0
evde yalnız, ankaradaki takum gibi yağmurlu bir gecede, ailesi şehirdışında, klavyenin başına oturmuş şu 5 para etmez hayatımda bir avuç beyinsiz tayfası olan inciden başka bir şeyim olmadığını anladığım gün. hayatında ödev haricinde bir kızdan mesaj almamış, sevgili ne kelime okulda bir kız merhaba dediğinde bile onu düşünerek otuz bir çeken bir liseli bin, hayatı dersleri ilişkileri üzüm bağından kopmuş beynimin ızdırabını gibecek şekilde kötüleşmiş, yalnız ve gururlu demek isterdim ama cool görünümlü olmayan sokakta gördüğün o çirkin, 2 lafı bir araya getiremeyen arada muhabbeti güzel olsada hiç bir yere davet edilmeyen veya geldiğinde bunu da mı getirdiniz lafını kalbine oturtan, hayata bakış açısı iyimser ama eyleme vurulduğunda son direk bükücü hamitten farkı olmayan, sadece kızlarla kanka olan friendzoned yiyen, şu cibiliyetini gibtiğimin dünyasında 12. sınıfa geçmişken ben, soktuğumun sınavına hazırlanırken ki ben (evet o asosyal ben), burada; insanların o maskelerinin ardında sakladıkları kelimelerinden bıkmış, gerçek dostluk ne demek veya herkes gibi senin de sıradan olduğunu anladığın o anımı o düşüncelerimi o hislerimi 2011 den beri bebişinci bir asosyal liseli bin olarak takıldığım bu sözlükte hissetmeye başladım. biriniz bile şu başlığı 10-15 dakika sonra hatırlamayacak. günümüz arkadaşlıkları gibi gelip geçici olacak ve büyük ihtimal zavallısın ameke gibi lafları duymaya başladığım an olacak.
evet bu yazıları çok az kişinin belkide kimsenin göremeyeceğini bile bile yazıyorum. çünkü yokluk nedir bilemezsiniz. dostluk, arkadaşlık yokluğudur bu. buralara yazma sebebimdir. sizden ve bimden 10 liraya alınmış compaq klavyem dışında bir şeyim olmadığını anladım. ama en önemlisi her gün gördüğün insanların yüzüne bakarak yalan söylemesi mi yoksa içinizden birini bile tanımıyorken şu ergen kardeşinizin içindeki yokluğu birazcık doldurmak mı?
bugün benim doğum günüm. sizden başka hiçbir şeyim yok. içimi dökebildiğim tek yer tek insanlar sizlersiniz.