memlekete döndüm olanlardan kimseye bahsetmedim evdekiler sordu hayırdır niye böyle aniden döndün falan diye

dedim lokanta işi garsonluk falan bana göre değilmiş. onlar da fazla üstelemediler.

neyse haftalar geçti ben tekrar otobüse atladım döndüm okuduğum şehre. saat gece iki amk dışarda okuyanlar bilir başlarda o yurt ortamı falan çok itici gelir insana .hapishane gibi amk. zaten hazır fikret abinin evi de vardı. şimdiye kadar fikretten falan ses gelmediğine göre o peşime düşen herifler de bırakmıştı beni.

yurda gitmekten vazgeçmiştim tekrar fikretin evinde kalacak part time çalışıp para almayacaktım ,o da evden kira almayacaktı. zaten istemiyordu. ama bunları fikretle konuşmamıştım henüz.

evin anahtarını istememişti ben de vermeyi unuttum öyle kalmıştı. hala yanımda taşıyordum. neyse bir elimde bavul bindim taksiye apartmanın önüne geldim. baktım yukarı ışıklar yanmıyordu.

dedim iyi kiralamamış evi henüz

çıktım yukarı anahtarları çıkardım. kapıyı açtım içeri girdim. öyle bir yorulmuşum ki kanepeye uzandığım gibi uyuya kalmışım

sabah beni fikret abi uyandırdı

beni görünce bayaa bi şaşırmış lan sen ne zaman geldin dedi

abi dedim gece geldim seni de rahatsız etmek istemedim kusura bakma

ne kusuru olm dedi kettleda su ısıtmış bi kahve verdi bana kendi de bi tane aldı

abi dedim hayırdır sen buraya pek gelmezdin verdin mi evi yoksa kiraya dedim

yok dedi seni bekliyordum benim teklifim hala geçerli kardeş dedi gel benim orda boş zamanlarında çalış

tamam abi dedim ama para almam üstüne de kira kaç liraysa veririm dedim

lan boşver kirayı sen düşünme bunları dedi gülerek

eyvallah abi valla senin hakkını ödeyemem ben dedim. çıktık beraber lokantaya gittik. kafenin önünde alışkanlık olmuş ya geçerken içeri bakmadan edemedim. bizim fako hala ordaydı suratsız huur çocuğu.

artık yurtta kalmaktan tamamen vazgeçtim.hem okuyacak hem de çalışacaktım. işler yine düzelmeye başladı.

okula da yavaş yavaş alışmıştım.

o sıralar beraber takıldığım, fakülteden bi arkadaş vardı, serhat, tam kafa dengiydik. bigün bunu aldım sanemle beraber gittiğimiz bara zütürdüm. herşeyi anlattım.

çocuk gibtir lan kimi yiyon falan diye başta pek inanmadı alay ediyorum sanıyor enayi. zaten aramızda öyle sır falan yoktu herşeyimizi anlatırdık birbirimize ama bu durmaz ki bin illa bunları birilerine anlatacak ya... gitmiş onunda çalıştığı bi market vardı ordan bi arkadaşına anlatmış. bizim arkadaşın başından böyle böyle bi olay geçmiş diye. herif beni tanımıyor ya bi sorun olmaz zaten ben de o elemanı tanımadığımdan gidip serhat senin başından geçenleri böyle böyle anlattı diyecek hali de yok.bi sorun olmaz diye düşünüyor

buraları hızlı geçiyorum beyler çok detay vererek uzatmak istmiyorum amk yoruldum.

aradan biraz zaman geçiyor bizim serhat ve onun dallama arkadaşı beraber sürekli takıldıkları bi mekana gidiyorlar. içiyolar bir güzel kafayı buluyolar.bu gittikleri barın elemanlarına benim bu serhata anlattığım ne varsa hepsini anlatıyorlar...

