-
126.
0şimdiki gibi tek sıralarda oturmadık biz... gerektiğinde kopya verdik, yazılı kağıtlarını değiştirdik. kışları sokuşarak ısınırken yazları da züt züte terledik...
güzel günlerdi o günler...
üç kişi otururduk tak rengi sıralara... ortada matematik dehası ben, solumda edebiyat dehası kenan, sağımda da kavgacı ümit... -
127.
0ağzımın içi leş gibi lan, uyandığımdan beri 10 sigara içtim vay dıbına koyayım!
-
128.
0gül can...
-
129.
0orta okul döneminde fen öğretmenimdi... aşıktım, adı da "gül"dü, ufacık tefecikti, gözlükleri vardı ve evliydi... ama yine de aşıktım ve kıskanıyordum lan onu... seviyordum dıbına koyayım var mı ötesi... kocası da "ali" denen huurnun tek çocuğuydu, tarih hocasıydı...
nefret ediyordum huur çocuğundan... hiçbir dersini dinlemez ve her sınavdan da 100 alırdım... o da bu duruma sinir oluyordu...
hiçbir zaman da karısına aşık olduğumu öğrenemedi ve ben hep sevdim ki hala seviyorum...
acaba nerededir şimdi, kim bilir... -
130.
0@2 bugün pazar olduğunu unutmuştum iyi hatırlattın.
-
131.
0hiç unutmam; bir gün, sınıfın en hayta çocuğu gül hocaya yani aşık olduğum kadına kafa tuttu, kafa tuttu dediğim de bu bin ayakkabısının ucuna aynayı koymuş, gül hoca sınıfta dolaşırken bunun yanına gelince bu da aynalı ayağını gül hocanın bacak arasına uzatıyor, gül hoca gözlüklü de olsa durumun farkında vardı ve bu duruma sinir oldu... çocuğun üzerine yürüdü çocuk da 2 yıldır hep aynı sınıfta kalıyor, boylu poslu da biri... o da onun üzerine yürüyünce sınıf araya girdi... ben de gül hocayı kucaklayıp kaldırdım ve üç dört adım taşıdım... arkadan sarılmıştım, kalçaları göbeğime değiyordu... benim de ellerim onun göbeğindeydi...
allah'ım dedim o an, allah'ım bu ne güzel bir koku, bu ne güzel bir ten, bundan gayrı bu kokunun kokmadığı ortamlarda aldığım nefesi, bu tenden gayrısına dokunan ellerimi, bu ayakların basmadığı yerde attığım adımları, bu yaratılış harikası kadının olmadığı bir yerde gözümün gördüğü her şeyi orta yerinden gibeyim...
öldür beni, şimdi, şu an, şu dakika öldür beni...
of ulan, of! -
132.
0vay dıbına koyayım, içlendim lan...
:( - 133.
-
134.
0bir gün de ne oldu, gül hoca ders anlatıyor ben yine melül melül bakıyordum, siyah dar etek ve üstüne de beyaz gömlek giymişti... sağ koluna yasladığı kitaba baka baka ders anlatıyordu... bir ara gömleğinin üstten ikinci düğmesi açıldı, beyaz atleti göründü, öyle bir atlet ki memelerini de sarıyordu... o beyaz atlet ve o diri göğüsler hiç gitmedi aklımdan ... sanırım sütyenli atletti. var mı öyle atletler bilmiyorum ama öyle bir atlete de hiç denk gelmedim...
-
135.
0o beyaz atlet, ilk otuzbir çekişimin ana sebebi desem inanır mısınız?
-
136.
0üçüncü bomonti de gül hoca'ya gelsin...
-
137.
0bir de basmalı suluklar modaydı... basardın düğmesine böyle fıttt! diye atardı kapağı... sonra "üfffppp" diye çeke çeke su içerdik... beslenme çantası da boyna asılırdı, güzeldi o günler lan...
-
138.
0ayrıca bizim zamanımızda siyah önlük ve beyaz yaka modaydı, çok da güzeldi,
siyah asil renktir dıbına koyayım... mavi ne lan?
nonoş, muallak rengi gibi... -
139.
0ilk okul dedim de aklıma geldi... orta okulda da gül hoca'ya aşıktım...
gül hoca diyorum çünkü biz ilk okuldan orta okula terfi edince öğretmenler de direkt hoca'lığa terfi etmişlerdi...
onu da anlatırım bir ara... -
140.
0yâr bu aşkın sonu firkat-ı zevaldir. böyle çevreyleme, vur; öldür beni...
-
141.
0mal adamın tivit şeesine özenmiş
-
142.
0mahallenin en güzel kızıydı,
saçları, belindeki gamzeleri okşuyordu, sarıya yakındı ama sarışın değildi, yeşil gözleri vardı ve o yeşil gözlerini gören ilkbahar bile olsa hasetinden çatırdaya çatırdaya çatlıyordu... hele o beyaz teni, kar tanesinin can damarı bile olsa yanında öksüz kalıyordu...
ah mualla...
27'sine kadar bekledi, evlenmedi... kimi bekledi bilmiyorum ama kimseyle arkadaşlık falan da kurmadı, hani flört falan diyorlar ya, yok o da olmadı...
evden işe, işten eve...
ne işi diye sorarsanız, babasına yardım ediyordu, manifaturacıydı babası...
bir gün "mualla nişanlanmış" haberi yayıldı pasajda... ki ben de o sırada pasajın çay ocağından çalışıyordum, belimde peşkir, kulağımın arkasında tebeşir...
sonbaharın son ayının ikinci pazartesi günüydü... bu beklenmedik haber kulaktan kulağa yayılıyordu... ben, ben ise eriyordum...
küçüktüm belki, olamazdı ama yine de umut diyordum... ve neticede olmadı da...
zira mualla o aymazl evlendi, sadece bir yıl evli kaldı...
sonrası, sonrasını ben de bilmiyorum... -
143.
0vay be eskiye gittim...
geçmiş zaman ama yine de hatıralar taptaze kalıyor...
bugün gibi, o an gibi...
aytekinkere iki çay, bir oralet! -
144.
0hikayeni bitir bin
-
145.
0bazen keşke unutsam falan diyorum ama olmuyor, unutamıyorum... beynimin içi hadımköy çöplüğü gibi... gerekli gereksiz ne varsa hatırlıyorum... işin en taktan tarafı da asıl unutmak istediklerimi hatırlıyorum... mualla gibi, fatma gibi, feride gibi, sem gibi... biliyorum zorlamakla da olmuyor, unutamıyorum...
unutamama hastalığı mı var ne?
-
vinovat li ya selamm ne habeerr
-
saksocektiren
-
acayip ve tuhafin nicki mi degismiz
-
kadın milli voleybol takımı oyuncusu
-
sevdiklerinize bir çicek alın
-
entiriye resim ekleme
-
acayip tuhaf ve yamuk
-
bütün kpop böyle olsa
-
emel1971
-
giyim mağazalarına gidip
-
aşk sizin icin ne demek
-
en sonunda dayanamayıp bıçaklıyordu
-
beyler maaştan maaşa yasıyorum
-
beyler bitkiler reçine dökerek sıçıyormuş
-
beyler bu karıyı dövmüşler
-
memati femboy musun
-
aziz sokie penisi
-
sözlüğü timarhaneye döndürdüm
-
sözlük bitmeş
-
vikings caliyo ama yapıyor abi
-
sözlüğe femboy getirin abi
- / 1