1. 1.
    +1
    anlatma.
    ···
  2. 2.
    +1
    okurum ben anlat sen
    ···
  3. 3.
    +1
    o var olum anlatma hiç forrest gump o
    ···
  4. 4.
    +1
    bi ara bakarım panpa yardır gitsin
    ···
  5. 5.
    +1
    amk gece gece beyin gibme yazıyosan düzgün yaz, olabilirmiş emin değilmiş.
    ···
  6. 6.
    0
    evet binler. banktaki adamın hikayesi. yani banktaki adam. aslında tam onu mu anlatıcam emin değilim, bilmiyorum. öyle diyebiliriz.

    hazırsanız başlıyorum. değilseniz de başlayabilirim.

    peki beyler yazıp gönderiyorum sonra sayfa yüklemediğim için bazen yazdıklarım siliniyor ya, işte bu durum aslında hikayenin şimdiden özeti belki de.
    ···
  7. 7.
    0
    fakat hikayemin burasında, devam etmeden hemen önce, tam da devam etmeden önce, size bir yangın tatbikatının hüznünü anlatmam gerekecek.

    arkadaşlar bakın okula itfaiye gelmişti ve gerçek bir yangın söndürülecekmiş gibi hepimiz bahçedeydik. bilmiyorum anlıyor musunuz. ne kadar anlıyorsunuz? bakın, ilkokullar genellikle dünyanın en saçma yerleridir. burada öğretmen çocukları falan kayırılır. amk öğretmen çocuğu nedir huur çocukları?! hayır yani çok mu prestijli bir iş, çok mu acayip ve saygın, biricik de mi bilmiyoruz, nedir diye sorucak olsan cevap buradaki öğretmenlerin ve öğretmenlerin birbirini ağırlamasından ibaret olur. zira öğretmenin öğretmeni öğretmendir. bilmiyorum bu sondaki göndermeyi anlamadınız bence, hani şıracının şahidi bozacı falan derler, işte oradaki öznelerin hepsini öğretmen yaptım. boza içtiniz mi bilmiyorum, ben bir kere vefa'da içmiştim. leblebi vardı yanında. sıcak, taze leblebi. yer misiniz? olsa yerim.

    beyler itfaiyeciler ve hortumlar, arabalarıyla ve tüpleriyle ama en çok da tüpleriyle gelmişlerdi. içimizden bir şanslı kişi, temsili ateşi söndürmek için yangın tüpünü kullanmayı deneyecekti. beyler inanabiliyor musunuz? bir çocuğun gözünde o kırmızı tüpün nasıl efsunlu görüneceğini hayal edin binirikler. duvara asılı ama dokunulmaması gereken o sihirli alete resmen birimiz parmaklarımızla ve bileklerimizle büktüğümüz ellerimiz ve ellerimizdeki eklemlerimiz, etimiz kemiğimizle, beyler kırmızı yangın tüpü, onu alıp üstelik de o beyaz püskürtüden istediğimiz gibi saçarak beyler, anlıyor musunuz hani o hep duvarlarda duran, üstelik yangın da yokken öyle o kadar yok yere, beyler neredeyse sırf eğlencesine gibi, tahmin edebiliyor musunuz, sonrasında bembeyaz bir gaz bulutu ve beyler siz hiç öncesinde her şeyin olduğu gaz bulutunu kırmızı bir tüpten çıkarmayı hayal etmiş miydiniz? çok heyecanlıydık.

    sonuç olarak itfaiyeci geldiğinde tüm bunların bir tezgahtan ibaret olduğunu anlamamız uzun sürmedi. emektar öğretmenlerimizden o hanımın bu oğlu, tereddüte ve seçim muallaklığına yer bırakılmadan çağırıldı. oğul nefretimizi toplamak istercesine, büyük bir gamsızlık ve neşe ile, oğul adeta kodaman ve arsız parmaklarıyla, oğul umarsız sırıtışıyla, oğul bütün hayallerimizi o gün çaldı. bine yangın tüpünü kullanmasını söylediler. beceriksizce ve yardımla, elbette onun yerinde olsaydık hepimizin gösterebileceği marifetler yerine acemilikle ve hayalini kurduğumuz püskürtülerin çokça uzağında kalarak, bir şeyler yaptı işte bin. öfkeli ve yılgındık.