bu arada saatlerdir yazıyorum. şimdi biraz yatıp gece üç gibi kalkarım ben. bundan sonra devamı kaming suun ona göre

benim tabii haberim yok bu olanlardan okul lokanta falan takılıyorum. dersler falan fena değil bikaç tane kız var aklımda paslaşıyoruz ama henüz golü atamadım. mutlu mesut heidi gibi geziyorum ortalıkta.

bigün bu serhat geldi lokantaya. şaşırdım amk bu pezo pek uğramazdı bizim oraya. morali biraz bozuk gibi ama bişey anlatmıyor. bi masaya oturttum bunu bizim oranın çorbası meşhurdu o zamanlar.bi çorba verdim buna. dedim bi yarım saatlik işim var bekle beraber çıkar takılırız. tamam dedi.

ben müşteriye bakıyorum arada göz ucuyla bunu kesiyorum bu malın suratından düşen bin parça. bunun hasta bi annesi vardı ona mı bişey oldu acaba diye düşünüyorum.

neyse bizim fikret abi de çıkmıştı zaten işimi bitirmeden aldım bunu çıktım lokantadan. ikimiz de pek bişey demiyoruz birbirimize. arada utana sıkıla borç isterdi benden. yine mi isteyecek acaba derken

kanka dedi ben bugün birileriyle konuştum

kimle konuştun dedim

hani sen bana bişeyler anlatmıştın ya dedi

eeee dedim

onu sordular bana dedi

ne diyon olm kimi sordular amk bilmece gibi konuşma lan dedim.

bu bu serhat malının olayı anlattığını bilmediğim için başta anlamadım

kardeş dedi ben senin olayı ağzımdan kaçırdım birine dedi

inanmadım amk güldüm lan sabahtan beri rol kesiyon demi puşt dedim aklınca beni kekleyecen.

anlatsa bile gidip heriflere anlatacak hali yok ya amk bariz kekliyor beni diye düşündüm

parkın önüne geldik oturdu bu.herşeyi bir bir anlattı.bu anlattıkça ben geriye biraz daha yaslanıyorum. elim ayağım titremeye başladı.

bunlar iki dangalak bardaki elemanlara anlatıyor. olay bi şekilde bu beni kovalayan adamın kulağına gitmiş.

bigün yine bu iki dangalak aynı bara gidince yanlarına bi herif gelmiş başta dostça yaklaşmış.

eee sizin bi arkdaş varmış anlatın hele onu bana bi nasıl olmuş olay demiş

bizim serhat anlatmak istememiş

herifte üstelemiyor fazla kalkıyor gidiyor

ama diyor serhat bizim fatihe(marketteki eleman) güven olmaz o bardaki elemanların hepsini tanıyor diyor

hiçbişey diyemedim beyler kaldım öyle. içimden serhatın ağzını burnunu kırmak geçti ama yerimden bile kalkamadım.

Uzun süre öyle boş boş karşıya baktım. serhat da susuyordu .

Beni bulmak bu adamlar için nasıl bu kadar önemli olabiliyordu amk altı üstü yanlarında çalışana bi huur mu yoksa başka birşey mi artık her neyse bir bar çıkışı takip etmiştim o kadar. burada önemli olan aslında ben değil takip ettiğim kişilerdi. peki bunları bu kadar önemli yapan şey neydi amk bi türlü akıl erdiremedim.

Aklıma ilk seçenek olarak hemen kaydımı dondurup en az bir seneliğine buradan kaçıp memlekete gitmek geldi ama bu saçma durumdan dolayı okulu bırakmayı ömür boyu kendime yediremezdim. başka biryol bulacaktım bu belayı başıma açan kızı bulmak zorundaydım.bu huuryu bulup konuşturacak duruma göre ya polise gidecektim ya da başka birşey yapacaktım.

