bugün ben de sizlere bir anımı anlatacağım

tanıyanlarınız vardır
ateist evlat arif'im ben.
çaylak yaptılar geçen.
o yüzden bir müddet buradayım.

her neyse başından böylesi bir olay geçen azdır. ama çok zaman içime attım paylaşmadım kimseyle.
buradan başka bir yerde de paylaşır mıyım bir daha?
bilmiyorum.
anlatmazdım zaten ama baktım mal mal hikayeler anlatıyor millet.
dedim olum senin neyin ekgib?
dün gece bir kısım yazdım zaten, okuyanlar olmuştur.
başlık gib gibi olduğundan burada siz sabahçılar için paylaşıyorum.

özet olmayacak sormayın, ama okursanız da pişman olmazsınız.
varsa bir kaç kişi başlıyorum.

haklısın hacı ezik gibi yazmışım.

@7 sex var içinde hocu
alın amk.

yıl 2004 ayvalık taraflarında bir yakınımın vasıtasıyla bir sitedeyiz. üniversite sınavından çıkmışım toyluk diz boyu. lisede karı kız konularında pek aktif bir adam da değildim ama çok sevdiğim, pek de güzel bir kız arkadaşım var o sıralar. avukat ailenin güzel kızı. o da avukat olacaktı noldu bilmem. ah ulan ah bilmezsiniz muallakler ne sevdim. ilk ve tek kız arkadaşım. ondan sonra adam gibi aşık bile olmadım. o denli severdim, şimdi bile unuttum desem yalan olur. anlamışsınızdır zaten.

neyse takım akraba olmadığı için kendim kalıyorum öss hediyesi babında. 1 hafta geçmeden telefon geldi…

arayana baktım peder bey yazıyo. bi yakınımızın çocuklar sıkılıyolarmış arife sorun da problem olmazsa yollayalım yanına diyolar dedi. mırın kırın ettim ama nafile iki kuzenimi yolladılar yanıma. onlar daha ufaklar havuza girsin çıksınlar benimle diye atıldılar resmen başıma. onları havuza bırakıp kenarda takılıyorum bütün gün. ama gözüm hemen bitişiğimizdeki yazlığın havuzunda haftalardır. çünkü bizim bulunduğumuz site daha ziyade ailelerle gelen düzgün bir site rolunde. nitekim 10 senelik yeni bir site bizimkisi. yan taraftaki bizimkinden biraz daha eski olan havuzun nüfusu 15-25 yaş arası. belli ki 50 yaş üstü aileler gençken almışlar ve çocukları büyümüş, siteyi sahiplenmişler. oraya kaçmanın bir yolunu arıyorum ama nasıl? çocuklardan kurtulmam lazım evvela. derken bir gün…

@14 lan sonra kimse okumuyo amk ondan! böyle ara ara gidip başka bişey okuyon, sonra geliyon bunu okuyon falan idare ediyo.
@16 hele bi oku amk ne ara karar verdin!

yine yandaki havuzu kesiyorum. çocuklar havuzdalar salak salak yüzüyolar. site çitlerinin bitişiğindeyim. bir kız var içlerinde tanıdık geliyor ama çıkartamıyorum. çevresinde de bir grubu var. tam aradığım ortam. kıza bakıyorum, bakıyorum çıkaramıyorum. neyse diyorum başka yere bakıyorum ama 5 dakka sonra farkediyorum ki yine kızdayım. akşam çocukları aldım yemeğe zütürdüm. burgerda otururken birden hatırladım kızı!..

beyler açık açık söylüyorum istemeyen gibtir olur gider.
zorla mı okutuyoruz binin evlatları!

ben lisede görmüştüm bunu bir yerde adı betül, burçin gibi bir şeydi. dersanede bir organizasyon mu, lise gezilerinde mi, topluluk vasıtası mı, birisinin tanıdığı mı kimin tanıdığı çıkartamıyorum. fakat gördüm eminim! burger king de gördüm konuştum hatta. bunları düşünerek oturdum bütün gece. sabah yine öğlen gibi kızı görme umuduyla havuzun yolundayım. bu düşüncelerle birkaç gün geçti. bir yolunu bulup muhabbete gireceğim orası kesin. kız arkadaşım aklımda tabi mesajlaşıyoruz ara ara. yani aklımda pompa olayları yok ama 2 haftadan uzun zamandır burdayım sıkıldım akranım bir ortam arıyorum yana yana. bir gün yine bunları keserken kızla bir an göz göze geldik. kafayı çevirdim hemen ama 10 saniye sonra döndüm ve o da aynı anda döndü ve göz göze geldik. rahatsız oldum haliyle. bir yarım saat kadar ara ara baktım ara ara da onun baktığını farkettim. en sonunda kız kalktı şezlongun yanındaki masasından üzerinden bir şeyler aldı ve bana doğru yürümeye başladı…

