bugün türkiye deki bir üniversitede yaşanan

akıl dışı bir olayı anlatacam arkadaşlar. ister ibret alın, ister de özet geç bin deyip gülün geçin. böyle bir platformda siyaset dersi verecek halim yok ama en azından bu anlatacağım olay size bazı konular hakkında fikir verecektir. türkiye'deki bir devlet üniversitesinde 2. sınıfta okumaktayım. her ne kadar inek bir öğrenci olmasam da %10'luk burs hakkımın devamlılığını sağlamak ve yüksek bir ortalama ile okulu bitirmek için biraz çabalarım oluyor.

birkaç gün önce vize sınavlarımız başladı. bugün de iletişim etiği isimli dersin sınavı vardı. hocamız derste aman aman denilmeyecek düzeyde bilgiler vererek bu dersi işledi. ardından yaklaşık 100 sayfalık bir nottan ve birkaç makaleden bizi sorumlu tutarak sınav olacağımızı açıkladı. daha önce akademik dilde yazılan makaleleri çözümleme eğitimi almadığımız veya kendi çabalarım yetersiz kaldığı için makalelere tam olarak hakim olamadım fakat müfredatın diğer konularına oldukça iyi bir şekilde çalıştım. öyle ki sabahın erken saatlerinde uyanarak konuları tekrar gözden geçirdim.

sinav vakti 40-50 kişilik nüfusun hakim olduğu sınıfa 2 bayan 2 de erkek hoca geldi. bunlardan erkek olanlar sınıfın arka 4 sırasında oturan öğrenci arkadaşları diğer sınıfa aldılar, bunun sebebiyse sıraların sıkışık olması ve yer açılma ihtiyacıydı. 2 bayan hoca da bizim başımızda sınıf gözetmeni olarak bulunacaklardı. sinav kağitlari dağıtıldı, bu arada üst sınıflardan öğrencilerin çok olması da bu dersin oldukça zorlayıcı bir ders olduğunu gösteriyordu. sinav kağitlarini okuyan herkes kısa bir şaşkınlık yaşadı, çünkü derste adı bile geçmemiş konular, anldıbını bilmediğimiz kavramlar soru olarak sorulmuştu. ayrıca konularımız arasında rtük de vardı, evet bu normaldi fakat soruda rtük yasasının maddesi soruluyordu. yani karşımızdaki soru aşağı yukarı şöyleydi: ' yasanın ... 'ıncı maddesine göre kişilerin özel yaşdıbının ve mahremiyetin korunması bla bla bla' şeklinde. birinci şaşkınlığımı burada yaşadım.

soruyorum size, böyle bir derste bilgiyi ölçen şey yasa maddesi midir? oraya yazılması gereken 4 haneli numarayı yazmak mıdır benim bilgimin ölçütü?

i̇kinci ve en önemli konuya gelelim. sınavda yaşanan bu kısa şok etkisinin ardından bütün sınıf sakinleri kopya çekmeye, deyim yerindeyse sınıfta am üzerinde züt gibmeye başladılar. kağitlar değişiyor, kitap- not açiliyor ve gülüşmeler konuşmalar havada uçuşuyordu. 2 bayan hoca ise hiçbir yaptırımda bulunmadılar ve suskun bir şekilde bütün bu olan bitene müdahale etmeden sadece insanları biraz daha sessiz olmaları konusunda uyardılar.

o an gerçekten elimdeki sınav kağıdını yırtıp bu ortamı terk etmek istedim ama maalesef bunu yapamadım. doğruluğu kesin olmayan cevapların, fısıltıların ve cümlelerin sınav kağıtlarına yazılmasıyla sınav bitti ve sınıf sanki bir meydan muharebesi kazanmışçasına coşku yaşayarak fakülteyi terk ettiler. sınavın başında diğer sınıfa alınan arkadaşlarla görüştüğümde 2 erkek hocanın böyle bir eylemde bulunmadığını ve sınavlarının çok kötü geçtiğini söylediler.

şimdi burada tartışılması gereken o kadar çok şey var ki. bahsettiğim olay bugün, yani 10 nisan 2011 pazar günü türkiye cumhuriyeti'nde varlığını sürdüren bir devlet üniversitesinde yaşandı.

belki o 2 bayan hoca dersin zorluğundan yakınan öğrencilere bir iyilik yapmak istediler, bunu bilmiyorum fakat yaşanan olay gerçekten aklın alacağı gibi değil. samimi söylüyorum eğer ekşi, uludağ, itü gibi sözlük ortamlarında account'ım olsa bu konuyu oraya da taşıyıp uzun uzadıya tartışmak isterdim.

profesör, doçent, yardımcı doçent ünvanları böyle mi ediniliyor demek? herkesi 50 alıp geçeyim mantığında bir öğrenci olarak mı görüyorlar? yoksa üniversiteyi akademik bir kurum olarak değil de, sabah 8, akşam 8 mesai yaptıkları bir iş yeri olarak mı? cevabı siz verin arkadaşlar. bu üniversite hem yaşam enerjimi hem de okuma isteğimi sildi bir çırpıda. önüne büyük hedefler koymuş biri olarak bu tür olaylarla karşılaşmak beni ne kadar üzdü anlatamam. ciddi olmayı sevmeyen bir platformuz, bunun farkındayım fakat birçoğunuz da benim gibi eğitim gören, önünde hedefleri olan ve kendini geleceğe hazırlayan insanlarsınız. o yüzden umarım bu kadar uzun yazmış olmamı da affedersiniz.

özet: gerçekten çok isterdim özet geçebilmek fakat bu mümkün değil. eğer bu ülkedeki eğitim sistemine merakınız varsa, akademik kariyeri olan biriyseniz veya bir üniversite öğrencisiyseniz, eminim bu konu ilginizi çekecektir.