Serhat susmuş mal mal bana bakıyordu

sana bunları soran adam nasıl biriydi diye sordum

abi şimdi korkmuştum tam tarif edemeyecem kırklı yaşlarda kel bi herif.sol kaşı hafif kalkıktı dedi

ikinci bir şok yaşadım beyler. serhat bizim yan kafenin sahibini tarif ediyordu.gel de kafayı yeme amk kabus gibi. çok fena taka batmıştım

hemen ayağa fırladım aklıma hemen polisi aramak geldi o zamanlar cep telefonu yok bende .hemen bi ankesörlü telefon buldum tam arayacakken napıyorum ben amk böyle bi mevzuyu telefonda mı anlatacam polise dedim.

karakola gitmeliydi.

Serhat peşimden geldi nereye gidiyon lan diye seslendi peşimden. dediğin herifi tanıyorum amk karakola gidip herşeyi anlatacam dedim.

Serhat durdu

peki inanacaklar mı dedi

niye inanmasınlar amk dedim en azından memlekette polis var hukuk var dağ başımı burası bilsin pekekentler dedim

sen şimdi oraya gidecen bu adamı şikayet edecen dedi peki sonra ne olacak polisler tutacak bu adamla seni yanyana getirecekler dedi. sonuçta şikayetçi oluyorsun amk. kusura bakma da kardeş dedi bu herif bana seni sorana kadar ben bile sana tam olarak inanmıyordum. polis de inanmaz serbest bırakır bu herifi amk. bu adam senin kim olduğunu şuanda bilmiyor ama orda görünce kim olduğunu anlayacak dedi

insan kokunca aptallaşıyormuş beyler orda bunu anladım. serhat gerizekalısının da böyle akıllı konuşmasına şaşırdım amk.

Peki ne yapacam dıbına koduğum söyle o zaman ağzıma sıçtın durduk yere dedim.

Serhat aynştaynı ikinci bombayı patlattı kızı bulacaz abi dedi.

He yarram benim aklımdan geçmedi o sanki dedim nasıl bulacaz üç ay oldu görmeyeli

bilmiyorum ama o kızı bulmamız lazım kanka polise o kızla beraber gitmemiz lazım dedi

parka döndük oturduk geri. serhat az önce günlük mantıklı konuşma saniyesini doldurduğu için yine boş boş konuşmaya başlamıştı. ben onu dinlemiyor kara kara düşünüyordum.

Ben ölsem bu bin üzülür mü acaba diye düşündüm yüzüne bakıyordum mal mal. sonra aklıma bizim kız geldi. herşey onun yüzünden oluyordu bu herifler beni bulsa çekse vursa tenha bi yerde haberi olur muydu acaba üzülür müydü kevaşe.

Serhat kalktı ayağa abi ben üşüdüm hadi kalkalım istersen sana gidelim orda konuşuruz bunları dedi.

bine bak ben canımı düşünüyorum bu huur çocuğu üşüyormuş eve gitmek istiyormuş. derken
lamba kafada yandı beyler kızı bulmanın yolu benim evdi amk.

Kız o gece benim eve geldiğinde senin burda kaldığını biliyorum demişti. nerden biliyorsun diye sorduğumda bir ara benim bi arkadaşım da burda kiracı olarak kalıyordu demişti. bizim eski kiracıyı bulursam kızı da bulabilirdim amk.

belki böyle okuyunca size kolay gibi geliyor olabilir ama ne derseniz diyin insan korkunca aptallaşıyormuş ama yeterince korkarsa atom bile parçalayabilirmiş bunu anladım.

Birden ayağa fırladım ulan ev be evvvv işte bu dedim. serhat salağı mal mal suratıma bakıyordu.o an kafayı yediğimi falan düşünmüştür herhalde.

Kanka dedim benim evin eski kiracısını bulmamız lazım. sanem o kiracının arkadaşı olduğunu söylemişti.bu kızı bulmanın tek yolu bu dedim.

