1. 1.
    +16 -4
    arkadaşlar ülkenin % kaçı salak diye söylemicem ama baya salak var. bu ülke de insanlar bana dokunulmasın yeter düşüncesiyle yaşıyor. daha neye evet veya hayır dediğimizin farkında bile değiliz. referandum oldu yakın zaman da kimisi evet kimisi hayır dedi biliyorsunuz. ama kim neye evet veya hayır dediğini bilmiyor işin garip tarafı o. akpliysen evet değilsen hayır. ben size o referandum sonucunda olanları açıkliyim.

    bu ülke'nin birbirinden bağımsız 3 organı vardır. yasama yürütme yargı . bu 3 şey birbirinden zıt şeyler. bunların hepsi birbirinin açığını yakalamakla görevlidir. bu sayede demokrasi olur. işte referandum ile bunu tek kişinin eline verdiler, yani diktatör'ün. diktatör kim biliyorsunuz. demokrasi hakkımızı aldılar. sonra ne oldu ergenekon davası falan diyerek herkesi içeri tıktılar çünkü yasama yürütme yargı 3lüsü artık diktatörde.

    özgürlüğümüzü çaldılar

    he bi de şu var o konuya da değinmek istiyorum, şeriat isteyen insanlar var bunlar türkiye'nin %35'i falan belki daha fazla.
    neymiş şeriat kuran-ı kerim de yazıyormuş. lan salak şeriat kuran-ı kerim de yazar mı kafan mı güzel senin?
    şeriat güzel bir şeymiş, cumhuriyet kötüymüş. peki iran'ı ele alalım; cumhuriyet görünümlü şeriat ülkelerinden biridir kendisi. hiçbir özgürlük bulunmaz sadece başkan ve başbakan söz sahibidir. ya da afganistan'ı ele alalım ülke de özgürlük diye bi şey yok hatta ülkelerinde trafik lambaları dahi yok. peki size soruyorum eğer şeriat güzel bi şeyse niye bütün din büyükleri amerika, italya, fransa ve daha daha demokratik ülkelerde duruyor. gitse ya şeriat ülkesine veyahut gelse ya türkiye'ye. niye gidip demokratik ülkelerde kafalarına estikçe takılıyorlar? biraz kafanızı çalıştırın.

    --spoiler--

    --spoiler--

    rte yol yapıyor, marmaray projesini yapıyor, anasının dıbını yapıyor şunu yapıyor bunu yapıyor. lan adam %500 vergi alıyor tabi yapcak anasını satiyim. tabi bu sözlüğün %95'i annesinin babasının eline baktığı için anlamaz. donumuza kadar soyuyorlar vergilerle bi zahmet onun 10/1 olmayan yolu da yapsınlar.

    zaten marmaray projesinin inönü zamanından gelen bi proje olduğu biliniyor. bu projenin üzerine kondular ve yaptılar. güzel bi şey ama biz bulduk demeleri çok yanlış. ülke yönetimi yanlış. artık bizler birer yanlışız.

    aklınızı başınıza alın ülkenizi koruyun
    ···
  1. 2.
    +2 -5
    okuyan salaktır
    ···
  2. 3.
    +3
    @2 lan ilkokullu bebe çık sözlükten adamın asabını bozma. sen okusanda anlamazsın
    ···
  3. 4.
    -3
    ülkeyimi kurtarıcan bordo klavyeli
    ···
  4. 5.
    0
    emeğe saygı şuku ama referandum sadece işin yargı kısmı yasama için başkanlık istediler ama o pek olmadı gibi gözüküyor
    ···
  5. 6.
    +2
    sayın başkan, değerli milletvekilleri,

    size bu konuşmayı; her şeyin yasak olduğu genel kurulda yapıyorum... ortalama yaşın 50 olduğu bir mecliste su içmenin dahi yasak olduğu bir genel kurulda çalışıyoruz.

    yaşlı haklarının, hasta haklarının bile düşünülmediği bir genel kuruldan söz ediyorum..

    turist olarak bile gitmediğiniz coğrafyalarda, afganistan’da, yemen’de, iran’da, yıllarca türban kullanmaya mecbur edilmiş biri olarak yapıyorum.

