1. 104.
    0
    ▲ ▲
    [0.0]
    /)__)
    -"--"- SELAMUN ALEYKÜM
    ···
  2. 103.
    0
    o değil de biliyor musunuz bilmiyorum ama hatırlatmak isterim; bir insanın kulakları ve burnu, doğumundan ölümüne kadar geçen süre içerisinde sürekli olarak büyüyormuş...

    tüm bunlar iyi hoş bir itirazım da yok ama, keşke aynı şey büllüğüm için de geçerli olsaydı...

    ne de güzel olurdu lan...
    ···
  3. 102.
    +1
    çocukluğunu unutamayanların da zütünü gibeyim, açık ve net ki kendim de dahil buna...
    ···
  4. 101.
    0
    anasını avradını gibeyim lan! anasını avradını, yedi ceddini, soyunu sopunu gibeyim...
    ···
  5. 100.
    0
    ne de çabuk geçiyormuş zaman ve ne de çabuk öteleniyor insan...
    ···
  6. 99.
    0
    la olm niye la (nick bu)

    (#107124204) (bkz: onlardan üstünsünüz ama) buraya bak bi. kendini bulursan bikaç gün içinde yardım edicem. katıl aramıza
    cevap yaz | önceden | sil | 7 ocak 2013, pazartesi 01:42
    ···
  7. 98.
    0
    vay dıbına koyayım...

    bir özel mesaj daha geldi ya lan...

    bakalım kimden? ne diyor?
    ···
  8. 97.
    0
    o değil de küçükken ne olacaksın diye sorarlardı bana, ben de her defasında ayrı bir meslek söylerdim...

    aslında hiçbir zaman kendim için bir meslek edinmişliğim de yoktur... hep ailem için okuyordum sanki... hastaydı annem, onun için doktor olmak istiyordum mesela... o biraz iyileşince de bu sefer babam için banka müdür oluyordum, ( çocuk aklı işte banka müdüründe tomarla para var sanıyordum, aklımı gibeyim), sonra kardeşlerim için öğretmen... ve dayım için de komutan... o sıralar askerdeydi dayım...

    sonra amcam vardı benim, belediyeye çöpçü olarak girmek isteyen ama hiçbir zaman da giremeyen, işte onun için de belediye başkanı oluyordum...

    yani hemen hemen herkes için bir meslek edinmişliğim vardı da kendim için salt büyük adam oluyordum... ki zaten bu da kafiydi benim için, büyük adam... büyük kıyafetler giyen, büyük elleri ve büyük ayakkabıları olan adam...

    sonra büyüdüm işte, bir tak da olamadım...
    ···
  9. 96.
    0
    çocukluğumu gibeyim diyeceğim ama yapamıyorum zira ben o zamanlar çocuktum lan, benim en sevdiğim ve en mutlu olduğum yıllar da çocukluk yıllarımdır...
    ···
  10. 95.
    0
    sem'di lan adı, buse, cansu, buket değil, sem...

    bütün isimleri giber atardı şerefsizim...
    ···
  11. 94.
    0
    sürüldüğüm okulda da salt bir kızın adını beğeniyorum diye aşık oldum... "sem"di adı... çok hoşuma gidiyordu... gavur kızı gibi... tv lerde izlediğim gavur afiştelerin hepsini onun o 3 harflik adına sığdırmıştım...

    "sem"di adı... yüzü falan hiç aklıma gelmiyor amk.

    sadece ismini beğenmiş ve aşık olmuştum ki hâlâ unutmuş değilim...
    ···
  12. 93.
    0
    ilk sınıfı fatma öğretmenimle geçirdim, ikinci sınıfa geçtiğimde okulumdan sürüldüm...

    başka bir okula nakledildim, hem de sebepsiz yere, suçum da ne biliyor musunuz?

    evime yeni bir okulun yapılmış olması, size ne dıbına koyayım, yürüyen benim, size ne...

    Ve fakat ne hazindir ki bir daha fatma öğretmeni göremedim...
    ···
  13. 92.
    0
    reserved
    ···
  14. 91.
    0
    bu arada şunu da belirtmeden edemeyeceğim,

    daha yazmayı sökmeden, adımı dahi yazamadan onun adını yazabiliyordum...

    f.a.t.m.a nın fatma olduğunu yazılışından tanıyordum ve ilk yazdığım kelime de "fatma" dır...
    ···
  15. 90.
    0
    bu da sana gelsin fatma öğretmenim...

    http://fizy.com/#s/1aite5
    ···
  16. 89.
    0
    fatma,

    biliyor musunuz? hep yolunu gözlerdim... gelsin de ders anlatsın diye, neyse bir gün yine gözlüyorum bunu... ders zili çalmış herkes sırasında öğretmenin gelmesini bekliyor; ben de gözümü anahtar deliğine dayamışım "fatma öğretmenimin gelmesini bekliyorum... bayağı da bekledim ama... yan sınıfların öğretmeni geldi, bizimki ortalarda yok... ben hala bakıyorum, tabii daha birinci sınıftayım, başkan olayı da yok, tahtaya adımı yazan da yok... neyse göründü sevdiceğim... sağ kolu, göğüs hizasında, elinde de kitapları geliyor... o geliyor ben izliyorum, o adım attıkça ben aşkla takip ediyorum... her adımda güzelliğinin sırrını çözmek isteyen ama bir türlü çözemeyen divaneler gibiyim...

    neyse o çok yaklaşınca ben korkup sırama kaçtım... girdi içeri, anahtar deliğinden bakan kimdi dedi... önceleri ayağa kalkmadım ama tüm sınıf bana bakınca mecburen ayağa kalktım, başım önümde... gel dedi... sıradan çıkıp ona doğru yürümeye başladım... gidiyorum ama yüzüm yerde... hafif de ağlamaklıyım... "o" masada oturuyor, yoklama almak için defterleri açıyor... yaklaş dedi... yaklaştım... ellerimi belimde birleştirdim, yüzüm yerde... ayaklarımla yerde olmayan toprağı eşeliyorum... yüzüme bak dedi, bakmadım... bak dedi yüzüme... bakmadım, bak dedi cass... onun o körpe dudaklarından "cass" sesi çıkınca gözlerine değdi gözlerim... durdu... bir şeyler söyledi ama hatırlamıyorum... bildiğim, iki gülün yanağımda bittiğiydi...

    elim güllerde sırama geçtim... çok geçmeden de sildim onu... hem de bir kalemde...

    ama şu an silemediğimin farkındayım...
    ···
  17. 88.
    0
    reserved amk şizofreni
    ···
  18. 87.
    0
    yedinci bomonti de sana gelsin fatma öğretmenim...

    ve şunu da bil ki seni hep sevdim ve hep de ilk aşkım olarak kalacaksın...
    ···
  19. 86.
    0
    ilk öğretmenim...

    kapalıydı, uzun boylu, uzun boyunlu, 24 yaşlarında beyaz tenli bir afet-i devran...

    fatma'ydı adı, güzeldi ama, çok güzel...

    hani şimdi tarif et deseniz, edemem... zira yüzü aklıma gelmiyor... ve fakat her ne kadar yüzü aklıma gelmese de güzel olduğuna eminim...

    hem güzel olmayana aşık olur mu insan...
    ···
  20. 85.
    0
    ilkokul, ilk aşkım ve ondan ilk tokat yiyişim ve ilk karşılıklı aşkım...

    anılarla dolu...
    ···