Serhat iyi de nasıl bulacaz amk dedi

olm benim evin sahibi fikret abi lan unuttun mu amk ona soracaz dedim. bu karının illa ki biyerlerde kaydı vardır. ismini öğrenirsek gerisini de belki bulabiliriz dedim.

Serhat bininin gözü parladı gülümsemeye başladı

noldu lan amcık niye gülüyosun dedim

kanka benim abim nüfus müdürlüğünde memur.sen karının adını soyadını bul ben sana yerini bulurum merak etme dedi.

Gene duvara anlatıyorum amk bir iki kişi var mı

ben yine benim evden soğudum beyler .kapısından adımımı atsam beni kovalayan herif içerden üstüme atlayacak gibi geliyordu. iyice paranoyaya bağlamıştım. serhatla sokakta yürürken bile arkamda birileri beni takip ediyor mu diye iki de bir arkama bakıyordum.bu gidişle herifler beni bulmasa da kafayı yiyecektim.

Yolda gidiyoruz Serhat beni rahatlatmak için başka şeylerden bahsetmeye çalışıyor bense karanlık sokakta serhata bakıyormuş gibi yapıp arkamızda birileri var mı ara ona bakıyorum .gözlerim bukalemun gözüne dönmüş amk nerdeyse. artık sağ gözüm farklı tarafa sol gözüm farklı tarafa bakıyormuş gibi hissediyorum. yandan bir araba geçiyor sanki araba duracak içinden birileri çıkıp bizi zorla arabaya bindirecek gibi geliyor.. züt korkusu işte böyle birşey beyler.

Neyse üçbuçuk ata ata bizim serhatın kümesten bozma evine geldik. evin anasını gibmiş oç yerde gazete kağıtları bira şişeleri fink atıyor. beni kovalayan herif bu evde olduğumuzu bilse mikrop falan kaparım diye çıkmamızı beklerdi herhalde. daha önce hiç gelmemiştim bu eve.
Içeri girdik serhat ekli koluğun üstündeki muz kabuklarını bir kenara itip oturmayı başardı ben ayakta kaldım.
ama biraz da olsa rahatlamıştım. karnım zil çalıyordu. lokantada birşey de yememiştim. kanka dedim evde yiyecek birşey var mı ?

dedi buzdolabını aç ne bulursan ye

öyle bir diyor ki bin sanırsın buzdolabı ağzına kadar dolu. karnım da aç ya zaten.

Ben buzdolabını bir açtım amk yenilebilirhiçbirşey yok. buzluk belki de haftalardır yüksek derecede çalışmaktan buz tutmuş küçülmüş.alt rafta bi köfte var ama şaftı kaymış yiyin beni artık huur çocukları der gibi bakıyor bana. son kllanma tarihi geçmiş peynirle de selamlaşıp dolabın kapağını kapattım amk.

ilk entryi şukulayın dıbına koduklarım

böyle olmuyor amk tamam okuyorsunuz da bi ricam var sadece ilk entryi şukulamanız.

partlar hazır ama duvara atıyorum boşa emek harcıyorum

Anlaşılan bu gece aç yatacaktım. girdim odaya tekrar serhat noldu bulamadın mı birşey diyor sırıtarak.

Bozuk peynirin sana selamı var gelsin arada elimi öpsün artık yaşlandım diyor

aleyküm selam dedi güldü.

Serhatın bu kadar düzensiz olmasına şaşırmıştım. tanışalı daha üç dört ay olmuştu ama herif bildiğin tak çukurunda yaşıyor. hani evin eski olması problem değil ama insan arada bi temizler şu dıbına kodumun evini diye düşünürken serhat açtı televizyon izlemeye başladı.

