1. 1.
    0
    sonrada bi ıslaklık annen yanağından öpüyor ?
    ···
  2. 2.
    0
    @1 nikine uyuyoruz ve seni iplemiyoruz.
    ···
  3. 3.
    0
    @1 @5 özet geçin amk
    ···
  4. 4.
    0
    özet geçin binler
    ···
  5. 5.
    0
    @1 hem liseli hem mal hem de espiri yaptığını zannediyo.
    ···
  6. 6.
    0
    http://imgim.com/vctqb8.jpg
    ···
  7. 7.
    0
    @1 senjosef
    ···
  8. 8.
    0
    dersaneye gittiğine göre adam liseli olabilir dikkatli olun beyler
    ···
  9. 9.
    0
    @1 bak yapma demiyorum hobi olarak yap gene.
    ···
  10. 10.
    0
    Bugün sıklıkla dini konular ile ilgilenen bilim anlamında kullanılmaktadır. Teoloji ile ilgilenen kişiye, teolog, ilahiyatçı veya tanrıbilimci denir.

    Modern öncesi dönemde kurulan pek çok üniversite; kilise okullarından ve manastır kurumlarından dönüştürülmüştür. Bu sebeple, Ortaçağ'da, teoloji, üniversitelerin temel araştırma alanlarının en ön sıralarında gelmekte ve teolojiye "Bilimlerin Kraliçesi" (The Queen of the Sciences) adı verilmekteydi. Bu önceliğinden ötürü bu okulların müfredatlarında, kilise kanunları gibi dersler yer almakta ve bununla kiliseye hizmet edecek genç insanları yetiştirmeleri amaçlanmakta, hatta bu üniversitelerin dua etme, vaaz verme veya ayinleri de içeren şapelleri (küçük kilise) de bulunmaktaydı.

    Aydınlanmayla birlikte üniversiteler değişmeye ve ve hümanistik bir perspektifle farklı alanlardaki konuları öğretmeye başladılar. Teoloji artık ana konular arasında yer almıyordu ve üniversiteler, kurulu kiliselere din adamı yetiştirmenin dışında da amaçlar edinmeye başlamışlardı. Sonuç olarak teoloji, inancı ele alış şeklinin inancın içinden olması farkı ile aynı konuyu ele alan diğer akademik disiplinlerden ayrıldı. Çoğu Kilise Babası, teologu "hakiki olarak dua eden kişi" olarak tanımlamaktadır, dindar olmayan teologlar bu görüşle uyuşmasa da teoloji aşağıdaki disiplinlerden ayırt edilmelidir;

    * Karşılaştırmalı din / Dini araştırmalar - Comparative religion / Religious studies
    * Din Felsefesi - Philosophy of Religion
    * Din Pgibolojisi - Psychology of Religion
    * Dinler Tarihi - History of Religions
    * Din Sosyolojisi - Sociology of Religion

    Tüm bu disiplinler dine hümanistik varsayımlarla yaklaşır ve teolojiden farklı olarak dini inanç ve deneyimin tek biçimliliğini (uniformity) öne sürerler.
    ···
  11. 11.
    0
    @5 "ellerinizi başınızın arasına alın" Jünior Gökçek
    ···
  12. 12.
    0
    @5 oha kangren terk olacakmışın dua et takoza
    ···
  13. 13.
    0
    @1 http://img806.imageshack.us/i/asdasz1.png/
    ···
  14. 14.
    0
    fizigine kim giriyo senin
    ···
  15. 15.
    0
    Yaklaşık 5-6 sene önceydi sanırım. Gece uyumak için yatağa yattıktan sonra sanki güneşlenir gibi iki elimi de başımın arkasında kenetlemişim, sırt üstü bi şekilde o pozisyonda uyumuşum. Tabii öyle uyuyunca da benim kolların ikisi de uyuşmuş.

    O zamanlar takoz bi cep telefonum vardı. Sabah erkenden kalkıp bi yerlere gitmem lazım. Telefonun alarmı da siren gibiydi mübarek. Neyse o müthiş sesiyle alarm çalmaya başladı. Ben gözleri açtım. ak bir baktım benim kollar yok!? bu anlattığıma inanmanız için o pozisyonu bi denemeniz lazım. alarm çalmış, gözleri yeni açmışsın, kollar uyuşmuş, hissetmiyosun, hareket ettiremiyosun. Lan resmen kollarım yok. ulan o an yaşadığım paniği anlatamam. ak ne yapmış olabilirim de kollarımı kaybetmişim? ulan rüya mı, kabus mu noluyo bana ak derken heyecandan göremediğim dirseğimin ucunu gördüm. meğer iki kolum da yerinde duruyomuş. sonradan anladım tabii durumu.

    Peki iş bitti mi? hayır tabii ki. Ben bi şekilde zar zor ellerimi kafamın arkasından çıkardım. ama artık kaç saat öyle uyuduysam öyle bi uyuşmuş ki, ısırıyorum kolları, bana mısın demiyolar. yatakta doğrulcam doğrulamıyorum. önce bi kolların desteği olmadan, mekik çeker gibi bi anda kendimi yukarı itmeye çalıştım, karnıma müthiş bi ağrı saplandı. alarm da çalmaya devam ediyo hala, ağlamak üzereyim sinirden. bi kez daha kendimi sıktım, içimden bir iki üç diyip yine kendimi yukarı dogru fırlattım, bu kez yatakta doğrulabildim, ayakları da yere koydum. yatagın kenarında oturur vaziyete gelebildim yani sonunda. Doğrulur vaziyete geldikten sonra bi anda dengem kayboldu. Sağ tarafıma doğru yamulmaya başladım. sağ elimle düşmeyeyim diye yatağımın kenarında tutmaya çalıştım ama uyuşmuş kollar bir taka yaramadığından çenemi bi güzel yatağın kenarına çarpıp yere düştüm.

    Artık sinirden çıldırıyodum. kendimi yine zorlayarak bi şekilde ayağa kalkabildim. Telefonun alarmını kapatıym kolumu kaldırıp parmaklarımı telefonun tuşlarının üzerine koydum. Ama hala uyuşuk oldugu için tuşlara da basamadım. Parmagımı telefonun üstüne getirince yamuluyodu, tuşlara bastıramıyodum. Çıldırmak üzereydim. En sonunda burnumla alarmı kapattım.

    Sonrasında bi yarım saat öyle mal mal kollarımın normale dönmesini bkeledim. Gitmem gereken yere geç kaldım. Bidaha da yatakta o pozisyonda uyumamaya gayret gösterdim.
    Tümünü Göster
    ···
  16. 16.
    0
    @1 adam espritüel
    ···
  17. 17.
    0
    @1 yeter artık exit hesabımın hemen yanında
    ···
  18. 18.
    0
    @3 adam cem yılmaz beyler
    ···
  19. 19.
    0
    @1 otur! 5.
    ···
  20. 20.
    0
    @1 adam 4.sınıf beyazıt öztürk terk.
    ···