bugün gece onikiye kadar bu başlikta yazacağım

biliyor musunuz bilmiyorum ama çok gibişen kadınların am dudakları renk değiştiriyor... morlaşıyor böyle, iğrenç bir renk alıyor...

keza kokusu da öyle!

hiç tavsiye etmem...

"karıların amında sayaç mı var da ne kadar gibiştiğini bileceğiz" diye sual edeceklere de bir iki tavsiye de bulunmak istiyorum...

gibeceğiniz karının amı, böyle vıcık vıcık, eciş bücüş bir "am"sa ve dilinizle tavafa kalkıştığınızda "am"dan paslı demir tadı alıyorsanız bilin ki am çok gibilmiştir...

aklınızda şey etsin yani...

gerçi erkekler için domaldıktan sonra her kadın aynı dıbına koyayım...

güzel çirkin mi farkediyor...

şahsen benim için farketmez, domaldıktan sonra altmış yaşındaki karı da olsa ben boşalmama bakarım...

peki ya domalan kadın için? onlar için de öyle...

arkasında olanın ne önemi var aklında olanın yanında...

siz hiç kerhane de karı gibtiniz mi lan?

ben gibmedim, yemin ediyorum...

Allah acil şifalar versin karşim

ama gitmişliğim var tabii, 17 yaşımda gittim... normalde 18'den aşağısını almıyorlar da ben kimliğimin altına sıkıştırdığım kırmızı malboro ile sızdım içeri...

amk bini bagımlı oldum bütün hikayelerini okudum .Takibindeyim artık.

kerhanenin girişi çok soğuk ve ürperticiydi, istanbul- karaköy kerhanesinden söz ediyorum... önünde uzunca bir kuyruk ki sanırsın gaz kuyruğu dıbına koyayım, sıranın başında da üniformalı bir polis, içeriye girenlerin üstünü arıyor kimliklerine bakıyordu... yaşı tutmayanları da bir bir şutluyordu benim de yaşım tutmuyordu ama ben giriş vizesi için çoktan hazırlığımı yapmış idim, beyaz gömleğimin sol cebine sokuşturduğum kırmızı malboro on metreden kendini belli ediyordu...

sıra bana geldi, içimde korku, ya beni de diğerleri gibi postalarsa, hem de kerhanenin kapısından, tamam karı gibme gibi bir niyetim yoktu ama yine de içerisini merak ediyordum... nasıl bir yerdi kerhane dedikleri yer? kim bilir...

usuluca polise yaklaştım, kimlik çıkarma bahanesiyle gömleğimin sağ cebine elimi zütürdüm, kimliği çıkarırken sigarayı da beraberinde çıkarıp uzattım, polis önce kimliğime sonra yüzüme baktı, gözlerimi gözlerinden kaçırdığım sırada sigara paketini masasın üstünde koyduğunda artık kerhane vizesi almıştım...

ensemi okşadıktan sonra kimliğimi uzattı...

kerhanenin giriş kapısından içeriye sıvıştığımda gördüğüm manzara korkutucuydu zira kerhanenin girişi terkedilmiş bir şehir gibiydi... sollu dizilmiş dükkanlar var... kepenkleri paslı, rengi koyulaşmış ve hepsi de kapalı...

birkaç adım attıktan sonra önüme bir sağlık ocağı geldi(girerken solda), karıların haftalık mı aylık mı muayeneleri yapıyor sanırım... ben ilk girişte o sağlık ocağını görünce çok şaşırmıştım... ve içimden de şöyle demiştim...

"vay dıbına koyayım huurların da hastanesi varmış... "

şimdi düşünüyorum da; o zamanlar ben huurları insan yerine koymuyormuşum... gerçi hâlâ koymuyorum da o zamanlar başka düşünmüşüm demek ki, ne bileyim ucuz bir mal gibi, tamire falan gerek görülmeyecek ucuzlukta, kullan at...

galiba herkes tarafından dışlanan kadınları "kim ve ne için muayene etsin? ki geberip gitsinler dıbına koyayım... huur değiller mi" diye düşünmüşüm...

o gün kerhanede unutmadığım ve hiçbir zaman da unutmayacağım bir kadın var ki tam komedi dıbına koyayım...

başında yazması, köylü kıyafeti giyen bir kadın vardı; yeşilçam filmlerindeki köyden şehre kaçan ve ama her defasında kerhaneye satılan kadınlar geldi aklıma o an...

şerefsizim polise falan gitmeyi bile düşündüm lan...

çekip kurtarayım dedim bu cefakar kadını, burada yontulmasın dedim ama durum başkaymış amk!

köylü kadın fantezisi olan erkekler için köylü gibi giyinen fahişeler...

gibeyim böyle işi, bildiğin kerhanede bile karılar, kendini ereklere satmak için çaba sarf ediyorlar lan...

kadın olmak da huur olmak da zor zanaat azizim!

eskiden fizy daha bi güzeldi lan, istediğin şarkıyı buluyor hatta indirebiliyordun da...

şimdi tak gibi olmuş amk...

dıbına koyayım,

pıtırcığına ayak dabanımla pandik atayım,

gubarcığına koyayım,

ön kapina kaktirayım,

kukuna kondurayım,

timbişine sokayım,

vajinana söğüşleyeyim.

en önemlisi de dübürüne abanayım!

gri ekranınıza sokayım!

yukarıdaki cümleler "gibmek" kelimesiyle türenen cümlelerden daha naif lan...

ne bileyim "kadın gibmek" hiç de güzel bir tabir değil oğlum... çok kaba bir cümle lan... çok itici geliyor bana...

onun yerine başka bir kelime kullanılabilir... düdüklemek, bafilemek, küskülemek falan ama gibmek hiç de estetik değil..

mesela..

zehra'yı gibtim...
zehra'yı düdükledim...
zehra'yı bafiledim...
zehra'yı küsküledim.

bence en sevimlisi düdükledim...

şu saçları kıvırcık olan hatun var ya, geçen gece bafiledim o'nu...

daha naif!

özel mesaj geldi... bakalım kimdenmiş ve ne diyormuş?

değer verdiğim biri yazmış, ne yaptığımı soruyor!

otuzbir çekiyorum, yardım edecen mi?

acıktım lan, ne yesem acaba?

muzlu kek mi, meyveli kek mi?

bu arada sekizinci bomonti şişesi şu an dizlerimin arasında...

o da size gelsin lan!

sanki benden başka biri var da...

size diyorum bir de, zütümü gibeyim!