Ben onun kadar rahat olamıyordum. herif sanki hiçbir şey olmamış gibinde değilmiş gibi davranıyordu. zaten hep böyle rahat adamdı amk. aynı fakültedeydik ama bölümlerimiz farklıydı. derslerine girdiğini hiç görmemiştim binin. Adamın tek amacı fakültenin havalı kızlarından birini hoplatmaktı. dersler başladığı sıralar hani tek başınıza mal gibi dolaşırsınız ya aralarda. işte o aralardan birinde dışarda sigara içerken yanıma geldi ateş var m diye sordu. nerelisin falan bir muhabbet açtı o gün bugündür arkadaştık.ben serhat kadar kolay adam kafalayabilen birini görmemiştim hala da görmedim amk. şeytan tüyü var derler ya öyle bi bin işte. benden 2-3 yaş büyüktü ama iyi arkadaş olmuştuk sonradan.

sabah televizyonun sesine uyandım. gece iki tane uzun yastığı birleştirip üzerine yatmıştım her yerim ağrıyodu. serhat da kanepede tv açık uyuya kalmış. kalktım yerimden tuvalete gittim bi elimi yüzümü yıkadım. aynada kendime baktım uzun uzun. dedim olm keke belki de kendine son defa bakıyorsun vedalaş kendinle. işin kötü tarafı tak yoluna gidecektim amk hiçbir şey yapmamıştım. yüzüme suyu sertçe birkaç kere daha çarptım çıktım tuvaletten.

uyandırdım bini dedim kalk bizim lokantaya gidiyoruz bugün bu işi halledecez. dışarı çıkar çıkmaz dışarda bizi bekleyen birileri var mı diye etrafı süzdüm. kimse yoktu sokakta. hemen hızlı adımlarla lokantanın yolunu tuttuk.

Lokantanın sokağına girdiğimizde kafeyi görünce sahibi hakan aklıma geldi hani serhatın tarif ettiği kırklı yaşlarda kel herif. serhat da durdu baktı bana.

noldu lan niye durdun dedi

olm mal mısın lan sen de mi gelecen benle dedim

niye nolacak ki dedi

lan bu herif beni senin yanında görürse nepacaz

serhat mal mal suratıma baktı

haaa tamam kanka ben burda bekliyorum sen git sor gel

senin bu rahatlığın da beni bitiyor lan serhat dedim lokantaya yöneldim

bu herifi yanıma hiç almayacaktım ben amk diye kızdım kendime ama eski kiracıyı bulmanın tek yolu da bu maldı.

neyse girdim lokantaya baktım bizim fikret abi henüz gelmemiş geri döndüm dedim sen git bunun ne zaman geleceği belli olmaz ben seni ararım.

Yok kanka beklerim ben burda sorun değil dedi.bu pekekent de amma meraklıymış heyecana amk

tekrar döndüm lokantaya masaları sandalyeleri falan düzeltmeye başladım bi taraftan da şimdi fikrete bu başımdan geçenleri anlatsam evdekilere falan anlatacak bi sürü tantana. zaten ortada kesin birşey de yok durduk yere milleti ayağa kaldırmayayım diye düşündüm. hadi onu geç ben burda sana evimi emanet ediyorum sen gittin nelere bulaştın benim de başımı belaya sokacan dese cevap veremem amk.

bizim fikret abinin eski evrakları falan sakladığı bi dosya vardı. lokantanın arka tarafında küçük bi yazıhanesi var. orda duruyodu. bazen beni fatura falan ödemeye gönderir. Resmi evrakları da onun içine koydurturdu.o dosya aklıma geldi. hemen gittim yazıhaneye dosyayı çıkardım aramaya başladım.bi taraftan da kapıya bakıyorum biri geliyor mu diye.

Aradım aradım sonunda tahmin ettiğim gibi kira sözleşmesini buldum hemen bi kağıt kalem aldım yazdım ismini falan. dosyayı yerine koydum hızlıca lokantanın önüne gittim. serhat hala sokağın başında bekliyordu. ismin yazılı olduğu kağıdı verdim buna...

Hikayeyi burada bitiriyorum SON

giblediğiniz yok amk neyse devam edeyim