“pardon” dedi. “çakmağım ıslandı yakamadım. ateşin var mı?” çantama attım elimi verdim çakmağımı “tabi” dedim. yaktı “sağol” dedi tam dönecekti ama belli ki bir şey dememi bekliyordu. “pardon bakarmısın!” diye seslendim arkasına tam dönmeden. “ya bir şey diyeceğim ama yanlış anlama sen tanıdık geliyosun. hatta sebebini hatırlamıyorum ama bir keresinde burger yemek yediğim bir grupta senin olduğundan eminim nerdeyse. ankara da mı yaşıyorsun?” diye sordum. “evet ben de tanımadın diye bir şey demeyecektim” dedi. “bir arkadaşımın arkadaşısın biliyorum ben seni. birkaç kere bulunduk aynı yerde” dedi. baktım muhabbet biraz iyiye gidiyor attım elimi çantama bir sigara da ben çıkarttım ve yaktım. sigaralar bitene kadar “e napıyosun burda?” “sınavın nasıl geçti” tarzı ufak muhabbetlerden sonra kuzenlerden ve sıkıldığımdan bahsettim. en sonunda kızdan beklenen teklif geldi…

“aslında akşamları o tarafın havuzu kapanıyo biz burada takılıyoruz arkadaşlarla. sıkılırsan gel istersen”

heralde orada sana verecem dese o kadar sevinmezdim. “bakalım ya” dedim “valla bana da iyi olur. unutmadan ismin neydi bu arada burçin? burçak?” gülümsedi hatırlamıyorum diyosun ama az bin değilsin der gibi bir gülümsemeyle “yaklaştın. betül dedi.” betül adında güzel kız olmaz diyosunuzdur muhtemelen ama sarı dalgalı saçlı güzel bir kızdı. akşam oldu, çocuklara play station da oyun ayarladım, “bir şey yapacak olursanız beni arayın, kendi kafanıza göre iş yapmayın ben biraz dışarı çıkıyorum” dedim ve çıktım.

duvarın yanından geçiyorum baktım bunlar havuzun başında oturmuşlar, birer de bira mira almışlar muhabbet ediyolar. o lan dedim hayat var burda . duvarın kenarından selam verdim “aa geldin mi“dedi kız öyle bir durumdaydım ki artık “ya napacağdım dıbını sktiğim” diyesim geldi. kalktı sitenin kapısına yürüdü güveniğe söyledi arkadaşım diye kapıyı açtı. girdik. arkadaşlarının yanına geldik betül dışında 5 kişilerdi. 2 si erkekti. kızlardan birisi de 15 -16 yaşlarında bizden biraz küçüktü. i̇kiye iki çiftler bu ufaklık da birisinin kardeşi heralde dedim kendi kendime. betül beni tanıştırdı “ankaradan arkadaşımın arkadaşı” dedi “adın neydi?” dedi “arif” dedim sonra bir an “mını gibiyim kız adımı bile bilmiyo nası bi yerdeyim ben” diye düşündüm oturdum. birisinin adı aslıydi, oğlanlardan birisinin adı da korhandı hatırladığım. bir beş dakka konuk oyuncu olarak sessiz sessiz takıldıktan sonra sitenin dışındaki tekelin yerini öğrenip iki bira da ben alayım diye çıktım siteden. alışverişimi yaptım tam marketten çıkacaktım arkamı bir döndüm…