    mecliste pantolon giymesi, bir erkek vekil tarafından engellenmiş, bir kadın vekil olarak yapıyorum. olmayan bacağı, erkekler tarafından siyaset sohbetine dönüştürülen biri olarak yapıyorum. ve artık akp'nin başı açık vitrin vekillerinin; emanet oyları, gerçek sahibelerine geri verme zamanının gelip çattığını düşünüyorum.

    akp’yi iktidara taşımış asıl kadınlarının meclis koltuklarını almalarının hakları olduğuna inanıyorum.

    elbette ülkemde sekülerizmin geleceği ile ilgili muazzam endişelerim var. ama kaygım türbanla, kırmızı ruj arasına sıkıştırılmış semboller değildir.

    demokrasi paketinde aynı ideolojiyi paylaşan erkek polis doğal karşılanırken; türbanlı kadın polise yasak gelmesine çok şaşırmıştım. daha vahim bir cinsiyet ayrımcılığı olabilir mi? ben polisin başındaki türbandan değil, bana vaat ettiği şiddet geleceğinden korkarım.

    mecliste, cemevi açmak için diyanet'ten fetva isteyen anlayıştan korkuyorum. yani bir inancın ibadet hakkını diğer inancın iznine bağlayan anlayıştan korkuyorum. hukukun karşısına dini koyan anlayıştan korkuyorum.

    kadın özgürlüklerinden asla korkmam. söylemek isterim ki; özgür bir hayat çok yavaş kurulur ama çok hızlı yıkılır.

    tam da bu nedenle, çiçekli başörtüsü ve daracık pantolonuyla, çamlıca parkının kuytularında, sevgilisiyle öpüşen genç kıza, özgürlüğünü mustafa kemal’e borçlu olduğunu hatırlatmak istiyorum.

    türbanla özgürlük ilişkisi bıçak sırtı gibidir. bir yandan inanç özgürlüğünü temsil eder, öte yandan inanç baskısını.. birçok kadın inanarak örtünürken, birçok kız kendilerini kontrol eden aile güçleri tarafından zorla kapatılırlar.

    clinton, 2007 de “kadın değişirse, gelecekte değişir” demişti. hatta emine erdoğan o kadar beğenmiş olmalı ki; geçenlerde konuşmasında kullandı. sosyal özgürlük alanlarımız, geleceğimizden çalınarak, birer birer imha ediliyor. beş yaşında örtülen, on beş yaşında evlendirilen kızlarımıza bakalım.

    geleceğimiz gerçekten kadınlarımızın hali üstünden, berbat bir şekilde değişiyor. biz kültür olarak hiç önemsemeyiz ama her özgürlük aynı zamanda büyük bir sorumluluktur...

    türbanlı kadın vekillerden beklentim büyük; mesela, ülkemin neden, kadın hakları konusunda dünyanın yüz yirmincisi olduğunu anlatmalarını bekliyorum. neden, 57 islam ülkesindeki toplam kadın hakları ortalamasının, tek başına birleşmiş milletlerde bile yer alamayan tayvan seviyesine erişemediğini açıklamalarını bekliyorum.

    bundan böyle; mini etek giydiği için işten atılan, sol kulağı küpeli olduğu için dövülen, dekoltesi bakanın hoşuna gitmediği için linç edilen, oruç tutmadığı için öldürülen, hıristiyan olduğunu gizlemek için isimlerini değiştirenlerin güvenlikleri, herkesten çok bu kadın vekillere emanettir.

    artık, türbanı bir insan hakları ihlalinden, bir insan hakları kazanımına dönüştürmek, onların sorumluluğudur... inanç özgürlüğünün en büyük güvencesi, geleceğimizi dini rehberlikle kontrol etmek değil, kusursuz bir sekülerizmdir.

    ne demek istediğimi, seküler norveç’te doğup, ülkemde vekil olanlar anlayacaktır. umarım ortak geleceğimize inanıyorlarsa hukuk ve sekülerizmin neden elzem olduğunu taraftarlarına anlatırlar. lütfen hatırlayın, ortadoğu da bizim seküler toplumumuz tek taş pırlanta gibi ışıldıyordu..

    oldukça merak etiğim bir ayrıntı var. inanç gösteri için kullanılabilir mi? büyük bir ruh temizliğinden doğan muhteşem bir tevazu ile yaşanması emredilmiyor mu?

