bugün hissettiklerim

beyin amcıklamasına uğradığım dakikalar

- - başta herşey güzeldi, param ve sigaram vardı hava gayet sıcaktı daha 2 saat olmamıştır şuan donuma kadar ıslak bir vaziyette yazıyorum, sigara içmek için yerimden doğruldum başım ağrıyordu günün o itici havası pasifleştiren bir rüzgar aklımı alıyordu.

- - - o yorgun ve bitkin vücudumu sandalyeden kaldırdım ve yürümeye başladım, cebimden bir tek çıkardım birden o dıbınakodumun bulutları tepeme dikildi yağmur yağacak ne güzel dememle birlikte aklımdan geçen o tek düşünce yaz yağmuru geliyor olmasıydı. hafif bir mutluluk içimi sardı

- - - - hayır ben nereden bileyim dolu yağacağını, sigaramı çoktan ateşlemiş püfür püfür çekiyordum, yağmur söndürür diye düşünmedim bile hafif başlar demiştim bir anda oldu. sert buz parçaları yağmaya başladı girecek yer bulamadım hızlı adımlar atarken o gibtiğimin buzu kafama isabet etti, o nasıl bir darbeydi

kahve yapıyorum binler doldurup geliyorum

up up up up

up up up up

reserved

Devam edeceğim
- -

reserved

hikayeye devam edeceğim beyler

delikanlı diyebileceğim az kızlardan biridir. iyi biridir açıkcası, hikayeme birden konuk olduğuna göre anlayın önemli birisi. ne diyorum beyler ben işim gücüm mü yok bunları yazıyorum giblemeseniz bile yazıyorum amk

sigara içmeme hep kızmıştır. fakat sert bir yaptırım yaptığını bugüne kadar görmedim, o öyle düşünmese bile farklı bir arkadaşlığımız vardır. ya da farklı bir arkadaşımdır, en azından benim gözümde benim aklım ve düşüncelerimde tanıdığım bütün kızlardan daha özeldir o. anneme benzer. yaşıtlarına göre olgun tavırları yürüyüşü gülüşü ve ilgilendiği sosyal ve siyasi konular. işte o benim hoşlandığım kızdı. ne kadar hoşlandığımı belli etsem bile o beni fazla gibine takmazdı aslında, gibi de yoktu açıkcası

birden savaş yerinin ortasına beşinci boyuttaki gibi bir sis çöktü aman tanrım bu o güzel kızdı.
özgür ve hür iradesiyle, o tatlı bakışları ve ipek gibi saçlarıyla o benim hoşlandığım kızdı, yanıma uçarak geldi beni koruma çemberine aldı. beyin gücü ile herşeyi havaya uçurdu niye uçurdun dediğim zaman artistlik olsun demesi bile çok etkileyiciydi

dakikalar süren top yağmuru sonunda bitmişti, alman tankı infilak olmuştu. kanyondan yukarı gelen sovyet askerleri alman birliğine doğru ilerliyordu o süpergüç benim tarafımdaydı. bir yahudi olarak ne yapacağımı bilemedim düşündüğüm zaman aslında mantıklı düşündüğüm zaman almanların ininin tam ortasında olduğumu anladım, bu taşak kokulu yer yapılan işkenceler sonucu ölen sivillerin mezarıydı. uçuşan ve et yemekten parmak kadar büyümüş o parazit sinekler kulaklarıma konuyordu.

almanların o haykırışları beni korkutmaya başlamıştı. kiliseye sebeninin ne olduğunu bilmediğim bir sebepten dolayı girmiyorlardı ve bodrumdan gelen o pis koku dikkatimi çekmeye başlamıştı.
bir saniye bir saniye. bu koku kan kokusu gibiydi. çürümüş insanları görmeye başladım korktuğumdan ötürü dikkat edememiştim aman tanrım gözleri lav silahı sebebiyle yanmış bir , bir, nasıl desem o ceset. cesedin üzerindeydim ortaya çıkan bağırsakları pantolonuma bulaşmıştı

kanyonun aşağısından sovyetlere bağlı büyük bir müfreze ve saydığıma göre 10 adet t-34 tankı geliyordu, ppsh-41 askerlerini görmem ile içimi amansız bir umut sardı, kiliseden çıkmak mümkün değildi. açıkcası bir tane daha sigara yaktım
açıkcası askeri eğitim harici tüfeği kaldırıp tetiği çekme gibi bir çalışmam olmamıştı, çatışmalarda hep arkada kalırdım cepheden son çıkan bendim. savaş eğlenceliydi fakat yüzbaşının o düdüğü öttürmesi kalbimin duracak gibi olmasına sebep oluyordu. sovyetler havağan topları ile ateşe başlamışlardı bu korkunç silahlar tepeden kafanıza iniyordu nereden geldiğini nasıl geldiğini sesini dahi duyamıyordun sadece ince bir ıslık sesi. o ıslığı duyduğun zaman ya bir arkadaşın ölüyordu ya da sen.

harabelerin üstüne çıkıp geldikleri yöne baktım, yaylım ateşi o paslı çanın çalmasına sebep olmuştu önümde duran kiremit duvarın beni koruyacak hali kalmamıştı. 9 mm atışları başlamıştı yok hayır şu gibtiğimin kilisesinde ben ve takımımın olduğunu zannediyorlardı. tank yaklaşmayı durdurdu, acaba füzelerden korunmak için miydi bunu kullanabilir miydim elime doğru kullanılırsa ölümcül bir koz geçmişti

takımım, birliğim neredeydi. ben neredeydim beni buraya hangi güç getirmişti. şuan sevdiğim kız ne yapıyordu herşeyi yolunda mıydı ? ölsem ne olacaktı ya da ölmesem yaşasam ne olacaktı. o kiliseden çıkmak mümkün olabilecek miydi. üstüme gelen 1 adet Panzerkampfwagen VI ve yaklaşan 9 asker içinde olduğum durumu iş işten çıkmaz hale getirmişti sadece 13 mermim kalmıştı, çarpışma seslerini duyuyordum pusulam bozulmuştu

arkama dahi bakmadan koşmaya başladım amacım oraya varmaktı, ne yapacağımı ne olacağını bilmiyordum içimden sadece koşmak geliyordu koşmalı ve oraya saklanmalıydım. arkamdan açılan taciz ateşi beni korkutmuyordu, miğferim görüş açımı darlaştırmış ve alnımdan akan kanı bir nebze olsun tutabilmişti ve kiliseye vardım

ve buz tanesi kafama isabet etti, mermim az kalmıştı bölgeyi bilmiyordum takımımı kaybetmiştim, yaklaşan alman tanklarının sesini duymamak elde değildi, eski bir kilise dikkatimi çekti, duvarları top mermileri ile yıkılmıştı

up up up up