benim kuzenler markete giriyolar. beni görünce birden durdular. lan dedim sizin ne işiniz var burada? ya biz kola alacaktık falan dediler bunları aldım eve zütürdüm. siteden geçerken de betül’e benim kuzenler durmuyo şunlarla kalayım ben sonra yine uğrarım belki dedim eve geçtim. aslında iyi olmuştu bu olay. çocukları yollamaya bahane oldu. ertesi gün evdekileri aradım dedim böyle böyle “beni dinlemiyolar gece vakti kola alacaz diye dışarı çıkmışlar. yeter tatilleri yolluyorum bunları yanınıza.” peeki dediler. o gün son kez bunları havuza soktum ben de yan sitenin havuzda korhanla aslı dediğim ikili birde diğer oğlan vardı onların yanına gittim. “uygun mudur geleyim mi dün pek tanışamadık“ ama dedim. tabi abi gel dediler. bir iki saat onlarla takıldık. i̇yi çocuklardı. meğersem bu site hakimlerin falan ağırlıkta olduğu bir siteymiş onu öğrendim. onlarla da “yalnız mısınız? ailenizle misiniz?” tadında muhabbetlerden sonra “aa dedim benim kız arkadaşımın da babası avukattı” vs muhabbetlerden sonra çocukları istanbula yollamak üzere ayrıldım yanlarından akşam görüşürüz dedim. tam ben çıkarken betül havuza indi. biraz kaşları çatıldı...

"gidiyor musun?" dedi. çocukları terminale bırakıp dönecem dedim. peki dedi devam etti hiç durmadan.
böyle anlatınca kız pas atıyo gibi görünmüş olabilir ama aslında hiç gibinde değilim. günlerdir tek konuştuğum kişi o olduğu için öyle yazıyor olabilirim. neyse bıraktım bunlar döndüm geri, baktım havuzda değiller gittim eve. oturdum biraz, kız arkadaşımı aradım, özlemişim lan.
sonra sıkıldım, ferre izledim, uyudum.

ertesi gün yine havuz.

o günden sonra bizim havuzda hiç takılmaz oldum. paso yan sitedeyim. güvenlik de tanıdı beni zaten o da bir şey demez oldu selamlaşıp geçiyorum paso. takılıyorum bunlarla muhabbetimiz de ilerledi. akşamları içiyoruz şakalaşmalar falan klagib, kız erkek muhabbetleri yapıyoruz. bir akşam yine kafalar iyi betülün içkisi erken bitti. ben de muhabbet ilerledikçe başlarda iki aldığım birayı 5 e çıkardım zaten. son biramı açtım kafam da tatlı. betül bana baktı biraya baktı.

"ya o biradan ben de içsem sorun olur mu?" dedi. "yok canım nolacak al" dedim. ooo falan geyiği yaptı bizim ergen tayfa. pek milletin içtiği şeyi içmezmiş prenses de böyle bir teklif gelince şaşırdılar haliyle de geyiğe vurdular. birayı ortamıza koyduk bi o yudumluyo bir ben arada ortada ellerimi denk geliyo falan. hafif alkolün de etkisiyle saçma sapan bir elektriklenme oldu. ama yok canım yanlış bir şey yapmam ben. saçma sapan düşünceler bunlar diyorum. eve gidip yatacam sonuçta. sonra bu ufak dediğim kızın uykusu gelmiş ben geçiyorum ya dedi oğlanlardan birisi de ben de geliyorum dur dedi gitti bizim tayfa kaldı 5 kişi. korhan dediğim çocuk da şimdi adını hatırlayamadığım o diğer kızla çıkıyomuş onlar da sarhoş kendi aralarında konuşmaya başladılar. biz de betülle takılıyoruz. son erkek de muhabbetlerin dışında kaldı haliyle.

okuyo musunuz lan binler?

beyler iş yerindeyim yazamıyorum devamlı kusura bakmayın.
neyse devam.

bir bira o kadar mı bereketli olurmuş? sonra farkettim ki ikimiz de bira dan az az içiyoruz ki bitmesin. sonra bu tek kalan oğlan benim içesim var ya bir iki içecek bir şey alıp eve geçecem dedi. bir şey isteyen var mı dedi hemen sipariş verdik tabi. o sıra konuşuyoruz sinema minema entel muhabbetler. bu karşıdaki çifte bakıyorum onlar da dedikoduya başladılar ufaktan. normalde böyle tavırlar olunca karşımda rahatsız olacak bir adamım ama olmadım işte. içki sağolsun. siparişler geldi normalde yeter dedikten sonra da içmeyen bir adamım, ama içtim işte betül sağolsun.
bizim ikinci sipariş de bitmeye yaklaştı hala konuşuyoruz. deli gibi film izleyen bi adamdım o zamanlarda da şimdiki gibi. anlatıyorum falan muhabbete giriyo arada kızceyiz. o sıra karşıdaki çift de bi hareketlendi "gidiyoruz biz siz burda mısınız?" dediler. "yok biz de kalkalım" diyodum ki betülden gelmemesi gereken söz geldi.

