Arkadaşımı işyerinde ziyarete gitmiştim. Eşi ve kızı da dükkandaydı onları da görmüş oldum. Müşterisi vardı dükkanda fazla durmak istemedim hem çıkıyım bişiler atıştıriyım dedim. Dükkanın yakınlarında bi dönercide pilavüstü döner yiyip kola içtim. Üstüne de çayla sigara yaptım çocuğa da dönerken marketten çikolata aldım. Döndüm dükkanda arkadaşımın hâlâ müşterisi vardı. Ben de alt katta takılıyorum. Kızla annesi de orda. Al bak dedim sana ne aldım diyip çukulatayı uzattım. Kapıp kaçtı uyandı falan. Annesi de kızıyor bana aferin yani zaten iyice tombiş oldu çukulata mı veriyorsun falan trip yaptı. Olsun dedim sanki her zaman mı yiyor çocuk diye ben de ona laf soktum. Neyse çıktı bu pasaj içinde başka bi dükkana gitti karılarla dedikodu yapmaya. Ben de telefonu şarja taktım. Sonra kızı geldi yanıma. Ayakkabıları çözülmüş abi sen bağlar mısın dedi. Dedim bağları tabi. Sonra ben böyle mi olsun böyle mi diye sordum iki ayakkabısını da farklı tür bağladım. Böyle olsun dedi. Sonra bana ne dese beğenirsiniz. işte o can alıcı konuşma:
Ben: +
Küçük kız -
- : abi sen dişlerini fırçalamıyor musun?
+ : fırçalıyorum tabi ki her gün fırçalarım. Daha bu sabah fırçaladım. Sen de benim gibi dişlerini hergün en az 3 defa fırçalarsan hiç dişlerin çürümez.
- : ama senin ağzın kuş gibi kokuyor.
+ : haha kuş gibi mi kokuyor?
- : evet bizim evin önünde bi kuş görmüştüm ben kediler parçalayıp öldürmüş onun gibi kokuyor.
+ : ...
- : ...
+ : eveeeeeet iki ayakkabını da istediğin gibi bağladım. Hadi bi koş bakalım rahat koşuluyo mu
*
- : tamam
*
Yerin yedi kat dibine girdim cebimden naneli sakız çıkardım nerdeyse hepsini yutacam amk paketin tamdıbını zütüme sokmak istedim o an.
Bu da böyle bi anımdır.