaştım da dolaştım... En sonunda hazin son karşıma çıktı çıplak bi fotoğraf... Unuttum 31 orucunu falan gittim hunharca asıldım. Ama doğrusu bu 31 orucu işini çok önemsemiyo gibiyim çünkü çektikten sonra ne pişman oldum ne bişey artık daha dikkatli olup kendimi ferregrafik içerikten uzak tutucam.

Çektikten sonra yemek saatine kadar kitap okurum sonra maçı izleyip yazıyı paylaşırım diye düşündüm. 18:30 gibi kitap okumaya başlamıştım ki annem gelip yarın anneannemleri ziyarete şehir dışına çıkçağımızı söyledi. Evet beyler annemle yaşıyorum ve 3 kardeşim var bu arada. Neyse herşeyi zamanla anlatırım çok özele girmicem bugün ilk gün sonuçta ve yeterince detaylı anlattım günümü artık zamanla yaptıklarımı daha basitçe anlatıp ailemi, hayatımı ve sosyal yaşamımı anlatıcam. Ne gibi olaylarla karşılaştığıma değincem.

Neyse devam edeyim zaten neredeyse bitmek üzere. Beşiktaş maçının 2,5 alt bitmesiyle kupon yapmadığım için pişman olmadım. Artık şu 31 işine hakim olmam lazım yarın görüşmek dileğiyle...