"yok ya muhabbet ediyoruz biz. zaten içkiler de bitmedi daha"
ananı gibeyim betül, kışkırtma beni betül, derdin ne betül. azgınım, ergenim, içkiliyim, saat 3 e geliyo betül.
"peki ozaman" dediler gittiler. kaldık başbaşa. ne kız arkadaşım aklıma geliyo, ne konuştuğumuz şeylerin farkındayım. dokunmak için filmleri yavaş yavaş insanların birbirlerine değdikleri filmlerden örneklere bile çevirmeye başladım. görsel efekt muhabbetinden girdiğim jurassic park ı bile konuşurken arabada profesörün kadına kaos teorisini anlattığı sahneye getiriyorum lafı ve aynı onun yaptığı gibi elini tutup üzerine parmağımla bira damlatıp sahneyi yaşıyorum.
işin ucu kaçtı gitti bile.
yapma arif, oyuncu değişikliği hakkımız da doldu. yapma.

sonra "ben tuvalete gidiyorum kaçma sakın ha" dedi tuvalete gitti. döndükten sonra kısa bi sessizlik oldu. sessizliği bozacağım ama ateşle oynuyorum. öte yandan dokunmak istiyorum, sevmek istiyorum, içim içimi yiyo geberiyorum da. sessizliği neyse ki o bozdu.
"ya film mi izlesek?"
işte bu! evet! sunulabilecek en güzel teklifti bu.
ama neyineyse artık zütveren abiniz hala kendini ağırdan satıyordu.
"ya film var bende izlemeye izlenir ama televizyon küçücük güzel olmaz"
"e al filmleri bize gidelim? hava da soğudu zaten oturulmaz burda"
"e kimse yok mu sizde?" dedim. "yok ya ben tek geldim. korhanlar falan burdalar ya sınavdan sonra stres atmaya onların yanına gelmek için erken geldim ben. annemler daha gelmediler ankaradan." dedi.
"sen belli ki yannan yemeye gelmişin" diyemedim tabi. e hadi madem dedim. bizim evden ergenlik yıllarımda yanımda taşıdığım dvdler dolusu divx filmi aldık. onlara gittik.

salona girer girmez gördüm hayvan gibi bir televizyon var evde. o zamanlar moda olan dvd, divx player var da var. her şey şahane.
aslında her şey daha kötüye gidiyor mu desem?
hay gibeyim neyse. tv yi açtı sen ayarla dedi gitti. ne izlesek diye bakıyorum abiyansı bozmayacak ne olur şimdi. görsel efekt delisi olduğum için filmlerimin yarısı da bilim kurgu amk.
sonra baktım olacak gibi değil taktım star wars u. ne düşünerek öyle bir tak yedim hakkaten bilmiyorum neyse ki uygun codec yokmuş o çalışmadı. çıkarttım bir baktım sweet november var. o sıra içeriden seslendi betül
"arif içecek bişey ister misin?"
"alkollü alkolsüz?"
"ikisi de var"
"alkol olsun ya takıl sen kafana göre" dedim. sarhoşluk zaten şahane durumda. kızın evinde kendi evim gibi sağı solu kurcalıyorum, iç güveysi olarak geldim gibiş potansiyelli gecede film olarak star wars takıyorum. meyve suyu içecek halim yok ya?
"sweet november'ı izledin mi?" diye sordum
"hangisi o?" dedi cahil bin
"kasımda aşk başkadır" dedim.
"öyle midir ahaha" diye iğrenç bir espri yaptı. ama ne rezil bir haldeymişim ki bu bile tahrik ediyodu artık amk.
"izledim ama çok oldu tak sen" dedi.
sonra iki tane vodka kokteyliye geldi. kokteyl dediğim de içine gazı kaçmış gazoz koymuş. oturduk başladık filmi izlemeye.