    buraya gelmeden önce, türbanlı vekillerimizin konuşmalarını taradım. başkalarının özgürlüklerine dair tek bir kelime kullandıklarına rastlayamadım. kendi inanç özgürlüklerine gösterdikleri hassasiyeti, ruhban okulu, azınlık okulları, cemevleri, bir inanç biçimin murdar olarak ilan edilmesi gibi sorunlu inanç alanlarında göremedim.

    mesela bilimin özgürlüğünü kelepçeleyen yök hakkındaki fikirlerini de bilmiyorum.

    ama şu hakareti bütün haberlerde duydum: “başımı açarak, bir daha kirlenmeyeceğim.” bu durumda başı açık olanlar kirlenmişler midir? inanç üstünden öbürünü kirli ilan edebilmek kimin haddi olabilir

    görülüyor ki bir arada yaşama efsanemiz çökmüş.. kibirden küfelik olmuşsanız, size benzemeyenin çığlığını nasıl duyacaksınız?

    bir taraf, bir arada yaşamanın yolunu ararken; öbürü sindirmek, dönüştürmek, özgürlüklerini birer birer yok etmek istiyorsa; bizi yok ettiğinizde; gelecek olimpiyat tanıtımına kimi koyacaksınız?

    biz sivas’ta yakılan, gezi de vurulan, evlerine işaret konulan, hayat tarzından ötürü cezalandırılanlarız. ama her nasılsa kronik mağdur sizsiniz..

    azınlığın çoğunluğu ezmesi sürdürülemez. ama çoğunluğun azınlığı ezmesi sürdürülebilirdir.
    gerçekten bu ülkeyi korkunç bir akıbete sürüklemekten kaçınmaya niyetliyseniz; adaletle öç almak arasındaki farkı en kısa zamanda öğrenmelisiniz.

    türkiye cumhuriyetinin gelmiş geçmiş en otoriter hükumeti nasıl oldu da, birkaç dakikasını almayacak olan iç tüzük değişikliğini yapmadı. acaba planladığı gösterinin kavgaya dönüşmesini hayal ederek kazanacağı politik kar mı cazip geldi?

    bunu bilemiyorum ama bir kanun yapıcı olarak ben iç tüzük değişmeden asla pantolon giymeyeceğim. bizden çatışma bekleyenler için altını çiziyorum: biz çatışmıyoruz, var olmak için direniyoruz.

    tarihe dönüp bakarsanız hepimizi neyin beklediğini göreceksiniz. kendi yarattığınız radikal canavarın sizi de teslim almasını; sadece bizim var olma mücadelemiz önleyebilir.

    bundan sonrasını arif olanlara bırakıyorum...
    Tümünü Göster
    ···
  6. 7.
    +1
    @4 sosyal medya da toplanıp neler yaptık bu sözlükte. senin gibi bebeler anlamaz bunu, anca bordo klavyeli de. ben sadece yazarları bilinçlendiriyorum. + 18 yazarları, oy vericek yazarları. senin gibi bebeler anlamaz
    ···
  7. 8.
    +1 -3
    okumayın okutturmayın
    ···
  8. 9.
    +2
    okudum yararli adam lise iq sundakiler anlamaz
    up up up
    ···
  9. 10.
    0
    yukarı yukarı
    ···
  10. 11.
    0
    @4 gerizekalı taklidi mi yapıyorsun yoksa bu normal halin mi?
    ···
  11. 12.
    0
    yukarı yukarı
    ···
  12. 13.
    0
    haklisin hakli...
    ···
  13. 14.
    0
    yukarı yukarı
    ···
  14. 15.
    0
    napak panpa kime verek oyu söyle.
    ···
  15. 16.
    +1
    @15 oyunu istediğin insana ver. özgür olun arkadaşım, kısıtlanmayın.
    ···
  16. 17.
    +1
    bu başlık nasıl tutmaz anlamıyorum
    ···
  17. 18.
    +1
    türban lafını yapa yapa bıtıremedınız turbanlı bacılarınızı sıkıyım yeter amk
    ···
  18. 19.
    -2
    bu başlığı açan liseli bir salak

    tamam muhalefet et ama bu kadar malca sloganlar atarak değil
    ···
  19. 20.
    +1
    @19 benim ne demek istediğimi anlayamayacak kadar küçüksün. hem yaşca hem beyin olarak
    ···