bu ülkedeki mallığın en büyük kanıtı

o evlerinizde bile olmayan raflara giren 10 kitabın 9′unun aşk üzerine olması. Aşk’ı huur etmiş kapital sermayenizin, sizi kültürsüz bırakan ailelerin, eğitim sisteminin canı cehenneme. Çünkü sizler aşk dışında yemeyen, içmeyen , okumayan, yaşamayan, duygulanmayan, ağlamayan tipik insanlarsınız. Size acı nedir desem bana elif şafak'ın çalıntı ve ergen paragraflarıyla cevap verirsiniz, size duygu nedir desem gerçek duyguyu anlatamazsınız, aç kalmanın, bilimin, felsefenin, inancın, mücadelenin ne olduğunu bilmezsiniz. Size dostoyevskiyi sorsam, aç kalmamak için yazdığı kitapları anlatsam, size zindanlardan memleket için yazan nazımları sorsam, size ali şeriati'yi sorsam , siz ne yaptığını bile bilmeyen, makineleşmiş, hormonlaşmış duygularınızla çevreye kirlilik saçan idiotlar, size bir şey sorulmaz.

Çünkü siz gerçekten okumadınız, mücadele etmediniz, yaşamadınız, siz hiç kafanızı kaldırmadınız. Kültürsüz binliğinizle tüm dünyaya zarar veriyorsunuz. Hayatta aşktan daha değerli şeylerde var. iyi bir dünya yaratmıyorsunuz, iyi bir şeyler yapmıyorsunuz. Çok üzülüp, çok ağlıyorsunuz, sahte yaşamlarınızın, hayatlarınızın bedelini ödüyorsunuz. Size bir tak sormuyorum.

Öyle yazıyorum işte, maksat takluk olsun, canınız acısın. Acısın ki beyniniz revir yapsın, kromozomlarınız, hücreleriniz yer değiştirsin, belki hayatı tanımlayabilirsiniz.

dediklerine katılıyorum ama okunan kitapların sadece aşkla alakalı olduğunu düşünmüyorum; bizim halkımız güzel paket edilmiş kitapları okur. bu kitaplar arasında iyileri de yok değildir, bazen çıkarlar arada.(Empati, Olasılıksız) klagibleri okumayan bir insanın dediğin gibi elif şafak gibi yazarları dahi ilan etmesi bence de komik bir durumdur.

bizim halkımız kitabın önemini yalnızca şu soruyla anlamaya çalışır: peki, kitap sarıyor mu ? sen bu soruya göre kitap arayan bir insanın nasıl kültürlü biri olmasını beklersin ki ?

çoğu insan kitaplara ihtiyacı olmadığını düşünür çünkü parası, ailesi, evi ve işi vardır. varlıklarının sahipliğini sürdürebiliyorken öğreneceği hiç bir şeyin olmadığını düşünür; o kişi başarılıdır ve itibar sahibidir. insan sadece itibar sahibi olmak için hayat sürer ve ailesini geçindirip yaşamak için; onlar böyle düşünüyorlar. bu tip insanlar, düşünme yetisi körelmiş ve soru soramaz haldedirler. hatta bırakın soru sormayı, soran birinin yakınlarında olmasına bile katlanamazlar. bu durum pisliğe alışmış bir insanın steril bir ortamdan rahatsız olmasına benzer. şimdi aranızda bana diyenleriniz olacaktır:peki, kim bunların olmasına neden olan suçlu? hemen cevap vereyim: sistem!

uzun zamandır birine böyle hak vermemiştim

kendimden utanıyorum. söz veriyorum değişeceğim.

@1 adamsın lan verdim şukunu. adam sonuna kadar haklı amk birçoğumuz okumuyoruz nazım hikmeti, dostoyevskiyi,vs. yazarları.

şu an ibrahim tatlıses dinliyorum

doğru şeyleri yanlış şekilde söylüyorsun. günümüzde aşk satıyor. bu yüzden aşk kitabı yazıyorlar.
ama ya aşk kitapları satmasaydı?
bana göre alacakaranlık serisi başyapıttır. çünkü binlerce ergene kitapları sevdirdi.
stephen king derin mi yazıyor? benim küçüklüğüm kingle geçti. şimdi iyi bir okuyucu olmaya çalışıyorum ve bunda king'in payı yüksek.

günümüzde popüler kültüre karşı olmak popüler kültürün ta kendisi.
yalnızca popüler kültürü ikiye böldüler. bir tarafta mini mini aşk kitapları dizileri filmleri okuyup izleyip dünyayı çok güzel sanan avanaklar,
diğer tarafta popüler olan her şeye hiç düşünmeden sallayan cahiller.

peki ne yapmalı? iki tuzağa da düşmemeli.
hiç elif şafak okudun mu bilmem ama bu ülkede anarşist takılanlardan çok daha iyi yazar.
bir emrah serbes var bilirsin. aç bakalım ekşide başlığını. bir elif şafak'a yazılanlarla kıyasla.
elif şafak çok daha edebi yazıyor. emrah serbes de argümansız sallayanlardan..

yani kanmayın bu oyuna. insanların önce düşünmeleri gerekiyor. düşünmeden okumak anlamsızdır.

şuku verir çalar giderim haklısın

Suku vermek icin giris yaptim amk.
Ama bana komunist nazimdan bahsetme.

dediklerine aynen katılıyorum hatta imzamı da atarım lakin bu andavallar yüzünden biz de mutsusuz be panpa o ne olacak?

kardeşim ilk cümleyi okuduğumda daha direk verdim şukunu

sen çok sordun, ben o son satırdaki "revir" ne diye sorsam?

gerek yok hani böyle şeylere. anlıyorsun?

onlar kendi cahillikleriyle mutlu.

eğitilemez ve eğitemezler. itaat altında yaşamaya mahkum ve mutlular.

verdim şuku

cok samimi katılıyorum kardeşim sana.

sonuç: düzgün bir şey okuyun.

dizilerde öyle zaten

tamamen toplumu mahfetmek üzerine kurulu

amaç toplumun değerleriyle oynamak dağıtmak ve bitirmek

divide and conquer

bütün türk dizileri aynı amk. biri ağlıyo arkada duygusal müzik, surekli bi gerilim bi kavga. izleyeni gibsinler...

bu arada elif şafak'a biraz önyargılı bakmışsın sanki @1. düsüncelerine katılıyorum ama o kadın boş biri degil.

seri şukulamakla birlikte şu videonun editlenip mesaja eklenmesini rica ederim.
http://www.youtube.com/watch?v=PG2kPP3Hlh4

otobüste, vapurda dikkat ederseniz hep okunan kitaplar 'aşk' konuludur. vatandaşı hep duygular üzerinden sömürüyorlar. tamam eyvallah kitap okumak güzel bir şey ama daha faydalı kitaplar okuyup kendinize gelin bi silkelenin.

@1 arkadaşa da katılıyorum.