    hayattaki çoğu şeyi önce ilkokulda öğrendiğimiz bu yüzden doğrudur beyler.
    Tümünü Göster
    ···
  8. 8.
    0
    bakın beyler hikayeyi size kuru kuru verecek değilim. hatta size hikayeyi de verecek değilim. nihayetinde bütün bunlar ben, banktaki adam ve benimle bank arasında olan şeyler. bunlar bizim bankımız. bank demek mahrem demek. öyle değil mi arkadaşlar? değil tabii. banklar parklarımızda, meydanlarımızda ve sokaklarımızda tüm kamunun kullanımına açık olarak yer almakla beraber son derece kamusaldırlar ve hepimizin malıdırlar. onlara zarar vermemeli, üzerine yazıp çizmemeliyiz ki umm. mantıklı bir sebebi yok galiba bunun. çoğu şeyi bize gereksiz yaptırıyorlar. ilkokulda kızılay kolunda olan ezikler vardı. şimdi neden düşündüm ve aklıma onlar geldi, emin değilim. ben kütüphanecilik kolundaki eziklerdendim. yangın kolu falan vardı, yok muydu. yangının kolları, hiç kimsenin yangının bile böyle saçma kolları yoktur.

    ne diyordum ya? arkadaşlar ben nuri.
    ···
  9. 9.
    0
    bu arada adım nuri. nuri adındayım ben. nuri adında bir insan. insanlardan bir nuri. kulağa başka isimler gibi gelmiyor. belki gelir, ehemmiyeti yok.
    ···
  10. 10.
    0
    dediğim gibi beni diğer insanlardan hemen ayırt edebilirsiniz. hiçbir şey yapmıyorsam bile mutlaka olağan bir şeylerimi görüp sinir olursunuz. saçıma gözünüz takılır, üstümdeki giysi tuhaf duruyordur, ayakkabılarım sinir bozucu bir yeniliktedir, ayakkabılarım sinir bozucu bir eskiliktedir, yüz ifademden nefret edersiniz çünkü çok yapmacık gelir, yüz ifademden nefret edersiniz çünkü hatırlamak istemeyeceğiniz duygularınıza benzeyecek kadar samimi gelir. beni nerede görseniz tanırsınız çünkü mutlaka yanınıza gelip bir şeyler söylerim.

    banktaki adam. tanışmamıza vesile olan ilk adımı hangimizin attığından emin değilim. bankta oturuyordum. geldi yanıma oturdu. emin değilim beni tanıyıp mı yanıma geldi, yani size anlattığım gibi, sizin de tanıyabileceğiniz gibi, anlayıp ve sevmeyip ve sevip de mi geldi yoksa hiç bilmeden oturmuştu da ben mi kendimi tanıttım. emin değilim. ben yanıma gelip oturmasının rastlantı olmadığını düşündüm. beni görüp tanıdığını, benden hoşlanmadığını ve benden hoşlandığını, konuşmayı pek istemediğini, sanki biraz konuşmak istediğini, havaların da güzel olduğunu düşündüm. bluzumun boyundan bağlanan iplerini şöyle bir görünce her şeyi anladı sandım. emin değilim o gün eski spor ayakkabılarımı mı giymiştim, parmak arası terliklerimi mi, emin değilim. geldi, oturdu, çok da bana bakmadı. baktı mı yoksa. bir an sürdü ve sürmedi, ben tütün sarıyordum. ona da isteyip istemediğini mi sordum, başka bir şey mi, kızacaksınız ama bundan da emin değilim. bir aralık kalktığımı hatırlıyorum, bankın birkaç adım ötesindeki çöp kutusuna doğru gittim. izmarit mi atıyordum, başka bir şey mi... bilirsiniz işte. artık biliyorsunuz. tanıştığınıza memnun olun. emin değil misiniz?
    ···
  11. 11.
    0
    http://inci.sozlukspot.co...ardim-edin-su-kardesinize
    ···
  12. 12.
    0
    bakın binirişkolar ben öyle kendi halinde, efendime söyleyeyim etliye sütlüye karışmayan, sessiz, sakin.. biri değilim. beni nerde görseniz tanırsınız. ne çok konuşuyorum, susmak bilmiyorum ve karışmadığım tak hemen hemen yoktur. işte banktaki adamla da bu yüzden tanıştık. aslında ilk günkü tanışmamız, son günkü görüşmemizin de özetiymiş. sakin olun anlatıcam.
    ···
  13. 13.
    0
    http://inci.sozlukspot.co...ardim-edin-su-kardesinize
    ···
  14. 14.
    0
    acayip uyku bastırdı. sorry.
    ···